Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Öğretici Bilgiler (http://www.hayatimdegisti.com/forum/ogretici-bilgiler/)
-   -   Kaçırılma Raporu 1 (http://www.hayatimdegisti.com/forum/ogretici-bilgiler/26559-kacirilma-raporu-1-a.html)

bluemoon24 29-12-2008 12:05 PM

Kaçırılma Raporu 1
 
İlk karşılaşmanın yaşandığı gün, amca üzüm bağlarında çalışırken,

Prospera da kapının önünde babasını bekliyordu... Baba Munoz üç dört

günde bir bisikletiyle onları ziyaret edip yiyecek getirirdi. Ancak o

gün nedense söz vermesine rağmen gelmemişti... Prospera pencereden yolu

gözlerken birden o garip nesneyi fark etti... Şaşkındı... Çünkü hayatında hiç bu renk araba görmemişti... Onun bildiği arabalar

ya siyah olurdu ya da beyaz. Ancak garip makine yoldan değil,

tarlaların yönünden geliyordu. Üzüm bağlarının arasından bu kadar rahat

hareket edebilmesi de şaşırtıcıydı... Nesne eve iyice yaklaştı ve bir

metre ötede durdu... Küçük kız babasının avcı arkadaşlarıyla birlikte

gelebileceğini düşünüp ablasına seslendi ve arabayla geldiklerini

söyledi. Ancak ablası Anita av mevsimi olmadığını hatırlatınca,

Prospera yeniden pencereye döndü.İşte o anda, aracın yanındaki iki yabancı erkeği gördü. Bu defa

Prospera, gelenlerin tanımadıkları iki kişi olduğunu söyledi. Ancak

Anita pencereyi kapatma fırsatını bulamadan, adamlar kapıdan içeri

girmişlerdi bile... Üzerlerindeki giysi beyaz renkteydi. Karşıdan

bakınca son derece normal görünüyorlardı. Biri gençti. 20 yaşlarında

görünüyordu. Uzun boylu ve inceydi. Diğeri ondan biraz daha yaşlı,

kırklarında gösteriyordu ve patron olduğu her halinden belliydi. Siyah

saçları başına iyice yapışmıştı. O kadar ki, gerçek saçtan öte resim

etkisi bırakıyordu. Siyah gözleri insanın içine işliyordu...Genç yabancı evdekilerden su istedi. Anita suyu getirirken adamlar soru

sormaya başladılar. Prospera bu konuşmanın sesli mi, yoksa telepati

yoluyla mı yapıldığını hatırlamıyordu. Genç adam getirilen suyu

dudaklarına yaklaştırdı, ancak içmeden bardağı hemen yanındaki masaya

bıraktı.Yabancılar, küçük kızlara evde yalnız olup olmadıklarını sordular.

Amcanın yakında çalıştığını öğrenince, bu defa silahlardan söz ettiler.

Kızlar evde bir av tüfeği olduğunu, tüfeği amcalarının değil

babalarının kullandığını söylediler. Ziyaretçiler şöminenin üzerinde

asılı duran takvimle de ilgilendiler. Anita, takvimin nasıl

kullanıldığını açıkladı. Bu defa resimlerle belirtilmiş olan Ay'ın

evrelerini sordular.Genç yabancı diğerine döndü ve: Bunların yaşama süresi..? gibi bir

soru sordu. Ancak Prospera cümlenin geri kalanını hatırlamıyordu. Yaşlı

olanı hayır... cevabını verdi ve insan türünün çok kısa ömürlü

olduğunu söyledi. Kızlar büyük anne ve tanıdıkları diğer ihtiyarların

yaşı hakkında bilgi verdiler. Adamlar tava, tencere tabak gibi mutfak

eşyalarının saklandığı dolabı da merak etmişlerdi. Bu nesnelerin hangi

amaçlarla kullanıldığını sordular. Sonra genç olanı yan odaya girmek

istedi. Ancak diğeri onu durdurdu ve devam etmenin anlamsız olduğunu,

gitmeleri gerektiğini hatırlattı.Aralarında konuşmaya başladılar. Genç yabancı diğerine kızlardan

