![]() |
ÇÖL sizce ne demek, ÇÖL size neyi çağrıştırıyor? * ...yoktu Leylası olmayana Rahmet Yelleri Eser... 2. çöl herkesin aklına çöl denildiğinde gelen dönence çölleridir…Günlük sıcaklık farkı çok yüksektir.. öyleki gündüz sıcaktan gece soğuktan öülmler görülebilir.. yağış oluşumunun az olmasının nedeni kuşak üzerinde oluşan daimi dinamik yüksek basınçtır..sürekli yeryüzüne doğru çöken sıcak hava burda havanın yükselip soğumasını engeller..(nedeni dünyanın kendi etrafında dönmesidir) ikinci grup çöle örnek verelim… büyük sahra, Arap yarmadası çölleri.. mesela Deşt-i lut deşt-i kebir(iran) victorya (avustralya) Namibya çölü (güneybatı afrika) gibi… to be continued…. bizim aklımıza bir tek çöl gelse de aslında 3 çeşit çöl vardır… önce çölü tanımlayalım.. yıllık yağış miktarı 200mm.nin altında olan yerlere çöl deriz. Fakat bir çok çölde yağış miktarı 50 mm.nin bile üstüne çıkamaz… 1.çöl KUTUPLARDIR… daimi yüksek basınç sahaları olduğu için yağış oluşumu çok zordur.. o yüzden aslında kutuplar soğuk birer çöldür…orda gördüğümüz buzlar ise sürekli ve çok miktarda bir yağış sonucu değil milyonlarca ıyldır üstüste yağan ve erime ortamı oluşmayan kar örtüsünün sıkışmasıyla oluşmuştur… aslında kar yağışı çok azdır… to be continued…. Çöl Su kaybediyorum. Yaşadığım her gün biraz sen eksiltiyor içimden. Çöl zarifçe öpüyor göz pınarımdan Sancım bu yüzden Bir kervanla yola çıkan ilk yolcum Ağır bir hastalık bu. Ağırlaştıkça kuruyorum, Kurtuluyorum Düşölgünü sana söylenen sözler, Dönüşünü beklemekten yorgunum. Hicret, firkat midir? Vuslat kimedir? Bu gitmeler……….. ……………………. Dönülesi yer midir? Çöl değilsin lakin kumu bilirsin. Sarıdır, akışkandır, kurudur Büyüdükçe kudurur. Bir çöl hem yutar insanı hem yeniden doğurur …………………. Ayak izlerini toplamam artık Gittiğin izler benim değil ki S.B bâdiye.. ÇÖL Su kaybediyorum. Yaşadığım her gün biraz sen eksiltiyor içimden. Çöl zarifçe öpüyor göz pınarımdan Sancım bu yüzden Bir kervanla yola çıkan ilk yolcum Ağır bir hastalık bu. Ağırlaştıkça kuruyorum, Kurtuluyorum Düşölgünü sana söylenen sözler, Dönüşünü beklemekten yorgunum. Hicret, firkat midir? Vuslat kimedir? Bu gitmeler……….. ……………………. Dönülesi yer midir? Çöl değilsin lakin kumu bilirsin. Sarıdır, akışkandır, kurudur Büyüdükçe kudurur. Bir çöl hem yutar insanı hem yeniden doğurur ………………….Seyhan Başarslan 08-10-20006 Dünyanın en büyük çölü olan Sahra, kurak toprak için de bir ölçü. Bağıl nem oranı tek basamaklı sayılara inebiliyor. Yüzyıl boyunca neredeyse sadece bir kez yağış alan yerler var. Çölde, yaşamı boyunca gökten bir damla su düştüğünü görmeyen insanlar bulunuyor. Bununla birlikte, Sahra'nın altında küçük bir denizi doldurmaya yetecek kadar büyük akiferler var. Tarihöncesi çağlarda yeraltında birikmeye başlayan bu suyun bir bölümü bir milyon yıl kadar eskiye dayanıyor. Sadece 6000 yıl öncesine kadar Sahra çok farklı bir yerdi. Yeşildi. İlginçtir ki Sahra'da tarihöncesi zamanlarda kayaların üzerine resmedilmiş suaygırı figürlerine rastlıyoruz –ki su aygırları yıl boyunca