Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Şiir Video (http://www.hayatimdegisti.com/forum/siir-video/)
-   -   Can Dündar(Şiir Video) (http://www.hayatimdegisti.com/forum/siir-video/919-can-dundarsiir-video.html)

hayatimdegisti 22-02-2007 11:40 PM

Can Dündar(Şiir Video)
 
[youtube=425,350]Z3n8nCx2AsI[/youtube]

sanemce 25-07-2008 10:32 PM

BAHAR GELME ÜSTÜME
 
http://www.balcanet.net/resima/jpg/dagarcik10106.jpg

Sen ki en cilvelisisin mevsimlerin,
afrodizyakların en etkilisi,
sevdanın suç ortağısın.

Yapma bunu bana!..

Bahar, yalvarırım çek git işine!..

Salma üstüme çiçeklerini, aklımı çelme!..

Her sabah çimenlerin çiyden ürpererek uyanıyor bahçemde;
sonra güneşle oynaşıp tütsülenmiş gibi buğulanıyor.

Ne zaman sokağa çıksam badem ağaçları salkım saçak çiçek...

Kavaklar kıpır kıpır, ıslık ıslığa meltem...

Kırda dayanılmaz bir kekik kokusu,
toprakta türlü çeşit börtü böcek...

Yapma bunu bana bahar,

Böyle üstüme gelme!..

Zaten damarlarıma zor zaptediyorum kanımı...

Çoktan cemreler düşmüş beynime, yüreğime...

Kalbimin buzları erimiş.

Göğüs kafesimde ne idüğü belirsiz bir kıpırtıyla geziyorum nicedir...
bir de sen çıldırtma beni...

Krizdeyim ben... Tembelliğin sırası değil, uyamam sana...

Al git serçelerini sabahlarımdan, çağlalarına, kokularına hakim ol.

Meltemlerine söyle, deli gibi ıslık çalıp sokağa çağırmasınlar beni...

Bulutların üşüşmesin başıma...

Girme kanıma benim... yoldan çıkarma!..


Sen ki en cilvelisisin mevsimlerin, afrodizyakların en etkilisi,

Sevdanın suç ortağısın.

Kıyma bana!..

Biliyorum çünkü, yine kandırıp yeşillendireceksin aşka; gövdemi
azdırıp sonra birden çekip gideceksin.

Tam kanım kaynamışken sana, toplayıp allarını morlarını, beni bir
kuraklığın ortasında terk edeceksin...

O iple çektiğim ışığın, dayanılmaz olacak o zaman...

Ne o delişmen sabahlar kalacak, ne günaha çağıran çapkın eteklerin

uçuştuğu günbatımları...

Tembel kuşların şakımaktan bitap, ebruli çiçeklerin kokmaktan...

Buselerin nemi kuruyacak çöl rüzgârlarında...

Yeşerttiğin çiçekler, yürekler solacak;
damar damar çatlayacak ruhumuz...

Hayat, bir ezik otlar diyarına dönüşecek yeniden...
Yüreğim viraneye...

Her bahar sarhoşluğu gibi, geçecek bu sonuncusu da...

Ebedi bahar, bir başka bahara kalacak.


İyisi mi, hiç azdırma ruhumu bahar...

İş açma başıma...

Git işine!

Yoldan çıkarma beni!...



Can DÜNDAR

sanemce 25-07-2008 10:37 PM

ANNEME AÇIK MEKTUP
 
http://www.balcanet.net/resima/jpg/dagarcik10107.jpg

Sevgili Anneciğim,
Ne garip; yeni yeni farkediyorum ki,
çocukları anne olunca çocuklaşıyor anneler...
... Ve insan, zamanın nasıl insafsız
bir öğütücü olduğunu bu rol değişiminde anlıyor.
Eminim karnındaki ilk tekmemden, hatta doktorların
'Bundan sonra ağır kaldırmak yok' müjdesinden
beridir iki kişilik yaşıyorsun yaşamı...

Doğum odasında bir küçük el saçlarına tutununca
değişti herşey ve o el, o saçtan hiç eksik olmasın istedin.
Kimbilir kaç geceyi karyola başuçlarında derin
iç çekişler dinleyip hüzünlenerek uykusuz geçirdin,
kaç emzirme seansında bitkin uyuyakaldın.
O gün bugündür hayatı, bir toprakla çiçeği kadar
ortak üretiyor, tüketiyoruz.
Yolboyu, kusurlarını hiç görmedik birbirimizin,
yeteneklerimizi abarttık karşılıklı; toz
kondurmadık üzerimize, kol kanat gerdik...
Ben dünyanın en iyi evladıydım, sense; tarihin
en iyi annesi... Her çığlıkta
başucumda biteceğini bilmenin güveniyle büyüdüm.
Her derdimde benden çok dertleneceğini bilmenin
o bencil alışkanlığıylaayakta kaldım.

