IRAK sizce ne demek, IRAK size neyi çağrıştırıyor?
 

*



Hüzün veriyor yüreğime, efkarımı katmerleyen, oturmak,susmak,bazen düşünmek ve yine Dünya'ya dalmak. Ağlayan insanlar,genç kızlar,katledilen bebekler yok edilen insanlar yok edilmek istenen islam ve sessiz kalan müslümanlar oturanlar,susanlar,bazen düşünenler biraz ahlayıp vahlayanlar IRAK bizlere,yüreklerimize,timsal-i merhametimize çok ırak,ağlamayı,yalvarmayı,genç kızları unutan bizlere peygamber e komşu olmaya çoook ırak! ! ! !







çocukluğum







üçüncü dünya savaşına doğru bir adım



zülmün ve tasa nın hiç eksilmediği bir ülke



ve bu ülkenin tarihinde ilk defa yenik düşen başkentti



zülüm,ihanet ve sonunda işgal



insanlık onurunun yağmalandığı ve talan edildiği bir ülke.



ve daha burada yazamadığım bir çok şeyi çağrıştırıyor bende ırak.







Irak bir dramı bir katliyamı kan barut ve gözyaşını bombaları ve bir



medeniyetin,kültürel zenginliğin talan edilmesini.İnsanlık ayıbı



geliyor aklıma.





