Sigara Kutusu Yazıları
 

Sigara Kutusu Yazıları

Ne değişti ne değişmedi?

Yıllardır yürürlükte olan 4207 sayılı kanuna ve sigara kutularının üstündeki çok yönlü ve kapsamlı uyarılara rağmen, sigara tüketiminin azalmadığı, tersine arttığı belirlendi.

Sigara kutularının üzerindeki, uyarıcı yazılardan sonra, sigara kullanımında azalmanın olup olmadığına ilişkin, ülke genelinde (gözlemsel-kesitsel-epidemiolojik yöntemle), değişik tarihlerde yaptığımız bir araştırmanın sonuçları ilgi çekici ama umut verici değildi. Çalışma; Ankara, Marmaris, Bodrum, Erzurum, Kars, Tunceli, Bingöl ve İstanbul’un değişik yerlerinde gerçekleştirildi.

Araştırmanın Sonuçları:

• Adı geçen illerde, sigara satışları azalmamıştı.
• Sokaklarda, kalabalık ortamların bulunduğu çarşı yerlerinde; 1 metre karelik kaldırımda ortalama 180 izmarit parçası vardı.
• Sokaklarda, dükkan köşelerinde, boş sigara paketi sayısı ortalama 2.8 idi.
• Gençler arasında kızlarda sigara içme oranı ortalama; % 13, erkeklerde; % 21 idi. Sokaklarda, yollarda, ortalama % 14.9 genç erkek % 2.6 genç kız sigara içiyordu.
• Erişkin evredeki kadınlarda sigara kullanım oranı ortalama % 35, erkeklerde % 67 idi. Kahvelerde sigara içme oranı ortalama % 87 idi. Sokaklarda sigara içen kadınların oranı , ortalama % 3.9 idi. Bu oran erkeklerde % 36 idi.
• Okullarda kadın ve erkek öğretmenler arasında ortalama sigara bağımlılık oranı % 37 idi.
• Pastane, yemek yenilen kapalı yerlerde sigara içen kadınların oranı ortalama % 28, Erkeklerin oranı % 69 idi.
• Çocuklarının yanında, aynı masada sigara içen annelerin oranı ortalama % 18, Babaların oranı % 32 idi.
• Otomobil kullanırken sigara içen kadınların oranı ortalama % 11, erkeklerin oranı % 42 idi.
• İleri yaşlardaki erkekler arasında sigara içme oranı ortalama % 12, kadınlarda % 3 idi.
Bu çalışma, sigara tüketimi konusunda yaptığımız çalışmalardan birinin ön çalışmasıdır. Çalışmamız kapsamlı olarak bu yıl sonuna kadar sürecek ve daha çok sayıda kenti ve değişik grupları kapsamına alacaktır.

Bu ön çalışmadaki sonuçlar; yıllardır yürürlükte olan, 4207 sayılı yasaya karşın, Ulusal ve uluslararası olarak alınan karara göre sigara kutularının üstüne yarısından fazla bölümünde, gözlüksüz görebileceğimiz büyüklükte, çok yönlü ve kapsamlı uyarılara karşın, sigara tüketiminin azalmadığını, tersine arttığını göstermesi nedeniyle, insanlığın sağlıksız geleceği için çarpıcı ve üzücü bir örnektir. Sigara bağımlıları ile birebir konuşmamız da acı gerçeğin çarpıcı örnekleri ile doluydu.

İçtiğimiz bu sigaralar, başta kalp ve damar hastalıkları olmak üzere çok sayıda hastalık sonucunda, yaşamımızı alıp götürüyordu bir bilinmeyene. Götürürken de elbette bizi ve çevremizi, ekonomik ve duygusal-ruhsal yönden zor günler bekliyordu.

Gelin hep birlikte, bir masaya oturalım. Elimizdeki sigara kutularının üzerindeki yazıları ön görümüzle tekrarlayarak okuyalım. Kutudan bir sigara çıkararak çakmağı çakmadan, kibriti yakmadan bir kez daha durup düşünelim. “Ben değerliyim, çocuklarım değerli, yaşamak bir şans” diye doğruyu düşünelim. Kutulara, elimize bir daha almamak koşulu ile veda edelim. Denemeye değer… Sağlıklı yaşamak için kendimize bir şans verelim, geç kalmayalım… Keşkeler ile yaşamayalım… Sağlıklı günler.

