Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Öğretici Bilgiler (http://www.hayatimdegisti.com/forum/ogretici-bilgiler/)
-   -   Şah Neden Pasiftir (http://www.hayatimdegisti.com/forum/ogretici-bilgiler/26206-sah-neden-pasiftir.html)

bluemoon24 29-12-2008 11:50 AM

Şah Neden Pasiftir
 
Bu

taşın bizdeki adı vezir (bakan gibi bir şey) olduğu için bu hareketlilik normal

görülebilir ama Batı ülkelerinin bu taşa kraliçe anlamında 'queen' adını

verdiklerini düşünürseniz ortaya tuhaf bir durum çıkar. Hele satrancın tarihinin

7. yüzyıldan öncesine gittiği göz önüne alınırsa, o zamanlar daima ordularının

başında savaşa giden krallara, şahlara satrançta niçin böyle pasif bir rol

verilmiştir, anlaşılmaz. Satrancın ilk olarak 6. yüzyıl içinde Hindular

tarafından oynanmaya başlanıldığı, daha doğrusu Hinduların 'chaturunga'

(şaturanga) isimli oyunundan geliştiği ileri sürülüyor. 'Chaturunga' sözcüğü

Sanskritce'de 'dört kol', 'dört kollu ordu' veya 'dört silah' anlamına

gelmektedir. O zamanki Hint ordusu dört bölümden oluşuyordu. Filler,

savaş arabaları, süvariler ve piyade. Bugün bu dört kola, fil, kale, at ve piyon

diyoruz. Avrupa savaşlarında fil kullanılmadığı için bu taşa piskopos (bishop)

adı verilmiştir. Bizdeki at Arapçada süvari, Avrupa'da ise şövalye olarak

adlandırılmıştır. Yani medeniyetler satranç terimlerinde kendilerine göre bazı

değişiklikler yapmışlardır. Şaturanga Hindistan'dan önce İran'a geçti ve

geçerken ismi 'şatrang' oldu. Arap orduları onu 1000 yıl kadar önce,

fethettikleri İspanya üzerinden Avrupa'ya getirdiler. Araplar oyuna 'şatranj'

veya 'al-şah-mat' (şah ölü) ismini verdiler. Ancak şah oyunda hiçbir zaman

ölmez, diğer taşlar gibi oyun tahtasının dışına çıkartılamaz. Vatanı olan

karelerde kımıldayamaz hale gelince esir düşer. Satranç ismi Türkçeye Arapçadan

girmiştir. İlk oynanış şeklinde bugünkü hareket kabiliyetindeki bir

vezir veya kraliçe yoktu. Gerçi şahın yanında Araplar tarafından akıllı adam

diye isimlendirilen bir taş vardı ama hareket imkanı çok kısıtlıydı. Sadece bir

kere o da çapraz olmak koşuluyla ilerleyebiliyordu. Asırdan aşıra,

ülkeden ülkeye satranç oyunu gittikçe gelişti ve bazı değişikliklere uğradı.

Avrupa'ya ulaştığında vezirin ismi kraliçe oldu ama hareket imkanı hala

kısıtlıydı. Bununla belki o yıllarda Avrupa'da yaşayan güçlü kraliçelerin,

krallarının daima yanında olup onları kollamaları şeklinde sosyal bir bağlantı

kurulabilir. Bu şekli ile satranç oyunu çok yavaş oynanabildiğinden

oyunu süratlendirmek için kraliçe (vezir) ve filin güçleri, yani hareket

imkanları arttırıldı, etkinlik sahaları genişletildi. Bir başka kural

değişikliği ile satranç tahtasının karşı kenarına varabilen bir piyonun kraliçe

(vezir) olabilmesi imkanı tanındı. Bu, çok çağdaş ve demokratik bir

değişimdi. Taşların en güçsüzü ve alçak gönüllüsü piyade, işlerinde sebat eder

ve başarı ile ilerlerse en güçlü taş olabiliyor, hatta karşı tarafın şahını mat

ederek en son sözü söyleyebiliyordu. Avrupa'da gün geçtikçe gelişen demokrasi,

yıkılan krallıklar satranca da yansıyordu. Şah artık örneği çok az kalmış,

güçsüz monarşik hükümdarlar gibi köşesinden pek çıkamıyordu. Gerçeği

oyunda iken ikinci bir kraliçenin ortaya çıkması ise başlangıçta oyuncuların

kafasını karıştırdı ama hangi şah bir yerine iki kraliçesinin olmasını istemez

ki!



Ü-V-Y-ZŞ-T-USP-RN-O-ÖMJ-K-LH-I-İGE-FC-Ç-DBAY-ZU-Ü-VŞ-TSP-RO-ÖN


WEZ Format +3. Şuan Saat: 05:02 AM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.