Sevginle donandım...
Ama sonra birden o korkunç çark devreye girdi
ve yaşamın acımasız kuralı işledi ;
Büyüdüm... Senin kollarında 'sen'den habersiz,
bambaşka bir 'ben' çıktı ortaya. Bazen o eski 'ben'e
hiç benzemeyen bir 'ben'... Çünkü farkettim ki,
anlattığın masalların yaşamda karşılığı yokmuş.
Kızlar bir prens umuduyla kurbağaları öpedursun,
ben her yalanda burnumu yokladım.
Şaşırdım. Bostandaki lahanaların,
ısırılmış lahanaların ve benzeri pastoral ninnilerin
modasının geçtiğini gördüm sokakta...

Söyleyemedim sana...
'Yaşamın değiştiğini, eski tecrübelerin artık
eskisi kadar geçerli olmadığını' anlatan kitapları
salonun ortasında açık bıraktım, açıp okuyasın diye...
Her kuşağın o vazgeçilmez ikilemi depreşti yeniden;
'Devir de amma değişti' diye yakınırken sen;
ben ilginle boğulduğumdan dertlendim.
Bir yerim yaralandığında 'Anam görürse
ne kadar üzülür' diye gizlemeye çalışmak
küçük bir çocuk için nasıl bir yüktür bilir misin?
Acından çok onda yaratacağın acı, acıtır canını...

Oysa ne çok acılar paylaştık seninle...
Ve ne çok sevinçler yaşadık beraber...
Nasıl dar günlerde yardıma koşup,
kaç şenliğine ortak olduk birbirimizin?
...Lakin artık kafesten uçma vaktiydi.
'Danaların girdiği bostan'da ayakta kalabilmenin yolu,
tek başına kanat çırpmayı öğrenmekten geçiyordu.

Yargıladık birbirimizi bir dönem...Sorguladık...
...Sen bana eş dost çocuklarını örnek gösterdikçe,
ben seni eş dost ebeveynleriyle kıyaslar oldum.
Sen her sohbete 'Bizim çocukluğumuzda...'
diye başladıkça ben, değişen
takvim yapraklarını koydum önüne...

Nasıl da zalim bir çark bu değil mi?
Doğuyor, doğuruyor ve günün birinde
yuvadan uçacağını bile bile
koca bir ömrü karşılıksız veriyorsun...
Ve hayat birden ıssız bir adaya dönüşüveriyor.
Sonrası kâh bir kapı zili beklentisi,
kâh bir mektup, kâh bir telefon sesi...
Gizliden gizliye özlenen bir torun müjdesi...
Fotoğraflar sarardıkça solan bir yaşam ve uzaklaştıkça
yakınlaştığımız bir mazinin geri dönmez anıları...
Yazılarla konuştuk öyle zamanlarda...Bakışlarla anlaştık.
Ağlaştık birbirimizden gizleyerek acılarımızı...
Bir mimikle özleştik, bir gülüşle kavuştuk.
Ben büyürken seni de büyüttüm.

Şimdi çok daha iyi anlıyoruz birbirimizi...
Çünkü küçücük bir el saçlarımı kavrıyor geceleri...
Karyola başlarında uykusuz geceler geçiriyorum.
Pastoral ninnilerle büyütüyoruz oğlumu;
yalancı çocukların burunları uzuyor masallarda,
öpülen kurbağalar prens oluyor.

...Ve yaşamın değiştiğini, eski tecrübelerin
geçersizleştiğini anlatan kitapları
kaldırıyoruz salondan gizli gizli...
O korkunç çark, acımasız bir hızla dönmeye
devam ediyor. Zaman, öğütüyor kuşakları...
İnsan ancak mahrum kalınca anlıyor
sevginin değerini...
Bense sevginden mahrum kalmaya
fazla dayanamayacağımı biliyorum.

O yüzden bu Anneler Günü'nde
sana upuzun bir ömür diliyorum.
Hem biliyor musun?
'SENİ ÇOK SEVİYORUM'......

