![]() |
POZİTİF FREKANS Bazen yıldızları süpürürsün farkında olmadan, güneş kucağındadır bilemezsin, bir çocuk gözlerine bakar ,arkan dönüktür göğsünde kuruludur orkestra,duyamazsın koca bir sevdadır, yaşamakta olduğun anlamazsın uçar gider, ... koşsan da tutamazsın....... William Shakespeare |
Cevap: POZİTİF FREKANS Ey Gönül! Nokta deyip de geçme!.. Bazen kötü bir şeylerin bitmesini sağlar, Bazen de biten kötü şeylerden sonra yeni bir şeylerin başlamasını.. Sakın nokta deyip de geçme! Düşün bir; ''Benimle olur musun'' ile ... ''Benimle ölür müsün'' arasındaki farkı doğuran değil midir nokta?.. ~Mevlana~ |
Cevap: POZİTİF FREKANS |
Cevap: POZİTİF FREKANS ANLA Tüm adresleri yırt Olabildiğince uzağa git Aldanışın avuntusu Kandıramaz sendeki ruhu Sanırsın ki alevler sönmüş ... Soğumaya yüz tutmuş Oysaki bir nefesle harlanır İçten içe başlar yangın Haykırır vuslatı Teslimiyete kadar çekilir acı Yok ilah edindiğin beden Tek var olan içindeki cevher Hadi uyan anla Yaşayacağın bir başka sevda Yaşadığını da sen sanma Anla Yok O' ndan başka Serdar Sarper |
Cevap: POZİTİF FREKANS "Kaybedeceğinizi düşünüyorsanız çoktan kaybetmişsinizdir. Dışarı ki dünyaya çıktığınızda anlayacaksınız ki başarı, ancak onu istediğiniz takdirde gelecektir. Her şey insanın kafasında biter. Alt edildiğinizi düşünüyorsanız, alt edilmişsinizdir, Yükselmek için yüksek düşünmelisiniz. Bir ödülü kazanmadan önce kendinizden emin olmalısınız. Yaşam savaşını kazanan her zaman, en güçlü ya da en hızlı olan değildir er ya da geç kazanan kişi, kazanacağını önceden düşünebilen kişidir" Arnold Palmer.... |
Cevap: POZİTİF FREKANS |
Cevap: POZİTİF FREKANS Harika bir sayfa, gümbür gümbür geliyorsun...superxyalk78 |
Cevap: POZİTİF FREKANS : )) evet ben geliyorumm.. |
Cevap: POZİTİF FREKANS Sonra çıkıyorsun dışarı, bakıyorsun güneş hala tepede. Yıllardır kurduğun cümleyi bilmem kaçıncı kez kuruyorsun: “Napalım, kısmet değilmiş.” |
Cevap: POZİTİF FREKANS Bir diyalog: - Olanı kabullen... - Bunu gerçekten yapamam. Bu durum beni rahatsız etti ve kızdırdı... ... - Öyleyse olanı kabullen... - Rahatsız olmamı ve kızmamı mı kabulleneyim? Kabullenemememi mi kabulleneyim? - Evet. Kabullenmemeni kabullen. Teslim-olmamana teslim ol. Sonra neler olduğunu gör... Kronik fiziksel acı sahip olabileceğiniz en sert öğretmenlerden biridir. Onun öğretisi "direnmenin boşuna" olduğudur. Hiçbir şey ıstırap çekmeyi istememekten daha normal olamaz. Yine de, eğer o istememeyi bırakabilir, ve onun yerine acının orada olmasına izin verebilirseniz, acıdan süptil bir içsel ayrılığı, sizinle acı arasında bulunan bir alanı fark edebilirsiniz. Bu bilinçli olarak isteyerek ıstırap çekmek anlamına gelir. Bilinçli olarak acı çektiğinizde, fiziksel acı sizdeki egoyu hızla yakıp yok edebilir, çünkü ego büyük ölçüde direnişten oluşur. aynı şey bedensel sakatlıklar için de geçerlidir... "Istırabınızı Tanrı'ya sunun, O'na teslim edin," sözü bunu söylemenin bir başka biçimidir.... Eckhart Tolle/ Dinginliğin Gücü |
Cevap: POZİTİF FREKANS bumudur, BUDURart56art56superxy |
