![]() |
EGO( OSHO ) Bir süre tüm sınırlar kaybolacaktır. Bir an için deprem olmuşçasına çok korkacak ve sarsılacaksın. Ama eğer cesur olur, geri çekilmezsen sürekli bir şekilde egonun kucağına düşmezsen, bir çok hayatların boyunca taşımakta olduğun gizli bir merkezin vardır orada. Bu senin ruhun, benliğindir. Bir kez ona yakınlaştığında, her şey değişir, her şey yerine oturur. Fakat bu yerleştirme toplum tarafından yapılmaz. Artık her şey bir kaos değil kozmosa dönüşür; yeni bir düzen ortaya çıkar. Fakat bu artık toplumun düzeni değildir - o tam olarak varoluşun kendi düzenidir. O, Buda'nın Dhamma, Lao Tzu'nun Tao, Heraclitus'un Logos dediği şeydir. İçinde çiçek açan bir merkeze sahipsin. Bu yüzden Hindular onu bir lotus çiçeği olarak adlandırırlar - o çiçek açmanın kendisidir. Bin yapraklı lotus çiçeği derler ona. Bin tane demek sınırsız yaprak demektir. Ve çiçek açmaya devam eder, hiçbir zaman durmaz, ve hiçbir zaman ölmez. Ama sen plastik (çiçek) bir egoyla yetiniyorsun. Neden yetiniyor olduğunun sebepleri var. Ölü bir şeyde çok uygun şeyler vardır. Bir tanesi, ölü bir şeyin hiç ölmeyeceğidir. Ölemez - hiç yaşamadı ki! Dolayısıyla plastik çiçeklere sahip olabilirsin; bir yönden iyidirler. Kalıcıdırlar; ölümsüz değil, süreklidirler. Bahçenin dışındaki gerçek çiçek ölümsüzdür ama kalıcı değildir. Ve ölümsüz olanın kendisine özgü ölümsüz olma yolu vardır. Ölümsüz olmanın yolu tekrar tekrar doğup ölmektir. Ölüm yoluyla kendisini tazeler, gençleştirir. Eski bedeni bırakıp yenisine girer. Başka bir yerde açar; açmaya devam eder. Yalnız, biz bu sürekliliği göremeyiz çünkü o görünmezdir. Biz yalnızca bir çiçeği, başka bir tanesini görürüz, hiç bir zaman sürekliliği görmeyiz. Dün açan çiçekle aynı çiçektir o. Aynı güneştir ama ayrı bir elbisede. Egonun belli bir niteliği vardır - o canlı değildir. O plastikten yapılma bir şeydir. Ve onu elde etmek çok kolaydır çünkü onu birileri verir. Senin aramana gerek yoktur, arayışla bir ilgin yoktur. Bilinmeyenin peşinde bir arayan haline gelmezsen, bir birey olamamışsın demektir bu. Sadece kalabalığın bir bileşenisindir. Sadece bir kütlesin. Gerçek bir merkeze sahip değilken nasıl bir birey olursun? Ego birey değildir. Ego toplumsal bir olgudur - o toplumdur, sen değilsin. Fakat o sana toplumda bir işlev verir, toplumda bir yer verir. Ve eğer sen onunla yetinmeye devam edersen, kendi benliğini bulma fırsatını temelden yitirmiş olursun. İşte bu yüzden son derece mutsuzsun. Plastik bir hayatla nasıl mutlu olabilirsin ki? Osho-Ego |
Cevap: EGO( OSHO ) Alçakgönüllü, mütevazi ve basit olmaya çalışmayın, bu zor farkedilen türde bir ego yaratır. Kendini sürekli izle diyor... kendini her mutsuz hissettiğinde gözlerini kapat ve nedeni dışarda arama. çünkü ego yaratır mutsuzluğunu, nedenleri. gerçek kaynağı görmeye çalış. Zamanla, herşeyin kaynağının ego olduğunu görebildiğinde kayboluverir diyor. onun seni mutsuz ettiğini anladığında, onun zehir, cehennem vb olduğunu anladığında kayboluverir. Ondan kurtulmak için aceleci olma, sadece izle. Ne kadar izlersen, o kadar yeterli hale gelirsin. Bir gün aniden görüverirsin ki, kendiliğinden kaybolmuş. Ve aslında sadece kendiliğinden olduğunda kaybolmuş olur. Başka bir yolu yoktur. Olgunluğuna erişmeden ondan kurtulamazsın. Kuru bir yaprak gibi düşer. Ağaç