![]() |
abdurrahim karakoc * şair ve vakit gazetesi köşe yazarı.. şiirlerinden bazıları için: * şiirini inkar etmiştir daha sonra... * nebil özgentürk kendisi için 'bu adamın mihriban gibi bir şiiri nasıl yazabildiğine hayret ediyorum' tarzında bir laf etmişti. * muhterem de kendisine gazetedeki köşesinden 'nebil ne bilsin...' başlıklı bir yazı düzmüştü ki tam ağzına laik. * gene tehir etme silada silasiz kaldim ben hep seni dusunurum geceleri mektup derken omuzumda sevda yuku can ozumden besmeleyi gel gayri bir daha oldum gozlerim tanimaz beni ecele dogru sulari islatamadim dosta dogru mihriban unutursun mihribanim türkülerinin sahibidir. * rahmetli din hocamızın amcası. kendisinden bahsederdi bol bol. çok severdik. * günümüz yazın dünyasının kalemine sağlam şairlerinden bir tanesi, şiirlerinde kelime oyunları ve imgelemelerden ziyade konu bütünlüğüne, cümle yapısı ve kafiye düzenine önem veren şair, ağırlıklı olarak Allah sevgisini ve olan ile olması gereken arasındaki çelişkinin dışavurumlarını kaleme alır. Özel hayatı çalkantılı geçmiş, iktidarlarla anlaşamamıştır ve bunun doğal bir sonucu olarak maddi olarak da çoğu şairimiz gibi sıkıntılı bi hayat sürmektedir. Diyebiliriz ki Necip Fazıl ekolünün başarılı temsilcilerinden birisidir. Çoğumuzun ezbere bildiği Mihriban'ın ve i. Sadrinin * Düştü isimli harika şiirinin şairidir. Hasan'a Mektuplar diye bir de şiir kitabı vardı bildiğim kadarıyla. HASAN'A MEKTUP Çok oku, çok düşün, çok şeyler anla, Aha bu mektubu alınca Hasan. Manalar iplikten incedir amma, Kelimeler biraz kalınca Hasan. Gene ağzımızı açmıyor bıçak, Huzur size ömür... Dert salkım saçak. Oyuna kalkıyor yüzlerce köçek, Batıdan bir hava çalınca Hasan. Kök saldı bahçede ayrık otları, Yemler pay edildi, sattık atları. Biz kovalım derken baştan bitleri, Sülükler yapıştı, kulunca Hasan. Süt dolu güğümü çalarız taşa, Kutsal görevimiz "Sağol çok yaşa !" Mülkte hakikati aramak boşa, Tüm suçlular güçlü olunca Hasan. Derisini yüzdük demokrasinin, işi iştir imtiyazlı asinin. Hakikatte vahşi, sözde "vasinin" Dörtnala gidilir yolunca Hasan. Canım Hürriyeti koydunsa ara, Ekmek yalınayak kaçtı dağlara. Çevremize küsmüş kardeşlik var ya, Haber ver, izini bulunca Hasan. Soysuzlar taş atar mukaddesata Karşı duramazsak bizdedir hata. Tahammül teşviktir, böyle hayata, Öl..insan küçülmez ölünce Hasan. MiHRiBAN 1 Sarı saçlarına deli gönlümü, Bağlamışım çözülmüyor Mihriban. Ayrılıktan zor belleme ölümü, Görmeyince sezilmiyor Mihriban. Yar deyince kalem elden düşüyor, Gözlerim görmüyor aklım şaşıyor. Lambada titreyen alev üşüyor, Aşk kâğıda yazılmıyor Mihriban. Önce naz sonra söz ve sonra hile Sevilen seveni düşürür dile Seneler asırlar değişse bile Eski töre bozulmuyor Mihriban Tabiplerde ilaç yoktur yarama, Aşk deyince ötesini arama. Her nesnenin bir bitimi var ama. Aşka hudut çizilmiyor Mihriban Boşa bağlanmamış bülbül gülüne Kar koysan köz olur aşkın külüne Şaştım kara bahtım tahammülüme Taşa çalsam ezilmiyor Mihriban Tarife sığmıyor aşkın anlamı Ancak çeken bilir bu derdi gamı Bir kör düğüm baştan sona tamamı Çözemedim çözülmüyor Mihriban 2 Unutmak kolay mı deme Unutursun Mihribanım Oğlun kızın olsun hele Unutursun Mihribanım Zaman erir kelep kelep Meyve dalında kalmaz hep Unutturur birçok sebep Unutursun Mihribanım Yıllar sinene yaslanır Hatıraların paslanır Bir gün başın ak saçlanır Unutursun Mihribanım * halk şiirinin büyük üstadı. Ben milletim uğruna adamışım kendimi Bir doğrunun imanı, bin