Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Sözlük (http://www.hayatimdegisti.com/forum/sozluk/)
-   -   HİKAYELER sizce ne demek, HİKAYELER size neyi çağrıştırıyor? (http://www.hayatimdegisti.com/forum/sozluk/144598-hikayeler-sizce-ne-demek-hikayeler-size-neyi-cagristiriyor.html)

bluemoon24 07-01-2009 05:35 PM

HİKAYELER sizce ne demek, HİKAYELER size neyi çağrıştırıyor?
 
*



Sana yasanmis hikayelerden cok yasanmamis bir suru hikaye anlatabilirim ben



Belki dinledikten sonra, yazik olmus yasanmamakla dersin ha!



……………………



Benim hikayelerim genelde hic yasanmamis seylerle ilgilidir



Yasanamayacak olanlarla



Ama simdi git…



Sana anlatacak hic hikayem kalmadi ki benim



Artik cok kotu anlatiyor ve yaziyorum da zaten.







Asidi kaçmış bir kolayla yarım bir hayattan izliyor seni senli genli senler..Boğazımı gıdıklıyor 'yapmaaa' diye bir tını geliyor içimden,içimden konuşunca nefes ile yemek borularında restorasyon başlıyor..Balgam arayışında bir öksürük havayı gıdıklıyor ardından.Gözlerim ağlamak dışında ek iş arayışına giriyor sulanıyor,sulandıkça kuruyor.Hırslanıp devam ediyorum içmeye,yarısını pusula olan pipetle yarısını ipleşen etimle..Her şeyden her şey yapan bünyem küllükteki sigaraları boşalan bardağa boşaltıyor doldurduğunu düşünerek..Ardından o görüntüyü gözlerim beynimin düğümlenen loblarına mavi kalem ile grafiti yaparcasına çiziyor..Anlağım seksek oynamaya başlıyor o halının dikdörtgen karelerinde..Yarıçapları farklı ama özdeş olan bi anne,sokaktan getirdiğim çamur giysili taşın halı üzerindeki lekesine kızacak mı sence...



burcu bakır







Hikayeler ancak onları anlatabileceklerin başından geçer...







Paul Auster







BURASI KERVANSARAY







Birinci hicri asrın sonu ile ikinci asrın başlarında Horasan'ın Belh şehrinde kendi, çapında bir bölge hükümdarı yaşar: Bu mütevazi hükümdar, çevresine yaptığı iyilik ve adaletli tutum sebebi ile dualar alıp, hürmete lâyık olur.







Onun böylesine dua alıp, hürmete nâil oluşu yüzünden olacak ki Rabbimiz onu ismi unutulmayacak kadar büyük bir velî yapmayı murad eder, fani saltanatla ömrünün heder olup gitmesini istemez:







Nitekim irşadına vesile olan hâdiseler de bundan sonra peşpeşe hikmetle sıralanır. Bir gün sarayına girip huzuruna kadar ilerleyen meçhul bir yolcu ile tahtta oturan Sultan arasında şöyle bir â konuşma cereyan eder: Sultan İbrahim sorar: 'Yabancı, buraya kadar ne cür'etle ilerleyip, geliyorsun? ' 'Niye gelmeyeyim? Burası nedir ki? ' 'Ne olacak, saray. Sultanın sarayı.' 'Hayır, burası saray değil kervansaraydır. Bizim gibi kervan yolcularının bir müddet istirahat edeceği kervansaray...' 'Sen deli misin be adam? Görmüyor musun burada oturan benim. Belh'in sultanı İbrahim bin Edhem. Hani burada yolcu? Var mı yolculuk alâmeti? '







'Söyle bakalım: Sultan, senden önce bu sarayda kim vardı? ' Ondan önce kim vardı? Ondan da önce kim vardı? Hani nereye gitti onlar, burada yoklar şimdi? Demek ki, onlar yolcuydular, geldiler, bir müddet istirahat edip sonra ayrıldılar. Şimdi istirahat sırası sende. Bir müddet istirahat edip sen de gideceksin.: Arkandan diğer yolcular gelecek, onlar da tıpkı senin gibi ayrılacak? Eğer burası kervansaray olmasaydı, bunların hiçbiri de gelip geçmeyecek, birinin elinde ebedi kalacaktı? ...' Belh Sultanını böylece acı şekilde ikaz eden meçhul adam, geri döner ve sessiz sedasız dışarı çıkıp gider. Neden sonra peşinden, koşanlar onu bir türlü bulamazlar:







Artık Sultan, bu meçhul adamın ikazını bir türlü unutamaz. Akşamları yatağına uzanır, kulağına aynı sesler devamlı gelir: 'Burası bir kervansaraydır. Senden öncekiler gelip geçtiler, sen de gelip geçeceksin....'







Böylece nefis muhasebesi yapıp, saltanatın faniliğini tefekkür ederken evin tavanından bir gürültü duyar. Heyecanla sorar: 'Kim var orada, ne arıyorsunuz? ' 'Benim ben, devemi kaybettim de, onu arıyorum! ' 'Yahu: sen deli misin? Deve aranır mı evin damında? ' 'Sen âtlas yorgan, yün yatak içinde âhireti ararsın da, ben dam üzerinde devemi arayamaz mıyım? ' Sultanın beyninde şimşekler çakar ve bu işin içinde İlâhi bir ikaz olduğuna hükmederek hemen fırlayıp hasır üstünde ibadete başlar: O sabah tâcını da, tahtını da terk eder, 'hepsini isteyen alsın. biraz da onlar eğlensin, benim misafirliğim bitti' diyerek ibadethanelere koşar, inzivalara düşer. çöllerde yalnız ve garip dolaşıp tefekküre başlar. Hayatın gayesini düşünür: nefsiyle mücadeleye girer. Öylesine bir nefis cihadına girer ki, terk ettiği bunca taht ve servetten sonra günlük normal yemeklerini de bırakır, bazan birkaç zeytin tanesi, bir iki lokma ekmekle ömrünü devam ettirmeye karar verir ve uzun zaman da aç, susuz yamalı elbise, hasırdan yatakla yaşar…







Bazı insanlar wardır bilirsiniz hep anlatacak hikayeleri, anekdotları, küçük anlamlı dörtlükleri yada hep bir cümleleri olur inceliklere dayalı.







işte onlarla aynı ortamda olmak agzını acıp hayretle anlattıgı hikayeyi dinlemek, sonunu merak etmek, sonra ya öyle mi oldu demek yada beklediginden daha ilgicini duymak o heyecanı yaşamak güzel dirrrrr yaaa.ben hiç doyamam dinlemeye.







tarih olmus bir hadise, sekil verir enfes bir sese...







anlatılmamalı...yaşanmalı...



Kaynak:Antropoloji


WEZ Format +3. Şuan Saat: 02:46 AM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.