Can Dündar

sanemce 25-07-2008 10:40 PM

İHTİYAR BALIKÇI
 
http://www.balcanet.net/resima/jpg/dagarcik10065.jpg

İhtiyar balıkçı, Karayibler'de 85 gün olta salladıktan
ve eve eli boş döndükten sonra bir gün iyice açılıp
"büyük balık"ı yakalar.

Lâkin kıyıya dönerken, yedeğine aldığı, teknesinden
yarım metre daha büyük olan bu kılıç, yol boyu kan
kokusuna gelen canavar köpekbalıklarınca didik didik
edilir. Bu korkunç mücadeleden elinde kala kala
dev balığın iskeleti kalmıştır.

Kan revan içinde, uykusuz ve bitkin sahile yanaşırken
"Beni adamakıllı yendiler... Hem de ne yeniş." diye
geçirir içinden. Sonra silkinir ve yüksek sesle şunu söyler:
"Yenilmedim aslında, belki biraz fazla açıldım, o kadar..."

Hayat yolculuğumuz da öyle değil midir?
Kimi için güzel bir kadındır "büyük balık", kimi için
zengin bir damat... İyi bir hayat... Hayırlı evlat...
Ya da müstakil ev, son model araba, sınırsız servet...

Kimi, "büyük balık"ı hiç göremeden ölür. Kimi, bir kez
tuttu mu, bir daha açılmaz hiç... Onunla gömülür.

Kimi ise; yaşam denilen, şakaya gelmez deryanın dalgalarında
yalpalana yalpalana arar büyük balığı bir ömür boyu...

Açıldıkça bulma şansıyla birlikte artar, yitirme ihtimali...
Zor bulanlar, çabuk yitirir bazen...
Acımasızca yağmalanır ve sonuçta elde bir kılçıkla kalakalırlar.

Yenilgi değildir onlarınki aslında...
Olsa olsa biraz fazla açılmışlardır.

Ama insanlık, kısmen de, onların fazla açılması sayesinde ilerler.

***

Ünlü romanın esin kaynağı olan Kübalı balıkçı Gregorio
Fuentes 104 yaşında ölmüştü.

"Ensesinde derin kırışıklıklar olan sıska adam,"
Küba'da dünyaya veda etmeden önce, Ankara'da hafızama
son bir ağ atıp geçmişti.

Bir şişe rom karşılığı çektirdiği son fotoğraflarına
bakarken, "Keşke bu fırtınalı yolculuğun sonunda
hepimiz aynı şeyi yüksek sesle söyleyebilsek"
dedim kendi kendime:
"Yenilmedim aslında, belki biraz fazla açıldım, o kadar..."



Can Dündar

http://www.balcanet.net/resima/cubuk...10065-cbk1.gif

sanemce 25-07-2008 10:43 PM

İYİ DÜŞÜNÜN
 
http://www.balcanet.net/resima/jpg/dagarcik10041.jpg

Bu yılınızı iyi geçirdiniz mi?
Sağlıklı olduğunuz için hiç sevindiniz mi?
Bu yıl hiç gün ışığı ile uyandınız mı?
Kaç kez güneşin doğuşunu izlediniz?
Bir neden yokken kaç kişiye hediye aldınız?
Kaç sabah yolda bir kediyi okşadınız?
Bu yıl yeni doğmuş bir bebek parmağınızı
sıkıca tuttu mu hiç?
Ve siz onu hiç kokladınız mı?
Yaz gecelerinde ne çok yıldız olduğuna
hiç şaşırdınız mı?
Kendinize bu yıl kaç oyuncak aldınız?
Kaç kez gözlerinizden yaş gelinceye kadar güldünüz?
Yaşlı bir ağaca sarıldınız mı bu yıl?
Çimlere uzandığınız oldu mu?
Çocukluğunuzdan kalan bir şarkıyı söylediniz mi hiç?
Hiç suda taş kaydırdınız mı bu yıl?
Kaç kez kuşlara yem attınız?
Bir çiçeği dalındayken kokladınız mı?
Bu yıl kaç kez gökkuşağı gördünüz?
Ya da hediye alan bir çocuğun gözlerindeki ışığı?
Kaç kez mektup aldınız bu yıl?
Eski bir dostunuzu aradınız mı hiç?
Kimseyle barıştınız mı bu yıl?
Aslında mutlu olduğunuzu kaç kez farkettiniz bu yıl?
İyi bir yılın, bunlar gibi birçok "küçük şeye"e
bağlı olduğunu hiç düşündünüz mü bu yıl?
Yayılın çimenlerin üzerine..... Acele edin....
Er veya geç... Çimenler yayılacak üzerinize...

