![]() |
Kutlama yapmaya karar verdik Hazin ve Demir, bir pazar sabahı, büyük bir kutlama yapmaya karar verdiklerini bunun için hazırlıklara başlamanın doğru olacağını ilan ettiler. Kocam ve ben o sırada iki kişilik kanapede oturuyorduk. Kucağımızda tüm gazetelerin pazar ilaveleri vardı. İki çocuğumuz da birer ''büyümüş de küçülmüş'' gözlerle bir kutlama tertip etmek istediklerini, biz ebeveynine söylüyorlardı. Kendimizi o anda Buz Dansı jürisi gibi hissettik. Birbirimize hiç bakmadan bu karşımızdaki kutlama isteyen buz dansı adaylarına bakakaldık. O an Demir'e şöyle söylemek istedim: Kaymak için çok küçüksün... Yani kutlama yapmak için... Hazin'e de, sen de yüzündeki o büyük ifadeyi silmelisin, sen daha çocuksun. Tabii bu benim fantazimdi. Çocuklarımı birer buz dansı yarışmacısı görmek isteğimin nereden geldiğini kestiremedim. Ama uzun zamandır itiraf ediyorum: Jüri olmak istiyorum. Ya alaturka ses yarışmasına ya da buz dansına fark etmez. Ben jüri olmak istiyorum. Ukalalıklarda sınır tanımamak, kristal küpeler takmak, alnımı kırıştırmadan yorum yapmak istiyorum. Bundan eşime de bahsettim. Tabii ki kayınpederimi bir ziyaret etmemi salık verdi. Bildiğiniz gibi kendisi ruh doktorudur. Benim jüri olma isteğimin altında kendimi gerçekleştirmemiş hissetmemin mümkün olabileceğini belirtti. Eşim de iyi ki mühendis, her fırsatta psikanaliz yapmaktan kendini alamıyor. Oysa ben jüri olmak istiyorum çünkü çok zevkli. Jüri olmak istiyorum çünkü eşim yanılıyor. Dekorasyon merakım sayesinde kendimi gerçekleştirmemiş değil, gerçekleştirmiş hissediyorum. Bir an önce bu böyle bilinmeli! Bu adam beni delirtmeye mi çalışıyor? Onca boya/badana/marangoz işinden sonra evimiz çiçek gibi oldu. Temizliğe gelen Sabur Hanım bile böylesine modern bir evde temizlik yapmanın onu ''motif'' ettiğini söylüyor. Sabur Hanım, yabancı kelimeleri kullanmaya bayılıyor. O sizin kompolunuz, dedi geçen gün... Hazin hemen kapmış. Bütün gün ''Bana Gompulo Yapmayın'' diye bağırıyordu. Sabur Hanım, bu sözüyle kompliman yapmayı kastediyordu. Dekorasyona da dakarasyon diyor. Depresyona da deprasyon, promosyona da promasyon... Ama her şeyden haberdar, mistik diyor, rustik diyor, her temizliğe gelişinde bütün ev halkını şaşırtıyor. Seda Sayan'a da tapıyor. Bir keresinde evimi onun stüdyosundaki gibi dekore etmemi tavsiye etmişti. Kocaman koltuklar, simler, altın yaldızlar, illa ki kıpkırmızı detaylar... Sabur Hanım'ın evinde kırmızı yastıkları, bir de bordo simli kanapesi varmış. Bir mağazadan 44 ay taksitle almış. 44 ay taksitle... Neyse... Kutlama yapmaya karar verdik. Daha doğrusu çocuklarımızın kutlama yapma isteklerini kabul ettik. Neyi kutluyor olduğumuzu ise bize o gün söyleyeceklerini ifade eden çocuklarımızı büyük gibi gördük. Cam kaseler içine küçük mumlar atıldı. Her biri yakıldı. Evdeki tüm saksılar gümüş rengi sprey boyayla boyandı. Kar spreyiyle Demir harikalar yarattı. Duvara yaptığı kağıt üzerine resimler yapıştırıldı. Ev bir sanat galerisine benzedi. Avize maceramızdan arta kalan kristal parçaların içinden teller geçirildi. Telin uçu kanca gibi şekillendirildi. Tele boncuk geçirilip aşağıya doğru itildi. Bunlar çeşitli yerlerden sallandırıldı. Koltukların üzerine rengarenk Hint işi örtüler atıldı. Sehpanın üzerinde her türlü ıvır zıvır bu kutlamalığına çekmecelere dolduruldu. Çekmeceler bu manasız ıvır zıvır kalabalığından kapanamadı bir türlü... Suyun içindeki mumlar harika görünüyordu. Ama en harikası Hazin ve Demir'in kutlama günü gelip çattığında yaptığı basın açıklamasıydı: ''Burada bugün dünyanın en sıkıcı annesi ve en sıkıcı babasının evlilik yıldönümlerini kutlamak için toplandık. Onlara sıkıcı hayatlarında sıkıcı olmayan bir gün diliyoruz...'' Kutlamanın nedeni ikimizin de unuttuğu evlilik yıldönümümüzdü. Bu kutlama fikrinin arkasında ise kayınvalidem vardı. Bihevyorist ekolün temsilcisi kayınpederim jüri olma isteğimi anlaşılan biraz fazla ciddiye almıştı... Kaynak:Evdergisi |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 06:00 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.