[bluemoon24]

Operatör Dr. Haluk öztekin, spor salonlarındaki egzersiz aletlerinde birikmiş ter ve diğer vücut salgılarında nezle, grip, hepatit A, uçuk gibi hastalık virüslerinin saptandığını belirtti. Opt. Dr. Öztekin, ``Bu konuda dünyada ilk kez Amerika`da yapılan bir araştırmada, spor salonlarda dezenfeksiyon solüsyonlarıyla yapılan temizliğin üzerinden 10 dakika geçmesine karşın aletlerin elle tutulan bölümlerinin üzerlerindeki bakteriler yok olduğu halde, virüslerin yok olmadığı ortaya çıkarıldı. Sağlık için spor yaparken sağlığımızdan olmayalım. Spor salonunda, bir önceki kullanıcının egzersiz aletinde teriyle ıslattığı tutma, oturma yerlerini iyice temizlemeliyiz`` dedi.

Başkent Üniversitesi Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Opt. Dr. Haluk öztekin, yaza girerken form tutmak, kilo vermek için spor salonlarına akın edenlerle, salon yöneticilerine uyarılarda bulundu. Spor yaparken akıtılan terin bir toplumsal tehlike potansiyeli taşıdığını belirten Opt. Dr. Öztekin, spor salonlarındaki potansiyel mikrobik tehlike konusunda dünyada ilk kez ABD`de Dr. Kristen A. Goldhammer tarafından yapılan araştırmanın sonuçlarının, sporcu sağlığı konusunda dünyanın en popüler dergilerinden biri olan Clinical Journal of Sports Medicine`nin, 2006 Ocak sayısında yayınlandığını belirtti. Opt. Dr. Öztekin, ``Bu özgün araştırma sonuçlarına göre, özellikle egzersiz, ağırlık aletleri, aerobikte kullanılan veya diğer aletlerin elle tutulan bölümlerinin üzerinde birikmiş bol miktarda insan teri, tehlike saçmakta. Gerçi bu çalışmada yapılan örnek mikrobiyolojik incelemelerde, hastalık yapıcı bakterilere (metisiline dirençli S.Aureus-MRSA gibi) çok az rastlanmış. Ancak hastalık yapıcı virüsler için durumun öyle olmadığı görülmüş. Alınan kültürlerde çoğunlukla Rhinovirüsler (solunum sisteminde yerleşik bir virüs) olmak üzere, ender olarak İnfuenza (grip virüsü), Herpes (uçuk) virüsü hatta A Hepatiti virüsleri izole edilmiş`` dedi.

Çalışmada özellikle virüs mevsimi olan ekim-aralık ayları arasında bu virüslerin, toplumsal kökenli hastalıklara davetiye çıkarabilecek kadar arttığının anlaşıldığını dile getiren Opt. Dr. Öztekin, ``Bu salonlarda standart kullanılan ticari dezenfeksiyon solüsyonları ile yapılan temizliğin üzerinden 10 dakika geçmesine rağmen, aletlerin el tutamaklarının üzerindeki bakterilerin yok olup, virüslerin yok olmaması da araştırmanın bir başka ilginç yanı. Sonuç olarak, sağlığımıza kavuşalım derken sağlığımızdan olmamak için, biz kullanıcıların bu tip salonlarda öncelikle toplumsal hijyen kurallarına uyulup uyulmadığını kontrol etmesi gerekmekte. Sözümüz hijyenik kurallara tamamı ile uyan salonlar için değil ama ideal bir spor salonunda aletler mutlaka sık ve belli aralıklarla dezenfekte edilmeli ve bunu tüm kullanıcılarına duyurmalı. Islak zeminler antibakteriel solüsyonlarla temizlenmeli ayrıca el ve ayak havluları mutlaka ayrı ayrı servis edilmeli. Bizlere düşen görevlerden biri de bir önceki kullanıcının bıraktığı ter ve benzeri vücut sıvıları birikebilecek bölgeleri, temizlemek ve öncelikle kendi hijyenimize dikkat etmek olmalıdır`` diye konuştu.

Opt. Dr. Öztekin, spor yapanlar arasında kalp krizi, tansiyon yükselmesi gibi sağlık sorunları çıktığında mühadale edebilecek doktor, ambulans bulundurulması konusunda bir yönetmeliğe de ihtiyaç olduğunu söyledi. Sağlık Bakanlığı`nın güzellik salonları, evde hasta bakımı gibi konularda yönetmelik çıkarttığını hatırlatan Öztekin, ``Spor salonları için de böyle bir yönetmelik şart`` dedi.