HÜZÜNLÜ DELİ sizce ne demek, HÜZÜNLÜ DELİ size neyi çağrıştırıyor?
 

*



her zaman bıraktığınız yerdedir...







hareketsiz, ağır bir delidir...







/__içinizde bir yerdedir..........................







yorgun ve ürkek baktım gözlerine







bir laf ettim ağır/ anlaşılmaz







içimi çekip çıkardım -ne var yahu bunun içinde- deyip







deyip baktım,







gördüm içimde telleri kopmuş bir keman var







bir görseniz! boyu tam bir adam kadar...........







vuruldukça içimde ağır aksak usul







başımı eğip ellerime baktım ben usul usul







bir laf ettim ben, ağır laf







ağzımdan baklayı çıkardım







neyse sustum hepsi laf ü güzaf







Elindeki baltayı boynuna astı...







'Bak' dedi...







'Onlar gönlümün putlarıydı...







Kıran da bu deli put...'







'Deli' dedim içimden...'O put değil ki!







Baltayı kendi boynuna asmışsın..'.







Ağladı...







'Bilemedim put dediğim benmişim...Hepsini öldürdüm de kendimi öldüremedim...'







Deli işte! kim ister ki ölmeyi?







deliyim ama o kadar değilim ben yahu..







-deli isen o kadarsındır...deliler için zaman ve miktar mefhumu yoktur...







-ne kadarım?







-işte okadar. deliler kadar...







-çokmuşum yahu [img]/images/smilies/smile.gif[/img]







deliyim ben diyor







aklı gelip gidiyor...Hüznü bir baş ağrısı gibi taşıyor iki göz arasında..







dedi ki bana,







'deliyim ben..'.







Oysa akıllıların giremediği güzergâhlardan geçiyor..







Sanırım O kestirme yolu buldu [img]/images/smilies/smile.gif[/img]







başını dik tutman gerekli







kabul,







deliyim







ama hüzünlü bir deliyim,







belli miyim...? [img]/images/smilies/smile.gif[/img]







dikkat ediyorum







şimdi bir çarpıntı başlayacak göğsünde







çalamayan bir telefonun üstüne tüneyecek ellerin







kapı önünde bekleşecek umudun elleri böğründe







ve sen diz çöküp bekleyeceksin önünde...

dikkat diyorum







zorlama, kavgalı, yalnız ve içli günler







küçük, sen hep böyle,







alnını duvara yaslayıp göz bebeklerini yiyeceksin...







işte öyle...







burnumu cama yapıştırıp günün doğuşunu soludum,







birden öyle bir his doldu içime,







sanki süvarilerden oluşmuş bir orduydum...







...







Kaynak:Antropoloji