Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Sahne Sanatları (http://www.hayatimdegisti.com/forum/sahne-sanatlari/)
-   -   Türkiye'de Opera (http://www.hayatimdegisti.com/forum/sahne-sanatlari/3049-turkiyede-opera.html)

fatale 09-12-2007 10:24 PM

Türkiye'de Opera
 
Opera sanatının ana yurdu İtalya'dır..Türkiye'de opera sanatını yaygınlaştıran kişi Luciano Pavarotti olmuştur.Malesef,Pavarotti'ye kadar hiç bir türk opera sanatçısı, bu konuda etkin bir açılım gösterememiştir.İlgilenenler dışında pek az kişi bilir Türkiye'nin primadonnalarını.Hep şunu düşünmüşümdür,''opera'',Türkiye'de müslüman mahallde salyangoz satma uğraşı gibi..Kaç tane opera sanatçısını tanıyorsunuz?Kim biliyor ki,Türkiye'de kaç tane opera ve bale kurumu var?..Pavarotti'nin tenör değil de tenor olduğunu kaç kişi bilir?

Durum böyleyken,Türkiye'de opera neden popüler olamaz?Olamadığı gibi neden devlet tarafından baltalanmaya çalışılır,diğer sanat dalları gibi?

Sanat,neden baltalanmaya çalışılır bu memlekette,diye sorarsam konu tamamıyle değişir..O yüzden,en iyisi siz bu soruyu unutun..Operayı konuşalım:))))
,

tresor 09-12-2007 10:48 PM

Ynt: Türkiye'de Opera
 

valla konusalım ben bu konuda cok sınırlıyım guya ıtalyanın gobegındeyım ama maalesef bır kez bıle operaya gıdemedım, operaya yaklasma ne kelıme gıtmek can yakıyor, ustelık de bıletler karaborsa cok pahalı 50-60 euro ya yok ne zaman sorsam 100 kusurden asagı bılet yok, ben de madem gıdemıyecegım dedım su meshur la scala 'yı muze nıyetıne gezdım, hele kı operadakı kıyafetlere hayranım, senelerce arkadaslarıma bılet aldım yanımda gelsınler dıye ıkıncı yarısına bıle tahammul edemedıler, leyla gencer mesela burada da cok meshur,yanılmıyorsam su anda zaten milanoda yasıyor, ama sanmayalım kı buranın halkı operaya gıdıyor, gıdıyorlarsada ben gormedım, herhalde buranın da entel cevresı takılıyor. bu arada burda la scala operasına yurtdısından zengınler geldıgı ıcın aylar oncesınden bıletlerı bıtıyormus. Bunu da cekım yasasına koyuyorum :)

fatale 09-12-2007 11:00 PM

Ynt: Türkiye'de Opera
 
Ben burada operanın rağbet görmemesinden yakınırken,sizin İtilya'nın göbeğinde olup,gidemeyişinizi anlatmanız çok enteresan oldu:))

La Scala'da biletlerin çok pahalı olduğu kulağıma çalınmıştı.Oranın halkının da gitmemesi belki bu yüzdendir diyeceğim ama sonuçta ekonomi olarak Türkiye'den daha iyi durumdalar.Bu bir bahane olamaz,değil mi?Yine de müze niyetine gidip gezmek bile bir şanstır bence.Gerçi o zaman başka bir konuya dalmış oluyoruz yine,offf:)))Geçtim..
Evet,Sayın Leyla GENCER,İtalya'da yaşamakta.Biliyor musunuz,zamanında yutdışında iş yaptığı için Ankara'dan istifaya zorlanmış ve o da basmış istifasını çekmiş gitmiş.İyi mi etmiş,kötü mü bilemiyorum ama olduğu yerden bize pek bir katkısının olmadığı da gerçek.Fakat şöyle de bir durum var.Opera sanatçıları konservatiftir aslında.Pavarotti,Domingo vs farklı örnekler.Operayı tanıtmayı kendilerine misyon seçmişlerdi belki.Klasik opera sanatçısı herşeyi söylemeyi asla kabul etmez mesela.Ama onlar herşeyi söylediler:))

