Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Öğretici Bilgiler (http://www.hayatimdegisti.com/forum/ogretici-bilgiler/)
-   -   Eisenhower Doktrini (http://www.hayatimdegisti.com/forum/ogretici-bilgiler/27077-eisenhower-doktrini.html)

bluemoon24 29-12-2008 12:27 PM

Eisenhower Doktrini
 
Daha doğrusu, Süveyş buhranı geçtikten

sonra, Orta Doğu'da ortaya çıkan durumu Amerika hiç beğenmedi. Bir defa, Süveyş

savaşı dolayısıyla Batı'nın prestiji Arap dünyasında büyük bir darbe yemişti.

Üstelik, Mısırı ve Süveyş'i Batı'ya bağlayan tek hukuki bağ olan 19 Ekim 1954

tarihli Süveyş Antlaşması'nı Mısır, 1956 buhranı sırasında feshederek, Batı ile

bağlarını koparmıştı.İkinci olarak, Amerika bu buhranda dürüst ve

tarafsız davranmış ve İngiltere ve Fransa'nın savaşı ve Mısır'ın işgalini

durdurmasında en az Sovyet Rusya kadar rol oynamıştı. Fakat Arap dünyası bunu

takdir ediyor muydu? Diğer taraftan, Batı'nın Orta Doğu'daki bu prestij kaybı,

bölgede büyük bir boşluk meydana getirirken, bu boşluk, Sovyet Rusya tarafından

doldurulmaktaydı.Sovyet Rusya sanki Arab'ın kurtarıcısı olmuştu. Sanki,

Macar topraklarına 200 bin kişilik askeri ile 4000 tankını sokup, 50.000 ölü ve

yaralıya malolan Macar milli bağımsızlık hareketini öldüren bu Sovyet Rusya

değildi. Kaldı ki, Bulganin'in, Eisenhower'a gönderdiği 5 Kasım mesajında da

görüldüğü gibi, Sovyetler Orta Doğu'ya asker sokmak için fırsat aramaktaydılar.

İkinci olarak, Sovyetlerin Orta Doğu'ya girişlerinde ekonomik sebepler de rol

oynamıyordu. Çünkü, Süveyş'teki kanal trafiğinin ancak %1'i Sovyet gemilerine

aitti.Sovyetlerin Orta Doğu petrollerine de ihtiyaçları yoktu. Çünkü

kendileri petrol ihraç etmekte idiler. O halde amaçları siyasi idi. Sovyetler,

Süveyş Kanalı'na ve Batı'nın Orta Doğu'daki petrol kaynaklarına hakim olarak,

bölgeyi siyasi kontrölleri altına alarak Batı'ya darbe indirmek ve mümkün olursa

Batı'yı bu bölgede çökertmekti.Bu şartlarda yapılacak iki şey vardı:

Biri, bölge ülkelerinin ekonomik sıkıntılarının giderilmesine yardımcı olmak;

diğeri de, ister ikili, ister toplu münasebetler yoluyla, bu ülkelere, komünizm

hegemonyasının neler getirebileceğini anlatmak ve bunların komünizme karşı

koymalarına yardım etmekti. İşte bu noktalardan hareket eden Başkan Eisenhower,

5 Ocak 1957'de Kongre'ye gönderdiği ve Eisenhower Doktrini adını alan mesajda

bütün bu hususları açıkladıktan sonra, Kongre'den şu hususlarda kendisine yetki

verilmesini istiyordu:Bağımsızlığını korumak için ekonomik kalkınma

çabası içine giren Orta Doğu ülkelerine ekonomik yardım yapmak.

Bunlardan isteyen ülkelere askeri yardım yapmak. Bu ülkelerin

istemeleri şartıyla, milletlerarası komünizmin kontrolü altında bulunan bir

ülkeden gelecek açık silahlı saldırılar karşısında, Amerikan silahlı

kuvvetlerinin kullanılması. Bu amaçlarla Başkan Eisenhower, Kongre'den,

üç yıl süre ile, her yıl 200 milyon dolar harcama yetkisi istemekteydi.

