Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Sözlük (http://www.hayatimdegisti.com/forum/sozluk/)
-   -   ÖLÜLER BÖYLE SEVER sizce ne demek, ÖLÜLER BÖYLE SEVER size neyi çağrıştırıyor? (http://www.hayatimdegisti.com/forum/sozluk/143201-oluler-boyle-sever-sizce-ne-demek-oluler-boyle-sever-size-neyi-cagristiriyor.html)

bluemoon24 07-01-2009 03:57 PM

ÖLÜLER BÖYLE SEVER sizce ne demek, ÖLÜLER BÖYLE SEVER size neyi çağrıştırıyor?
 
*



ölüler nasıl sever



ölüler kimi sever



ölüler niye sever







sonra içimde bir ses. Hepsi senin gibi düşünüyor, dedi. Hepsi buraya ait olmadığını düşünüyor ve haklılar. O zaman?







*



ben bir dahiyim ve bunu benden başka kimse bilmiyor.







SİZ AŞK NEDİR BİLMEZSİNİZ



(Charles BUKOWSKI ile bir gece)







Siz aşk nedir bilmezsiniz dedi Bukowski



Ben elli bir yaşındayım bir bakın bana



Genç bir güzele aşığım



Kötü saplandım bu işe ama Onun da hali kötü



Fakat olacaksa böyle olsun



Kanlarına giriyorum onların ve kurtulamıyorlar benden



Herşeyi deniyorlar kaçmak için



Ama sonunda hep geri dönüyorlar



Hepsi geri dönmüştür bana



Ama gördüğüm bir tanesi dışında



Ağlamıştım ardından



Ama kolay ağlardım o zamanlar



Çocuklar sert içkileri yaklaştırmayın yanıma



Acımasız oluyorum o zaman



Burada oturuyor bütün gece



Bira içebilirim siz hippilerle birlikte



Bu biradan on beş litre içerim ve



Bana mısın demem,su gibi gelir bana



Ama bir defa koklatın sert içkileri



Pencereden dışarı atmaya başlarım insanları



Kim olursa olsun fırlatırım dışarı



Bunu yaptım daha önce



Ama siz aşk nedir bilmezsiniz



Bilmezsiniz çünkü hiç aşık olmamışsınızdır



İşte iş bu kadar basit



Genç bir fıstık buldum şimdi,öyle güzel ki..