Prof.Dr.Yılız Tümerdem

Çocuk ve Toplum Hekimi Uzmanı
Türk Kalp Vakfı ve BEMEV Mütevellisi

Sigara Kutusu Yazıları
 

Sigara bırakma telkinini dinliyorum.Sigarayı bırakamadım ama yarı yarıya azalttım.Bir zaman sonra inşallah tamamen bırakacağım.

Sigara Kutusu Yazıları
 

sigarayı bıraktıktan sonra dinleyeceksiniz telkinleri.Atakan öyle söylemişti bi yazısında.
Ben de bırakmayı bekliyorum.... bekliyorum sadece... 44

Sigara Kutusu Yazıları
 

Sevgili etterna;Biliyorum da.Da da işte.bütün mesele da........ dusun dusun dusun

Sigara Kutusu Yazıları
 

:)))

Sigara Kutusu Yazıları
 

Ben geceleri uyurken dinliyorum sigara bırakma telkinlerini. Ne de olsa geceleyin sigarayı bırakmış oluyorum.
blook
Geçen gün az kaldı bırakıyordum. Tam BEŞ saat içmedim. Kendimi akvaryumdaki ciklet balıklarını seyretmeye verdim (Biraz garip balık bunlar fazla dolaşmıyor. 1 metrelik akvaryumu ışık hızıyla dolaşıp, hemen taşların arkasına saklanıyor ve insanı deli ediyorlar).

Bu arada iki paket sigara içiyorum. Amerikan-İngiliz terbiyesizler koalisyonunun sigarası. Süper seçim!
Malum yukarıda bahsi geçtiği üzere paketlerde çeşitli yazılar var. ve benim de evde en az bir yarım ve aldıklarımla iki de dolu şarjörüm oluyor. Eğer bir gün üçünde de aynı yazıyı denk getirirsem jackpot taki gibi - ismi sanırım jackpottu - bırakacağım. yada üzerinde yazandan olacağım (devam edersem eninde sonunda olacak o ama belki de tutturunca açık kontenjanı kullandırırlar belki).

Bu tarz yaklaşımlar, sadece özel günlerde papağanların tekrarladığı ama asla uygulamaya geçiremedikleri sloganvari, özünde derin ama kullanılma biçimiyle kullananın ardından söyleyeceği sözleri birşeylere dayandırmak amacıyla söylediği sözleri hatırlatıyor bana.

Büyük insanların bizlere parmakları ile çeşitli yönlerde işaret ettiği, binaların duvarlarında yazan ama içindekilerin ve biz bilinçsiz eğitilmişlerin tam tersini yaptığımız, işaretin ters istikametinde gidilen "beraber yürüdük biz bu yollarda" türküsünün söylendiği, , , , siz dolduruverin artık virgül aralarını. Çok şeyler yazabiliriz aralara ama sizin de gördüğünüz gibi hepsini topladığınızda dört virgülün arasındaki mesafeyi geçmez hiçbirisi.

------------o--------------

Nasıl bir illet ki bu hastanede bir yakınınız olan ve yaşının durgunluğunu göstermeyip yerinde duramayan kıpır kıpır bir insanı 6 ay içinde yatağa sürüklüyor.

Nasıl bir illet ki bu, tedavisi sırasında yapılan şeylere katlanamayıp ta "beni öldürselerdi daha iyiydi." dedirtebiliyor.

Nasıl bir illet ki bu, hastaneye yakınınızı -sizin de gelecekteki muhtemel halinizi- görmeye giderken en son söndürdüğünüz sigarayı hastanenin giriş kapısındaki "gelecekteki hastaların ilk kaydının tutulduğu!" çöp bidonunda söndürüp içine atıyorsunuz.

Nasıl bir illet ki bu, ameliyat sırasında doktorlar onu dışarı atmaya çalışırken ciğerlerden, siz bahçede içeri almaya çalışıyorsunuz.

Nasıl bir illet ki bu, cenazeyi almaya gittiğinizde katil size teselli veriyor ve siz de nazikçe kabul ediyorsunuz.

Nasıl bir insan modeli ki bu "TX-77" bilgisayarı başında bu yazıyı yazarken bile iki üç çiviyi daha tabuta çakıyor.

Aslında bu modelleri sucuk yaptılar nallı kuzu babında, işitme organlarının da midas'a hediye edildiği yönünde rivayet ama ne bu yazının ne de bu yolun sonu var. "İstikamet gökyüzü", "Sıçra!"