hiç bir şey yapmaz - hafif bir meltem, bir şeyler olur ve ölü yaprak öylece düşer. Hatta ağaç yaprağın düştüğünün farkına bile varmaz. O ses çıkarmaz, bir şey iddia etmez, hiçbir şey yapmaz. Kurumuş yaprak öylece yere düşer ve dağılır hepsi bu. Bilinç ve anlayış yoluyla olgunlaştığında ve egonun tüm mutsuzluklarının nedeni olduğunu derinden hissettiğinde, bir gün aniden, kurumuş yaprağın düşmekte olduğunu göreceksin. O yere ulaşır ve kendi kendine ölür. Sen hiç bir şey yapmadın dolayısıyla ondan kendinin kurtulduğunu iddia edemezsin. Onun kayboluverdiğini görürsün ve gerçek merkez ortaya çıkar. Ve gerçek merkez ruhtur, Tanrıdır, benliğindir, gerçekliktir yada onu nasıl adlandırmak istersen odur. Onun adı yoktur, o nedenle de tüm adlar uygundur. Ona canının çektiği her ismi verebilirsin. Osho-Ego |
Cevap: EGO( OSHO ) Ve, egonun parçalanacağı, kim olduğunu bilmeyeceğin, nereye gidiyor olduğunu bilemeyeceğin, tüm sınırların eriyip gittiği geçici bir zaman dilimi, bir aralık olacağını anımsa. En basitinden aklın karışacak, bir kaos olacak. Bu kaos nedeniyle egonu kaybetmekten korkarsın. Fakat bu böyle olmak zorundadır. Kişi kendi gerçek merkezine varmadan önce bu kaosun içerisinden geçmek zorundadır. Ve şayet cesursan, bu dönem kısa olacaktır. Eğer korkarsan ve tekrar egonun kucağına düşersen, yeniden onu ayarlamaya başlarsan, işte o zaman çok çok uzun sürebilir. Şöyle bir öykü duymuştum; Küçük bir çocuk büyükannesini ziyaret etmekteymiş. Sadece dört yaşındaymış çocuk. Geceleyin büyükannesi onu uyuturken çocuk aniden bağırmaya ve ağlamaya başlamış ve "Eve gitmek istiyorum. Karanlıktan korkuyorum" demiş. Fakat büyükanne de, "Çok iyi biliyorum ki, evde de karanlıkta uyuyorsun; hiç bir zaman ışığının yandığını görmedim. Öyleyse burada neden korkuyorsun?" diye sormuş. Çocuk, "Evet, bu doğru - ama o BENİM karanlığımdı" demiş. Bu tamamıyla bilinmeyen bir karanlık. Sorunlu olabilir, belki de bir çok can sıkıntısı yaratır ama hala o benim. Tutunacağın, yapışacağın, ayaklarının altında olan bir şey; boşlukta, vakumda değilsin. Berbat bir durumdasın ama en azından VARSIN. Kötü hissetmek bile sana 'ben varım' hissi verir. Ondan uzaklaşınca korku her yanı sarar; bilinmeyen karanlıktan ve kaostan korkmaya başlarsın - çünkü toplum senden bir parçayı silmeyi başarmıştır. Aynen ormana gitmek gibidir bu. Biraz temizlik yaparsın, zemini biraz temizlersin; çit örer, küçük bir kulübe yaparsın; küçük bir bahçe yaparsın, çim bir alan ve iyisindir. Çitinin ötesi ormandır, vahşidir. Burada (alanında) her şey yolundadır, her şeyi planladın. Nasıl olduğu böyledir işte. Toplum senin bilincinde bir miktar temizlik yapmıştır. Küçük bir kısmını tamamen silmiştir, çitle çevirmiştir. Orada her şey yolundadır. Bütün kültürün ve şartlandırmanın temeli kendini evinde hissettirecek bir kısımı temizlemektedir. Ve sen o zaman korkarsın. Çitin ötesinde tehlike vardır. Çitin ötesindeki de, çitin içindeki gibi sensin - ve bilinçli zihnin sadece bir bölümüdür, tüm varlığının onda biridir. Onda dokuz karanlıkta bekliyor. Ve bu onda dokuzun içinde senin gerçek merkezin saklıdır. Korkusuz, cesur olmak zorundasın. Bilinmeyene adım atmalısın. Osho-Ego |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 11:32 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.