![]() |
DÖN BAK DÜNYAYA sizce ne demek, DÖN BAK DÜNYAYA size neyi çağrıştırıyor? * buzzzzzzzzzzzzzzzzzz............... [baktım] Soluk Mavi Nokta'dan yapılan aşağıdaki alıntı, Sagan'ın önerisiyle, Voyager 1 tarafından 14 Şubat 1990'da çekilen yukarıdaki görüntüden esinlenerek yazılmıştır. Uzay aracı komşu gezegen alanlarını aşıp güneş sistemimizin kenarlarına ulaştığında, mühendisler kendi evi olan gezegene son bir bakış atabilmesi için aracı kendi etrafında çevirdiler. Voyager 1, Dünyamızın bu portresini çektiğinde, evinden yaklaşık 6,4 milyar kilometre uzakta ve tutulum düzleminin yaklaşık 32 derece üzerindeydi. Resmi Güneş'e çok yakın çekmenin bir sonucu olarak, saçılmış güneş ışınlarının ortasında görülen Dünya, yalnızca 0,12 piksel büyüklüğünde bir hilâl, küçük bir ışık noktası olarak görülüyor. 'Uzayın derinliğinden bu resmi çekmeyi başardık eğer bu resme dikkatlice bakarsanız, bir nokta görürsünüz. O noktaya tekrar bakın. İşte o nokta burasıdır. Evimizdir. O nokta biziz. Sevdiğiniz herkes, tüm tanıdıklarınız, adını duyduklarınız, gelmiş geçmiş tüm insanlar hayatlarını o noktanın üzerinde geçirdiler. Türümüzün tarihindeki tüm sevinçlerimiz ve acılarımız, kendinden emin bin çeşit inancımız, ideolojimiz ve ekonomik öğretimiz, her avcı ve her yağmacı, her kahraman ve her korkak, uygarlığımızın mimarları ve tahripçileri, her bir kral ve her bir köylü, birbirine aşık olan her genç çift, her anne ve her baba, umutları olan her çocuk, her mucit ve her kâşif, ahlak değerlerini öğreten her öğretmen, yozlaşmış her politikacı, her bir 'yıldız', her bir 'yüce önder', her aziz ve her günâhkarın tamamı, işte orada yaşadı. Bir güneş ışınında asılı duran o toz zerreciğinde. Dünya, dev bir evrensel arenada yer alan çok küçük bir sahnedir. Bütün o komutan ve imparatorların akıttıkları kan göllerini düşünün şan ve şeref içerisinde, bu noktanın küçük bir parçasında kısa bir an için efendi olabildiler. Bu noktanın bir köşesinde yaşayanların, başka bir köşesinde yaşayan ve kendilerinden zar zor ayırt edilebilen diğerleri üzerinde uyguladıkları zulmü düşünün anlaşmazlıkları ne kadar sık, birbirlerini öldürmeye ne kadar istekliler, nefretleri ne kadar yoğun. Bu soluk ışık noktası, bütün o kasılmalarımıza, kendi kendimize atfettiğimiz öneme ve evrende öncelikli bir konuma sahip olduğumuz yolundaki yanlış inancımıza meydan okuyor. Gezegenimiz, çevremizi saran o büyük evrensel karanlığın içerisinde yalnız başına duran bir toz zerreciğidir. İçinde yaşadığımız bilinmezlik ve bütün bu enginliğin içerisinde, başka bir yerden yardım gelip bizi bizden kurtaracağına dair hiçbir ipucu yoktur. Dünya şu ana kadar yaşam barındırdığı bilinen tek gezegen. En azından yakın gelecekte, türümüzün göçebileceği başka hiçbir yer yok. Evet, ziyaret ediyoruz. Ama henüz yerleşemiyoruz. Beğenseniz de beğenmeseniz de, şu an için Dünya yaşadığımız yer. Gökbiliminin alçakgönüllü ve kişiliği geliştiren bir deneyim olduğu söyleniyor. Bana kalırsa, insan kibrinin akıl dışılığını küçük Dünyamızın uzaktan çekilmiş bu görüntüsünden daha iyi gösterebilecek bir şey yoktur. Bu görüntü, bildiğimiz tek evimiz olan bu soluk mavi noktayı birbirimizle daha içten paylaşmamız ve koruyup şefkat göstermemiz gerektiği konusundaki sorumluluğumuzun altını çiziyor.' pinhani Yalnız kaldıysan, kalkıp pencerenden bir bak Güneş açmış mı, yağmur düşmüş mü Dön bak dünyaya Herkes gitmişse, sakince arkana dön bir bak Dostun kalmış mı, aşkın solmuş mu Dön bak dünyaya, dön bak dünyaya Yalnız kaldıysan, kalkıp pencerenden bir bak Güneş açmış mı, yağmur düşmüş mü Dön bak dünyaya Bir sonbahar kadar yalnız, bir kış kadar savunmasız Ya da ilkbaharsan, yolun başındaysan Asla vazgeçme, kalkıp da pencerenden bir bak Güneş açmış mı, yağmur düşmüş mü Dön bak dünyaya Bakamam benimle birlikte dünyada dönüyor... [img]/images/smilies/smile.gif[/img]) Bakmak yetmiyor...İnsanoğlu, yok etmeye çalıştığı dünya için, kurtarma faaliyetlerine geçmeli...Çok geç kalmadan... Kaynak:Antropoloji |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 09:43 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.