ÇOCUKLUKTAN KALMA ALIŞKANLIKLAR sizce ne demek, ÇOCUKLUKTAN KALMA ALIŞKANLIKLAR size neyi çağrıştırıyor?
 

*



Gece yarısı dışarı çıkar çıkmaz gökyüzüne, yıldızlara bakmak ve gökte ayı görünceye kadar göğü temâşa etmeye devam etmek.







_________







Gayr-i ihtiyâri yapıyorum bunu. Yeni farkettim. Sebebini yüksek binalarla çevrelenmemiş, müstakil bir köy evinde büyümüş olmama yoruyorum. Zira babaannemin, annemin, babamın astroloji hakkında modern insandan daha fazla bilgisi vardı. Onlarda gece dışarı çıktıkları zaman ilk önce gökyüzüne bakarlardı. Eğer çok yıldızlıysa gökyüzü 'yarın hava güzel olacak' derdi babaannem. Kutup yıldızını ilk olarak annem göstermişti..







Bu alışkanlığım yüksek binaların gökyüzünü görmeyi engellemesi ve her tarafta yanan gece lambalarının gözümü kamaştırmasıyla birlikte zamanla kaybolacak. Balkonda oturuyor olup, kendisine baktığımı zanneden, hiç tanışmadığım üst komşum rahatsız olacak, mecbur başımı eğeceğim..







Ne acı.







sütün içine şeker katmak..



dondurma kulahının dıbını atmak? ? ?



karanlık ve sessızlıgın beraberlıgıne tahammul edemeyıp tv yı acmak..







Dün akşam farkettim, bakkala girince heyecanlanıyorum ve ister istemez çikolatalara abanıyorum.







4 mevsim çıktığı her kapıyı kapatma alışkanlığının sobalı bir evde büyümemden kaynaklandığını düşünmekteyim. Cumartesi günlerimin de tatil olmasına rağmen Pazar sabahları erkenden kalkıp televizyonda çizgifilm arama alışkanlığının da çocukluğumdan kaldığına dair çeşitli söylentilerim (içses) var.







'...Rossini'nin bestelediği altı yaylı çalgılar sonatında belirgin bir Mozart hayranlığı sezilir... Bu serenad benzeri, zarif, tatlı ve renkli sayfalar ünlü opera bestecisinin yıllarca bilinmeyen yönlerinden biri olarak kalmıştır... Mozart için 'Gençliğimde hayranlık duyduğumdu erkekliğimde ümitsizliğim, yaşlılığımda da tesellim oldu' diyen Rossini 1804 yılında, yani 12 yaşında Ravenna'da bestelediği altı sonatı arkadaşlarıyla çaldığını, kendisinin de ikinci keman partisini seslendirdiğini elyazısıyla notalara eklemiş... Uzun süre kaybolan bu altı sonatın elyazmasını da İtalyan besteci Alfredo Casella (1883-1947) Washington'daki Kongre Kitaplığı'nda bulmuş... Varlığı bilinen, ancak bulunamayan bu sonatlar 1954'te yayınlanmıştır...'







:tüm kalemlerin arkasını kemirmek



:gecenin bi vakti uyanmak yatakta bağdaş kurup kara kara düşünmek



:saçlarıyla oynaya oynaya uyumak



:ezilebilecek ne varsa ezip püre haline getirmek



:eline geçen her şeyi bozmak radyo, kalem, saat, elektrik süpürgesi... hepsinin içi itinayla açılır...(artık arada yaptığım da oluyor)



bu sanırım en iyi önüne geçilemeyen tamir merakı olarak açıklanabilir.



:kesici aletlere karşı karşı konulmaz sevgi



:P







_yumurtanın beyazını asla ve asla yememek



_2 adet minik ayıcıkla yatmak



_her gece düşlere dalmak



_tırnak yemek



vs....







hiç bir zaman kol saati kullanamamak çünkü sürekli içini açarak ya da çeşitli şekillerde saatleri bozmak...kendimce kalkıştığım tamirler....







evdeki özellikle elime geçen temizlik malzemeleri içecek kutuları gibi şeylerde üzerlerindeki marka yzılı kağıtlarını sökmek..çıkmıyorsa bunun için büyük mücadele vermek...elime geçen soyulacak ne varsa soymak....oyuncakları bozmak peluş olanları sökmek...sanırım fazlaca yıkıcı bi tipim ama bozmak garip ve dağıtmak eylemi garip bi şekilde hoşuma gider....







merdiven inerken her katta özellikle son 3-5 basamağı zıplayarak inmek...sırf bu eylemin verdiği haz için apartmandaki asansörü kullanmamak







Kaynak:Antropoloji