Sigara Kutusu Yazıları
 

Ne yazık ki ne yazmış olmak için yazdıklarımla ne de öylesine "burada da ne varmış" diyerek okuduklarımla yapacağım sıçrama; (burada mı olacaktı acaba noktalı virgül) bir spastiğin kollarının bedeninden aykırı davranarak hareket ettiği, dizlerinin kırılmadığı sadece sıçramış olmak için yapılan bir sıçramanın ötesine geçmedi. Muhtemelen sol elimde de sigara vardı hep. Çünkü önemli bir işti bu! ve sigarasız önemli iş olmaz.

Oysaki hissetmekti o tetiğe basacak işaret parmağı ve ayaklar ve daha önemlisi karın kaslarına verebilseydim o emri. Sıçraaa!

Sıçrama bir bütün ayaklar ister karın kasları ve kollar istemezse bir spastik muhtemelen açık hava gösterisi yapıyordur. Oysaki basketbol oynayan o çocuk! sol ayağının ve karnının tüm kaslarını kullanıp, sağ elini uzatabildiği kadar uzatıyordu. Gözlerinde tek hedef vardı. Ne etraftaki insanlar, ne karşısındaki rakip, ne de dünya. Sadece o potaya uzanabilmek. Karın kasları yırtılacak kadar gerilmiş, yorulmuş, kimin umrunda. İstikamet gökyüzüydü çünkü.

Öğrenilmiş çaresizlik başlığı altında başlıkta anlatılan ve sonradan kendini alkole ve müslüm babaya veren sadık arkadaşlarımız gibi insana da vazgeçmeyi öğretirler.

Vazgeçtiğinizde yukarı baktığınızda sadece güneşli ve parçalı bulutlu öğleden sonrası muhtemel yağışlı bir "durum" görürsünüz. Oysaki uzanırken göğe ellerim, bilmezdim hiç havada kaç bulut var, güneşin açısı kaç, gölgede ve hissedilen sıcaklık kaç fahrenhayt tı diye. Çünkü ben bir amaçtım, amacın bir bedeni yoktur ki onu tutabilecek bir şemsiye ihtiyacı veya bir galon su olsun.

Ama bunu ne ntv'deki fat boy slim abi anlar, ne de eline o topu alıp karpuz zannedenler.

Eğer siz de karnınızda gerilme yoksa, gözleriniz yerle 135 derecelik açı yapmıyorsa, "okuma-yazma kursu" size sertifika ve heyoo! haykırışından başka fayda getirmez.

Karnınızda stresin getirisini hissediyor ve gözleriniz yerle açısı 45 derecelik açı yapıyorsa, alın hapı oluşturun yerle 180 derece, böylelikle yine yukarı bakarsınız. Ama göreceğiniz şeyler bir tavan, üzerindeki çatlaklar, beceriksiz birinin yaptığı duvar tavan birleşimi boya denemeleri ve bir de soft ampul olacaktır.



Bu telkinlere güveniyorum ve dinliyorum. Konu saptırma da başarılı olabiliyorum.

Neyse, artık arkadaşlar canınızı sıkmayayım, el ele tutuşurken birden bire "yav biz neden geri geri koşuyoruz, aramızda korkunc birşey var." demesinler.

Neyse. Telkinlere biraz ara vereyim ve size bir parça armağan edeyim:
Linkin park - In the End... guitar clapping guitar

Sigara Kutusu Yazıları
 

evet ahali sonunda üçlüyü tutturdum (Büyük marifet sanki!, bravo). clapping

Bu arada makinenin adı jackpot değil (sanırım ortadaki para imiş manası pokerde, yada büyük ikramiye manasında kullanılıyormuş). Makinenin adı slot machine (Amerikanca'da), poker machine (Avustralyanca'da), veya fruit machine (Britişce'de)

http://myimgs.net/images/tqhq.jpg

http://myimgs.net/images/dkra.jpg

Böyle hep birşeyleri attığımda veya büyük konuştuğumda hayat veya mistik güçler (ilahi demiyorum çarpılırız gece vakti de hastaneye yetişmek nasip olmaz. töbe töbe) karşıma birşeyleri çıkartıyor.

Alın size korkunç yazıda hem olay bütünü hem de içerik bütünü ile verilen "final destination:korkunc" serisi.

Görmezden gelmek mi, sigarayı bırakmak mı, önlü arkalı gaipten son dakika gelişmeleri mi, ha ha ha mı? 4897

"İnkar yiğidin kalesidir"diye bir atamızın bulduğu söz varmış. Ara sıra duyarım (Kendisinden değil tabi sevincli ). Ben de bir çok benlik savaşında o kalenin kumandanı (15 gün sonra hürgeneral olarak) yukarıdaki dörtlüden yine hangileri arasında sekeceğim?