Cevap: POZİTİF FREKANS BALTAYI BİLEYİN! Baltayı bileyin, yani sürekli gelişin ve kişisel yenilenmeyi işler hale getirin. Baltayı bilemek, varlığımızın dört boyutunu fiziksel, ruhsal, zihinsel ve sosyal yani duygusal olarak yenilemektir. Einstein'ın dediği gibi:... “Karşılaştığımız önemli sorunlar, onları yarattığımız zamanki düşünce düzeyiyle çözülemez.” Bu derin konulan çözmek için yeni ve daha derin bir düşünce düzeyine ihtiyacımız vardır. Kendimizi geliştirmeden, başkalarıyla ilişkilerimizi geliştirmeye çalışmak boşuna gayrettir. Görüş ve inanışlarımız ne olursa olsun, başarılı olmak, fark edilmek ve mutlu olmak istiyorsak işe önce kendimizden başlamalıyız. Bunun için de insanlara sevgiyle ve hoşgörüyle yaklaşmalıyız. Ne kadar seversek, o kadar seviliriz. Deprem, havaya zarar veremez. Çünkü hava deprem seviyesinin üstündedir. Eğer daha yüksek bir bilinç veya gerçeğe dayalı doğru düşünce seviyesinde olursak, mekanik veya negatif boyuttaki her hangi bir şey bize asla zarar veremez. Zülfikar Özkan ...ve artık biliyorum bana benden başka kimse zarar veremez. |
Cevap: POZİTİF FREKANS Sevgi, samimiyetin sonucudur. Samimiyet ise perdesiz yaşamdır. Aradaki yargı perdelerini kaldır bak, özünle özüm bir ve birbirimizi hep sevdik, hep sevmekteyiz. Ahmed Bâki |
Cevap: POZİTİF FREKANS 1- Bilinçaltınızda her sorunun cevabı vardır.Uykuya dalmadan önce bilinçaltına " Sabah altıda kalkacağım" emrini verirseniz sizi tam saatinde uyandıracaktır. 2- Her gece yatarken kendi kendinize söylediğiniz olumlu ifadeler sağlığınızın ve yaşantınızın kusursuz olması yönünde olsun; bilinçaltınız Bu ifadeyi buyruk olarak algılayıp buyruğunuzu yerine getirecektir. 3- Bir kitap ya da harika bir tiyatro eseri yazmak, fevkalâde bir konuşma yapmak istiyorsanız, bu fikri sevgiyle... hissederek bilinçaltınıza iletin;o da size istediğiniz karşılığı verecektir. 4- Asla "bunu yapamam" ya da "şunun olması imkânsız" gibi sözler söylemeyin. Bilinçaltınız bunu yalın anlamlarıyla alacak ve bu düşüncelerden dolayı yapmak istediğiniz şey için yeteneğiniz olmadığını kabul edecektir. 5- Size zarar verecek ya da canınızı yakacak şeyler düşünmeyin. Çünkü neye inanırsanız onunla karşılaşacaksınız. 6- En doğru şekilde düşünüp hissetmeye başlarsanız huzurlu bir zihne sahip olmanız kaçınılmaz olur. Bilinçaltınız, zihninizden geçirip doğru olduğunu iddia ettiğiniz her şeyi kabul edecek ve size bunu yaşatacaktır. 7- Bilinciniz kapıdaki bekçidir. En önemli işlevi bilinçaltını, yanlış izlenimlerden korumaktır. İyi şeylerin olabileceğini ve şu anda olmakta olduğunu düşünmeyi her zaman tercih edin. |
Cevap: POZİTİF FREKANS kesinlikle doğru. Ben kaçta yatarsam yatayım. Sabah aynı saatte uyanırım. 05, 15 gibi. Ne kadar yorgun olursam olayım en ufak tıkırtıyı duyarım. Daha bunun gibi onlarca şey. Aslında bütün bunlar bizim doğru kabul ettiğimiz ve bilinçaltının bizim emrimize itaat ettiği şeyler olmalı. |
Cevap: POZİTİF FREKANS Anahtar da, KiLiT de senin içinde KAPININ içeriden açıldığını SAKIN unutma ! HiÇ Kimseden birşey BEKLEME Bunu Sen Başaracaksın "...! |
Cevap: POZİTİF FREKANS Not a day, every day would be if you want to //Bir gün değil her gün istersen olur Düşlerin Motivasyonu - Tayfun Topaloğlu - YouTube |
