Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Öğretici Bilgiler (http://www.hayatimdegisti.com/forum/ogretici-bilgiler/)
-   -   DURAKLAMA DÖNEMI VE SON BASARILAR (http://www.hayatimdegisti.com/forum/ogretici-bilgiler/27574-duraklama-donemi-ve-son-basarilar.html)

bluemoon24 29-12-2008 01:04 PM

DURAKLAMA DÖNEMI VE SON BASARILAR
 
Avusturya ve

Iran'la girilen uzun savaslar, ehliyetsiz idareciler, liyakatin yerini iltimas

ve rüsvetin almasi, buna bagli olarak devletin askerî ve iktisadî düzeninin

temelini olusturan timar sisteminin bozulmaya baslamasi, devletin güç ve

otoritesini, halkin huzur ve asayisini güvenligini sarsmistir. XVII. yüzyila

girilirken bu olumsuz sartlar, anarsinin artmasina sebep olmustur. Merkez ve

tasra teskilâtinda görülen bozulmalar, pek çok isyanin çikmasini ve dolayisiyla

devlet nizaminin sarsilmasini beraberinde getirmistir. Bu isyanlari üç grupta

toplamak mümkündür; Tasrada çikan Celalî Isyanlari, Eyalet isyanlari ve Istanbul

merkezli kapikulu isyanlari. Celalî isyanlarinin en önemli sebepleri, yukarida

da belirttigimiz gibi, devletin uzayan savaslara bagli olarak azalan gelirlerini

karsilayabilmek için vergileri artirmasi, timar sistemindeki bozulmalar ve

köylünün artan vergilere karsi huzursuzluklari idi. Halkin devlete olan

güveninin sarsilmasi, isyancilarin gücünü daha da artiriyordu. Kalenderoglu,

Karayazici, Deli Hasan gibi Celâlîlerin isyanlarina, medrese ögrencisi suhteler

ve basibos leventlerin isyanlari da eklenince, devlet isyanlari bastirmada

oldukça zorlandi. Bu isyanlar yüzünden özellikle Anadolu'da dirlik ve düzenlik

kalmadigi gibi, iktisadî durum da oldukça bozulmustur. Yine bu otorite boslugu

nedeniyle Erzurum ve Sivas gibi yerlerin valileri ile Yemen, Bagdat, Eflâk,

Bogdan gibi bagli eyaletlerin yerli yöneticileri de isyan

etmislerdi.

Istanbul'daki yeniçerilerin ulûfelerini zamaninda

alamamalarini bahane ederek çikardiklari isyanlar dogrudan sarayi hedef

almistir. Fesat yuvasi hâline gelen Yeniçeri Ocagi'ni düzenlemek isteyen II.

Osman (1618-1622) yeniçerilerin hismina ugramis, isyancilar sarayi basmistir.

Yeniçeriler, Genç Osman'i tahttan indirerek yerine, III. Mehmet'in kardesi

I.Mustafa'yi getirmisler ve bununla da kalmayarak, Genç Osman'i Yedikule

Zindanlarinda katletmislerdir. Bu olay yeniçerilerin bir padisahi tahttan

düsürüp, katletmelerinin ilk örnegi olmasi açisindan dikkat

çekicidir.

Yeniçerilerin basa geçirdigi I.Mustafa'nin bir yil

sonra ölmesiyle, Osmanli tahtina IV. Murat geçer (1623-1640), genç padisah,

hâkimiyetinin ilk on yilinda devlet idaresindeki inisiyatifi valide Kösem

Sultan'a birakmis ve güçlenene kadar fesat çikaranlara karsi tedbirli

davranmistir. Ancak saraydaki huzursuzluk ve Anadolu'da yeniden patlak veren

isyanlarin tehlikeli boyutlara ulasmasi üzerine 1632'de duruma müdahale eden IV.