Güleceğim ağlamak geliyor şu halime.
Ağlayacağım "yav bırak allasen diyorum".

İyi geceler millet. Ben şu paketlerden bir müddet daha gözümü ayırmayayım. Ne olur ne olmaz. Keleğe gelmeyelim. (Argolar için özür) utananadam

(P.S. sn adminlerin format ve içerikle ilgili uyarıları var mı? Ben gelişmelerden bahsedemiyorum henüz. Sadece saçma sapan katılımlarda bulunuyorum.)

Sigara Kutusu Yazıları
 

Bence de tesadüf değil Korkunç neseli56 iyi haberlerini bekliyoruz... blissy

Sigara Kutusu Yazıları
 

Şimdi gerçekten korkunç oldun işte..iki paket ne demek ya...üçledim ne demek..arada bi nefes alsana...var derinlerde bişey diye düşünürüm çok sigara içenleri duyunca böyle...inbşallah azaltırsın...yapmak istemiyosun gibi geldi bana...kal saglıcakla... gulensmiley

Sigara Kutusu Yazıları
 

Korkunç demiş ki:
(P.S. sn adminlerin format ve içerikle ilgili uyarıları var mı? Ben gelişmelerden bahsedemiyorum henüz. Sadece saçma sapan katılımlarda bulunuyorum.)

İçerik olarak kendi yazdiklarinizi paylaşmaniz katilimlariniz sevindirici.Zaten burasi forum.Eğer sadece telkinler hakkında yorum yapılması gibi bir durum söz konusu olsaydı forum açmazdık sitede ki yazilarin altina üyeler yorum birakirlardi. hismiley
Hassasiyetinizden ötürü teşekkür ederim.

Sigara Kutusu Yazıları
 

Ben de pozitif yaklaşımlarınız için teşekkür ederim Sn.Atakan the Admin Bey.

--------------0----------------

Kollu canavarda kazanılan büyük ikramiye "jackpot" den sonra diğer bir oyun olan kelime oyunlarına geçelim.

Bu oyunda krupiyer kağıtları dağıtıyor ve siz elinizdeki kağıtlardaki kelimeleri cümle yapıyorsunuz. Severim kelime oyunlarını. Kelimeye anlam yüklemeyi; dabıl, triple dabıl, Mehmet Okur, ben de yazmaya çalışırım. ehehe.

Bİr nefeste dalacağınız yer sığ sulardır. Açıktır görüntü, ışığın kumlar üzerindeki kırılmış yansıması, ayağınız yere basar. Oysa ki birkaç derin nefeste daha derinlere dalarsınız. Orada neler görebileceğini kimseye söyleyemem, çünkü oradaki bulanıklık, kulaklardaki basınç, anlatılmışın dışında bir gerçeklik yaşatır insana. Orada anlamları görüp kabullenmezsiniz kumların üzerindeki ışık oyunları gibi çünkü herkes farklı oyunlara maruz kalır. Halüsinasyonlar, vücutlarındaki bakterilerin sebebiyet verdiği ışımalardan dolayı parlayan duyargaçlara sahip elektrikli canlılar, elektrikli ev aletleri, planktonlar, plazma yapısına sahip tv'ler.

Sağlıklı insan oksijenle dalar, benim gibi saylonlar oksijene ihtiyaç duymadığı için sigara ile dalar. Suda sönmese daha derini de olurdu belki de.

--------------0----------------

Şarjör kavramı türk askeri için önemlidir. Çünkü türk askerine mermi dayanmaz deyü bir söz vardır. Bulursa boşaltır şarjörü.

Anlam itibariyle düşman niteliğindeki şeyler; insanlar "terbiyesiz olanları", dört ayaklılar ( karanlıktan dolayı şarjör boşaltımı sendromuna bağlı vücudundaki demir oranının yükselmesi nedeniyle meka-organizmaya dönüştürülenler) vb.

Ben, sen, biz...olabiliriz. Kendi kendimize, birbirimize.

--------------0----------------

Düşman kim?

Dün akşam Nasyonal Coğrafik kanalda aslan-bizon karşılaşması (dabıl anlam yüklemesi yapılabilir) vardı.

Oyun belliydi. Aslan hoyratça saldıracak, bizon "mee leyerek" (bir ters, bir düz anlam mahiyetinde ) kaçacaktı.

