![]() |
İçsel Dramatize Üzerine İçsel Dramatize Üzerine Öncelikle içsel dramatizeyi tanıyalım. Hayatın akışı içerisinde mutlaka yaşamanız gereken, yada yaşasanda olur yaşamasanda olur kategorisine giren tüm durumları, kendi içimizde yarattığımız ve ana bellekten bağımsız olduğunu sandığımız -aslında ikizden de öteler- bir yedek bellekte yaşatmamızdır. Peki neden ikizden de öteler ? Bilinç altımız bir tanedir. Yönetmek ve yönlendirmek zor ama imkansız değil. Bunu çoğu kişi imkansız görür . Bilinç altına hükmetmek bir ihtiyaçtır. Ona her zaman doğru emirleri vericeksin diye bir kural yok. Verdiğimiz yanlış emirler bize bilinç altımız tarafından her hatırlatılışında bunların yanlış olduğunu anlayıp doğruya çevirmek için uğraşırız. İnsan yanlış emirlerle yaşayamaz. Mutlaka onları karakterine uygun bi şekle sokmak zorundadır. İşte bilinç altı hükmünü imkansız gören insanlar , kendi belleklerinden bağımsız bir bellek kurabileceklerini ve onun içerisinde kurdukları hayallerle yaşayabileceklerini sanırlar. Aslında bu bağımsız bellekte bilinç altının ta kendisidir. Bunun tek açıklaması ise şudur : "Kaçış". İnsanlar kaçıyorlar. Bunun nedenini henüz bilmiyorum ama insanlar gerçekleri birebir yaşamaktan korkuyorlar. İçsel dramatizenin en büyük temsilcisi masturbasyondur. Çok uzman çıkıp masturbasyonun zararlı olmadığını söyler durur. Fiziksele bi zararı yoktur ama psikolojiye çok enteresan etkiler yapabiliyor. Çünkü cinsellik dramatize edilemez. Cinsellik insan yaşamının en kutsal anıdır. İnsan doğasıyla dalga geçerse altından kalkılamayacak bir zarar verir kendisine. İşte dramatizenin dramı da bu. İnsanın kendi doğasıyla dalga geçmesi , yada ona yalan söylemesi , arkasından konuşması , yada tüm bunları yaptığını sanması. Ben seni olduğun yerde yaşamıyorum bak bağımsız bi bellek yaptım kendime ve şu anda ordayım. Bilinç altı ise kıs kıs gülüyor bu yanıtlara ... Sosyal zeka seviyesi üst düzeylerde bir dostum aynı zamanda hastam bunu sık sık yapıyordu. Özellikle inanışları ötürü günah saydığı şeyleri dramatizik bi şekilde içerisinde yaşıyordu. Son derece rahat bi insandı ve aşırı derecede zeki bir karakterdi. Arkadaşları eve kız arkadaşlarını getirdiğinde aşırı bi kıskançlık gösteriyor ve kendisini dışarıya yada kendi odasına atıyor. Gittiği yerdede büyük ihtimalle kafasında kurduğu(nu sandığı) belleğinde arkadaşlarının yaşadığını yaşamaya çalşıyor. Yani kısacası özellikle gençlerin ufak bi baldır bacak gördüklerinde tuvalete gitmelerinin nedeni bu Yanlız tabi ergenlik dönemindeki dramatize sonraki dönemlerde insan yaşamının rayına girmesiyle büyük oranla düzelme göstersede bu durum ileri yaştakiler için daha tehlikeli. uy897 art56art56 |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 08:31 AM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.