Bukowski diyor bana,Bukowski diyor o minicik sesiyle



Bense ne var diyorum



Ama aşk nedir bilmezsiniz siz



Size ne olduğunu anlatıyorum ama dinlemiyorsunuz



Aşk buraya kadar gelip kıçınızı dürtse



Bu odada içinizden birinin ruhu duymaz



Şiir okuma toplantılarının boktan bişey olduğunu düşünürdüm



Bana bak ben elli bir yaşındayım ve çok dolaştım



Boktan diyorsam öyledir



Ama sonra dedim ki kendime Bukowski



Aç kalmak daha boktan



Sonuçta işte buradasın ve hiçbirşey olması gerektiği gibi değil



O adam neydi adı Galway Kimel



Bir dergide resmini gördüm



Yakışıklı bir suratı var ama öğretmen



Tanrım düşünebiliyor musunuz



Eyvah sizler de öğretmensiniz



Size de küfrediyor oluyorum o zaman



Hayır o adamın adını hiç duymadım



Ne de ötekinin,hepsi birer asalak



Belki egom yüzünden artık çok fazla okumuyorum



Ama,şu ünlerini beş altı kitap üstüne



Kuran insanlar var ya,



Hepsi birer asalak



Bukowski diyor bana bu kız



Niçin klasik müzik dinliyorsun bütün gün



Sizi şaşırttım değil mi



Benim gibi kaba ayyaş birisinin



Klasik müzik dinleyeceğini düşünmezdiniz



Brahms,Rachmaninoff,Bartok,Tdeman



Kahretsin burada yazamıyorum



Çok fazla sessiz,çok sayda ağaç var burada



Şehirleri severim,en uygun yerler benim için



Her sabah koyarım klasik müziğimi



Ve oturup yazı makinemin başına



Bir puro içerim bakın işte böyle



Ve Bukowski derim sen şanslı bir adamsın



Bukowski bu belaların hepsini atlattın



Ve sen şanslı bir adamsın



Ve mavi duman yayılır masamın üstüne



Ve pencereden dışarı Delengpre Caddesine bakarım



Ve derin nefes alır ve yazmaya başlarım



Bukowski işte yaşam budur derim kendi kendime



Yoksul olmak iyidir,basur olmak iyidir,aşık olmak iyidir



Ama siz nasıl birşey olduğunu bilmezsiniz



Sevgilimi görseydiniz ne dediğimi anlardınız



Buraya gelince baştan çıkacağımı düşündüm



Tam böyle olacağını bildi,böyle olacağını bana söylemişti



Allah kahretsin ben elli bir yaşındayım o ise yirmi beşinde



Birbirimize aşığız ve o beni kıskanıyor,Tanrım bu güzel birşey



Buraya gelip baştan çıkarsam,gözlerimi oyacağını söylemişti



Alın işte aşk sizlere



İçinizden hangisi bilir böyle birşeyi



Sizlere birşey söylemeliyim



Öyle adamlarla tanıştım ki hapishanede



Üniversitelere ve şair toplantılarına giden



İnsanlardan çok daha fazla yol-yordam bilen insanlardı



Kan emicidirler onlar,bütün görmek istedikleri



Şairin çorapları kirli midir acaba ya da koltukaltları kokuyo mudur



Ama sizden şunu hatırlamanızı istiyorum



Bu odada yalnız bir tane şair var bu gece



BELKİ DE BU ÜLKEDE YALNIZ BİR TANE ŞAİR VAR BU GECE



O DA BENİM



İçinizden kim biliyor yaşamı,içinizden kim biliyor herhangi birşeyi



Hangi biriniz hayatında işinden kovuldu?



Ya da sevgilisine dayak attı ya da sevgilisinden dayak yedi



Beş defa kovuldum ben Senis and Rocbucktan



Kovmuşlar,tekrar kovmuşlardı beni



Otuzbeş yaşındayken tezgahtarlık yapıyordum onlara



Sonra kurabiye çalarken yakalandım



Ben nasıl olduğunu bilirim çünkü ONLARDAN GELİYORUM…



Elli bir yaşındayım ve aşığım



Şu gencecik güzel şey diyor ki bana: Bukowski



Ve ne var diyorum,O ise



Sen pisliğin tekisin diyor bana



Ve bebeğim beni anlıyorsun diyorum



Bu dünyadaki tek güzel şey O



Kadın ya da erkek bu tür hareketine katlanacağım tek kimse



Ama siz aşk nedir bilmezsiniz



Hepsi geri döner bana sonunda,her biri geri döner



Yalnız o sözünü ettiğim bir tanesi,



Hani o sözünü ettiğim bir tanesi



Yedi yıl birlikte yaşamıştık,çok içerdik



Bir avuç memur görüyorum ben bu odada



Şair filan yok aranızda,hiç şaşırmadım bu işe



Şiir yazmak için aşık olmak gerekirdi



Ve siz aşık olmak nedir bilmiyorsunuz ki



Sizin dediniz bu! …



Şu ağır içkiden verin biraz bana



Tamam buz istemem güzel



Güzel işte çok güzel böyle



Haydi bakalım gösteriye başlayalım



Ne dediğimi hatırlıyorum



Ama bir tek atacağım yalnızca



Ne de güzel tadı var şu meretin



Haydi uzatmadan bitirelim bu işi



Yalnız bundan sonra kimse durmasın



Açık pencerenin yanında…







Raymond CARVER -Ateşler-



Adam Yayınları







Dört duvardı önemli olan. Dört duvarın varsa bir şansın vardır. Sokağa düştün mü o şansını da yitiriyordun, teslim oluyordun. '' buk..







terkedilişin ızdırabını hisseden bir insan severken ölü hissediyorsa kendini...al işte ölüler ızdırapla sever.







'ateşin içinden ne denli yürüdüğündür mesele'







Kaynak:Antropoloji


WEZ Format +3. Şuan Saat: 07:51 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.