Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Öğretici Bilgiler (http://www.hayatimdegisti.com/forum/ogretici-bilgiler/)
-   -   HZ.YUNUS (A.S) (http://www.hayatimdegisti.com/forum/ogretici-bilgiler/26029-hzyunus.html)

bluemoon24 29-12-2008 11:43 AM

HZ.YUNUS (A.S)
 
Bazı alimlerin naklettiğine göre, İsa (a.s) annesinin adıyla İsa

b. Meryem diye anıldığı gibi, Yûnus (a.s) da annesinin adıyla Yûnus b. Matta

diye anılmaktadır. (İbn Sa'd, Tabakatü'l-Kübra, Beyrut 1957, I, 55). Buhârî'nin

verdiği bilgiye göre ise, bu görüş yanlıştır. Aslında Matta, Yûnus (a.s)'ın

annesinin değil, babasının adıdır. Yani Yûnus (a.s), Yûnûs b. Matta diye

anılınca, babasının adıyla anılmış olur (ez-Zebîdî, Sahihi Buhârî Muhtasarı

Tecridi Sarih Tercemesi ve Şerhî, trc: Kamil Miras, Ankara, 1971, IX, 152).Yûnus

(a.s)'ın Ya'kub (a.s)'ın torunlarından olduğu, Kur'ân'da şöyle haber

veriliştir:Nûh'a

ve ondan sonra gelen peygamberlere vahyettiğimiz gibi, sana da vahyettik.

Nitekim İbrâhim'e, İsmail'e, İshâk'a, Yakub'a, torunlarına, İsa'ya, Eyyûb'a,

Yûnus'a, Harûn'a, Süleyman'a da vahyetmiş ve Davud'a da Zebûr'u vermiştik

(en-Nisâ, 4/163).Bu

âyette ifâde edildiği gibi İsâ (a.s), Eyyûb (a.s), Harun (a.s) ve Süleyman

(a.s)'da Yunus (a.s) ile aynı soydan, Yakub (a.s)'ın torunlarındandırlar.Yûnus

(a.s)'ın nüfusu yüz bini aşkın bir şehrin halkına uyarıcı ve tevhide çağrıcı

bir peygamber olarak gönderildiği, Kur'ân'da şöyle geçmektedir:Ve

onu yüz bin insana, ya da daha fazla olanlara peygamber gönderdik

(es-Saffat, 37/147).O'nun

peygamber olarak gönderildiği bu yerin Ninova şehri olduğu nakledilmiştir.

Ninova şehri, Dicle nehrinin kıyısında, şimdiki Musul'un yerinde bulunmaktaydı.

Bu beldenin insanları küfrün içinde bulunuyorlardı ve putlara tapmakta idiler.

Yûnus (a.s) onları küfürden ve putperestlikten nehyetmek bir de onlara,

küfürlerinden dolayı tevbe etmelerini, Yüce Allah'ın varlığına ve birbirine

inanmalarını emretmek üzere gönderilmişti (ez-Zemahşerî, el-Keşşâf, Kahire,

t.y., V, 126; et-Taberî, Tarih, Mısır 1326, II, 42).Yûnus

(a.s)'ın adı, Kur'ân'ın çeşitli yerlerinde geçmekle berâber, Kur'ân'daki

sûrelerden birine isim olarak verilmiştir. Kur'an'ın onuncu sûresinin adı,

Yûnus sûresidir.Yûnus

(a.s) milletini otuz üç yıl Allah'a imân etmeye, küfürden kurtulmaya davet

etti, tebliğde bulundu ve peygamberlik vazifesini yerine getirdi. Ancak sadece

iki kişi ona imân etti (İbn Esir, el-Kâmil, Beyrut 1965, I, 360; Sahihi Buhâri

ve Tecridi Sarih Tercümesi, IX, 152).Milletinin

bu şekilde küfürde direnmesi ve imâna gelmemesi, Yûnus (a.s)'ın zoruna gitti.

Yüce Allah onun bu kızgınlığını ve bunun neticesinde milletini terketmeye

kalkışmasını şöyle haber vermiştir:Zünnûn

(Yûnus)'a gelince, o, öf keli bir halde geçip gitmişti. Bizim kendisini asla

sıkıştırmayacağımızı zannetmişti. Nihâyet karanlıklar içinde; Senden

başka hiç bir ilâh yoktur. Seni tenzih ederim. Gerçekten ben zalimlerden

oldum! diye niyaz etti. (el-Enbiyâ, 21/87).Bu

âyette Yûnus (a.s)'dan Zünnûn diye bahsedilmiştir. Zünnûn, balık sahibi

demektir. Kur'ân'ın başka bir yerinde de, Yûnus (a.s) bu lakabla anılmıştır:Sen

Rabbinin hükmünü sabırla bekle. Balık sahibi (Yunus) gibi olma. Hani, o dertli

dertli Rabbine niyaz etmişti (el-Kalem, 68/48).Hem

bu âyette hem de yukarıdaki âyette Yûnus (a.s)'ın sabretmemesine, Allah'ın emri

olmadan milletini terketmeye kalkışmasına işâret edilmiştir. Onun bu hali

üzerine, Yüce Allah şöyle buyurmuştu:O

halde, peygamberlerden azim sahibi olanların sabrettiği gibi sen de

sabret (el-Ahkâf, 46/35).Allah'ın

müsaadesi olmadan Yûnus (a.s)'ın ayrılmaya kalkışması, iyi netice vermemişti.