hangisi seçeceğini sordu. Yaşlısı daha zeki olduğunu ileri sürerek

Prospera'yı gösterdi ve yaşadıklarım ancak 30 yıl sonra ipnoz yoluyla

hatırlayacağını söyledi. Bu konuşma sırasında adam gözlerini bir an

bile Prospera'dan ayırmamıştı. Konuşma bittiğinde adamlar telaş içinde

evden dışarı çıktılar.Prospera yeniden pencereye dönüp garip araca bakmak istediyse de,

ablası engel oldu. Ancak cisimden yayılan güçlü ışık pencerelerden evin

her yanını doldurmuştu bile. Kızlar korku içinde bağırıyorlardı.

Amcaları geldiğinde olanları anlattılar ancak hikayeleri pek de ikna

edici değildi...Sonraki saatlerde, Prospera elbisesindeki kırmızı renkli çiçek

desenlerinin renklerini tamamiyle kaybettiğini gördü!.. Kızlar yemek

hazırlamaya başladıklarında, masanın üzerinde metal bir cisim buldular.

Daha önce hiç görmedikleri bu parçanın nereden geldiğini bilmiyorlardı.

Adamların unuttuğunu ya da bıraktığını düşündüler. Prospera metal

parçayı saklamak için amcasından izin aldı ve sonra da nesne ile

oynamaya başladı.Uzunluğu beş-altı santim, çapı iki santim boyutlarında silindir biçimli

bir nesneydi bu. Sonra evde güvenli bir yere saklamaya karar verdi. O

kadar gizli bir köşede sakladı ki, aradan geçen 30 yılda garip metal

parçasını kimse bulamadı... Ancak yıllar sonra Prospera Munoz,

oyuncağını sakladığı yerden çıkartıp yaşadıklarının kanıtı olarak

gösterebilecekti...Öğleden sonra kızların babası geldi. Baba ve amca yiyecek deposu olarak

kullanılan odaya girmek istediler. Ancak bilinmeyen bir nedenle kapı

kendiliğinden kilitlenmişti!... Bütün çabalara rağmen açmayı

başaramadılar. Bunun üzerine kızları yeniden evde yalnız bırakarak

tarlaya gittiler.Prospera topuyla oynamaya devam ediyordu... Sonra birden yolun karşı

tarafından gelen iki adam gördü. Önce babasının geri döndüğünü sandı.

Ama hemen sonra bunlardan birinin sabah gelen genç yabancı olduğunu

fark etti. Yanındakini ise ilk defa görüyordu. Aradaki fark bu defa

çevrede yaşayan kasabalı İspanyollar gibi giyinmiş olmalarıydı. Ama en

tuhafı güneşin parlak olduğu bir saatte genç yabancının elinde bir tür

lamba ile gelmesiydi...Lamba ile evin çevresini dolaştı ve yanındakine: Evet.. dedi, Burada

sadece bir tane var. Sonra Prospera'ya yaklaşıp ona bir şey bulup

bulmadığını sordu. Küçük kız evet cevabını verdi. Adam onu iyi sakladın

mı, diye sordu. Prospera yine evet dedi. Sonra genç adam, o gece evdeki

üç kişinin ön taraftaki odada uyuması ve yiyecek deposuna girmemeleri

gerektiğini söyledi. Prospera zaten kapıyı açamadıklarını söyleyince

adam sanki sevinmiş bir yüz ifadesine büründü. Adamlar giderken

Prospera'ya uzay gemisinin indiği tarafta oynamamasını da hatırlattılar.Oysa meraklı küçük kız az önce geminin olduğu yere çıkıp baktığında,

yerde dairesel biçimli yanık izine rastladı. Dahası evin hemen

yakınında bulunan incir ağacı da, kısa bir süre sonra tamamiyle

kuruyacaktı...Gece olduğunda, Prospera aniden uyandı ya da uyandırıldı... Pencereden

kendisine bakan bir adam olduğunu gördü. Yerinden kalkıp ona yaklaştı.