Murat, kisa zamanda otoriteyi tesis etmistir. Sert tedbirlerle nifak

çikaranlari, seyhülislâm ve kardesleri de dahil, öldürtmekten çekinmemis,

bosalan devlet hazinesini yeniden çeki düzene koymustur. Toparlanan Osmanli

Devleti, Bagdat'i ele geçiren Iran'a savas açti. IV. Murat, ünlü seferiyle

Bagdat'i geri aldi (1638). Iran ile yapilan Kasr-i Sirin Antlasmasiyla (1639),

bugünkü sinirlara yakin olan Türk-Iran siniri yeniden çizildi.

1640'ta, IV. Murat'in ölmesi üzerine yerine kardesi I.

Ibrahim geçti(1640-1648).

Fakat onun sekiz yillik saltanatinda devlet her açidan

kötülemeye baslamisti. Sonunda 1648 yilinda o da öldürüldü ve çocuk yastaki IV.

Mehmet Osmanli tahtina çikarildi (1648-1687). Harem ve Yeniçeri Ocagi devlet

islerine istedikleri gibi müdahale eder olmuslardi. Bu kötü gidis 1656'da

Köprülü Mehmed Pasa'nin sadrazamlik vazifesine getirilmesine kadar devam

etti.Köprülü Mehmet Pasa ve onun ailesinden olan diger sadrazamlar XVIII. yüzyil

baslarina kadar Osmanli Devleti'nin idaresinde belirleyici bir rol

oynamislardir. Köprülüler Devri olarak bilinen bu dönemde geçici de olsa bir

istikrar saglanmis ve Osmanlilar son fetihlerini bu devirde

gerçeklestirebilmislerdir. Köprülü Mehmet Pasa, içerde sükûneti sagladigi gibi,

Venediklilerin eline geçmis olan Bozcaada ve Limni'yi geri alip, Çanakkale

Bogazi'ni ablukadan kurtardi. Köprülü Mehmet Pasa öldügünde, padisah yine genis

yetkilerle oglu Köprülü Fazil Ahmet Pasa'yi sadarete getirdi(1661). Erdel

islerine karisan Avusturya'ya karsi baslatilan savasta Fazil Ahmet Pasa, Uyvar'i

fethetti. Avusturya yapilan anlasmayla, Erdel ile Uyvar ve Neograt kalelerinin

Osmanli hâkimiyetinde oldugunu kabul etti. Uzun süredir kusatilan, Venedik'in

elindeki Girit, Kandiye Kalesi'nin düsmesiyle Osmanli hâkimiyetine girdi(1669).

Lehistan'a yapilan sefer sonucunda Podolya da Osmanli topraklarina katildi

(1676).

Büyük basarilara imza atan Fazil Ahmet Pasa'nin genç

yasta ölmesi üzerine, IV. Mehmet, Köprülü'nün damadi Kara Mustafa Pasa'yi

sadrazamliga getirdi(1676).

Kara Mustafa Pasa, Çehrin'i ele geçirdi (1678). Bu

zaferden sonra, Ruslar, Dinyeper nehrinin saginda kalan topraklari Osmanlilara

birakmak zorunda kaldiklari ilk anlasmayi Türklerle yapmistir (1681). Zaferlerin

devami getirerek Osmanli'yi yeniden Avrupa'daki en genis sinirlara ulastirmak

isteyen Kara Mustafa Pasa, Orta Macaristan'da, Katolik Avusturya'ya karsi isyan

eden Protestan Macarlari himayesine aldi. Imre Tököli Osmanlilar tarafindan Orta

Macaristan krali olarak tanindi. Mustafa Pasa, büyük bir orduyla Viyana'ya sefer

düzenledi. Kanuni'nin ele geçiremedigi Avusturya'nin merkezi Viyana'ya karsi

baslatilan bu ikinci sefer boyunca Osmanlilar hiçbir direnmeyle karsilasmadilar.

1683'te kusatma basladiginda, Avusturya imparatoru çoktan sehri terketmisti.