Bizim delikanlı aslanlar - ki dişi olurlar kendileri - bir bizonu tartaklıyor tam ifadesini almaya başlayacakken bizonun arkadaşları boynu gerisinden bir taarruzla arkadaşlarını kurtarıyordu. Maç 1-0, aslan pusu timleri bataklık ortamda "tekli kol" da ilerleyip bir bizon yavrusunu temizlediler. Faul. Sonra yine büyükleri tartaklama ve kurtarma operasyonları.

Maç 7-0 oldu. Bizonların iki golü de verilmedi. Sebep çalılıkların arasında aslan yavrularına saldırarak onlara çift dalmışlar. Yok "aslanlar" (double) gibi çıkıp oynamamışlar efendim.

İşte düşman kim sorusunun cevabına geldik. Ayrıntılar anlatılmasaydı reytingi nasıl alacaktık. Azz sonra.

1. Malum aslanlar dişi hem de delikanlı. Yavruları var ve operasyonlar sırasında (hayvanlar aleminde dişi ve çocuk kavramı olmadığından) saklanıyorlar. Bunlara kimi zaman yaşlı teyze aslanlar bakıcılık yapıyor.

İşte düşman.

Daha önce aslan topluluğunda çeşitli zamanlarda belirsiz yavru ölümleri olmuş. Dişilerden birisi bu yaşlı teyzenin "ki kendisinin de bir zamanlar yavrusu varmış ama son dönemlerde bir çeşit evlat acısı değil de kıskançlık gibi bir hastalığa yakalandığı rivayeti var" yavrularını kötü niyetli süzüp dışarıya "onları yalayıp koruyorum" mesajına kanmadı ve teyzeyi Allah ne verdiyse dövdü. Saçını başını yoldu ve yavrularını muhtemel bir ölümden kurtardı.

Düşman 1. Teyze - Aslan savunma oyuncusu


2. Aslan grubu bir bizonu bayağı dövdüler. Elemanın ağzı burnu kan içinde kaldı. ve yere her düştüğünde askerlik arkadaşları! "hani sağlam arkadaşlıklarının kurulduğunun rivayet edildiği yer" gelip kurtardı. Bizon da şanslıydı ki ufak tefek berelerle atlatmıştı ve bu grubuna katılmasını engellemiyordu. Daha sonra iki, üç ve dördüncü taarruzlardan yine kurtuldu ama vücudu da bitkin hale gelmişti.

İşte düşman.

Artık bizon doğrulurken, hemen yattığı yerden fırlayamıyor, oflayıp puflayarak ellerinden yardım alıp doğrulmaya çalışıyordu. O sırada daha önceden hiyerarşi katlarında karşılaşıp küfürleştikleri bir hasmı elemanı karnından bir iki kez boynuzladı. Delmek maksadıyla değilde düşene bir boynuz da ben vurayım manasında. Meğer maçtan önce aslanlar para yedirmiş. böylelikle eleman da bunu da bana yaptınız şeklinde bir davranış içinde artık manevi direncini de kaybetti. ve aslanlar 90+3 te a bir gol attılar. ve eti kemiğinden ayırdıktan sonra bizondan geriye kalan kaburga bütünü ve başını belgeselcilere son bir görüntü bazında bataklığın kenarına özenle bırakıp! gittiler.

Uzun oldu kusura bakmayın arkadaşlar. "Uzun masalları kırpıp kırpıp yıldız yapmayayım" dedim. Hmm bi laf ettim ama kimse alınmaz inşallah. Sadece sanat adına (nasıl oluyorsa), kelime oyunları ve süsleme ve kağıt katlama sanatına katkım olsun istedim.

Biraz ders çıkartalım mı? (Yav bırak hemşerim. Böyle bilen ve irdeleyen adam ayaklarını. Yiyen yemiş, yenilen kemik yığını olmuş. efenim. Yazıdan sonra görüşelim istersen)

Bir yere giderken bir amaç için, toplumun iyiliği için arkanızda ne olacağı belli olmaz. Geldiğinizde herşey eskisi gibi olmayabilir. Sizi yadırgayanlar, sahip çıkmayanlar, emanetinizi parçalamaya çalışanlar, hıyanet ve dalalet içinde olanlar olabilir.

Sevgili şehitler, emanetiniz emin ellerde!?

Bir şeyi savunurken bu kendiniz olur, topluluk olur. Güçlüce direnirken hasımlarınız bile ses çıkarmaz, hatta yardım edermiş gibi görünürler. Ama yere düşüp te biraz hırpalandığınızda onlarda sizi tekmelemek için uzun kuyruklar oluşturabilir.