Dışarıda iki kişi daha vardı. Üçü de gündüz gördüğü yabancılardı.

Üzerlerinde dalgıç giysisi vardı. Prospera herhangi bir korku

hissetmedi, olanlar ona son derece doğal gelmişti. Ziyaretçilerin

isteği üzerine, yer yatağında uyuyan ablası ve amcasının üzerinden

atladı, sokak kapısını açıp dışarı çıktı. Şimdi yabancıların

yanındaydı. Ancak çıplak ayakla çıktığı için adamlar dönüp

ayakkabılarını almasını istediler... O andan itibaren olanlar,

Prospera'nın zihninde karmaşık bir anılar ve resimler yumağıydı...Çok güçlü bir ışık kaynağının içine girdiğini hatırlıyordu. Gittiği

yerde yine dalgıç kıyafetli adamlar gördü. Hepsi de çalışıyor ve

merakla Prospera'ya bakıyorlardı. Sonra siyah düz saçlı bir kadın geldi

ve Prospera'yı kolundan tuttu. Küçük kız eve geri dönmek istemediğini,

onlarla gitmek istediğini söyleyince, şefleri gibi davranan yaşlı adam

buna hemen karşı çıktı. Eve geri dönerlerken Prospera, hayatında hiç bu

kadar mutlu olmadığını düşünüyordu. Ayrılmadan önce yaşlı adam

Prospera'nın gözlerine baktı. Prospera Munoz yaşadığı sürece bu derin

bakışın etkisi altında kalacağını biliyordu...Ertesi sabah uyanmakta güçlük çekti ve ablasının zorlamasıyla

kalktığında saat öğlen 12.00 olmuştu. Önceki gece olanları kesinlikle

hatırlamıyordu. Ancak ayakları çamur içindeydi ve çimen lekeleriyle

doluydu. Üstelik kirli ayaklarıyla çarşaflan da kirletmişti...Aradan yıllar geçti...1954'de ev başkalarına satıldı. Satın alanlar, bir gün iki yabancının

gelip evde yaşayan küçük bir kızı aradıklarını söylediler. Aynı yıl

annesi Prospera'yı göz doktoruna götürdü. Doktor muayene sırasında ona

gözlerini nasıl yaktığını sordu ve yüksek dozda radyasyon aldığım

söyledi.Geçen zamanla birlikte Prospera Munoz yaşadıklarını yavaş yavaş

hatırlamaya başladı... Dünya Dışı Varlıklar tarafından kaçırılanlar

hakkında okuduğu kitap ve yazılardan sonra ipnoz seanslarına başvurmaya

karar verdi. Uzun süren ipnoz çalışmaları sonucunda bilinç altında

gömülü kalan tüm anıları açığa çıktı. Eldeki veriler Prospera'nın

çocukluğundan itibaren Dünya Dışı Varlıklar tarafından yıllarca

gözlemlendiğini gösteriyordu.Genç kızlık döneminde, babasının Jumilla'da işlettiği bara iki yabancı

geldi. Dedektif Closeau tipinde pardösü giymiş kısa boylu iki adamdı

bunlar... Pardösülerin boyu ayak bileklerine kadar uzanıyordu.

Yüzlerini tamamiyle örten şapkaları ve camları buğulu gibi görünen

gözlükleri vardı. Bara oturup sadece su istediler. Bir başka seferde

ise, Prospera onlara benzer diğer iki yabancıyı, Alicante plajlarında

gördü. Herkesin mayolarıyla güneşlenip denize girdiği sahilde, adamlar

her zamanki gibi pardösü, şapka ve gözlükleriyle dolaşıyorlardı.

Üstelik sahilde bulunanların da bir hayli dikkatini çekmişlerdi.


WEZ Format +3. Şuan Saat: 04:09 AM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.