![]() |
ZAHİDEM sizce ne demek, ZAHİDEM size neyi çağrıştırıyor? * Halk arasında "Zahidem" adıyla ün yapan türkünün şairi Aşık Arap Mustafa, 1901 yılında Çiçekdağına bağlı Orta Hacı Ahmetli köyünde dünyaya gelmiştir. Babasını annesini çok küçük yaşlarda yitirdi. İlk önce bir akrabasının himayesinde, daha sonraları da onun bunun yanında büyüdü. 20sinde askere giden Mustafanın aklı, deliler gibi sevdiği Zahidede kalmıştı. Köydeki dostlarına mektuplar göndererek Zahideden haber almaya çalışan Arap Mustafa, Zahidenin başka biriyle evlendirildiğini ve düğününün de bir hafta sonra olacağını duyunca üzüntüsünü aşağıda içli mısralara dökmüştür. Zahide Kurbanım n'olacak halim Gene bir laf duydum kırıldı belim Gelenden gidenden haber sorarım Zahidem bu hafta oluyor gelin Hezeli de deli gönül hezeli Çiçekdağı döktü m'ola gazeli Dolaştım alemi gurbet gezeli Bulamadım Zahidem'den güzeli Ay ile doğar da gün ile aşar, Zahidemi görenin tebdili şaşar İyinin kaderi kötüye düşer, Diken arasında kalmış gül gibi. Zahidem kurbanım kurtar bu dardan Baban anlamadı bizim bu haldan Kekiline sürmüş kokulu yağdan, Derdin beni delediyor Zahidem. Ziyaretten çıktım Cenderin özü Kum gibi kaynıyor Zahidem gözü Aslını sorarsan esalet yerden Hacı Bürolardan Mehmetin kızı. Gurbet ellerinde esinim esir Zahidem kurbanım hep bende kusur Eğer baban seni bana verirse Nemize yetmiyor el kadar hasır. Çiçekdağında da hiç gitmez duman Zahidern kurbanım hallarım yaman Yapamadım şu babayın gönlünü Fakir diye bana vermedi baban. Anamdan doğalı çok çektim cefa, Şu yalan dünyada sürmedim sefa, Adımı namımı soran olursa, Orta Hacı Ahmetli Arap Mustafa. Arapoğlu Mustafanın kendisine Mecnun gibi aşık olduğundan etkilenen Zahide, Mustafa için şiirler söylemiştir. Bu şiirin üç kıtasını H. Vahit Bulut, 1973 yılında Yukarı Hacı Ahmetli köyünden Zahidenin yakın arkadaşı ve sırdaşı Fatikten derlemiştir. Bu nasıl sevdaymış geldi başıma Felek ağu kattı tatlı aşıma Sevda çekenlere zor gelir gurbet Gece gündüz elim kalkmaz işime. Aşağıda sap kağnısı geliyo Derdin beni elik elik eliyo Kurbanlar olayım gara Mustafam Babam beni yad ellere veriyo. Arapoğlu derler gayeten atik Gözleri kara da, kaşları çatık Git nazlı y de bir haber getir Bastığın yerlere kurbanım Fatik. Ağlayarak yayığımı yayarım Yarim gitti günlerini sayarım Çıksa Büyüköze mendil sallasa Islık çalsa ıslığını duyarım. Coşkuna da deli gönül coşkuna Aşkından Zahide döndü şaşkına Sensiz edemiyom nazlı civanım Nolur bir yol görün Allah aşkına. Kaynak: Öyküleriyle Kırşehir Tütküleri, Destanları, Ağıtları -zahiiideeeemmmmm -neeee zahidem geçmişten nejat ertaştan dinlenen uzun hava tarzında bi türküdür.babam türkü popüler olduğundan ve sevdiğinden ismimi zahide koymuş.iyide yapmış nadir bi isim.memnunun yani. zahidem kelimesi bana beni çağrıştırıyor [img]/images/smilies/smile.gif[/img] Halam....Rahmetli bu türkü ne vakit radyolarda (çoğusularınız hatırlamayabilebilir o vakitlerde Radyo vardı.! Military Police üç yokudu...! yanisi MP3) çalınsa,yüzü pancar gibi kızararak eniştemi sorardı evde yok deel mi? diye...Rahmetli eniştemde onu bu türkü ile tavlamışmış da gençliği depreşir idi...Adı Zahide... Bana gönderdiği türküüüü... Çok etkileyici bir türkü. gözleri kapalı,,elinde sazıyla neşet ertaşı anımsatıyo walla... neşat ertaşın çok sevipte evlenemediği zahideye yazdığı türkü neşet ertaş.. Kaynak:Antropoloji |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 11:29 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.