![]() |
YURTDIŞINDAN DOKTOR TRANSFER EDİLECEK Sağlık Bakanlığı doktor açığına çözümü yurtdışında buldu. Sağlık Bakanı Akdağ ile özel hastanelerin yöneticileri bir araya geldi. Sağlıkta en önemli sorun doktor ihtiyacı olarak belirlenirken, atılacak adımlar şöyle sıralandı: Yabancı doktorların Türkiye`de çalışmasına imkân verilecek. Bu doktorları istihdam eden özel hastanelere kolaylık sağlanacak. Tıp fakültelerinin kontenjanı artırılacak. Zaman`ın düzenlediği sektör buluşmalarının yedincisi sağlık sektörünün önde gelen kuruluşlarıyla, bakanlık ortak bir platformda bir araya geldi. Son yıllarda gerçekleştirilen reformların aksayan yönleri üzerinde durulurken, somut çözüm önerileri ortaya konuldu. Sağlık Bakanı Recep Akdağ`la Türkiye`nin önde gelen özel hastane ve birlik yöneticilerini buluşturan toplantıda en önemli konu `doktor ihtiyacı`nın nasıl giderileceğiydi. Bakan Akdağ, atılacak somut adımları anlattı. Buna göre, yabancı doktorların Türkiye`de çalışmalarını engelleyen düzenleme değişecek. Belli sayıda yabancı doktor çalıştıran özel hastanelere bazı ayrıcalıklar tanınacak. Belli alanlarda uzmanlaşmış hekimlere birkaç özel hastanede çalışabilme imkânı sağlanacak. Yurtdışında eğitim alan Türk hekimlerin denklik sorunu iki ay içinde çözülecek ve bunlar Türkiye`de görev yapabilecek. Köklü çözüm için YÖK`le anlaşma sağlandı. Tıp fakültelerine bin 500 ek kontenjan açıldı. Recep Akdağ şöyle konuştu: "Bir sosyal devlet hükümeti olarak ifade etmek zorundayım, biz sistemin temeline insanı ve hastayı koyacağız. Ondan sonra bütün bunun üzerinde düzenlemeler yapmak zorundayız. Arkadaşlarımızın bir kısmı artan sağlık giderlerinden bahsetti. Vatandaşların bir kısmının da buna katkı vermesinden de haklı olarak bahsettiler. Zaten vatandaşlar sağlık için katkı ödüyorlar. İlaç için ödeniyor. Özel hastaneler ve tıp merkezleri için de katkı ödenmeye başladı. Ama bu nereye kadar olmalı? Kim ne kadar ödeyebilir? Bunlar iyi tespit edilmeli. Ülkemizde farklı gelir grupları var. Mutlaka bunları göz önüne alarak bu işi yapmak zorundayız. Çünkü sağlık, liberal ekonomiyle izah edilebilecek bir konu değildir. Biz bir sosyal devletiz, mutlaka özel sektörün gücünden istifade edeceğiz ama milletin sağlığını sadece liberal ekonominin piyasa şartlarına bırakamayız. Basit bir rakam vereyim: Şu anda biz bu toplantıyı yaparken Türkiye`de muayene olan her 100 hastadan 25`i cebinden para ödüyor. Biz göreve geldiğimiz zaman kamunun sağlık hizmetini karşılaması diye bir kavram yoktu. Kamunun hastaneleri vardı ama hizmet almak için muayenehaneye gitmek zorundaydık. Basit bir hastalık için, reçete yazdırmak için doktorun karşısına çıkabilirdiniz. Gerçekten önemli bir hastalığınız varsa ve ameliyat olacaksanız mutlaka bir muayenehaneye gitmek, para ödemek zorundaydınız. Biz bunu değiştirdik. Kamu hastanelerinde uyguladığımız politikalarla meslektaşlarımızın büyük çoğunluğunun muayenehanelerini kapatmalarını temin ettik. Garazımız olduğundan değil, para verdik, gönüllü olarak kapattılar. Kamu hastanelerindeki hekimlerin yüzde 68`i muayenehanesiz çalışıyor. Biz onlara para da ödüyoruz. Herkes haklı olarak özel sektör sağlık hizmetlerinden memnuniyetin 22 Temmuz seçim sonuçlarına yansıdığından bahsediyor. Doğrudur. Ama 22 Temmuz`a kadar özel sektörün payı bundan çok düşüktü. Toplam muayene sayısı kamu ile kıyaslandığında SGK tarafından satın alınan hizmet yüzde 8`ler civarındaydı. Şimdi yüzde 25`lerde, bunu daha da artıralım. Ama o zaman benim vatandaşımın yüzde 35`i cebinden para vermeye devam edecekse biz yanlış bir yöne gidiyoruz demektir. O zaman bu araba duvara toslar. Bu ülkede cebinden para vererek sağlık hizmeti alabilecek insan sayısı kısıtlı, bunu zengin insan yapabilir. Çünkü sağlık öyle bir ihtiyaç ki bunun hazırlığını önceden yapamazsınız. Allah korusun, çocuğunuz bir anda lösemi oluverir. Para ödemek zorunda kalıyorsanız haliniz perişandır. " |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 12:25 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.