Cevap: POZİTİF FREKANS "Hayatını bir üst seviyeye yükseltmenin tek yolu, lider gibi davranmak, hayatının gerçek liderliğini ele almaktır. Aynaya bakıp kendine, içindeki en derin yerden, 'Hayatımın değişmesi için ben kendim değişmeliyim,' dediğin anda, işte o anda büyürsün; seni en iyi hayatına götürecek kapıdan geçersin." |
Cevap: POZİTİF FREKANS Mutlu olmak için ugraş vermelisiniz. Mutluluğa, iş, para ya da aşkla ulaşılmaz. Mutluluk sizinle kendiniz arasında bir meseledir. Rufus Wainwright |
Cevap: POZİTİF FREKANS En mutsuz yaşamda bile yıldızın parladığı anlar, kum ve çakıl taşları arasında küçük çiçeklerin açtığı anlar vardır.... Hermann Hesse |
Cevap: POZİTİF FREKANS Ne Ekersen Onu Biçersin... Yiğidim! Kadere az bahane bul; nasıl oluyor da suçunu başkalarına yüklüyorsun? Kendini araştır, kendi suçunu kendin gör!.. Gündüz vakti çalışıyorsun da, akşam ücretini başkası mı alıyor? ... Neye çalıştın da zararını yada faydasını görmedin? Ne ektin de zamanı gelince onu devşirmedin? Sen de bilirsin ki elde ettiğin şey, yaptığının karşılığıdır. Yoksa âdil olan Allah'ın takdiri, insana yaptığına uygun olmayan cezayı nasıl olur da verir? Suçu kendine bul! Çünkü o tohumu sen kendin ektin. H.Z MEVLANA |
Cevap: POZİTİF FREKANS Sen mekânsın. Ama aslın mekânsızlıktır. Bu dükkânı kapa da ötekisi açılsın. H.Z MEVLANA |
Cevap: POZİTİF FREKANS Geride bıraktığına göre değişiyor gidilen yerin güzelliği, Ayrıyken de beraber olduğun biriyse geride kalan, Gittiğin yer güzel, sen aşıksın.. |
Cevap: POZİTİF FREKANS Kendin için neyi seçiyorsan, onu başkalarına ver..! Eğer mutlu olmayı seçiyorsan, başkalarını mutlu et..! Eğer bolluk istiyorsan, başkalarının bolluk içinde yaşamalarına yardım et…! Bunları içtenlikle yap..Verdiğin her şey sana geri gelecektir...♥ |
Cevap: POZİTİF FREKANS Şimdi Ve Burada.. Gücümüz şimdi ve burada, kendi zihnimizde yatmaktadır. Ne kadar zamandır negatif düşünce kalıplarına ya da bir hastalığa, berbat bir ilişkiye veya para sıkıntısına sahip olduğumuz ya da ne kadar zamandır kendimizden nefre...t ettiğimiz değildir, bu durumu hemen bugün değiştirmeye başlayabiliriz. Taşıdığımız düşünceler ve tekrar tekrar kullandığımız sözcükler şimdiye kadarki hayatımızı ve deneyimlerimizi yarattılar. Bugün, bu anda düşünmeyi ve söylemeyi seçtiğimiz şey yarınımızı, gelecek haftamızı, gelecek ayımızı ve gelecek yılımızı yaratacaktır. Gücümüz daima yaşanan andadır, şimdi ve buradadır. Değişiklikleri yapmaya başladığımız yer burasıdır. Siz, hem üzerinde en çok düşündüğünüz şey, hem de üzrinde en çok düşündüğünüz şeyi kendinize çekensiniz. -John Assaraf- |
Cevap: POZİTİF FREKANS İnsan istedigi ve inandigi herseyi basarir ve kendine ceker. Burada soru ? Ne kadar cok istediginiz ve inandiginizdir ! |
Cevap: POZİTİF FREKANS Eğer kelimelerin bizi öfkelendirmeye, yüzümüzü kıpkırmızı yapmaya gücü varsa neden iyileştirmeye de gücü olmasın? Sözcüklerin gerçeği değiştirme gücü vardır. Öyleyse sözcük lerine dikkat ederek güçlü bir enstrüman olarak kullan onları; iyileştirmek için, şükretmek için, şefkat göstermek için, var etmek için, affetmek için kullan... Daphne Rose Kingma |
Cevap: POZİTİF FREKANS Sözlerimizle ; Duvarlar da örebiliriz , köprüler de ... Seçim Bizim ... |