Can DÜNDAR

sanemce 25-07-2008 10:45 PM

BAHAR GETİRDİM SANA
 
http://www.balcanet.net/resima/jpg/dagarcik10033.jpg

“Neyi arıyorsan sen, O’sundur” der Mevlana..
Zulmün peşindeysen zalimsin, aşkı arıyorsan aşık....
Elinden tuttuğumuz her sevgili, bizi sürükleyip,
kendi iç dünyamızın derinliklerinde bir keşif gezisine
çıkarır. Her ilişki, benliğimizde bir kazıdır aslında,
her sevda ruhumuzun bir başka yüzü... Her aşkta
kendimizi ararız, o yüzden bulduklarımız benzerimizdir.
Resimlerini yan yana koyun sevdiklerinizin ve
dikkatle bakın yüzlerine, onların suretlerinden
kendi yüzünüz bakacaktır size... Aşk denilen
kaleydoskobun buzlu camına gözünüzü dayadığınızda,
binbir cam rengarenk ışıklar saçarak döndüğünde,
her seferinde bambaşka şekiller ördüğünü görürsünüz.
Her camda, farklı bir renginiz vardır; her şekilde
sizden bir parça... Aşklarınız hülasanızdır.
Sevdiginiz her adam, beğendiğiniz her kadın
farklı ruh hallerinizi ele verir; arada bir çevirdiniz mi
kaleydoskobu, cam paralar yer değiştirip yeni şekiller
alır; hepsi siz... Sevgilinizin gözlerindeki dolunay,
sizdeki ışığın yansımasıdır aslında;
dilindeki sizin ilhamınız, tenindeki sizin yansımanızdır.
Yoksa halâ bir sevdiğiniz, o henüz kendinizi
bulamadığınızdandır... Aşk, narsizmdir.
Sevda, çevrildikçe içinizin farklı ışıklarını yakan
eğlenceli bir kaleydoskop gibi başımızı döndürüyor.
Ve biz, hep baharı takip ederek dünyayı gezen bir
gezgin gibi içimizdeki eski baharları arıyoruz.
Narcissusu’u bilirsiniz; Öyle heybetli ve güzelmiş ki,
bakmaya dayanazmazmış kendine... Gün boyu
ayna karşısına geçip kara gözlerini, incecik burnunu,
dar kalçalarını, kıvırcık saçlarını seyredermiş
hayran hayran... Bir gün ırmak kenarında gezinirken,
sudaki yansımasına ilişmiş gözü. Uzanıp, iyice
bakmak istemiş. Tam gördüğünde kendisini,
dengesini kaybedip düşüvermiş ırmağa,
kapılıp gitmiş suya... Yeryüzünün en güzel insanının
öldüğünü duyan Tanrı, unutulmaması için O’nu
her bahar açan gözel kokulu bir çiçeğe dönüştürmüş,
Narcissus, nergis olmuş. Kıssadan hisse, benden
size tavsiye, taze bir nergis verin bugün sevgilinize...
Sonra da, nerede baharsa mevsim, rotasını oraya
çevirip içinizdeki eski baharlara koşan bir gezgin gibi
“Bahar getirdim sana” deyin.
Baharın elinizde olduğunu unutmadan..
Gözlerindeki ırmağa baktığınızda kendinizi göreceksiniz;
dikkat edin de hayran olup düşmeyin...
Düşüp bahar kokulu bir çiçeğe dönüşmeyin...

Can DÜNDAR

http://www.balcanet.net/resima/jpg/dagarcik10033-1.jpg

comte 25-07-2008 10:52 PM

Ynt: Can Dündar(Şiir Video)
 


Maşallah. Bu gün şiirler havada uçuşuyor. Çok Hoş Şiirler...super

Hayırdır arkadaşlar. Sıcaklarda duygusallaşıyor insan galiba.

Ben de pek duygusal oldum bu sıcaklarda. smiliyface



sanemce 25-07-2008 11:16 PM

Ynt: Can Dündar(Şiir Video)
 
İlahi Mehmet sen çok yaşa emi girlhaha güldürdün beni girlhaha



WEZ Format +3. Şuan Saat: 11:41 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.