eğriyi düzeltir Zulüm azrail olsa hep hakkı tutacağım Mukaddes davalarda ölüm bile güzeldir... * özellikle vur emri kitabı ve içindeki şiirler çok meşhurdur. * faşist-dinci olduğundan görüşlerimizin taban tabana zıt olduğu fakat sağlam şiirleri olduğunu inkar edemeyeceğim şair. * gün geçer azalır sevgi değişir herşeyin rengi bugün değil yarın belki unutursun mihribanım süt emerdin gündüz gece unuttun ya büyüyünce bu iş de tıpkı öylece unutursun mihribanım diyerek aşka gerçekçi bir açıdan bakabilmiş şair. eklendi: entry girildikten sonra nette yaptığım küçük arştırma sonucu karakoç'un "mihriban" şiiri ile ilgili bir röportaj buldum. link sadece google cachede açıldığı, linkin kendisi açılmadığı için röportajın ilgili bölümünü yapıştırıyorum: Şüphesiz herkesin sevdiği ve dilinde olan bir Mihriban şiiriniz var. Mihribanın birkaç farklı hikayesi anlatılıyor. Nedir Mihribanın gerçek hikayesi? Bazıları Gerçek mi diyor. Gerçek diyorum. Ama adı Mihriban değil. O gençliğimde yaşanmış bir aşktı. Ama şimdi adını deşifre etmem, ayıp olur. Benim takmış olduğum sembol bir isimdir Mihriban. Masa başında yazılmış, hayal bir aşk, bu tadı ve lezzeti vermez. Yaşayacaksın ki, yazacaksın. O zamanlar elektrik yoktu. Lamba ışığı altında yazıyordum. Şiire başladığımda lambadaki alev titremeye başladı. Lambadaki alev üşüyor çıktı. Hangi seneydi... 1960... O aşkınıza kavuşamadınız... Yo olmadı. Seviyordum. Olmadı. Ayıp olur şimdi adını söylemem. Törelerimize aykırı. ikinci bir Mihriban şiirim var. Biliyorsunuz. & Çok mu güzeldi... Sarı saçlarına deli gönlümü/Bağlamıştın, çözülmüyor Mihriban diyorsunuz... Saçı da sarı değildi... Ben onu biraz yadırgamıştım, Maraşta sarı saçlı birini... Maraşın içinden de değildi. * Başka bir yerdendi... Öğretmen kızı mıydı, kimin nesiydi hocam? Yok yok... Ben onu gördüm, o beni gördü. Sevdik birbirimizi işte... Nasıl karşılaştınız? Valla karşılaştık işte... Bir iki şiir gönderdim tamam oldu... Belki bu şiirin bu kadar beğenilmesinin sebebi herkesin içinde bir Mihriban& * bilinenin aksine mihriban türküsü kendisine ait değildir. o'na ait olan türkü "unutursun mihribanım" türküsüdür. "Unutmak kolay mı?" deme, Unutursun Mihriban'ım Oğlun kızın olsun hele, Unutursun Mihriban'ım. Zaman erir kelep kelep. Meyve dalında kalmaz hep Unutturur bir çok sebep, Unutursun Mihriban'ım. yıllar sineye yaslanır Hatıraların paslanır, Bu deli gölün uslanır Unutursun Mihriban'ım. Süt emerdin gündüz-gece, Unuttun ya, büyüyünce Ha işte tıpkı öylece Unutursun Mihriban'ım. Gün geçer, azalır sevgi Değişir her şeyin rengi Bugün değil, yarın belki, Unutursun Mihriban'ım Düzen böyle bu gemide Eskiler yiter yenide Beni değil, sen seni de Unutursun Mihriban'ım. * ankara sincan da yaşamaktadır. ziyaretine gitmeyi düşündüğüm, büyük hece şairi. not:ölene kadar yazmaya yemini varmış. * bilindiği gibi bilinen mihriban şiirinin şairidir. * 22.01.08 tarihli yazısında belirttiği üzere türk dil kurumunun ilk dil klavuzunun yazarının bir ermeni olan agop dilaçar olduğu iddia etmiş yazar. * 1932 doğumlu şair, gazeteci. sülalenin şair olması sebebiyle bu konuya yatkınlığı vardır. eserleri ---------- * yanılmıyorsam ilkokul mezunu olan ama sempatik ve bilge kişiliğiyle kendisini sevdirmesini bilen kişi. * 5 temmuzda yozgat a bir şiir programı için gelecek şairdir . sırf onun için saçma sapan bir çok şaire katlanacağım. |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 11:00 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.