Cevap: POZİTİF FREKANS Sadece yaşamımda var olmasını istediklerimi düşünüyor ve onlar hakkında konuşuyorum . İhtiyacım olan her şeyden daha fazlasıyım . Hakediyorum , zarafetle kabul ediyorum ... |
Cevap: POZİTİF FREKANS Yok saydığımız herşeyi güçlendiririz ... Duygularını fark et ... "Sen" inkar ettikçe ... "O" güçlenir .... |
Cevap: POZİTİF FREKANS Mucizeler , enerjimizi korkularınızdan alıp , isteklerinize verdiğinizde gerçekleşir ... Richard Wilkins |
Cevap: POZİTİF FREKANS Bazen patinaj yapacağınızı hissedersiniz, ya da patinaj başlar birden. Enerji harcarsınız ama ilerleyemediğiniz gibi, üstüne üstlük, bir de aşınırsınız. Böyle zamanlarda, eğer motoru durduramıyorsanız, bari vitesi boşa atın. Harcadığınız enerji minimuma inecek, ve biriktirebilmeye başlayacaksınız, ama asıl faydayı, nafile aşınmanın durmasından göreceksiniz. Durmak ve beklemek, dinlenmek ve birikmek, bazen değil her zaman, daha hızlı ilerleyebilmenin önşartıdır. |
Cevap: POZİTİF FREKANS Şükretmen gerekenleri gör. Nadideliğini ilan et. Bir mil daha git. Seçme gücünü ...akıllıca kullan.♥ Diğer dördünü gerçekleştirebilmek için, bir şey daha yap. Her şeyi ... sevgiyle yap.kendini severek, başkalarını severek ve beni severek. Gözyaşlarını sil. Uzanıp elimi tut ve dik dur. Bugün sana şu bildirildi ; "Sen Dünyanın En Büyük Mucizesin!!"♥♥♥ |
Cevap: POZİTİF FREKANS ÇEKİM YASASI VE OLUMLAMALAR Çekim yasası düşüncenin yaratıcı gücünün kullanımıyla ilgili.Bu yasa, dikkatinizi neye yöneltirseniz, onu kendinize çekeceğinizi ifade ediyor.Bilincimizde ve bilinçaltımızda ne tür düşünceler ve inançlar varsa bu inançlara uygun deneyimleri hayatımıza çekiyoruz. Her birimiz Bütün'ün parçaları olarak Bütün'ün aynı yaratıcı gücüne sahibiz. Okyanus'un her damlasının, Okyanus'un tüm elementlerini içinde taşıdığı gibi.Bu güce sahip olduğumuzu bilmeden, zihnimizde barındırdığımız, sıkça düşünerek odaklandığımız düşüncelerimizle yaşamımızın realitesi arasındaki bağlantıyı kuramayız. Başımıza gelen olumsuzlukları şanssızlık, talihsizlik ya da kader olarak tanımlarız.Jung, Bilinçaltı düşüncelerimiz bilince çıkmadıkça karşımıza kader olarak çıkar, der. Hayatımıza çektiğimiz olaylar, kişiler, durumlar doğrudan bilinç ve bilinçaltı düşüncelerimizin yarattığı realitedir.Ama çoğumuz bu güce sahip olduğumuzu bilmeyiz ya da gücümüzden şüphe ederiz. Ne kendi realitemizi yaratma gücümüze inanırız ne de realitemizin sorumluluğunu üstlenmek isteriz. Çünkü çoğu insan sorumluluk almaktan korkuyor. Sorumluluk alındığında suçlanacak kimse kalmıyor çünkü. Düşüncelerimizle deneyimlerimiz arasındaki bağlantıyı görmeye başladıkça, bilinçli insanlar haline geliyoruz. Bilinç seviyesi yükseldikçe kişinin zihninde barındırdığı düşüncelerin kalitesi artar. Zihinde olumsuz düşünceler gittikçe azalmaya ve yok olmaya başlar.Einstein, Eğer beynimizden çının düşünceleri takip edebilseydik, onların dünyayı dolaşıp yine beynimize girdiklerini görebilirdik, der. Her şey daima kaynağına döner. Kendini Bilmek, bu yasayı bilmek ve düşüncelerimizi bilinçlice yönetebilmektir. Düşüncelerimizden Sorumluyuz Birileri ile ilgili kötü şeyler düşündüğümüzde o düşünceler bizim zihnimizden kaynaklandığı için yine bizim hayatımızda yansımalarını görürüz. Kime ne yaparsak kendimize