ROMANTİZM sizce ne demek, ROMANTİZM size neyi çağrıştırıyor?
 

*



'Sanat sanat içindir '...görüşünü savunan bir akım......Bu akımın öncüleri Valery,Emerson,Victor Hugo,Baudelaire,Verlaine..................







Romantizm gerçekliğin önüne geçtiğinde







şapşallığa dönüşür...







Not: romantik olmaya çalıştım ama dostlarımca romantik unsurları öldürdüğüme karar verildi [img]/images/smilies/smile.gif[/img]







bir daha romantik terimlere yazarsam sadece realizme hizmet için olacaktır [img]/images/smilies/smile.gif[/img]







ben karşıcinsler tarafın dan fazla bir bilgi sahibolmadıgım icin size başvurmayı deniyen bir üyenizim fazla etkileyebilme tecrübesi olmayan bana yardım cı olursanız sevinirim::! teşekkürler







kendimi yıllardır iflah olmaz bir romantik olarak tanımlardım. Taaa ki







bu yazının altında yazısı bulunan sayın kabristanın







'hocam sen hiç romantik değilsin' ikazını duyana kadar.







Tamam biraz ekşın meraklısı, çizgi film düşkünü, şiddet yanlısı, voltranın bacısı ve de mizahsever olabilirim. Gittiğim heryerde kavga çıkardığım doğrudur. Biraz oğlan çocuğu gibi olduğum da doğrudur. Ama......







her bayan romantik olduğu zannındadır.. öyle olmak ister. Sonra 'Bir müflis Kaleme sordum. ' Enes bana böyle böyle diyorlar doğru mudur? ' diye... Maalesef ordan da acı bir cevap geldi. 'memduh Abi doğru söylemiş apla. sen pek romantik sayılmazsın.'[img]/images/smilies/frown.gif[/img](







Acı içindeyim. Gidip kızların izlediği filmlerden izleyip ağlayacam. Nasıl romantik olunur tez zamanda gösterecem hain dostlarıma [img]/images/smilies/smile.gif[/img]







1790 ile 1850 yılları arasında ortaya çıkan ve duyguyu akıldan hayal gücünü de eleştirel çözümlemeden üstün tutarak edebiyatın,felsefenin, siyasetin özellikle de resmin görünümünü köklü değişikliğe uğratan akım …







Birgün melek ve şeytan karşılaşırlar..



ikisi de birbirinin bakışlarındaki anlamları okumaya çalışmış..Melek,şeytanın yüreğinde kesin bir fesatlık olduğunu,Şeytan ise meleğin yüreğinin ne kadar temiz olduğunu biliyormuş..o esnada çok hoş bir müzik çalmaya başlamış..Şeytan ellerini meleğe doğru uzatmış ve "benimle dans eder misin? " demiş..melek bunu duyunca şaşırmış,o anda birden elini şeytana uzatmış ve başlamışlar dans etmeye..







Çalan müzik o kadar güzelmiş ki ikisi de romantik dakikalara mahkum olmuşlar ve melek bir an şeytanın içindeki kötülükleri unutmuş..







şeytan dans sırasında meleğe dönmüşve "seni seviyorum,ya sen? ".. [img]/images/smilies/smile.gif[/img])



Demiş..melek bir şok daha yaşamış..durmuş ve düşünmüş bir an.."şeytan neden bana böyle bir şey desin ki? ama olsun yine de nezaketen gerçek olmasa bile ben de cevap vereyim.." demiş içinden..ve melekte şeytana dönmüş.."ben de seni seviyorum" demiş..







İşte o gün yeryüzünde dürüstlüğün romantizme boynunu büktüğü ilk gün olmuş..







Ya tutulacak kadar yakın ol…yada unutulacak kadar uzak…







aşk.................. [img]/images/smilies/smile.gif[/img])



Davranışlarında duygu ve coşkunun aşırı ölçüde etkisi bulunan.



XVIII. yüzyıl sonunda başlayan, duygu, coşku ve imgeye aşırı yer veren sanat akımı, coşumculuk.



Duygusal eğilim.



Romantik ortam ya da durum







Fransa'da başladığı kabul edilen bir akımdır. Öncüsü Victor Hugo kabul edilir. Romantizm, klasisizme bir tepki olarak çıkmıştır. Kontrollü, aşırılıkları sevmeyen ve görmezden gelen, kalıplara ve geleneklere sıkı sıkıya bağlı klasisizme karşı romantizmde düşünceler aklın denetiminde sıyrılarak içgüdüsel bir şekilde kendini doğaya bırakır. Acı ve doğa en değişmez konulardandır zaten.. edebiyatta, uzun uzun tasvirler görülür, karakterler ya çok güzel ya çok çirkindir (Notre Dame'ın Kamburu) genelde hüzünlüdür, karakterlerden biri mutlaka hastalanarak ölür. Veba, verem en gözde hastalıklardandır. Kişisel çıkmazlar, topluma ayak uyduramamış insanlar, ayrı kalanlar ve dışlananlar anlatılır. Kimse eline kadeh alıp parti nasıl demez yani[img]/images/smilies/biggrin.gif[/img] partilik hallerimi kalmış adamların..







Kaynak:Antropoloji