Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Öğretici Bilgiler (http://www.hayatimdegisti.com/forum/ogretici-bilgiler/)
-   -   Anılarımız, Beynimizin Arşivinde Sonsuza Kadar Kalıyor Ya Da Gidiyor. (http://www.hayatimdegisti.com/forum/ogretici-bilgiler/26212-anilarimiz-beynimizin-arsivinde-sonsuza-kadar-kaliyor-ya-da-gidiyor.html)

bluemoon24 29-12-2008 11:51 AM

Anılarımız, Beynimizin Arşivinde Sonsuza Kadar Kalıyor Ya Da Gidiyor.
 
A.J., Belleğimdekiler adeta bir film şeridi gibi gözümün önünden geçiyor

-hiç durmadan ve kontrolsüzce... diyor.

3 Ağustos 1986´da, saat 12.34´te, aşık olduğu genç adamın

ona telefon ettiğini hatırlıyor. 12 Aralık 1988´de Murphy Brown televizyon

dizisinde neler olduğunu hatırlıyor.

Beverly Hills Oteli´nde babasıyla 28 Mart 1992´de öğle yemeği yediğini

hatırlıyor. Dünyada yaşanan olayları, markete gittiği zamanları, hava durumunu

ve duygularını hatırlıyor. Neredeyse yaşadığı her şey günü gününe aklında. Ona

hatırlamıyorum dedirtmek hiç de kolay değil.

Geçtiğimiz yıllarda olağanüstü iyi belleklere sahip bir avuç insanla

karşılaşıldı. Bunlar arasında yer alan -56 yaşında- Yağmur Adam filmine de esin

kaynağı olan Kim Peek´in yaklaşık 12.000 kitabı ezberlediği söyleniyor (bir

sayfayı 8-10 saniyede okuyor).

Rus nöropsikolog Alexander Luria´nın üzerinde 30 yıl boyunca araştırma

yaptığı Rus gazeteci S, inanılmaz sayıda sözcük ve sayı dizisini, anlamsız

hece dizilerini ilk duyduğu günden yıllarca sonra bile hatırlayabiliyor.

Ama A.J.´nin eşi benzeri yok. Onun sıradışı belleği gerçekleri ve sayıları

değil, kendi yaşamıyla ilgili şeyleri hatırlamak konusunda güçlü. Aslında,

yaşamıyla ilgili ayrıntıları hatırlama yeteneği öylesine güçlü ve bunun temeli o

kadar az biliniyor ki, Kaliforniya Üniversitesi´nde (Irvine, ABD) yedi yıldır

A.J. üzerinde araştırma yapan sinirbilimci James McGaugh, Elizabeth Parker ve

Larry Cahill, onun durumunu tanımlayabilmek için yeni bir tıbbi terim kullanmak

zorunda kaldılar: Hipertimestik sendrom...

Alışılmışın dışında uzun

kulakları olan, kır saçları ortadan ayrılmış E.P., 1,80 boyunda. Cana yakın,

dost canlısı ve babacan görünüyor. Sık sık gülüyor.

İlk bakışta şefkatli bir büyükbaba gibi. Ancak 15 yıl önce herpes simpleks

virüsü beyin dokusuna yayılarak hasar vermiş, elma kurdu gibi beynini oymuş.

Virüs, sürecini tamamladığında, beynin medyal temporal loblarında ceviz

büyüklüğünde iki bölüm yok olmuş; onlarla birlikte E.P.´nin belleğinin büyük bir

bölümünü de alıp götürmüş.

Virüs, hedefi inanılmaz bir isabetle vurmuş. Beyinde medyal temporal loblar

-beynin her iki yarısında da birer tane vardır- hipokampus denilen kıvrımlı yapı

ve çevresindeki birkaç alan ile birlikte, algılarımızı uzun süreli belleğe

dönüştürmek gibi büyüleyici bir işi gerçekleştirir.

Anılar aslında hipokampusta değil, beynin başka bir bölümünde, kıvrımlı dış

katmanlarında, neokortekste depolanır; ancak hipokampal bölge anıların beyinde

kalıcı olmasını sağlayan bölümlerdir.

E.P.´nin hipokampusu hasar görmüş. Hipokampussuz bir beyin, içinde kasedi

olmayan bir video kameraya benzetilebilir: Görebilir ama kayıt yapamaz. E.P.´de

iki tür amnezi var; yeni anıları oluşturamamasına neden olan anterograd amnezi

ve eski anıları -en azından 1960´dan beri olanları- hatırlayamamasına neden olan

retrograd amnezi.

Çocukluğu, İkinci Dünya Savaşı, denizci olduğu yılların anıları daha dün gibi

canlı.

Ama sorduğunuzda benzinin litresinin ABD´de 25 cent olduğunu söylüyor

ve ona göre Ay´a henüz ayak basılmadı.

A.J. ve E.P. insanların sahip olduğu bellek yelpazesinin iki ayrı kutbunu

oluşturuyor. Bu iki örnek, anılarımızın kimliğimizi hangi ölçüde belirlediğini,

her türlü beyin röntgeninden çok daha iyi anlatıyor.

Bu iki uç nokta bir

yana bırakıldığında, geriye kalanlarımız bir ucunu her şeyi hatırlamanın, diğer

ucunu da hiçbir şeyi hatırlamamanın oluşturduğu tayfın içinde bir noktada yer

alıyor olsak da, hepimizin A.J.´nin keskin belleğinin gücüne eriştiğimizi

hissettiğimiz ya da E.P.´nin kötü yazgısını paylaştığımız anlar olmuştur.

Omurgamızın üzerinde dengede duran, yaklaşık 1,3 kiloluk buruşuk bir et

parçası, çocukluğumuzda yaşadığımız önemsiz deneyimleri yaşam boyunca

saklayabiliyor.

Ama bizim için önemli bir telefon numarasını bile iki

dakikadan fazla saklayamıyor. Bellek işte böyle tuhaf bir şey.

Kaynak: National Geographic


WEZ Format +3. Şuan Saat: 12:05 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.