![]() |
'Beyin göçü', bilim şehirleriyle tersine dönecek Amerika'da bilim politikalarına yön veren Türk biliminsanları, Türkiye'ye 'bilim şehirleri' ile dönecek. Biliminsanları, kurulacak bilim şehirleri ile uluslararası sermayeyi de Türkiye'ye çekecek. İlk etapta İstanbul ve Ankara'da kurulması planlanan bilim şehirlerinin meyvelerini 5-10 yıl içinde vermesi bekleniyor. ABD'de yaşayan Türk biliminsanları, Türkiye'ye bilim şehirleri ile dönecek. Bilgi birikimlerini Türk özel sektörü ve akademilerinin hizmetine sunmak isteyen biliminsanları, kurulacak bilim şehirleri ile uluslararası sermayeyi de Türkiye'ye çekecek. İlk etapta İstanbul ve Ankara'da kurulması planlanan bilim şehirlerinin meyvelerini 5-10 yıl içinde vermesi bekleniyor. Hükümet, akademi ve özel sektör işbirliğine dayanan bilim şehirleri, Silikon Vadisi modeliyle biliminsanlarına gereken araştırma ve geliştirme ortamını sunacak. Projeyi hayata geçirmek üzere Ulusal İnovasyon Girişimi ile işbirliği yapan Türk Amerikan Biliminsanları ve Akademisyenler Derneği (TASSA), eylül ayında İstanbul'da ilk arama konferansını düzenleyecek. TASSA Başkanı Banu Onaral, bilim çalışmaları konusunda Türkiye'nin elinde büyük bir fırsat olduğuna işaret ederek, Tek engel kanun ve mevzuatlar olabilir. Bu çözülürse, dünyaya atılmış büyük bilim ağı, genç nüfus, özel sektör ve kamu harekete geçebilir dedi. Tersine beyin göçü başlar Bu yıl üçüncüsü düzenlenen TASSA'nın yıllık konferansı için Boston'da biraraya gelen Türk biliminsanları, özel sektör, üniversite ve kamu arasında köprü kurmanın yollarını tartıştı. TASSA Başkanı Onaral, İstanbul ve Ankara'da kurulması planlanan bilim şehirlerinin ters beyin göçünün yanı sıra tüm dünyadan biliminsanlarını ve uluslararası sermayeyi Türkiye'ye çekebileceğine işaret etti. Amerika ve Avrupa'daki yasaların bilim çalışmaları için esnek olmadığını vurgulayan Onaral, Bu nedenle çoğu araştırmanın uzantıları Asya'da yaptırılıyor diye konuştu. Borusan Holding CEO'su Agah Uğur ise, Türkiye'de özel sektör ve üniversite arasındaki ilişkiden her iki tarafın da memnun olmadığını belirterek, üniversiteler, iş dünyasını basit ve günü kurtaracak kurumlar olarak görüyor. İş dünyası da, üniversitelerin çok teorik olduğunu düşünüyor. İki tarafı bir araya getirecek platformaların yaratılması gerekiyor dedi. Otomotiv tasarım şirketi Hexagon Danışmanlık'ın Yönetim Kurulu Başkanı Jan Nahum da, özel sektörün yeniliklere ve biliminsanlarına karşı daha duyarlı olması gerektiğini söyledi. Proje olursa geliriz Diabet genini keşfeden Harvard üniversitesi Genetik ve Kompleks Hastalıklar Bölümü Başkanı olan Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil, biliminsanlarının artık dağda taşta çalışmak istediğini belirterek, uygun bir proje olursa Türkiye'ye döneceğini söyledi. Amerika'daki başarılı bilim adamlarından olan Cem Elbi ise şu sıralar dünyanın en büyük ilaç şirketlerinden Merck Sharp & Dohme'de, mide kanserine yol açan tümörleri yok etmeyi hedefleyen bir ilaç üzerine çalışıyor. Elbi, Türkiye'de bilimin gelişmesi için özel sektör, devlet işbirliğinin şart olduğuna dikkat çekiyor. Amerikalı teknoloji geliştirme şirketi Lucent Technologies'in eski direktörü Kenan Şahin, şirketlere enerji ve bilişim alanında inovatif ürünler satan TIAX şirketiyle yola devam ediyor. 50 laboratuar ve 200 mühendisle çalışan Şahin, Türkiye'den kapımı çalan çok oluyor. Ama gelmeyi düşünmüyorum. Hedefim Almanya ve Japonya dedi. Şahin, Türkiye'nin, Avrupa ve Amerika'da tarım gibi alanlarda patent süresi dolmuş projeleri alıp uygulamaya koyabileceğine işaret etti. Referans |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 04:20 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.