yapıyoruz aslında. Bir başkası için kötü, kendimiz için iyi dileklerde bulunmak evrensel yasanın işleyişi açısından imkânsızdır. Kendi başarınız için, başkalarının yoluna taş koymak, kıskanmak gibi olumsuz duyguları zihninizden geçirirseniz kendinizi incitir, kendinize zarar verirsiniz. Çünkü onları düşünen ve hisseden sizsiniz. Başkalarına verdiğiniz önerileri de yargılan da aslında kendinize verirsiniz. Bu nedenle altın kural, Kozmik Yasadır. İnsanların şöyle sözler söylediğini işitmişsinizdir: "Bu adam düzenbaz", "Parasını dürüst yollarla kazanmıyor", "O bir sahtekâr", "Onu hiçbir şeyi olmadığı zaman da tanırdım", "O hırsızın, dolandırıcının, ahlaksızın teki" Böyle konuşan bir inşam analiz ettiğinizde, genellikle kendi isteklerinde doyumsuz olduğunu, ekonomik, duygusal veya fiziksel bir rahatsızlık yaşadığını görürsünüz. Belki eski okul arkadaşı başarı merdivenlerini tırmanarak onu çok gerilerde bıraktı. Bu yüzden onun gelişmesine kızgınlık ve kıskançlık duyuyor. Hemen hemen bütün örneklerde zaten kendi düşüş nedeninin de bu olduğu görülebilir. Arkadaşlarının zenginliğini kıskanan, lanetleyen, zihni olumsuz -düşüncelerle dolu kişi, o çok istediği zenginliği ve refahı da kendi eliyle uzağa itmiş olur. Çünkü istediği şeyi lanetliyor. Bir taraftan, "Tanrı bana zenginlik versin" diyor, diğer taraftan, "O kişinin zenginliğine tepki duyuyorum" diyor. Aynı anda hem geriye hem ileriye gidemezsiniz. İki düşünce de bizim zihnimizden çıktığı için birbirini iptal eder: Olduğumuz yerde debelenir dururuz. Her Şikayet Evrene Verilmiş Bir Emirdir Sürekli problemlerden, haftalıklardan, yokluktan bahsetmek, hayatımızda problemleri, hastalıkları, yoklukları çoğaltır. Neyi çok söylerseniz zihninizde onu sabitlersiniz. Nelerden şikâyet ediyorsunuz? Her şikâyet hayatınızda istemediğiniz şeylerin afirmasyonudur.Evrensel yasa şikâyetleri de emir gibi algılar ve bize şikâyet ettiğimiz şeyi fazlasıyla verir. Birilerinin sizi kızdırdığından şikâyet edip bir şey yapmıyorsanız, o kızgınlık duyduğunuz davranışı hayatınıza daha fazla çekersiniz. Ve her seferinde kendinizi kurban gibi hissedersiniz. Hayatın size haksızlık yaptığına inanıyorsanız, çok daha fazla haksızlığa uğrarsınız.Başkalarını suçlayıcı konuşmalar benzer suçlamaları bizim hayatımıza çeker. Her söz bir kapı açar; ama deniz manzarasına ama çöplük manzarasına doğru. Afirmasyonu bilinçlice yapmak, düşüncelerin sorumluluğunu üstlenmektir.Her afirmasyon bir onaylamadır. Başarabilirim, demek bir afırmasyondur. Başarımıza onay veririz. Başaramam, demek bir negatif afirmasyondur. Başaramayacağımıza onay veririz. Amerika'da "Bilinç boyutları"nı öğrendiğimiz bir derste, öğretmenimiz bize negatif afirmasyon yaptığımızı fark ettiğimiz anda "İptal, iptal" diyerek onu nötrleştirmemizi önermişti. Benim işime yarıyor. Size de yarayacağını düşünerek bunu paylaşmak istedim. Ama sadece iptal etmek yetmez , evren boşlukları sevmez ; onu hemen bir pozitif affirmasyonla değiştirmek gerekir . İnançlar Bağlandığımız Düşüncelerdir Hayatımızı bilinçlice seçtiğimiz afirmasyonlarla değiştirebiliriz, düşüncelerimizi ve inançlarımızı daha kaliteli hale getirerek yaşamımızı daha doyumlu hale getirebiliriz. Afirmasyon