![]() |
ilkler unutulmaz * ilk sevgilinin, ilk kan kardeşinin ilk evin, ilk gülümsemenin, ilk baba değişinin, yani ilk x in unutulmayacağını belirten deyiş. bence sevgili olmasa da diğerleri unutulmamalıdır ve unutulmaz da. eğer ilk sevgili özleniyorsa hayatınız olumlu ilerlemiyordur, daha iyisini bulamamışsınızdır. * hadi canım ordan. sıralamalardan hep nefret ettim. ilk, son olma gayreti de bu sebepten göstermedim. ortalarda yaşadım. ama öyle bir yaşamakki iyi ortaladım olduğum yere kuruldum diyelim. ilkler unutulmazmış, sonrakilerle kıyaslanırmış, özlenirmiş , hatırlanırmış. hep mış hep miş. mişli geçmiş zamanıda sevmedim ben. yabancı dil öğrenmişliğim var, miş'li geçmiş zamanı misal, öğrenmeyi reddetmişliğim vardır. bakmayın ben böyle diyorum ama kolay öğrenemediğime bağladılar bilenler. neyse. huysuz gibi gözükmeyeyim ordan lakin sırf 'ilk' diye müsamaha gösterecek değilim .bu her konuda böyle aşk, iş, gezi.. ne birinin hayatında ilk olmak istedim ne benim hayatımdaki ilkleri sevdim. demem o ki her vakit özel değil ilkler. unutulmaz değil. ilk sevgilim serserinin biriydi. zaten serseri diye sevmiştim ya. o zaman öyle diyordum yani. serseri ne mi demekti? uzun saçlı küpeli biriydi işte. serseri deniyordu ya. bizde kulaktan dolma bilgilerle sevmeyi öğreniyorduk işte. vasat haller. sonra öptü beni bir gece. ilk öpücük olacaktı. dilimi yutucam zannettim. berbat bir tecrübeydi. adamda sonra bıraktı zaten beni. neyse. bir ülkeye gittim sonra. ilk seferdi. heves, merak vs. bi dolu düşünce. gittim aval aval gezdim, bilmeden, rehber anlattı dinledim ,gezelim görelim dedi 'dur orda' dedim. 'ben yoruldum siz gezin ben şu köşede demleneyim'. içtim sarhoş oldum. ülkenin tüm barlarını gezdim. bolca fikir sahibiyim. ne o ülke gezdim. ilkti ya güzel geçti. yersen öyle. sonraki seferlerde aynı ülkelere gittim , aynı sokaklarda gezdim , aynı otellerde kaldım. köşedeki büfe sahiplerini bile tanıdım. elde harita yanlış metrolara binip farklı yerlerde buldum kendimi. hangi sokak çıkmaz öğrendim öyle böyle. sonraki seferlerimi unutmadım yani. yaş geçer unuturum belki bir iki ayrıntıyı. e o kadarda olsun di mi? kıyasa tabi tutulmaktan nefret ettim. ilklerin kaderi bu. ilk olmaktan çekindim. son olma arzumda olmadı. birde onun stresini yaşamayazdım. korkağın biriyim. son olma fikri geleceğe dair endişe taşımama sebep oluyor. saçma di mi? ama böyle fikrim. hediyelere de pek düşkünlüğüm yok. sevmiş bir arkadaş beni sağolsun almış bir hediye getirmiş. beni tanımıyor ne severim ne sevmem nerden bilsin di mi? ilk hediyesi ya özenli olduğunu göstermek ister bir tavırla uzatmış bana. suratında tuhaf bir gülümseme. ağzımdan ne çıkacak hediyeyi açtığımda bekliyor. dikilmiş kulakları. ilk hediye. verdim sonra sanırım birine. acemiliklerin hayata kattığı neşeyle eğlenmeyi iyi bilirim. ilklerinde hayatıma kattığı anlam ancak bu kadar. son olmaya da luzum yok. ilk tu kaka dediysek derdimiz son sıralara yerleşmek değil. dedim ya sıralamalardan hep nefret ettim. ilk, son olma gayreti de bu sebepten göstermedim. ortalarda yaşadım. ama öyle bir yaşamakki iyi ortaladım olduğum yere kuruldum diyelim. * ilkler özeldir, sonlar güzel. * hayatta ilkler hep unutulmamalıymış dediklerinden belki hep iyileştirmeye çalışmaya çalıştım ilklerimi. ama siyahları hangi çamaşır suyu temizler orası meçhul. zaten çamaşır suyuna batacak kadar siyahım yok ama öyle unutulmayacak ahım şahım ilklerim de yok. ilkleri basamak olarak kullanmak daha akıllıca. |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 06:03 AM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.