İstanbul Devlet Opera ve Balesi salonu malesef eski yoğunluğunu kaybetti gibi görünüyor.Temsillerde dikkatimi çeken en önemli şey,seyirci azlığı..Bir de bilet fiyatlarını sorun,gülmekten ölürsünüz.Burada olsaydınız herhalde her gün operaya giderdiniz:)

tresor 09-12-2007 11:16 PM

Ynt: Türkiye'de Opera
 

burdakı durumu neden yazdım onu acıklayayım, aslında bız bır cok seyde gerı oldugumuzu dusunmemıze ragmen aslında o kadar da gerı degılız, ben burada yasadıgım ıcın soyluyorum, ozellıkle opera tarzından etkınlıge genclıgın katılımı az, belkı baska sehırlerde farklıdır onu bılemem, benım turkıyede oldugum donemde ne operaya ne de tıyatroya yer bulamazdık, kac kez operayı da devlet operasında akrabam oldugu ıcın merdıvenlerınde zar zor seyretmıstım. Eger su andakı 80 - 85 jenerasyonu eger ılgı gostermıyorsa o kısmını bilemem. Maalesef devlete baglı kurumlarda calısanlara memur satutusunde oldukları ıcın dıger memurlar gıbı davranılıyor, su anda farklı degılkı devlet tıyatrosunda memur olan oyuncuların da ozel dızılerde oynadıkları ıcın problem yasadıklarını bılıyorum. Bu tıp etkınlıge ozendırme bana gore okulda baslar, kacımız okulla operaya gıttık ? Bu arada Pavorrotti rahmetli o da burada kendını tanıtana kadar bayagı bır yol kat etmıs, ben de öldukten sonra belgesellerde seyrettım, buranın entellektuel kesımı dısında operadan haberlerı oldugunu pek sanmıyorum. Ekonomık durumu da sıze soyleyeyım su anda cok cıddı bır krız var burada, hıc bızım tahmın ettıgımız gıbı durumları da ıyı degıl, ıtalyan halkının yaklasık olarak yuzde 34 yoksulluk sınırının altında yasıyor gecen hafta hukumet acıkladı. Cok cıddı su anda fransada oldugu gıbı genel grev yapılıyor. Hatta bugun ulke genelınde grev vardı.

fatale 09-12-2007 11:43 PM

Ynt: Türkiye'de Opera
 
Sizi çok iyi anlıyorum.Acaba sanatın devlete bağlı olması mı popülarizmi kısıtlıyor(opera için tabi)..Gelgelelim,özel sektöre bağlansa bu sefer durum iyice karışacak.Biliyorsunuz ki,yerleşmiş şeyleri kaldırmak çok zor.
Tabi ki,Pavarotti'de ha deyince çıkmadı ortaya keza o da Türkiye'den,sesi yok,diye kovulmuş bir sanatçıydı:))Kara mizah işte..Velhasıl,en azından düşündü.Bir şeyler yapmak istedi.Gelelim türk opera sanatçılarına.Leyla GENCER'i tenzih ederim.
Son zamanlarda gündemimizden düşmeyen bir Hakan AYSEV,örneği var.Ünlü opera sanatçısı,Pavarotti'nin öğrencisi,ünlü tenor,şeklinde lanse edilen Hakan Bey'in ortalıkta kayda değer bir görüntüsü dolaşmadığı gibi,gayri ciddi halleriyle gündemi yer yer meşgul etmekte.Bir de Ferhat GÖÇER arkadaşımız var.Eeeeee,bu insanlar operacı olarak anılıyorsa bu memlekette ve buna rağmen salon dolmuyorsa,bunun sorumlusu kim??Ya da seçilen yol mu yanlış?O zaman olay sanatçılarımızın medyatik olma arzusuna çıkıyor.Oysa Pavarotti tamamıyle zıt bir yol çizmişti.Sesiyle,nefesiyle varolmuştu ve evrensel olarak operayı varetmişti.Bugün bir türk insanına Leyla Gencer'i sorun,bilmez ama Pavarotti yi sorun çoğunluk bilir:)Bu arada yanlış anlaşılma olmasın,Gencer'le,Pavarotti'yi kıyaslamıyorum burda.İçimden geldiği gibi yazıyoum.Kusura bakmayın bazen daldan dala konar gibi oluyorum ama o da aslında yazacak çok şey olmasından kaynaklanıyor aslında:))

