![]() |
sevgililer gününe özel bir yatak odası hayali nasıl suya düşer? Hazin, bana meraklı gözlerle bakmaya başladığından beri kötü bir anne olmalıyım, acaba yine timsah mağazasından ne istiyor diye kendisinden şüphelendim. Zara, Mango gibi mağazalar tutkusu yerini timsaha bıraktı. Bu timsahın nesin seviyor anlamıyorum. Bana göre 11 yaşındaki bir kız çocuğu için son derece olgun kıyafetler yapıyor. Okula oradan aldığı kazaklarla, eteklerle, anoraklarla gitmek istiyor. Bu timsah Kapalıçarşı timsahlarına da benzemiyor. Son derece pahalı bir koleksiyona sahip. Elimden geleni yapıyorum. Bazen de elinden geleni babaannesi ve dedesi yapsın istiyorum. Lakin babaanne de kendi beğenmediği bir şeyi asla kimseye almaz. Hazin'le ne zaman alışverişe çıksalar sonu çok hazin olur gerçekten. Babaanne, ne severse ve Hazin yaşındayken giymek isterse onu alır torununa çünkü. O yüzden Hazin eve mutsuz gelir. Değiştirme kuponlarını bana verir. Ben ertesi gün o kuponlarla mağazaya gidip kıyafetleri geri verip kendime bir şeyler alırım. Aslında bu benim işime gelmiyor değil. Ama bir anne için kızının mutluluğu önce gelir. Neyse lafı uzatmayayım. Hazin, meğer timsah alışverişi değil, 14 şubat Sevgililer Günü'nde benim babasına ne sürpriz yapacağımı merak ediyormuş. Herhangi bir hazırlık yapmadığımı görünce de hayalkırıklığına uğramış. ''Bari anne'' dedi. ''Yatak odana çekidüzen ver, bahane olur.'' Daha yeni değiştirmedim mi ben orayı? Alıcı gözlerle yatak odama baktım. Evet yeni komodin, yeni şifonyerim epey sade, son derece post/minimalistti ancak bir atmosfer eksikliği vardı. Oda, televizyon odasına benziyordu sanki. Bunun üzerine sevgili kızım Hazin'i dinlemeye karar verdim. Yatak odamızı da boyamaya... Boyayarak ona atmosfer katacaktım. Yatakbaşının dayandığı duvarı koyu bir renge, diğer duvarları daha açığa boyama karar verdim. Bunu da 14 şubat gelmeden önce yapmaya. Boya yaparken nelere mi dikkat etmeliş Çok ama çok şeye... Sevgili kocam, Romanya'da iş gezisindeyken kendini yatak odasına kapatıp boya yapan bu kadına kulak verin: -Geniş yüzeylerde, rulo ile çalışmak daha hızlı ve kolaydır. - Duvarların kesişimlerinde kapı, pencerede mesela ama fırçayı tekrar elinize alın... - Uzun tüylü rulolar yerine düz yüzeyler için çok kısa tüylü rulolar kullanın. -Boyanacak yerin rengine daha kolay karar verebilmek için en az önce az bir yere deneme boyaları sürün... Gece de bu denediğiniz yere bakın... - Mekanın ışık durumu göz önünde bulundurulmalı. Aslında galiba boya yaparken en önemli şey de bu... Çünkü bazı renkler, doğal ışık ve elektrik ışığı altında tamamen farklı görünüyor. Benim gündüz bayıldığım yatakbaşı duvarı için seçtiğim mora çalan gri, gece siyah oldu. Yine gündüz bayıldığım açık kiremit, gece turuncuya dönüştü filan... -Tabii seçtiğiniz rengin mekandaki eşyalara uyum sağlaması için boyalı alanın etrafına özellikle tercih edilen eşyalar konulup düşünülmeli. Komodinimi, şifonyerime benim başrolü verdiğim gibi, eşyalar önemli... Sonuç: 14 şubat günü yatak odamızda televizyon seyredilmedi. Ama yatılmadı da... Çünkü boya kokusu geçmedi... Sevgili sevgililer günü eşim, kocam salonda futbol yorumları seyrederken kanapede uyudu. Ben Hazin'in odasına misafir oldum. Hazin, gece yatmadan önce ''anne, ben büyüyünce hiç senin gibi olmayacağım'', dedi. Hayatımın en kötü sevgililer günüydü... Kaynak:Evdergisi |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 09:35 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.