aslında düşündüğümüz ve söylediğimiz her şeydir. "Ben işimde yetenekliyim" demek de bir afirmasyondur; "Ben beceriksizin tekiyim" demek de. Hangi cümleyi düşünmek ya da söylemek sizi daha iyi hissettirir? Gün boyu söylediklerinize dikkat edin; ne kadar çok negatif afirmasyon (negasyon) yaptığınızı fark edecek ve şaşıracaksınız. Neden istediğimiz kadar olumlu deneyimler yaşamadığımıza şaşmamak gerek. Hayatınızı değiştirmek istiyorsanız düşüncelerinizin farkında olun. Ağzınızdan çıkan sözleri pozitif söyleme alışkanlığı kazanmak düşüncenin gücü ve sihridir. Kendi kendimize yaptığımız içsel konuşmalarımız afirmasyonlar dizisidir. Her an afirmasyon yapıyoruz; farkında olsak da olmasak da; ama pozitif ama negatif. İnançlar da tekrar edilen afirmasyon alışkanlıklarıdır. Düşünceler onlara inanmadığımız sürece zararsızdır. Acıyı yaratan olumsuz düşüncelerimiz değil, bu düşünceleri tekrarlayarak onlara bağlanmamızdır. Düşünceye bağlanmak, sorgulamadan onun doğru olduğuna inanmaktır. İnanç, genellikle yıllar boyu bağlandığımız düşüncedir. Çoğu insan, düşüncelerinin kendisine söylediği gibi bir insan olduğuna inanır. Sabahları uyandığında kendine, "Bugün canım düşünmek istemiyor" der misiniz? Bunu deseniz bile çok geç. Çünkü düşünmek istemediğinizi düşünüyor olursunuz. Düşünceler kendiliğinden geliyor... ve gidiyor. Gökyüzünde hareket eden bulutlar gibi geçiciler... ve zararsızlar; ta ki doğru kabul ederek onlara bağlanana dek. Çoğumuz düşüncelerimize bağlanıyoruz. Madem bağlanıyoruz, öyleyse bağlanacağımız düşüncelerin yararımıza olması daha iyi olmaz mı? Dünkü Düşüncelerimizle Bugünümüzü İnşa Ettik Bir düşünceyi tekrar tekrar düşünürseniz zihninizde iz bırakır ve o düşünceye bağlanırsınız. Çok okuyan bir insan olduğuma inanmak beni daha fazla okumaya teşvik eder. Utangacım demek insanlarla iletişimimi keser ve özgüvenimi azaltır. Hayat deneyimlerimizi söylediğimiz her sözle, aklımızdan geçen her düşünceyle yaratıyoruz ve onaylıyoruz; bazılarını beğenmesek de, sonuçlar için başkalarını suçlasak da yine de onaylayan biziz. Bağlandığımız her düşünce onayladığımız düşüncedir. Şanssız olduğumuz înanıyorsak şanssız olduğumuz düşüncesine onay vermiş oluruz. Şanslı olduğumuza inanıyorsak şanslı olduğumuz düşüncesine onay vermiş oluruz. Düşüncelere bağlanmayı zihnimiz otomatikman yapıyor. Bu yüzden farkında bile olmadan birçok olumsuz düşünceye bağlanıyoruz ve inanıyoruz. Bu düşünceleri bilinçli olarak değiştirmek elimizde. Nasıl mı? Düşüncelerimizin sorumluluğunu üstlenerek. Düşüncelerini değiştir hayatın değişsin. Düşüncelerini değiştirmek bakış açını değiştirmektir. Sahip olduğumuz bakış açısı yaşam realitemizi yaratıyor. Dünkü düşüncelerimizle bugünümüzü inşa ettik. Bugünkü düşüncelerimizle yarınımızı inşa ediyoruz. Bilinçli afirmasyon, gelecekte pozitif sonuç yaratmak için pozitif düşünceleri seçmektir; bilinç toprağına, doğru tohumları ekmek... Afırmasyon ile düşüncelerimizi adım adım değiştirmeye başlarız. Yeni bir düşünce alışkanlığı, her alışkanlık gibi tekrarlarla kazanılır. Afirmasyon cümleleri ile bugün kullandığımız kelimeleri seçerek düşünce yapımızı oluşturuyor ve geleceğimizi inşa ediyoruz. Her düşünce