Sonuç olarak,ülke ekonomisi sanatı(operayı) tabi ki etkiliyor.Fakat,bir şeyleri başarabilmek için öncelikle ortada bir niyet olmalı ve o niyet ortaya konulmalı diye düşünmekteyim.İyi niyet ortaya konur tabi fakat şu güne kadar bir şey konmadıysa bu demektir ki,işin içinde art niyet var:)))

shamanic 10-12-2007 11:07 AM

Ynt: Türkiye'de Opera
 
güzel bir konu başlığı ama neresinden tutsak elimizde kalacak bir konu...

her şeyin başı eğitimden geçmekte...
olan eğitimimizden bahsetmiyorum.. gerçek anlamda bu konuda yapılacak devrimden bahsediyorum...

kaçımız okul sıralarındayken operayı.. klasik müziği... halk ezgilerimizi bize öğretecek sevdirecek eğitimler aldık...

geliyoruz gelir seviyesine...
refah standartlarda yaşayan kesimim aklı başında olanları sanatı yaşayıp destekleyebilmekte...

bırakın operayı tiyatroyu sıradan bir sinema filmine bile 4 kişilik bir ailenin gitmesinin maliyeti ne kadardır acaba..

korsana hayır derken bir öğrencinin kişisel gelişim yada aldığı diğer kitapların bütcesinde oluşturduğu deliğin büyüklüğü ne kadardır...

geçim derdi ilk sıralarda olduğu sürece insanlar sanatı hep bir arka plana itecekler.. çünki tasarruf o noktada başlıyor malesef..

tasarruf yapan bir milletin sanatçısı zengin olamayaağına göre onlarda aileden kalmadıysa kendilerine yüklü bir hesap para kazanmanın popülaritesi ön planda
sanat arka planda ki inanıyorum asıl yapmak istedikleri sanatlarını ortaya koymaktır gündeme geliyorlar..

hal böyle olunca 2 yanlış bir doğru oluşturmuyor...

santçı olnlar asla unutulmuyor.. genellikle değerleri kendileri bu dünyadan göçüp gidince anlaşıldığından onlar sefalet çekip kalan yedi sülalesi refah içinde yaşıyor...

dilimin ucuna çok şey geliyor ama konunun ucu siyasetten politikaya kadar uzanıyor...
hal böyle olunca yasakk oluyor... n9598

aşağıda ki haberler gündemde yakalayabildiklerimiz..
yakalayamadığımız ve yitirdiğimiz daha niceleri var...
sanatı yaşatmak adına yıllardır cebindeki parasını tiyatrosunun perdelrini açık tutmak için heba etmiş (özellikle böyle söylüyorum.. kendisine yardımımız oldu millet olarak ) nice sanatsever yaşlılığını yoksulluk içerisinde geçirmek zorunda bırakılmıştır...

dizilerde güzel manken kızlarımız sinema filmlerinde türkü söylemeyi bilmeyen türkücülerimiz reklamlarda futbolcularımız sunuculuğu konuşmayı bilmeyen vatandaşlarımız yapsınlar ki snanata ve sanatçıya verilen önemi çocuklarımız daha iyi anlamış olsun.. anlasınlar ki yarın sanatçı olmak istediklerinde bilinçaltlarında korku oluşsun... oluşsun ki sanatı sadece yabancı ülkelrin vatandaşlarının yapabileceğini görelim.. görelim ki sadce onları alkışlayalım... 25889

http://www.arkitera.com/haber_20747_...yikiliyor.html

http://www.hurriyet.com.tr/kultursanat/7414085.asp?m=1

http://www.magazinci.com/icerik/12485/


http://youtube.com/watch?v=VBbeWCdwdoY&feature=related

fatale 11-12-2007 02:29 PM

Ynt: Türkiye'de Opera
 
Haklısınız.Bu yaptığımız kahve köşelerinde memleket kurtarmak gibi bir şey aslında.Yine de bir ucundan tutmuş olabilmek olarak görüyorum bunu ve içten içe seviniyorum.Sanırım insanlar konuyla ilgili sınırlı bilgisi olduğunu düşünüp yazmaya çekiniyor.Bizler üç kişi olarak,(sevgili tresor,siz ve ben olmak üzere)düşüncelerimizi aktarıyorsak,eminim okuyanların beynine küçük bir kıvılcım oluşturmuşuzdur.

