önemli olan kişisel zevklerdir: ''siz beğenin yeter''
 

''Beğenilecek bir şey yapmak zordur. Kime beğendirmeye çalıştığınız da önemlidir. Herkes her şeyi beğenecek diye bir kural yoktur. O yüzden siz beğenin yeter! Ve beğenileriniz konusunda geri adım atmayın.''















Hiç bir formülü bulunamamış konular var. Güzel gibi. Birkaç analiz, birkaç istatistik dışında pek bir şey yok aslında elimizde. Hepimizin beğendiği bir film, bir şarkı veya bir mobilya olabiliyor. Hepimiz beğeniyoruz da, nedenini sorsalar ne diyebiliriz pek bilemiyoruz. Kimi zaman da bize diretilenler oluyor. Biz pek öyle çılgınca beşenmesek de, dünyanın önde gelen kriterleri bize onun güzel olduşunu söyledişinde, biraz boynumuz bükük ve kşldan ince, biz de beşenmek durumunda kalıyoruz.

Beğenilecek bir şey yapmak zordur. Biraz el yordamıyla, biraz duayla, biraz şansla oluyor. Kime beğendirmeye çalıştığınız da önemli. Herkes her şeyi beğenecek diye bir kural yok.



Evde de aynı durum. Yalnız yaşayanlar ve kendi için yaşayanların işi biraz daha kolay; ama çoğumuz pek o kadar özgür değiliz. Evli olanlar bilirler bu duyguyu. Hemen her evlilik kadının bir yere koyduğunu başka bir yere koyan bir koca veya tersi bir durum demektir. Birçok evlilik ilk darbesini evin yerleşimi veya mobilyalarının seçimi aşamasında alır. Bu ve bunun bir sürü küçük artçısı evlilik boyunca sürer. Erkek veya kadının diğerinin evine diş fırçasını koymasıyla başlayan bu köşe kapmaca, her ne kadar taraflardan birinin bir gün pes etmesi ve alttan alması ile yumuşasa da, hep devam eder. O kadar ki, boşanmışların bile yıllar sonra evliliklerinden getirdikleri bu tür fobileri olabiliyor. Bununla ilgili tiyatroları her Pazar Ikea ve benzeri sahnelerde izleyebilirsiniz. Yapmanız gereken sadece alışveriş için gitmemiş olmak ve girişten kendinize bir çift seçip onlarla dolaşmak ve biraz da kulak misafirliği yapmak.

Her şeyden önce erkek milletinin korkunç bir umursamazlığı ve evle ilgili her tür konuyu kadınlara has bulmak ve biraz da küçümsemek gibi huyları var. Kadın elini neye sürse, onu gereksiz bulmak ve maç başlayana kadar sürecek bu hapis cezalarını başkalarının da hevesini kırarak geçirmek gibi bir rövanş istekleri var. Bir kere bu tür yerlerde gerçekten her satşlan iyi kötü bir işe yarıyor. Sarımsak sıkıyor mesela. Gereksiz mi? Güzel miş Evet güzel, daha ne. Mantı da mı yemiyorsun, daha ne, zaten 4.99 gibi de bir bedeli var. Görüntüsü çok can sıkıcı oluyor bu tür erkek yürüyen alışveriş arabası kılıklı cüzdanların. Eminim kadın da pek istekli değildir alışverişe böyle çıkmaya; ama ne yapsın, alışveriş için vazgeçilmez bir unsur erkek: Şofördür, hamaldır, cüzdandır. Erkekler için de bir yer yapsalar ya Ikeaşnın girişine. Kadınlar kocalarını oraya emanet etse, at yarışı İddia falan gibi faydalı etkinliklerle oyalansalar orada. Ucuza köfte de yedi mi, süper işte, en mutlu erkek...



Bir de çalışan çiftlerin dolaşmaları harika oluyor. Anasından gördüğü mutfak kraliçesini evinde bulamayan erkeğin karısına karşı o kendince zarif hicivli hali gibisi yok. Yatak odası bölümünde cinsel yaşamdan memnuniyetsizliğini, mutfak bölümünde şsana-ne-ki-Olga-istese-neyseş alaycılıklarını bir tek banyo bölümünde yüzlerine pislikleri vurulduğunda kesmek zorunda kalıyorlar. Bir de her erkek mobilyadan, özellikle de kitaplıklardan, anlarmış gibi davranır. Kenarlarını eliyle kontrol eder, ağacına bakar, boynunu eğer altına bağlantılarına bakar. Bir de kadınların orada erkek aşağılamalarını seviyorum:

''Bırak Arda, dokunma onlara. Seninle ilgili bir şey değil o. O bir kitaplık. Kitap? Hatırladın mı? Sahi sen en son hangi kitabı okumuştun? Çocuk Kalbi miydi neydi, anlatırsın hep?''

