![]() |
YORGUNLUK sizce ne demek, YORGUNLUK size neyi çağrıştırıyor? * YORGUNLUK benim genel halim... Bana ' Nasılsın? ' diye soranlara, en sık verdiğim yanıtın ' Yorgunum' demek olduğunu keşfettiğim günden beri, daha bilinçli olarak yorgunum! Şu memlekette yaşayıp da yorgun olmamak mümkün mü? Beden yorgunluğu dediğin ne olacak, iki- üç dinlenmeyle geçer. Ama ben aslında ruh yorgunuyum, gönül yorgunuyum, hayat yorgunuyum öğrenmek, bilmek, anlamak, anlamış gibi yapmak, düşünmek, hissetmek, tanımak, tanık olmak, katlanmak, anlayış göstermek, görmezden gelmek, üzerinde durmamak, idare etmek, üzülmemiş görünmek, alışmak, alışmak, alışamamak, sabretmek, katlanmak, beklemek yorgunuyum... Tam da artık bu memlekette, dünyada hiç bir şey beni şaşırtamaz sanırken, her seferinde yeniden şaşırmak yorgunuyum. günün diğer saatlerı içerisinde varolan, ama gece 11den sonra yok olan bezginlik durumu... ne ters bünye yaaa... yatmak bilmez,kalkmak bilmez hastalıgı var zaten....bi de bu çıktı başıma... Araştırmayı yapan Dr.Milton, bir bardak su içerisinde ½ kaşık bal ve biraz toz tarçının hergün kuşluk vakti ve vücut direncinin düşmeye başladığı takriben saat 15.00 te alındığında bir hafta içerisinde canlılığın arttığını tesbit etmiştir. yorgunum çünkü yorgunluğumun yaşamak gibi bir nedeni var.. / Konuş artık, diyorsun Vakit geldi.../ Olmaz! Yürek ressam olunca Resim sergilere çıkmaz... Sen biliyorsun: Binlerce yıl sonra Binlerce yıl evveldi Şehre saman sarısı bir ikindi İndi... Hanidir ruhumuzu ağrıtan Hiçlikle yokluğun sızısı Dindi... Sen şimdi var git aşk! Yolun uzun Seni bekleyen kelimeler Yorgun... Hani avazıma meydan okuyacaktım Seni görünce: "Deniz yanıyor! Bütün kuşlar kanatlarını Bana takıyor! ! ! Şeytana, şeytana bakın Kaçıyor! " Diyecektim tam... "Sus! " dedin, tek hecelik Haklıydın da üstelik. Bağırsam kimse duymazdı. Duyan olsa da inanmazdı... Sen şimdi var git aşk! Ben iyiyim... Bahar geliyor, Anneannem kokan Mayıs geliyor... Fesleğen ekeceğim saksılara Şarkı söyleyeceğim çocuklara. Dik durmak lazım, Bedensiz sevişmeleri bilip Telaşlı bir genç gibi Yaşamak lazım... Yolun düşerse oralara, Hayatı sürerken Yüreğini kullanamayan adama Benden selam söyle. Tabii bu selam sana Ağır gelmezse... Bak bakalım Hala şaşkın mı? Gülüyorum şimdi, Kalbi beyniyle Durmadan kapışırdı Laf aramızda Ona ne yapsa yakışırdı... Umut dök gönlüne Sakın üzülmesin! Ne O'nun suçu vardı gözyaşlarımda Ne senin Ne de "kimseye şikayet etmeyen" Zeki Mürenin... Sen şimdi git, Ben de uzanıp biraz Susacağım... Ben... Gördüm çünkü: Yalan değil-di! Şehre saman sarısı bir ikindi İndi... E.G. on dört saat boyunca hiç oturmadan çalıştıktan sonra ewe nasıl geldiğini bile bilmeden, kıyafetlerini çıkarıp, makyajını temizlemeden... kendini sadece yatağa atmak... ' kafamı çıkarıp dolaba kiltlesem bir haftalığına karanlığına boş bi dolabın.. Omuzlarıma bir çınar diksem kafamın yerine uyusam gölgesinde bir haftalığına...' Nazım Hikmet. off nasıl yoruluyoruz.. nasıl da niçinsiz ve kafiyesiz yoruluyoruz incinen bileklerimizi bile hissedemiyoruz çoktan kanı çekildi damarlarımızın kesiklerimiz duruyor akamıyoruz damarlarımızdan ve gözlerimizden ölemiyoruz ölmekten ödümüz kopuyor ruhumuzda kesikler üçüncü sayfa haberlerinin gölgesinde r mektupları yazıyoruz.. bakınız:iki gece üstüste deneyler için okulda sabahlamak..[img]/images/smilies/frown.gif[/img]((( Kaynak:Antropoloji |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 02:51 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.