önemlidir. Her olumlu düşünce, yaşamımızı daha iyiye doğru götürür, her olumsuz düşünce iyiyi güzeli hayatımızdan iter. Hayatınızda tam iyi bir şeyler olurken son anda bir şeylerin ters gittiği durumlar oldu mu? Oândaki düşüncelerinizi hatırlayın; neden böyle olduğunun yanıtını bulursunuz. Son anda bir aksilik çıkacağını düşündünüz mü? Her şeyin böylesine yolunda gitmesine inanmakta zorluk çektiniz mi? Çok gülünce kötü bir şeylerin olacağını bekleyenlerden misiniz? Yapısal Gerginlik Bir taraftan afırmasyon yaparken, bir taraftan tam zıddı şeyler söylersek hangisi kazanır? Tabii ki olumsuz olan. Çünkü olumsuz düşünceler (daha sık düşünüldüğü için), hayata bakışın alışkanlık haline gelmiş inançlarıdır.Bazı insanlar afirmasyonlarını günde bir kez yapıyor, sonra da tam zıddı afirmasyonlarla gün boyu şikâyet ediyor. Bu durumda hangi afirmasyon kazanıyor dersiniz? Hangi afirmasyon duygu yüklül Tabii ki şikâyetler.Afirmasyonları tekrar etmek sürecin bir bölümü; günün geri kalan zamanı ve gece ne yaptığımız önemli. Afirmasyonlar toprağa ekilmiş tohum gibidir. Kaliteli tohum, kaliteli ürün. Kalitesiz tohum, kalitesiz ürün. Size mutluluk veren afirmasyonları ne kadar sık düşünürseniz, o kadar çok işe yarar. "Bolluk içinde yaşıyorum" derken cebinizde sadece üç beş kuruş olabilir, ev kirasını henüz ödeyememiş olabilirsiniz. O anda bolluk içinde yaşamak realitenizin zıddı olduğu için bu cümle zihninizde yapısal gerginlik yaratır. Bu gerginlik yaratıcıdır. "Bolluk içinde yaşıyorum" afirmasyonu gelecekteki bolluk içindeki yaşamınızın tohumudur. Bolluk içinde yaşıyorum cümlesini her tekrarladığınızda zihin toprağınıza bir tohum daha ekiyorsunuz. Bu cümleyi hissederek mutlu bir şekilde söylediğinizde, kendinizi bolluk içinde yaşarken hayal edebildiğinizde toprağınızı da verimli hale getirirsiniz. Zengin toprakta her şey daha çabuk büyür. Bilinçli Afirmasyon Düşünce Eğitimidir Düşünmeyi öğrenmek bir beceridir. Her beceri gibi başlangıçta, alışkanlık haline gelene kadar çaba harcamayı gerektirir. Bisiklete binmeyi de öyle öğrenmedik mi? Ama artık bisiklete binmek için düşünmemiz gerekmiyor değil mi? Bisikleti kendiliğinden sürebiliyoruz. Bilinçli afirmasyon düşünce eğitimidir. Her sabah yatağımdan kalktığımda ilk düşüncelerimi bilinçlice seçiyorum; her zaman değil, itiraf ediyorum, ama çoğu zaman. Bu bile hayatımın kalitesini artırıyor. Hayatıma güzellikler daha sık uğruyor. Hayattan keyif alıyorum.Şu anda mutlu değilseniz yarın nasıl mutlu olabilirsiniz? Mutluluğun bir şans işi olduğunu mu sanıyorsunuz? Şu anda nasıl hissediyorsunuz? İyi mi hissediyorsunuz, kötü mü? Şu anda hangi duygular içindesiniz? İçinizdeki ses gününüzün nasıl geçeceğini söylüyor? Daha iyi hissetmek istiyor musunuz? Daha iyi düşüncelere yönelin, daha iyi hissedersiniz. Korku, tepki, incinme, kırılma, suçlama, intikam, kıskançlık, suçluluk, kızgınlık, öfke, depresyon gibi duygular enerji akışını tıkar. Tüm bu duyguların ardında olumsuz düşünceler vardır. Önce düşünce gelir, sonra duygu. Hiç kimse, hiçbir olay, hiçbir şey, eğer onları düşünmezsek, duygularımızı ele geçiremez. İŞte bu yüzden başkalarını kontrol edemeyiz. Çünkü onların düşünceleri kendilerine