İki kişinin aynş şeyi beğenmesi, iki kişinin uzun süre aynı şeyi beğenmesi, iki kişinin birbirlerini bile belli bir süreden uzun beşenmesinin mümkün olmadığı bir düzende, beğenilecek bir şeyler yapanlara sonsuz saygım var.

Beğenilecek bir şey yapmak için belli bazı kurallara dikkat etmek gerekiyor. Zamanlama çok önemli. Çok zahmetle en güzel yemeğinizi yaptığınızda zamanlamasına çok dikkat etmeniz gerekir. Annesinin yanında hiç bir evlat kolay kolay yemek beğenmez. Kocanızın annesi pekmez glaseli sülün de yapsanız beğenmez zaten. Zamanlama önemli.

Diğer önemli konu tüketici profili. Mesela eve davet ettiğiniz konuklarınıza da böyle şaşalı yemekler yapmayın, beğenirler ancak söylemezler. Bu nedenle Ardıç soslu bonfile, Antep fıstıklı levrek gibi adı maksadını aşan işlerden uzak durmak gerek. Beğenmesini istediklerinizi ezmeyin, baskı altındaki tüketici saldırgan olur.



Basit şeyler daha çabuk beğeniliyor. Fazla iddialı olmayan şeyler. Hünkar Beğendi gibi mesela. Yaptığınız şeyi siz beğenin. En azından bir kişiyi garantiye almışsınız demektir. Evinizle ilgili bir şeyse yüzde 50 bir başarı oranıdır, küçümsenemez. Üstelik beğenilmesini istediğiniz bir işin her zaman bir tarafında siz olacaksınız ve beğenenler zaten sizi beğendikleri için beğenecekler; tersi için çoğu zaman bugüne kadar geliştirilmiş tüm kuş tutma yöntemleri bile çaresiz kalmıştır. Bu yüzden gerçek olan bir tek şey vardır: Siz beğenin yeter.



Beğenileriniz konusunda geri adım atmayın. Pazarlık yapmayın, indirim yapmayın. Genellikle ilk hissettiğiniz doğrudur. Bundan şaşmayın; bu tür zamanlarda başkalarının açısından bakmak da, iyi tarafından bakmak da, win win veya gibi gibi yaklaşımlar işe yaramaz. Korkmayın, cesur olun, dürüst olun. Tamam zevksiz olabilirsiniz; ama o da gerçek sizsiniz. Bakınız Yıldırım Mayruk. Cesur olun belki sizin gibi daha bir sürü insan vardır; olmasa bile tek başına olmaktan da korkmayın. Toplayın, çarpın sonuç hep aynı. Siz tek bir kişisiniz zaten. Dikkat etmeniz gereken son bir iki konu: Beşendiklerinizi başkalarına diretmeyin. Çocuşunuzun kşlşşşna kşyafetine karşşmayşn. Kocanşzşnkine, karınızınkine karışmayın. Bırakşın herkes beğendiği gibi olsun. Fikriniz olmayan veya herhangi bir seçiminiz olmayan konularda, özellikle evde, eşinizle tartışmayın. Söz konusu durumla ilgili bir tasarısı, hayali olan kimse onun dediği olsun. En önemli ipuçlarşndan biri de, paylaştığınız evde beğenmediklerinizle de mutlu olmayş deneyin. Sonuçta o beşenmedişiniz şeyi beşenen biri var ve sizin orada olma nedeniniz de zaten o kişiyi beğeniyor ve seviyor olmanız. Bu yüzden beğenmek zorunda değilsiniz; ama beğenmeden de rahat edebilirsiniz. O kişiyi de beğenmiyorsanız, durum ciddi. Bir evlilik danışmanı veya boşanma avukatı veya sonrasında bir iki klüp tavsiyesine ihtiyacınız var demektir; bu dergide yok öyle şeyler.









Kaynak:Evdergisi