Ancak kusatmanin uzun sürmesi, Lehistan ve Alman askerlerinin, sehrin imdadina

yetismesiyle neticelendi. Iki ates arasinda sikisan Kara Mustafa Pasa, büyük bir

bozguna ugradi. (12 Eylül 1683). Osmanlilar Belgrat'a kadar geri çekilmek

zorunda kaldi. Viyana bozgunu, sadrazamin Belgrat'ta hayatina mal olmustu.

Osmanli devletine karsi Avusturya, Lehistan, Malta, Venedik ve son olarak

Ruslarin katildigi(1696) büyük bir ittifak olusturuldu. Osmanlilar dört cephede

bu ittifaka karsi mücadele verdigi sirada, içte de huzursuzluk artmaktaydi. IV.

Mehmet tahttan indirilmesiyle yerine II. Süleyman (1687-1691) , II.Ahmet

(1691-1695) devirlerinde huzursuzluk devam etti. Bu dönemde yine bir Köprülüzade

olan Fazil Mustafa Pasa, ordu ve maliyeyi düzene koymaya yönelik basarili

icraatlerde bulunmus ise de ayni aileden Hüseyin ve Nu'man Pasalar, sadaret

makaminda basari saglayamamislardi.

II. Mustafa (1695-1703), Viyana bozgunu ve ardindan

gelen toprak kayiplarini önlemek amaciyla üç kez Avusturya'ya sefer düzenledi,

ilk iki seferde kismen basari saglandiysa da son seferde Osmanli ordusu Zenta

denilen yerde bozguna ugradi. Bunun üzerine Ingiltere'nin araya girmesiyle

Osmanlilar, ittifak güçleriyle Karlofça Antlasmasi'ni imzalamak zorunda kaldi

(26 Ocak 1699). 25 yil için geçerli olacak bu anlasma sonunda, Avusturya'ya

Macaristan'in büyük bir bölümü ve Erdel, Venediklilere Dalmaçya kiyilari ve

Mora, Lehistan'a ise Podolya ve Ukrayna birakiliyordu. Rusya ile yapilan üç

yillik ayri bir anlasma ile de Azak Kalesi Ruslara terk ediliyor ve onlarin

Istanbul'da daimî bir elçi bulundurmalari kabul ediliyordu. Karlofça Antlasmasi,

Osmanlilarin toprak kaybiyla neticelenen simdiye kadar imzaladiklari en agir

anlasma idi.

I.Edirne Vakasi adi verilen bir ayaklanma ile Osmanli

tahtina III. Ahmet geçirildi (1703-1730). Rusya bu dönemde hem Dogu Avrupa hem

de Karadeniz istikametinde topraklarini genisletme gayesini gütmekteydi. Poltova

yenilgisinden sonra Osmanlilara siginan Isveç Krali XII. Sarl, iki ülke arasinda

yeniden bir savasin baslamasi için bir vesile oldu. Bu savas ile Osmanlilar,

Karlofça'da kaybettikleri topraklari tekrar kazanma firsatini bulacakti. Nitekim

Prut'ta sikistirilan Ruslar (1711), anlasma yaparak, Azak'i terk etmek zorunda

kaldilar. Karadag'da isyan çikartan Venedik'e karsi açilan savaslarda ise isgal

altindaki Mora kurtarildi. (1715). Bu basarilar üzerine, siranin kendisine

geldigini düsünerek harekete geçen Avusturya, Osmanlilari yenilgiye

ugrattilar.

Temesvar ve Belgrat düstü. Osmanlilar Pasarofça

Antlasmasini imzalayarak (1718), Temesvar ve Belgrad ile birlikte Küçük Eflâk ve

Kuzey Sirbistan'i Avusturya'ya birakti. Dalmaçya kiyilarindaki bazi kalelerin

Venedik'e terki mukabilinde Mora muhafaza edildi. Osmanlilardin Balkanlar ve

Orta Avrupa seferleri için staratejik bir mevkiide olan Belgrat'in düsmesi, agir

sonuçlar dogurmustur. Avusturya, Belgrat'tan Balkan içlerine sarkmakta daha

basarili olacaktir.

Kaynak: Osmanli tarihi


WEZ Format +3. Şuan Saat: 08:39 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.