Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Öğretici Bilgiler (http://www.hayatimdegisti.com/forum/ogretici-bilgiler/)
-   -   psikologa ne zaman gitmeli? (http://www.hayatimdegisti.com/forum/ogretici-bilgiler/618910-psikologa-ne-zaman-gitmeli.html)

*kelebek* 14-06-2011 10:47 PM

psikologa ne zaman gitmeli?
 
PSİKOLOĞA GİTME VAKTİ NE ZAMANDIR ?

İnsanlar ne zaman destek ararlar ve terapiye ihtiyaç duyarlar diye hiç
düşündünüz mü....

Çıkmaza girdiğinde...
Kontrol elinden
gidince...
Umutsuzluk zamanında...
Kaybedince...

Acaba;
İşler
çok büyümeden, nükseden bu sorunda hemen psikolojik destek-yardım almalıyım
denir mi...

Genelde kültür olarak açık vermemek adına ,belki güçlü olmak
adına ,belki başımızı ağrıtacağını tahmin etmediğimiz için sorunlar ört-bas
edilir.Nedense erken teşhis kısmı psikolojik boyutta hayatımızda geçerli
değil...

Kişi yardım için danışmana -psikolağa gittiğinde belki 10 yılda
yavaş yavaş birikip ,kangren olmuş sorunuyla ilk seansta çözüm beklentisi
içindedir.İlk seansta olayı detaya kadar yorumlama ve anlatmayla aslında kişi
,karşı tarafın da yargılamasını dert edinir bir yandan. 'Ben bir hata da
yaptıysam ,benden değildir bilesin 'demektedir...

Psikolojik alanda
alınan danışmanlık-terapi hizmeti,güvenle çok yakından alakalı bir
konudur.Danışılan kişi,kesinlikle hakim-savcı değil sadece yol ve yöntem
göstericidir.Mevcut durumu tahlil edip,karşısındakinin ana fikrini,beklentisini
belirleyip,soru-cevap yardımıyla alternatifler sunan biridir.Böyle de
olmalıdır.

Her insanın kendi hayat
tarzı-duruşu-fikri-düşüncesi-inancı-yorumu elbette vardır,olması da en sağlıklı
olanıdır.Bununla birlikte kendi düşünce ve inancı ne olursa olsun bu meslekte
asla dikte ve karar merci değildir psikolog veya danışılan
kişi.Danışman-terapist kişinin ne arkasında,ne de önündedir.Sadece
yanındadır .Çünkü sorun denilen şey her ne ise,omuz omuza beraber aşılmalı ve
yol katedilmelidir...

Çoğu kişiler dışarıdan beklenti ve hazırcılıkla
sorunlarla başetmekten vazgeçiyor.'Doktor veya danışman bana bir çözüm
hapı-formülü versin, gidip hemen uygulama yapayım ve bitsin,herşey yoluna
girsin' modundalar.Kimden olursa olsun,dışarıdan hazır beklenilen herşey,gelse
bile bir süre sonra gider.O da kişiyi,kaybetme hissiyle başbaşa bırakır.Hem iç
saygınlığını ,hem dış saygınlığını zedeler,yıkar.Sosyal hayatta da mücadele hep
takdir edilir.ister(ruh)duygu boyutunda,ister beden boyutunda hayatta elde
edilen herşey emek karşılığı olunca kalıcıdır.Bu, insan ruhu için olumlu bir
çabadır ve ruhun bağışıklık sistemi,disiplin ve güçlülüğü için çok
kıymetlidir.İnsanoğlu doğarken bile emek-çabayla doğar.yine ölürken de
emek-çabayla ölür.Her durumda kişinin emeği şarttır.Mutluluk denilen şey aslında
iç dünyadan gelen ,kişiye bağlı bir kavramdır.Birinden gelen veya birine bağlı
mutluluklar o biri gidince de gider.Sahip olmadığımız,başkasına bağımlı
gelip-giden şeyler bize faydasızdır deyip, mutluluk diye aradığımız herşeyin bir
ucunu kendimize bağlamamız,ihtiyaç duyduğumuzu elde etmek için üretimimizi
kendimiz yapmamız gerekir.Bağlayalım ve üretelim ki,duygu kontrolü
pratiğimiz,egzersizimiz gelişsin.

Kendi vücut,kendi akıl ve kendi
duygularımıza sahip,özgür yaratılmışlar olduğumuz halde;neden şu kaygılar
bitmiyor:

Nasıl oluyor da bana ait,benim içimde olan değerlerimi bir
başkası sarsabiliyor?
Niye kendimden şüphedeyim?
Neden bir başkasından ve
yorumlardan bu kadar etkileniyorum?
Niçin kimse beni sevmiyor ve ben neden
mükemmel değilim?

Pozitif-negatif duygu giriş- çıkışları zihinde
hareketlidir ve hep olur.Bunda bir sorun yok.Yalnız bu duygu giriş-çıkışları
kişiyi esir almaya ve beyin onay vermeye başladığı andan itibaren s.o.s sinyali
lazımdır.Bu konuda farkındalık çok kıymetlidir.Kişi soyut alanda gelen olumsuz
duygulara (öfke,korku ve evhamla) prim verip,muhabbete girdikçe derecesini
arttırır.Bir süre sonra da adına hastalık dediğimiz duygu ve eylem bozukluğu
ortaya çıkar.Şu bir gerçektir ki ,beden hastalanmadan önce ilk duygu-düşünce
hastalanır.Ufak ufak belirtilerle aslında bize de bunu belli eder,adeta mesaj
verir.Yeter ki o mesajları okumayı bilelim...

İbn-i sina 'hastalık
yoktur,hasta vardır 'der...
O zaman kendi duygu-düşünce kanalımıza sürekli
bakım yapıp,gerekirse erkenden destek-yardım alıp,hasta olmayalım
lütfen...
alıntıdır

songulakpinar 17-06-2011 11:55 AM

Cevap: psikologa ne zaman gitmeli?
 
sağlığın yokluğudur hastalık...hep varlıkla bir kalalım....


WEZ Format +3. Şuan Saat: 04:36 AM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.