Berilce | 10-02-2012 01:14 PM | Eşruhumun Eşzamanı Geçtiğimiz hafta gösterimi başlayan ve R. Şanal ve Işık Elçi çiftinin tanışma ve evlenme ana ekseninde gelişen ilişkileri üzerine bir film bu, ne yazık ki filmde içi doldurulamayan bir sürü boşluk var... Kuantum konusunda Türkiyede bir ilk olma iddiasında elbette ama, masal gibi başlayıp, mutlu son ile biten filmde bir yavanlık ve hakikaten bir kabızlık var. Bu "kabızlık" sözünü, filme dair bir eleştiriden aldım, çünkü hoşuma gitti!... Sonuçta belki iki insanın birbirine yaklaşmasında yaşanan süreç masal gibi değil de biraz daha yaşamın gerçekleri gözöüne alınarak anlatılsaydı filmin altı doldurulabilirdi. Özellikle Seminerlerinden ve danışanlarının hikayelerinden kısa kısa kesitler sunulabilirdi, Türkiye'de Kuantum'un babası olarak da bilinen Şanal bey'in hem bu konuda bir ilklerden olma özelliği var ve hem de bir toplantısına katıldığım için söylüyorum bunu; hitabı, espritüelliği, kültürüyle göz dolduran biri. Filmi biraz olsun izlenmeye değer kılan bir kaç şey var yine de; çekimler ve bazı manzaralar çok güzel ve filmin müziklerini ben çok beğendim, Deniz Seki'nin sesinden bazı şarkılar oldukça güzeldi... Zaten Şanal bey'in filmin müziklerini yapması beni şaşırtmadı, zira kendisi de müzik bilgisi olan ve iyi piyano çalan biri... Filmin kısa bir anında, kendisini canlandıran Uğur Çavuşoğlu'nun bir sahnesinde cep telefonuyla konuşurken, Şanal bey'de görünüyor. Uğur Çavuşoğlu çok iyi bir tiyatro sanatçısı, onun varlığıda malesef filmi kurtarmaya yetmiyor!...Işık hanımın annesini canlandıran oyuncu çok iyiydi; sinir bozucu, her şeye karışan, dediğim dedik bir anne...Gerçek hayatta böyle bir anneye sahip olan birinin ilerlemesi oldukça zor gibi geldi bana... Galiba Sinema ve oyunculuk başka bir şey; kitap yazma ile veyahut başka alanlarda çok başarılı olan insanların bir çırpıda altından kalkamayacağı, zor bir iş, bir Sanat... |