Eisenhower Doktrini'nin bilhassa Orta Doğu'da Amerikan askerinin kullanılmasına

dair kısmı, Amerikan Kongresi'nde büyük tartışmalara sebep oldu. Buna rağmen,

Temsilciler Meclisi, 30 Ocakta, Senato da 5 Martta, büyük oy çoğunluğu ile

Eisenhower Doktrini'ni kabul ederek, Başkan'a istediği yetkileri

verdi.Eisenhower Doktrini iki bakımdan Amerikan dış politikası için

mühim bir gelişmeyi ifade etmekteydi. Birincisi, Amerika'nın Orta Doğu ile

bağlantı alanını bir hayli genişletmesidir. Her ne kadar Amerika, Orta Doğu ile

ilgisini ilk defa Truman Doktrini ile göstermiş ise de, Truman Doktrini sadece

Türkiye ve Yunanistan'a ve yine sadece askeri yardım yapılmasını öngörmekteydi.

Halbuki Eisenhower Doktrini, bütün bir Orta Doğu bölgesini içine alıyor ve

Amerikan askerinin kullanılması suretiyle, bölgedeki ülkelerin komünizme karşı

savunulmasını da üzerine alıyordu.İkinci olarak, bu doktrin ile Amerika,

İngiltere ve Fransa'nın Orta Doğu'da bıraktıkları boşluğu bizzat doldurmak üzere

harekete geçiyor ve aynı zamanda da, bölgede Sovyet Rusya'nın karşısına

dikiliyordu. Amerika ve Sovyet Rusya ilk defa olarak Orta Doğu'da karşı karşıya

gelmeye başlıyordu.Eisenhower Doktrini karşısında Orta Doğu ikiye

ayrılmıştır. Bu doktrini kabul ettiğini ilk ilan eden; 6 Ocakta Lübnan olmuştur.

Lübnan bu hareketi ile, şimdiye kadar takip ettiği tarafsızlık politikasını

terketmiş oluyordu. Lübnan'ın arkasından Pakistan, Irak, Türkiye ve Yunanistan,

Eisenhower Doktrini'ni kabul ettiklerini açıkladılar. Bunlardan sonra

Afganistan, Libya, Tunus ve Fas en sonunda İsrail bu Doktrini kabul ettiklerini

bildirdiler.Buna karşılık, ilk şiddetli tepki Mısır'dan geldi.

Arkasından Suriye bu tepkiye katıldı. Bu iki devleti ise Ürdün ve Suudi

Arabistan takip etti ise de, bir kaç hafta sonra Suudi Arabistan tutumunu

değiştirerek, Eisenhower Doktrini'ni iyi ve müsbet bulduğunu bildirdi. Çünkü

Suudi Arabistan, İsrail konusunda bu devletlerle beraber gitmeye hazırdı; lakin

Sovyetler konusunda bu devletlerle bir adım bile atmamaya kararlı

idi.Nasır'ın Ürdün'de monarşiyi devirmek için biraz sonra giriştiği

teşebbüsler, Ürdün'ün tutumunu da değiştirecek ve bu ülkeyi Suriye-Mısır

cephesinden ayıracaktır. Tabiatıyla Sovyetler de büyük tepki gösterdiler. 7

Ocakta yayınladıkları resmi bildiride, Eisenhower Doktrini'ni, Orta Doğu

ülkelerini esaret altına alma amacını güden bir tedbir, Amerikan tekelci

kapitalizminin militarist çevrelerinin Orta Doğu işlerine kaba bir müdahalesi

olarak nitelemişlerdir.Bunun arkasından, 11 Şubatta Amerika, İngiltere

ve Fransa'ya verdikleri notalarda, Orta Doğu için bir barış planı ortaya

attılar. Buna göre, bölgede ittifak blokları kurulmayacak, yabancı askerler geri

çekilecek, yabancı üsler tasfiye edilecek ve bölgenin içişlerine

karışılmayacaktı. Bölge ülkelerine silah satılmayacaktı. Sovyetlere verilen

cevapta, bu plan reddedildiği gibi, bölgeyi silahlandıran ilk devletin kendisi

olduğu ve içişlerine karışmamadan söz eden Sovyetlerin önce Macaristan'dan elini

çekmesi gerektiği bildirildi.


WEZ Format +3. Şuan Saat: 03:17 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.