"Kalpten tıbba, tıptan kalbe"
 

Türk Standartlar Enstitüsü Konferans Salonu'ndaki seminerin açılışında konuşan TBMM Sağlık Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Cevdet Erdöl, Türkiye'de ilk kez düzenlenen ve örnek olması gereken seminerin değerinin iyi bilinmesi gerektiğini belirtti. Müziğin esas olarak ritm olduğuna, ritmin kakofoni ile müziği ayırdığına işaret eden Erdöl, ritmin aynı şekilde yaşamın her alanında görülebileceğini dile getirdi. Ritmin, hastalıkların tedavisinde de önemli olduğunu kaydeden Erdöl, tedavide ritmi bozan durumların iyi bilinmesi gerektiğini vurguladı. Almanya'daki Vice Prasident Thomas Wildey Enstitüsünden Dr. Ulrich Randoll da, İçinde Bulunduğumuz 21. Yüzyılın Tıp İlmi Olan Rejeneratif/Biyolojik Tıpta Ritmlerin İyileştirici Etkisi konulu bir sunum yaptı. Kendi kendini yenileme anlamına gelen rejeneratif tıbbın, biyolojik tıbbın yeni bir sahası olduğunu kaydeden Randoll, bu yeni bilim sahasının hücre fonksiyonlarının bozulması sonucunda dokularda ve organlarda ortaya çıkan rahatsızlıkların vücudun kendine özgü tamirat süreçlerini aktive ederek iyileştirilmesi konusunu ele aldığını anlattı. Randoll, bu alanda geliştirilen tedavi yöntemlerinde kasların kendilerine özgü ritmlerinin esas alındığını, vücudun kendine özgü esnekliğini ve hücre titreşimi faaliyetini tekrar kazanınca da hastalık semptomlarının kaybolup iyileşme halinin ortaya çıktığını ifade etti. Günümüz tıbbında hastalıkların nedeninin genelde genetik faktörlere dayandırıldığını anlatan Randoll, son dönemde ise hücreye dışarıdan yapılan etkileri inceleyen epigenetik faktörlerin de önem kazanmaya başladığını dile getirdi. Hipokrat'tan beri beslenme, yaşam tarzı ve ruhsal yaşamın sağlığı etkilediğinin bilindiğini ancak modern tıpta bunlarla birlikte pek çok şeyin unutulduğunu vurgulayan Randoll, bilimin son dönemde tekrar spiritualiteyi entegre etmesini görmekten mutluluk duyduğunu ifade etti. Ergoterapist Adrea Azize Güvenç ise Anladığımız ve Kavradığımızdan Daha Fazlasını Deneyimliyor ve Hissediyoruz başlıklı sunumunda, modern tıbbın doğal bilimi kullandığını ancak hastalık ve sağlığın kültürel tarihinin, modern zamanlara kadar, aynı anda bir din tarihi konumunda bulunduğunu anlattı. Son dönemde modern tıp biliminin eski geleneklerdeki şifa verme bilgisiyle bağlantılı olarak sağlık ve hastalığın manevi boyutlarıyla ilgilenmeye başladığını aktaran Güvenç, bu konuyla ilgili Almanya'da ve Avusturya'da son iki yıl içinde gerçekleştirilen kongrelerde sunulan bazı bildiriler hakkında da bilgiler verdi. Yarın sona erecek olan seminerde, Evcil Hayvan Desteğiyle Terapi, Müzik Terapinin Doğumdaki önemli Etkisi, Doğu Tıbbı ve Akapunktur gibi konularda sunumlar ve müzik dinletileri yapılacak.