Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Sağlık Haberleri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/saglik-haberleri/)
-   -   KALP SAĞLIĞINDA BESLENMENİN ROLÜ (http://www.hayatimdegisti.com/forum/saglik-haberleri/429923-kalp-sagliginda-beslenmenin-rolu.html)

bluemoon24 19-10-2009 10:10 AM

KALP SAĞLIĞINDA BESLENMENİN ROLÜ
 
Doğru beslenmeyi doğadaki canlılar son derece iyi bilir. Örneğin bir ağaç gündüz ne kadar karbondioksit alıp gece ne kadar oksijen vereceğini, topraktan ne kadar mineral ve vitamin alacağını kusursuz bir biçimde yapar. Hayvanlar da aynı şekilde insanoğlu müdahale etmediği sürece doğru ve dengeli beslenir. Dikkat ederseniz doğada hiç şişman hayvan yoktur. İçgüdüsel olarak neyi, ne zaman, ne kadar tüketmeleri gerektiğini bilirler. Aslında eskiden insanlarda da aynı şey söz konusuydu.

İnsanoğlu yaklaşık 100 sene öncesine kadar suni gübrelerle, hormonla şişirilmiş, turfanda olmayan yiyeceklerle değil, doğa kendisine hangi mevsim neyi verdiyse yani organik bir şekilde besleniyordu. Ama birkaç yüzyıl önce aşırı ve hatalı beslenme, özellikle Fransız asilzadelerinin ortaya çıkmasıyla öncelikle Avrupa'da başladı. Zengin ve ayrıcalıklı olan bu kesim daha lezzetli olan beyaz un ve rafine şekeri tüketebiliyordu. Ama bu beslenme şekli insan sağlığına özellikle obezite, şişmanlık, şeker hastalığı gibi ciddi tehditleri soktu. Günümüzde bilinçli insanlar daha doğal ve organik beslenme tarzına dönmeye çalışıyorlar. Aslında doğanın içindeki sistemi kullanıldığı zaman ciddi bir problem ortaya çıkmaz. İnsanın müdahale ettiği ürünleri mutfağınıza soktuğunuz zaman belki daha lezzetli ama daha sağlıksız beslenme başlıyor. Son zamanlarda zayıflamak isteyenlere katı kurallarla değil, doğa ne zaman neyi verdiyse, kontrollü ve bilinçli miktarlarda tüketmelerini öneriyorum. Fakat ayrıca bazı gıdalar var ki bunları bolca tüketmekte kalp ve damar sağlığı açısından fayda görüyorum.

Nar ve nar suyu…

Yüksek miktarda antioksidan içeriyor. Bu antioksidanlar büyük şehir yaşantısının insanda yaptığı tahribatı yavaşlatıyor. Tıpkı bir demirin paslanıp kolayca çürümesi gibi insanın damarları ve kalbi de serbest radikaller ve toksinlerle hırpalanıyor. Damarlar erken yıpranıyor. Sadece kalp rahatsızlığına değil erken bunama, kanser gibi hastalıklara da yol açıyor. Bunu önlemek için yüksek oranda antioksidanbarındıran koyu, mor renkli meyve ve sebzeleri tüketmenizi tavsiye ediyorum. Mesela karadut, vişne, mürdüm eriği, böğürtlen, nar gibi tüketmenizi tavsiye ediyorum. Kanser ve kalp rahatsızlıklarını önlemek için günde küçük bir su bardağı nar suyu içmek yeterli.

Soya fasulyesi…

Haftada 1-2 kez tüketmenizi önerdiğim soyada bulunan lesitin isimli protein yüksek kolestrolün damarlara yapışmasını önlüyor. Bu yüzden soyayı çok tüketen Kore, Filipinler gibi ülkelerde kalp ve damar hastalıklarına çok az rastlanıyor. Çünkü onlar kırmızı et tüketmiyorlar, bol soya ve soya ürünleriyle besleniyor ve yeşil çaya ağırlık veriyorlar. Soya yağının ayrıca yağ eritmekte de kullanıldığını belirtmekte yarar görüyorum.

Omega 3 yağı…

Omega 3 yağı kalp ve damar sağlığına olumlu etki eden bir besin. Sadece kalp krizine karşı koruyucu değil, bağışıklık sistemini de kuvvetlendirici özelliğe de sahip, ayrıca vücuttaki iltihabı yok etmekte, unutkanlık, yorgunluk gibi problemlere de etkilidir. Omega 3'ü en doğal yoldan derin ve soğuk yoldan derin ve soğuk denizin balıklarından yani Ringa, somon, hamsi ve sardalyadan alabiliriz.

Keten tohumu, semizotu ve ceviz de kalp ve damar sağlığına son derece olumlu etkileri olan yiyeceklerdir. Mesela cevizli, sızma zeytinyağlı ve sarımsaklı bir semizotu salatası kalsiyumu ve proteini bol, sağlıklı bir öğün geçirmek için idealdir.