Ateşde Açan Hüzün Çiçekleri















Minik bir serçe havalandı



Felluce sokaklarında



Umutsuzca kanat çırptı bir tozak düşürdü



Bir fidan bir çınar devrildi



Bir ana bir yürek bir can yandı







Daha soğumamış sıcacık bir ten



Gülyüzlü delikanlı solan bir can



Bir gülümseme dudaklarında



Zalim kurşunla devrilen çınarın







Top sesleri uzaktan uzağa



Feryad-ı fiğanlar ahlar vahlar



Oğlunun başını okşayamayan yanık ana



Elleri nasırlı gözleri hüzünlü gönlü kahırlı



Eşine doya doya bakamayan kadın ana



İşgali zulmü omuzlayan sırtlayan ana



Kara iri gözleri çakmak çakmak



Göğsünde bir yara bir yumru



Birkaç gün önce devrilen taze fidan



Hüzün çiçeği gözbebeği can çiçeği







Babalar ölür yetim canlar



Oğullar ölür kanadı kırık analar



Eşler ölür kınası ellerinde gelinler



Çocuklar ölür gözü yaşlı kırk gönüllü



Hicranlı acılı çileli analar babalar







Havalanır minik serçe



Karşı tepelerden yükseklerden



İkindi kısmetini aramak üzere



Zavallı yumuk yumuk mini minicik







Nasırlı ellerle duada ana



Süzülür hasretini arayan çocuk



Usul usul ölümlü odadan



Ellerinde tane tane bulgur



Yüreğinde umutlar bulgur bulgur







Havalanır tepelerden minik serçe



Ölümlü odadan bir çocuk süzülür



Kanatlar ve adımlar yüzyüze



Suçlar ve suçlular cezasız



Zulümler cezalar cefalar çekilen







Kanat çırpar minik serçe



Bir tozak düşürür boşluğa



Bir çocuk ayak yalın çıplak



Üstü param parça lime lime



Elleri dizleri kan revan







Ana yaslı ölümlü odada



Hangi baharlarda baba



Kara gözlü ablacığım



Zorla götürülür zorbalarca



Derken bir ölüm tarlası



Kimliksiz yığın yığın



Yanyana elele dizdize







Yoklar elleriyle dizlerini çocuk



Yaşlar gözlerde korku minik yürekte



Bilemez kime nereye gidecek



Gelişleri gidiş kılan zalimlerin



Silahların



Bombaların gölgesinde



İçli bir rüya gibi



Bir kabus



Bir karabasan gibi



Minik bir çırpınış



Kapanır toprağa çocuk



Hala şaşkın bitkin



Ellerinde tozak



Saçılır sağa sola bulgurlar







Dışarda içerde ölüler



İçeride dışarıda canlar



Ölü canlar ölü canlar



Anaların babaların



Abilerin ablaların



Kardeşlerin arkadaşların



İnsanların insanların



İnsanlığın ölümü ölümüü



Minik bir serçenin ölümü



Minik bir yüreğin ölümü







Kalk doğrul çocuk kalk



Kuş seslerine gömülesi çocuk



Gülücüklere boğulası çocuk



Öpülesi öpülesi çocuk







Kahrolası savaş uçakları



parçalanası namlu



Kırılası eller tetik çeken



Harama uzanan eller



Kahrolası haramiler







Dilinin üstünde kalan bulgur tanesi



Yutkunur çocuk usul usul tatlı tatlı



Mor ikindilere uçası minik serçe







Solmasın vakitsiz tomurlar



Devrilmesin fideler



Yeni gelinlerin ölümleri



Hicranlı anaların ölümleri



Aşkların aşıkların ölümleri



Şaşkın kardeşlerin ölümleri



Sabilerin bebelerin ölümleri







Bir oyun daha biter



Sahne kapanır



Dekorlar toplanır



Oyuncular yollara dizilir



Başka Fellucelere



Başka Kentlere



Gidilmek üzere yola dizilir







Ölüm melekleri yine gelecek



Yarın yine gelecek kimbilir kime







Kalk çocuk kalk



Bekler acılı anan



Yüreği yanık



Kanadı kırık



Kalk çocuk kalk



Seni bekler bacın



Kardeşin arkadaşın



Kalk çocuğum kalk



Seni bekler vatanın



Sende umutlar sende



Kalk Çocuk kalk



Hüzün çiçeklerini



Söndürmeye ant içerek







(Hainlere zalimlere işgalcilere kalbsizlere



ithaf olunur)







Necmiye Sarpkaya







ırak (uzak)







birde ortadoğuda bir devlet diktatör saddamın şimdiki hapishanesi [img]/images/smilies/smile.gif[/img]))







************************************************



Tanrılar Irak ' ta.



___________________________



Bombalar yağmakta.. ardı ardına..







Mazlum.. Irak Halkının çatılarına..







Yarışıyor Tanrılar çıldırmışçasına..







Yillardir zulümler var orada halka..







Eris.. durmadan senaryo yazmakta..







Enyo ise hep tepelerinde dolasmakta..







Fraude desen.. paslasmada Pitho'yla..







Diamos korku salar hep.. sokaklara..







Algos kavustu artık istediği ortama..







Fama kulak vermez Irak ' ın Halkına..







Kairos bakar yanızca petrol hesabına..







Pentos karışmaz hiç yaşanan ızdıraba..







Penia, elini uzatmaz.. Irakli çocuklara..







Limos kol gezer aldırmaz hiç açlıklara..







Cimri davranırken.. birilerine Minerva..







Hephaistos müşteri arar yeni silahlara..







Ares'e de gün doğar böyle zamanlarda..







Nike zaferi çok görürken o mazlumlara..







Themis firar eder bombalar patlayınca..







Nike ve Viktoria Vals eder.. hayasızca..







Neptün doymazken.. nedense istilaya..







Nemesis, Zeus'un kapısını çaldığında..







Çok şey değişir.., mazlumlar adına..







Lanetler yağar..zalim tüm ilahlara..







Yeni bir sayfa açılır insanlık adına..







İnsanlık,ancak o gün yaşar insanca..







07/04/2003. / İzmir.



Nusret Akbayır



*********************************************







Irak çok güzel bir pınar.



Ve bu pınara sahip olmak isteyen ağalar var.



Ve bu pınarın kıymetini bilmeyen sahipleri var.







ırak uzakhemde çok uzak







ırak hep ıraktı hiç yakın olmadı ki zaten...



Kaynak:Antropoloji