aittir. İzin vermediğimiz sürece hiç kimse bizi kontrol edemez. Zihnimiz bu kadar güçlü. Ne düşündüğümüz tümüyle bizim kontrolümüz altında. Bu büyük bir güç. Ne düşünüyorsanız hayatta onu bulursunuz. Hazzı, yaratıcılığı, sahip olduklarınızın değerini düşünün. Hangi düşünceler sizi mutlu ediyor?Hayattasınız. Güzel anlarınızı düşünün. Yapabileceklerinizi düşünün. Yapmak istediklerinizi düşünün; Olmak istediğinizi düşünün. Ancak bu anın hazzını hissettiğinizde yarınla ilgili heyecan duyabilirsiniz. Olumlu düşünmek kendini sevmektir. Kendinizi severek hayatınızda mucizeler yaratabilirsiniz. Zihin Bilimi okullarda bize öğretilmiyor. Yaşam Okulu eğitimlerimizde verdiğimiz eğitim Zihin Bilimi eğitiminin ta kendisi. Bu eğitimin yarının toplumunda tüm okulların müfredatında yer alacağına inanıyorum. Okullarda meslek eğitiminin yanı sıra Yaşam Sanatı öğrenilse, meslekler de hayat da daha doyumlu hale gelir. Son yıllarda "düşüncenin realiteyi yarattığı gerçeği" gittikçe yaygınlaşarak kabul görüyor. Bu-yasayı ucundan kenarından öğrenen bazı insanlar, afirmasyonu bir süre deniyor, sonra işe yaramadığına inanıyor. Bu düşüncenin kendisi de bir negatif afirmasyon. Aslında bu insanlar afirmasyonu doğru kullanmayı bilmiyor. Örneğin "Ben bolluk içinde yaşamayı ve zengin olmayı hak ediyorum" onaylaması yaparken içinden bunun aptalca olduğunu düşünüyor ve işe yarayacağına inanmıyor. İstediğiniz ile neyi hak ettiğinize inandığınız çok farklı olabilir. Düşüncelerinize dikkat edin. Afirmasyonlar ve içsel Tepkiler • Ben bolluk içinde yaşamayı ve zengin olmayı hak ediyorum. (Hadi canım!) • Ben bolluk içinde yaşamayı ve zengin olmayı hak ediyorum. (Bunu nedenyapıyorum? Bu bende işe yaramaz.) • Ben bolluk içinde yaşamayı ve zengin olmayı hak ediyorum. (Sen kim, zenginolmak kim!) • Ben bolluk içinde yaşamayı ve zengin olmayı hak ediyorum. (Öff bu çok aptalca!) • Ben bolluk içinde yaşamayı ve zengin olmayı hak ediyorum. (Aynı sözü tekrarlamak ne sıkıcı.) • Ben bolluk içinde yaşamayı ve zengin olmayı hak ediyorum. (Aldığım üç kuruş maaşla mı zengin olacağım?) • Ben bolluk içinde yaşamayı ve zengin olmayı hak ediyorum. (Çok çalışmam gerekiyor.) • Ben bolluk içinde yaşamayı ve zengin olmayı hak ediyorum. (Zengin olursam herkes benden para ister.) • Ben bolluk içinde yaşamayı ve zengin olmayı hak ediyorum. (Zengin olursam kimin^lni gerçekten sevdiğini asla bilemem.) • Ben bolluk içinde yaşamayı ve zengin olmayı hak ediyorum. (Hayır hak etmiyorum. Henüz değil!) • Ben bolluk içinde yaşamayı ve zengin olmayı hak ediyorum. (Belki. Neden olmasın?) • Ben bolluk içinde yaşamayı ve zengin olmayı hak ediyorum. (Neden olmasın?) • Ben bolluk içinde yaşamayı ve zengin olmayı hak ediyorum. (Olabilir.) • Ben bolluk içinde yaşamayı ve zengin olmayı hak ediyorum. (İnanmaya başlıyorum.) İşte bu son cümleye gelmeden birçok insan pes ediyor. Oysa son cümle olumlamanın duyguyla birleşmeye başladığı andır. (Alıntıdır ) Nil Gün - Çekim Yasası |
Cevap: POZİTİF FREKANS çok hoş ve yararlı bir yazı olumlamalar inanarak yapıldığı sürece harika sonuçlar verebiliyor |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 09:45 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.