Zeytinyağı tekli doymamış yağ asidi içerdiği için kalp sağlığı açısından çok yaralıdır. Fakat zeytinyağı da bir yağ olduğu için bilinçli ve ölçülü tüketilmelidir. 1gr. zeytinyağınkiyle aynıdır fakat sağlık açısından zeytinyağı daha faydalıdır.

Kalp sağlığı için folik asit önem taşımaktadır. Özellikle brokoli, taze fasulye, semizotu gibi yeşil yapraklı sebzelerde yüksek oranda folik asit bulunur. Bütün yeşil yapraklı bitki ve sebzeleri her gün ortalama bir tabak tüketmek sağlık açısından çok yaralıdır.

Ayrıca yine ıspanak, pazı, roka ve tere gibi yeşil yapraklı bitkiler özellikle kadınlardaki hipotiriodi, tiroid bezi tembelliği guatr, yüksek kolestrol gibi rahatsızlıklarda olumlu etkiler göstermektedir.

Günde bir kahve fincanı yulaf ezmesi de bağırsakları çalıştırıcı ve kalbe faydalı etkiye sahiptir. B vitamini içerir.

Halk arasında yanlış bilinen bir konuyu da aydınlatmak istiyorum. Kırmızı şarabın kalp için yararlı olduğu inanışı yanlıştır. Sonuçta şarabın içinde alkol bulunmakta ve bu da karaciğer için zarar teşkil etmektedir. Alkol vücudun aldığınız besinlerdeki yağ emilimini % 40 artırır. Üzerinize yağ döküldüğünde lekeyi çıkartmak için kullandığınız leke sökücü alkol bazlıdır. Çünkü yağ ancak alkolde erir. Fransız pazarlamacılar şarap satışlarındaki düşüşü önlemek için bu söylentiyi tüm dünyaya başarılı bir şekilde yaymışlardır. Biz doktorlar kalbi yoran akollü veya koyu renkli içecekler yerine-koyu çay ve kahve gibi kalbe faydalı melisa, nane, limon veya yeşilçay öneriyoruz.

Ailenizde kalp krize geçirmiş kişiler varsa, stresliyseniz, kilo probleminiz varsa, sigara içiyorsanız ne yapmanız gerekir?

Öncelikle kalp krizi aşamasına gelmeden koruyucu hekimlik kavramına önem vererek iyi bir merkezden yıllık danışmanlık almanız gerekir.

Üzüm çekirdeği ektreleri, üzümün sapı, zarı ve çekirdeğini kapsayan şuruplar kalp ve damarlarınızın yenilenmesine yardımcı olur.

Gün aşırı 400 mg. Folik asit hapı, Omega 3 hapı alınırsa da kalp krizine koruyucu etki yapar.İnsülini ne kadar az salgılatabilirsek o kadar sağlıklı yaşarız. İnsülini çok salgılatan beyaz un, beyaz şeker, hareketsizlik ve stres gibi faktörlerden uzak durmamız gerekir. Bel ve göbek çevresindeki kalınlık sağlık yönünden tehlikeye işaret etmektedir. Eğer dar omuzlar ve geniş kalçalar biçimindeyse acilen önlemlerinizi almalısınız. Bunu ne kadar geri çevirebilirsiniz kalp, damar ve daha birçok kronik hastalığa karşı o kadar avantajlı duruma geçersiniz.

Vücuttaki büyüme hormonu, halk arasında bilinen deyimiyle gençlik hormonu, salgısının oranı sağlıklı bir yaşamla doğru orantılıdır. Bunu arttırmak için filiz halindeki besinleri tüketmek gerekmektedir. Mesela buğday, soya filizi gibi. Ayrıca hafif egzersizler yapmak, yeterli bir uyku düzenine sahip olmak ve günde 1-2 tatlı kaşığı arı poleni yemek da büyüme hormonunu artırıcı faktörlerdir.

Şimdiye kadar hep maddi şeylerden bahsettik. Oysa kalp hem maddi hem manevi yönlere sahip iki taraflı bir organdır. Bizim kozmik açıdan uydu antenimizdir. Kalp krizi geçiren çoğu insanda yoğun stres ya da gizli depresyon gözükmektedir. Bu tip durumlarda sarı kantaron hapları gibi doğal depresanlar önerilir. Erkekler öncelikli olmak üzere duygularını bastıran, kendini hep güçlü olmak zorunda hisseden kişilerde kalp krizi çok görülür. Bundan dolayı sağlıklı ve dengeli beslenmenin yanı sıra hayatımıza mutlaka sevgi ve huzurda katmalıyız.

Dr. Ender SARAÇ

Aile Hekimliği Uzmanı

Ayurveda Uzmanı


WEZ Format +3. Şuan Saat: 01:16 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.