7 gun 24 saat sevgi pesinde kosmak
 

* Bir türlü gerçek sevgiyi bulamayan, sevgi diye bulduklarının ise aslında sevgi olmadığını, bahar yağmurları misali gelip geçici duygular olduğunu gören insanın, içine düştüğü sevgi açlığından nedenli gerçekleştirdiği ve gerçekleştirirken birçok zorluklar ile karşılaşması işten bile olmayan, belki ümitsiz ve belki de umut ile gerçekleştirdiği ve sonu ya hüsran, ya kaybolma ya da mutlulukla bitmesi olasılıklar dahilinde olan sevgili değil, sevgi bulma arayışıdır.







Belki de yıllarca emek verilerek, kem gözlerden sakınılarak ve üstüne titrenerek büyütülen sevginin, bir sabah kalkıldığında yatağında olmadığı ve hiç nedensiz gittiği görülmüştür. Görülmüştür ve beyinden vurulmuşa dönülerek delice bir arayış için bedenin sokaklara savrulmasını beraberinde getirmiştir, sevginin sezdirmeden gitmesi.







Umutsuzluğun peşi sıra, umutsuzluğunu umuda dönüştürmek için kişi, belki hiç bulamayacak olsa dahi arayışa koyulmuştur. Sevgisini aramaktadır. Dünyasını ansızın güneşsiz kılan, baharını kışa çeviren ve gözlerinin ferini söndüren kayıp sevgisini.







Her gün bu arayışa vurur kendisini. Her gün sokaklarda, gündüz demeden, gece bilmeden arayıp durur sevgisini. Belki üşümüştür de sevgisi, sığınmıştır başka bedenlere düşüncesi ile arayışını sokaklardaki bedenlerde sürdürür çaresizce. Sürdürür sürdürmesine ama bulduğu her sevgi, kaybettiği sevgi gibi değildir nedense. Belki de o çok şey istemektedir. Her şeyde olduğu gibi sevgisinin de eski sevgisi gibi kendisine ait olmasını istemektedir.







Aranmaktadır sevgi, aranmaktadır haftanın yedi günü, günün yirmi dört saati.



* zargana, cennetten kovulan ya da hale yediler olmak demektir.