Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Pratik Bilgiler (http://www.hayatimdegisti.com/forum/pratik-bilgiler/)
-   -   Sinemada Şoktan Şoka - 1 (http://www.hayatimdegisti.com/forum/pratik-bilgiler/92871-sinemada-soktan-soka-1-a.html)

bluemoon24 03-01-2009 02:38 PM

Sinemada Şoktan Şoka - 1
 
Sonunda Sidewaysin pabucunu dama atacak bir şarap filmi çekildi. Amerikada bu hafta vizyona giren Bottle Shock, yani Şişe Şoku, adı gibi ses getirecek başarılı bir film. İçinde şarap geçen filmlerin küçük dünyasında liderliğe oynuyor çünkü bugüne kadar gerçek şarap tutkusunu, bu büyülü iksire karasevda ile bağlı olanların iç dünyasını en canlı biçimde aktarmayı başarabilen yegane film kanımca. Yakın geçmişte şaraba rol ayıran filmleri dilerseniz gözden geçirip Bottle Shock ile kısaca kıyaslayalım, sanırım sizler de seyretmeden bile bana hak vereceksiniz.

Öncelikle bir alternatif sinema klasiği haline gelen 2004 yapımı Sidewaysi ele alalım. İki Los Angeleslı kafadarın sorunlarından kaçmak için Santa Barbara bağlarında çıktıkları yolculuk üzerine kurulu, lezzetli bir kara mizah Sideways. Miles şarap sevdasını Jacke aşılamaya boş yere çabalarken Maya ile tanışır. Kısa zamanda şarap bu iki yeni sevgiliyi bir araya getiren ortak dil olur. Sidewaysde şarap arka planda çalan müzik veya resmedilmeyi bekleyen boş bir tuval gibi karakter tahlilini öne çıkarmakta kullanılan bir araçtan öte değil. Sideways şaraba adanan değil şarabı kullanan bir film.

Buna rağmen Miles, sinemanın evrensel gücü sayesinde ve hiç hesapta yokken Pinot Noir satışlarını rekor seviyeye fırlatıp Merlot üzümünden yapılan şarapların neredeyse sonunu getirmeyi başardı. Oysa ağzıma sürmem dediği Merlot yine aynı filmde yüceltilen 1961 rekoltesi dünyanın en kıymetli klasikleriden Cheval Blancda başrolü Cabernet Franc ile paylaşan üzümün ta kendisi. Bu çifte standardı daha da net açığa vuran ilginç hikaye ise filmin yapımcıların önce Christian Moueix ile konuşup dünyanın en meşhur Merlotsu Petrusu bu rol için düşünmeleri ancak tekliflerinin geri çevrilmesi.

Yine aynı yıl vizyona giren Mondovino ise montaj muziplikleriyle suya, sabuna dokunan, önyargılı bakış açısıyla son yıllarda hızla değişen şarap dünyasını işleyen ilginç bir belgesel. Baştan sona şaraba bürünmüş olsa da, sektörün önde gelen şahsiyetlerini bir yerde aldatarak toplanmış röpartajlardan oluşuyor. Kitlelere şarabı ulaşılabilir kılan romantik ve mistik ögelerden soyutlanmış, karakterleri daha önceden tanımayan izleyicileri dışlayan, yer yer buhranlı, amatörce bir çalışma. Michael Moore tarzı, sert mizaçlı, acı reçetemsi, taraflılığı yüzünden ikna gücünden ödün veren bir film.

Diğer yaygın izleyici kitlesine kavuşabilen örneklerden A Walk in the Clouds ve French Kiss, 1995 yılından iki sıradan Hollywood yapımı. İkisinin de içinde bolca geçse de şarabı öne sürmek yerine destekleyici bir tema olarak kullanan filmler. Bottle Shock ise belki ilk kez gerçek bir hikayeden esinlenerek kurgulanan, kahramanları, şaraphanesi ve şarapları halen güncel olan özgün bir çalışma. Ne Sideways gibi uçuk ve kaçık, ne de Mondovino gibi ayakları yere sertçe basmakta. Hollywood etkisini sezdirse de asla o kalıba sığmayan, görsel görkemi ve alternatif oyuncularıyla kendi çizgisini tutturan kişilikli bir film.

Yıl 1976, Amerikada, Napa Vadisindeyiz. Fransa tüm dünyanın nezdinde açık farkla şarap pazarı lideri. İngiltere ise halen olduğu gibi şarap ticaretinin merkezi. Pariste ufak bir şarap butiği ve okulu olan Steven Spurrier (Alan Rickman) tepeden tırnağa bir İngiliz züppesi. Napa Vadisi şaraplarının Atlantığin diğer yakasında Amerikan köpeköldüreni Thunderbird ile bir tutulduğu yıllar. Oysa erik ağaçlarıyla tanınan bu vadide 1882 yılından beri şarap yapan Chateau Montelena gibi parmakla sayılacak kadar az şaraphanede durum farklı. Avukatlığı henüz 4 yıl önce bırakıp yüklüce bir banka kredisi sayesinde Chateau Montelenayı devralan Jim Barrett (Bill Pullman) sonsuz tutkusuyla ömrünün geri kalanını elindeki tüm imkanlarla en iyi şarapları yapmaya adamış, canla başla çalışıyor.

Merak etmeyin, sizlere burada filmin tümünü anlatmak gibi bir niyetim yok. Umarım bu keyifli yapım ülkemiz sinemalarına bir an önce ulaşır, zira henüz büyük stüdyolardan bu filmi sahiplenen olmamış. Eğer Sideways gibi bir an önce keşfedilip geniş bir platformda dağıtımı üstlenilmezse beyazperdedeki balayı kısa kesilip DVDye düşme tehlikesiyle karşı karşıya. Sinemada izleme şansınız olursa mutlaka kaçırmayın derim çünkü nefes kesen bağ ve şaraphane görüntüleri büyük ekranda bambaşka bir lezzette. Hikayeye kısa da olsa dönecek olursak Chateau Montelena, Fransa ve İngiliz züppesini bir araya getiren tarihi olay Amerikan şaraplarını dünyaya açan tarihi Paris Yargısı tadımı.

Filme komedi boyutu katan Amerikan-Fransız-İngiliz kültür üçgeninde şarabın bambaşka açılardan ele alınması. Steven Spurrierin maceralı Napa Vadisi ziyareti sırasında seçtiği, aralarında 1973 Chateau Montelena Chardonnay de bulunan bir avuç şarabın okyanusu aşarak Fransanın en seçme şarap profesyonellerinden oluşan jüri karşısında verdiği kör tadım imtahanı filmin en etkileyici sahnelerinden. Tüm film boyunca karşılaştığım en hoş sürpriz ise çok sevdiğim arkadaşlarımdan birini jüri üyelerinden biri olarak görmem oldu! Bizim şirketin eski satış müdürü bu arkadaşımın aynı zamanda yetenekli bir tiyatrocu olduğunu biliyordum ama sinemaya başladığından haberim yoktu… (devam edecek)

Gence Alton ile Her Kadehten kategorisine ait tüm yazılar için tıklayınız


Kaynak: Şarap Günlüğü


WEZ Format +3. Şuan Saat: 07:57 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.