suya ihtiyaç duyarlar. Washington Üniversitesi'nden jeolog Jennifer Smith'e göre "bulgular çölün eskiden tropik bir cennet olduğunu göstermese de, eski Sahra'nın oldukça yaşanabilir bir yer olduğunu belirtiyor". Yeşil Sahra'nın ortaya çıkış nedeni eski muson rüzgârlarının yer değiştirmesiydi. Buzul çağları nasıl gelip geçiyorsa, muson rüzgârları da aynı şekilde kuzeye ve güneye göç ediyor. Bu durum Dünya'nın hareket dinamikleri ile bağlantılı. Dünya'nın eksen eğikliği düzenli aralıklarla değişiyor güneşe olan eğimi bazen artıp, bazen de azalmakta. Dünya kendi ekseni etrafında bir topaç hareketi yapıyor ve güneşe en yakın olduğu zamanlarda da yine belirli bir döngü içinde. Kuzey Yarıküre'nin güneşe doğru eğimi maksimuma ulaştığında ve Dünya'nın güneşe en yakın olduğu zamanlarda, yaz aylarında Kuzey Yarıküre'de artan güneş ışınları, şu anda Ekvator ile 17 derece kuzey enlemi arasında yer alan Afrika musonunu 10.000 yıl önce olduğu gibi kuzeye doğru hareket ettirerek Kuzey Afrika'nın seller altında kalmasına neden olabilir. 5000 yıl kadar önce musonlar büyük ölçüde güneye doğru tekrar yer değiştirdi. Sahra'nın tarihöncesi kavimleri, yaşadıkları toprağın yeşillik ve canlılığının gittikçe azaldığını ve kuraklıktan da kötü bir durumun kendini hissettirmeye başladığını farkettiler ve belki de böylelikle o sıralarda Mısır kültürünün canlanmaya başladığı Nil Vadisi'ne göç ettiler. Pennslyvania Üniversitesi'nden jeolog Robert Giegengack'e göre, "Geçmişteki bazı iklim değişikliklerinin günümüzdeki bazı değişimler kadar hızlı gerçekleştiğini daha yeni yeni anlıyoruz". Sahra kuruyup bitki örtüsü azaldıkça toprak, yağmur suyunu tutamaz hale geldi. Buharlaşma ile daha az sayıda bulut oluşabildi. Yağmur yağdığı zaman hızla akıp gitti ve buharlaştı. Böylelikle artan bir hızla çölleşme etkisi ortaya çıktı ve Sahra 4000 yıl kadar önce bugün bildiğimiz şeklini aldı. İnsan etkisiyle oluşan iklim değişiminin, Sahra'yı gelecekte nasıl etkileyeceği bilinmiyor. Uzmanlar şişelenmiş Sahra sularını yudumlarken bu soruya kafa yorabilir. Giegengack temiz ve ferahlatıcı bu kaynak suyu için, "Mısır'daki en güzel su" diyor. İçecek iyi bir şeyler arıyorsanız, Sahra'nın gömülü antik hazinesinden denemenizi öneririz. Joel Achenbach Çölde bir gece geçirmek demek, insanın kendine dönmesi, kendini tanımaya başlaması demektir. Orada yalnızsın. Orada, başkalarıyla olsan da yalnızsın. Yıldızlardan hangisini gözüne kestiriyorsan oraya kadar uzanıp geceyi orada geçirmen mümkündür. O yıldız ki, çöl ufkunda parıldamaktadır, hem de bir maytap gibi pıtırcıklı sesler çıkartarak seni kendisine davet etmektedir. İşte o davete icabet ederek o yıldıza kadar uzanıyor ve çöl gecesini orada geçirmeye karar veriyorsun. O yıldızın, çöl ufkunda seçilen parıltılı görüntüsüne rağmen, biliyorsun ki, orası karanlıktır ve tam da gecenin sakin, yatıştırıcı bir gecenin geçirileceği yerdir Kaynak:Antropoloji |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 11:28 AM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.