Eczacıları sahte ilaç korkusu sardı
 

Sahte ilaç yüzünden 200 eczanenin ekranı karartılınca sigortalı ilaçları verilemiyor. Eczacılar sattıkları ilaçların faturası olmasına rağmen dertlerini kimseye anlatamıyor.





Sahte ilaçla mücadele için Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ile Türk Eczacıları Birliği arasında imzalanan protokol eczacıları mağdur ediyor. Protokoldeki bir maddeye göre eczacı veya çalışanı dışındakilerin bile piyasaya sürdüğü sahte ilaçların faturası eczacıya kesiliyor. Söz konusu düzenleme yüzünden şu ana kadar 200 eczanenin ekranı karartıldı. Sigortalı hastalara ilaç veremeyen eczaneler, soluğu mahkemede aldı. Son olarak Ankara'da bir eczanenin başına gelen olay 'kurunun yanında yaş da yanar' cinsinden. Eczacının 3 ay önce SGK'ya gönderdiği 460 Yeni Türk Lirası tutarındaki kupürler incelenirken ilginç bir tablo yaşandı. 2 Cozaar ilaç kupüründen biri sahte çıktı. 56 YTL tutarındaki ilacın sahte kupürü yüzünden 1 yıldır çalışan eczacının 'ekranı kapatıldı.' Kurum ile mahkemelik olan eczacı, Sahte ilaç basacak olsam niye bir kupür vereyim? Depolardan bize gelen ilaçları satıyoruz. Sahte-gerçek ayrımı olmadığı için eczacıların sözleşmesi iptal ediliyor. diye yakınıyor.



SGK ile davası sürdüğü için ismini vermek istemeyen eczacı, sahte çıkan ilacı depodan faturalı aldığını belirtiyor. Faturayı depoya göstermesine rağmen deponun 'bizim ilaçlarımız sahte değil' karşılığını aldığını söyleyen eczacı, ilacın üretici firmasından da herhangi bir cevap alamadığını, başvurusuna verilen cevapla gösteriyor. Sahte kupür yüzünden 2 bin 136 YTL para cezasına çarptırıldığını ifade eden eczacı, sigortalı hastalara ilaç veremediğini kaydediyor.



Söz konusu madde yüzünden yaşanan benzer mağduriyetlerin sona ermesi amacıyla Tüm Eczacı İşverenleri Sendikası (TEİS), Danıştay'a dava açtı. Ancak yürürlüğü sürdüğü için SGK'nın yaptığı her fatura incelemesinde bir eczanenin ekranı kapatılıyor. Ekranı karartılan İstanbul'da 10, Antalya'da 16, Şanlıurfa'da 13 eczanenin de aynı düzenlemenin kurbanı olduğu ifade ediliyor.



Ekranın kapatılmasını istemeyen eczacılar, hastaya verdikleri ilaçların kutularını ayrıntısına kadar inceliyor. Hologramlı kutuları mor ışığa tutup gerçek mi sahte mi ayrımı yapabilen eczane sahipleri, seri numaralı kutularda ise sahteyi gerçeğinden ayırt edemiyor. Sahte kupür yüzünden daha önce sözleşmesi iptal edilen eczacı İbrahim Uygan, Artık paranoyak oldum, ilacı hastaya vermeden önce altına üstüne, içine dışına bakıyorum. diyor. Birçok meslektaşının benzer uygulamayı yaptığını söyleyen Uygan, buna rağmen sahteyle gerçeği ayırt etmenin mümkün olmadığını dile getiriyor.



ZAMAN / Hasan Bozkurt