Ben bizon diyeyim siz "İngiliz, amerikan, fransız mandası" anlayın (triple (ülke) double manalı manda)

Bu kısım çok ağır ve anlamlı oldu sanki. Gerisini yazmaya gerek yok zannımca.

-Ders bittiyse biz çıkalım.
-Dersin konusu neydi ki?
-Boşverin biz uzaklaşalım.
-Please stop these things.
-Who's gonna tell me what's going on here?
-Hey, wazzup men?
-Sus.
-Sorry.
-Kim bu ecnebiler.
-Ne biliyim abi kim çağırdı bunları?
-Hişş Gardaşşş gel bakayım sen şöyle.
-Help!


---------------0----------------------

Ellerinden tutup bir insanı çıkarmaya çalışırsınız bataklıktan. Sağlam basıyorsunuz ve güçlüsünüzdür. Onu da çıkarırsınız.
Ellerinden tutup bir insanı çıkarmaya çalışırsınız bataklıktan. Temeliniz sağlam değildir ve o arkadaş ağırdır. Siz de batarsınız.

O yüzden bir ipi sağlam bir yere bağlayıp uzatmakta fayda var. Ne siz de batma tehlikesine girersiniz, ne de o arkadaş ipin ucunun sağlamlığını tartışır. Ne de sizi de çekeceğini.


Yav bu alfa durumu mu yazıyor kimsin sen? çık dışarı.

Bataklık.

-Bir kez daha üzerinden geçip düzeltmeyeceğim bakalım ne çıktı ortaya.

-Çorba.

-Teşekkürler.


Biri beni durdursun. Klavye monitör kafa üçgeni birleşecek birazdan.


"Telkin dinleyelim kendimizden geçelim"

Sigara Kutusu Yazıları
 

:)))

Ynt: Sigara Kutusu Yazıları
 

bir gün dışardayım işlerimi bitirdim eve dönücem, taksiye bindim (otobüsler benim için yeni deneyim scriptlerden sonra M.S.) e şimdi onca saat sigara içmemişim dışarılarda dolaşırken,beynim vede nevrim dönmüş.gerçi o zamanlar hep dönüktü ya neyse. çantama bir baktım eyvah sigaram kalmamış.hemen şöföre seslendim.

ablam bir markette duralım tabut çivisi alalım.

şöför bir anda aptallaştı...abla o istediğini markette bulacağını sanmıyorum...

buluruz ...buluruz bu çiviler markette satılıyor..

adamcağız la havle çekerek marketin önünde durdu.. indim arabadan sigarayı aldım..

şöför elimde sigarayı görünce gülmeye başladı, abla doğru söylemişsin bu gerçekten tabut çivisi..

tuttular sigara paketlerinin üzerine o malum yazıları yazdılar bilinç altını olumsuz telkinlerden koruycaz ya vede demokraside çareler tükenmez.yaşasın pratik zeka,, hemen eski kartvizitlerimin yazısız tarafına, kendi olumlu cümlelerimi yazıp kapattım olumsuz cümlelerin üzerini,,, hiç okumam böyle şeyleri,,bana sorarlar sende kaç tahta çatlak diye bende cevap veririm çatlak tahtamı? oda ne ola ki,valla bende tahta yokki çatlasın...tahtası olmayan birine yapılan uyarı ne işe yarasın,uyarıları dikkate alacak kadar tahtası olan insan sigara içermi,ama söz verdim bırakıyorum ben ihtilal yapmayı seviyorum,şimdi muhtıra verdim, sigarayı saatle içiyorum eğer hayatımdan gitmezse tutup kulağından atıcam dışarı..

Ynt: Sigara Kutusu Yazıları
 

bravo sana hayalayaz............

Ynt: Sigara Kutusu Yazıları
 

hadi haylaz senıde görelım dostum...kararını şimdiden kutlarım.sevgiler.

Ynt: Sigara Kutusu Yazıları
 

blook yaa ben bu korkunç arkadaşımızın yazdıklarından hiç bişey anlamadım sigar dan mı bahsediyo yoksa oynadığı bilgisayar oyunlarından mı??? dusun dusun dusun dusun

Cevap: Sigara Kutusu Yazıları
 

teşvik edici yazıların yazılması herzaman en iyi olanıdır

Cevap: Sigara Kutusu Yazıları
 

Sigarayı atın hayatı tadın.