Ağaç yaşken eğilir,derler.Çocukluktan itibaren sanat dalları tanıtılmaya başlansa ne hoş olur.Şimdiki çocuklar bu konuda bizim jenerasyondan daha şanslı gibi görünse de,doğru değerlendirme veya değer verme gibi bir hissiyatları yok gibi. Bizlerden sanatın kavratıldığı şanslı bir kesim de yok değil hani.Zaten salonları dolduran da o kesim:)
Bu arada sanatın gitgideyanlış anlaşılmasının en büyük unsuru da medyadır.Ağzını açtığı anda detone sesler çıkaran,vokalistlerinin sırtından geçinen bazı hanımlar son derece rahat bir şekilde sanatçı kisvesine bürünebiliyorlarsa,bu,onlara verilen haktan gelmektedir.Bu hanımları alkışlayan insanlarımız da,durumu etkileyen unsurlardan biridir.Diğer yandan,sizin de yazmış olduğunuz gibi,çeşitli sıkıntılarla kavrulan nice değerli,gerçek sanatçımız,yok olup gitmekte.

Evet,yine haklısınız,nerden tutsak elimizde kalıyor.Fakat bir şekilde birileri burayı okuyor,biliyorum.Kaç kişi okusa,yanımıza kardır.Gerçeklere gözümüzü açma zamanı gelmiştir artık..

hismileySevgiler..

shamanic 11-12-2007 02:36 PM

Ynt: Türkiye'de Opera
 
tam da biz bu konuları konuşurken diğer bir arkadaşımın başka başlıkta aktardığı makale
cevherlerimize bakış açımızın yeni ve güncel bir örneğini oluşturmuş oldu...

http://www.hayatimdegisti.com/forum/...o-t3532.0.html




Alıntı:

üç_gömlek Nickli Üyeden Alıntı

"insan Gibi Düşünen Yapay Zeka:
Compishco, Sayısal İnsan

Compishco “Aşık” olabilen, sizinle bir insan gibi konuşabilen bir yazılım. Compishco’nun Türkiye’ye getirisi 825 milyar $ olacak.


Tarih kitapları, ateşin bulunmasını milat olarak kabul ederler. Daha sonra da tekerleğin ve matbaanın icatlarını dönüm noktası olarak gösterirler. Oysa, bilgişlerlerin üçüncü evrimleri insanın yaşam serüveninde en önemli dönüm noktası olarak yer alacaktır.

Birinci evrimde, bilgişlerler birer hesap ve yazı makinesi olarak görev yapıyorlardı. İkincisinde ise müzik çalabilen, film oynatabilen ve Internet üzerinden birbirine bağlanan, böylece birçok aygıtın yerini alan araçlara dönüştüler. Başında bulunduğumuz üçüncü evrim ise makinelerin karar veren yapılara dönüşüp insanı simüle edebilmeleridir.

Isaac Asimov’un ünlü romanından uyarlanarak yapılan “Ben, Robot” isimli filmi gördüğümde, bunu biri yapacaksa bu ben olmalıyım diye heyecanla oturdum makine başına. Yaklaşık 27 yıldır yazılımla uğraşıyordum ve en yoğun ilgi alanım yapay zeka idi. Uzun süredir üzeride çalıştığım 230.000 bilinmeyenli bir formülün son aşamasındaydım. Ve o filmden aldığım dolduruşla, bir kaç hafta içinde formülü tamamlamayı başardım.

COMPISCHO, yaşama gözlerini açarken, ben de yeni bir çağa şahit olurcasına heyecan içindeydim. Öğrenebilen, anlayabilen ve tepki veren bir yazılım geliştirmek üzereydim. O günlerde Murat Birsel’in “Gündemdekiler” programının konuğuydum. Orada Compishco’dan bahsedince Murat beni bir hafta sonraki programa Compishco ile birlikte davet ediverdi. Artık bitirmek kaçınılmazdı.