Ninova'dan ayrılmak için bir gemiye binmişti. Geminin batmaya yüz tutması

üzerine, hafiflemesi için yolculardan birinin suya atılması gerekti. Kimin suya

atılacağını tesbit için kur'a çekildi ve kur'a Yûnus (a.s)'a isâbet etti. Bu

durum kur'ân'da şöyle haber verilmiştir:Gemide

onlarla karşılıklı Kur'a çektiler de yenilenlerden oldu (es-Saffat,

37/141).İşin

daha acısı, Yûnus (a.s) denize atıldıktan sonra bir balık onu yutmuştu. Yüce

Allah Kur'ân'da onun bu durumunu şöyle haber vermiştir:Yûnus,

(Rabbinden izinsiz olarak kavminden ayrıldığı için) kendisi kötülüklerken, onu

bir balık yuttu (es-Saffat, 37/142).Burada

Yûnus (a.s) hatasını anlamış ve nefsini kınamaya başlamıştı. Balığın karnındaki

karanlıklarda:Senden

başka ilâh yoktur. Sen eksikliklerden uzaksın, yücesin. Ben zalimlerden

oldum! (el-Enbiyâ, 21/87) diye dua etmeye ve Allah'a yalvarmaya başladı. Bu

şekilde imân ve inançla Allah'a sığınması neticesinde, Yüce Allah onu

affetmişti (el-Maverdî, en-Nuketu ve'l-Uyûnu, Beyrut 1992, III, 465 vd). Yûnus

(a.s)'ın duasının kabul edildiği ve Allah tarafından bağışlandığı, Kur'ân'da

şöyle dile getirilmiştir:Biz

de onun duasını kabul ettik ve onu tasadan kurtardık. İşte biz, insanları böyle

kurtarırız (el-Enbiyâ, 21/88).Eğer

tesbih edenlerden olmasaydı, (insanların) yeniden diriltilecekleri güne kadar

onun karnında kalırdı (es-Saffat, 37/143, 144).Gücü

her şeye yeten Yüce Allah, balığın karnındaki Yûnus (a.s)'ı öldürmedi. Bir süre

sonra balık onu ağzı ile sahile bırakmıştı. Onun kurtuluş ve daha sonraki hafi,

Kur'ân'da şöyle haber verilmiştir[img]images/smilies/frown.gif[/img]Ama

balığın karnında bizi andı, tesbih etti), biz de onu hasta bir halde ağaçsız,

boş bir yere attık ve üzerine (gölge yapması için) kabak türünden bir ağaç

bitirdik (es-Saffat, 37/145, 146).Yûnus

(a.s)'ın Allah tarafından affedilmesi ve büyük bir tehlikeden kurtarılması,

Kur'ân'ın başka bir yerinde dile getirilmiştir:Sen

Rabb'inin hükmüne sabret, balık sahibi (Yûnus) gibi olma. Hani o, sıkıntıdan

yutkunarak (Allah'a) seslenmişti. Eğer Rabb'inden ona bir nimet yetişmeseydi,

yerilerek çıplak bir yere atılırdı. Fakat (böyle olmadı), Rabb'i onun duasını

kabul etti de onu salihlerden kıldı (el-Kalem, 68/8, 49, 50).Yûnus

(a.s)'ı bu sıkıntılardan kurtaran Yüce Allah, onun milletine de neticede

hidâyeti nasib etti. Onlar da sonunda Allah'a imân edip tevhid'e sarıldılar.

Onların tevbe edip hakka dönüşlerini ifâde eden âyetin meâli şöyledir:İnandılar,

biz de onları bir süreye kadar geçindirdik (es-Saffat, 37/148).Yûnus

(a.s)'ın milletinin bu şekilde tevbe etmeleri, küfürden dönüp Allah'a

inanmaları, Allah tarafından övülmüş, methedilmiştir:Keşke

(azabı gördükten sonra) inanıp da, inanması kendisine fayda veren bir memleket

olsaydı! (Azabı gördükten sonra inanmak, hiç bir memlekete yarar

sağlamamıştır). Yalnız Yûnus'un kavmi, (azab henüz inmeden önce) inanınca,

dünya hayatında onlardan rezillik azabını kaldırmış ve onları bir süre daha

yaşatmıştık (Yûnus, 10/98).Yûnus

(a.s)'ın faziletli bir insan olduğu, Yüce Allah tarafından şöyle haber

verilmiştir:İsmâil,

el-Yesa', Yunus ve Lut'a da (yol gösterdik). Hepsi iyilerden idiler

(el-En'âm, 6/86).Hz.

Muhammed (s.a.v) de onu şöyle övmüştür:Her

kim ben Yûnus b. Mattâ'dan hayırlıyım derse, yalan söylemiştir (Buhârî,

Tefsiru süre 6, 4).Yûnus (a.s) da, diğer peygamberler gibi, insanları küfrün şerrinden

nehyetmiş ve Allah'a imân etmeye davet etmiştir. İnanan insanlar için, onun

hayatından alınacak çeşitli ibretler vardır.


WEZ Format +3. Şuan Saat: 03:03 AM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.