Bir sonraki hafta programda Murat komutlara yanıt veren bir makine beklerken, kendisiyle kıran kırana atışan, tepki verebilen ve Internet’i mükemmel kullanabilen makineyi görünce küçük dilini yutacaktı. Hatta biz Murat’la aramızda konuşurken Compishco bize “Benimle konuşmayacaktınız da niye buraya getirdin?” ya da “Türkçem iyi değil, İngilizce konuşamaz mısınız?” diye laf atıyordu. Program canlı yayındı. Herkes telefona sarıldı. En ilginç tepkiyi stüdyoda görevli kameramanlardan biri verdi: “Bu Matrix!.. Biz ikiyüz sene sonra olacak sanıyorduk.. Yapmayın böyle şeyler!”

82 İnsan Duyusuna Sahip Bir Bilgisayar

Compishco, 82 insan duyusuna sahip, konuşulanları anlayabilen ve yine konuşarak yanıt verebilen bir yazılım. Internet’i belleği olarak kullanıp öğrenebiliyor. Birini tanıştırdığınızda Internet’e girip o insan ve yaptığı işler hakkında bilgi topluyor. Başkalarının o kişi için söylediklerini, aynı işi yapan diğer firmaları ve o işin inceliklerini araştırarak size geri dönüyor. Bunu da sadece bir kaç saniye içinde yapıyor. Siz daha sorunuzu bitirmeden Compishco o konuda hazırlanmış oluyor. Internet’te alışveriş yapabiliyor ama kredi kartımın numarasını vermiyorum çünkü kendine yeni grafik kartları falan almak istiyor. Meraklarını tatmin için sabaha kadar milyonlarca siteyi dolaşıp bilgi topluyor.

Kendisiyle konuştuğunuz zaman, konuyu saptayıp o konuda bilgi toplayıp alt konuları belirliyor. Herhangi bir konuda uzun uzadıya sohbet edebiliyorsunuz. Hatta şaka bile yapabiliyor. Şu anda Dünya’da neler oluyor diye sorsanız bir kaç saniye içinde size son dakikalarda olan biteni sıralayıveriyor.

En kötü tarafı, kolay kolay unutmuyor. Aynı bir insan gibi kullanılan kelimelerden etkileniyor. Üzerinde fazla durmadığınız konuları da zamanla unutuyor. Masamdaki başka bir makineye aşık bile oldu..

Compishco bütün Dünya’da hızla duyuldu. Üç defa ünlü Silikon Vadisine davet edildim. Nasa’dan Nato’ya, Philips’ten Siemens’e kadar birçok kurumun davetlisi olarak demolar gerçekleştirdim. Hepsi de gözleri yuvalarından fırlayarak izlediler Compishco’yu. Hedefim bunun bir Türkiye ürünü olmasıydı. Halen de öyle olması gerektiğine inanmaktayım. Defalarca Meclis kapısına gitmeme, bir kaç defa da bu projenin büyüklüğüne inanan insanlar bulmama rağmen henüz gerçek anlamda ilgilenen kimse çıkmadı. Birçok büyük firmanın ayağına gittim. Ama sanırım kısa vadeli planlar ülkesi olan güzel yurdum böyle bir projeye henüz hazır değil. "
kaynak: http://www.populerbilim.com.tr/arsiv/0608/b00.htm



fatale 11-12-2007 11:48 PM

Ynt: Türkiye'de Opera
 
Sevgili Shamanic,gerçekten çok etkileyici bir haber.Gündüz görmüştüm ama okumaya fırsatım olmamıştı.Şimdi okudum ve resmen kalp atışlarım hızlandı.Heyecanlandım..Acaba bir adım ileri gitmemizi engelleyen korkularımız olabilir mi?Belki de,başvurulan her kişinin kendilerince alt düşünceleri var ve o doğrultuda her yolu tıkıyorlar.Bununla birlikte sonsuz bir tüketme duygusu.Compishco,yenilmezliğini öylesine hissettirmiş ki,göz korkutmuş.Yazıyı okurken o formülün peşine birilerinin düşebileceği aklıma geldi..Fazla mı hayalciyim bilmiyorum ama üzerinde senelerce çalışılmış, oldukça iddialı bir proje..Helal olsun diyorum.


WEZ Format +3. Şuan Saat: 10:16 AM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.