Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Öğretici Bilgiler (http://www.hayatimdegisti.com/forum/ogretici-bilgiler/)
-   -   ZÜLKAREYN (http://www.hayatimdegisti.com/forum/ogretici-bilgiler/26009-zulkareyn.html)

bluemoon24 29-12-2008 11:42 AM

ZÜLKAREYN
 
Zülkarneyn

kelimesi Arapçadır. Zü ve karneyn kelimelerinin birleşmesinden meydana

gelmiştir. Zü, sahip ve malik demektir. Karn ise, boynuz, perçem, tepe, zaman,

güneş anlamlarına gelir. Karneyn, karn'ın tesniyesi yani iki tanesi demektir.

Buna göre Zülkarneyn kelimesi iki boynuz sahibi şeklinde tercüme edilir

(el-Firuzabadî, el-Kamusu'l-Muhît, Kahire 1332, IV, 257 vd).Zülkarneyn'in

kim oluğu ve neden kendisine bu lakabın takıldığı konusu, eskiden beri

tartışmalı bir husus olarak devam etmiştir. Kendisine Zülkarneyn denilmesi,

alimler tarafından, başının iki yanında iki boynuza benzer çıkıntıların

bulunması, dünyanın şark ve garbını dolaşması, başının iki yanının bakırdan

olması, örülmüş iki deste saçı olması, Allah'ın kendisine nur ve zulmeti

musahhar kılması (emrine vermesi), yürürken nurun önünden, zulmetin ise

arkasından gelmesi, şecaatı dolayısıyle bu lakabı almış bulunması, rüyasında

gökyüzüne çıktığını ve güneşin iki tarafına asıldığını görmesi anlamlarında

yorumlanmıştır.Zülkarneyn'in

kim olduğu hususu da, çok farklı şekillerde yorumlanmıştır. Bilindiği gibi

Zülkarneyn kelimesi onun esas adı değil, lakabıdır. Onun esas adı hakkında

değişik görüşler ileri sürülmüştür. Birçok kişi, onun Büyük İskender (M.Ö

356-323) olduğunu iddia etmiştir. Fakat Kur'ân'da söz konusu olan Zülkarneyn

ile Büyük İskender'in vasıfları birbirini tutmamaktadır. Zülkarneyn, Allah'a

inanan, dürüst bir hayat süren ve peygamber olduğu bile ileri sürülen bir

kişidir. Büyük İskender ise, tek tanrı inancından uzak, girdiği şehirleri yerle

bir edecek kadar zalimve barbar bir insandı.Bilhassa

son devrin alimlerinin ekseriyeti ise, Zülkarneyn'in İran kralı Kisra (Hüsrev)

olduğunu kabul etmişlerdir. M.Ö altıncı asırda imparatorluk kuran Kisra'nın

vasıflan, Kur'ân'da adı geçen Zülkarneyn'in vasıflarına daha uygun düşmektedir.

Nitekim Araplar Kisra'ya, Nûşirevan-ı Âdil demektedirler. Yine de Zülkarneyn'in

gerçek adını Allah bilir. Onun peygamber olup olmadığını ihtilaflıdır.

(er-Razî, Mefâtihu'l-Gayb, Mısır 1937, XXI,163, vd.; İbn Kuteybe, el-Maarif,

Beyrut 1970, 25).Zülkarneyn'in

adı Kur'ân'da üç âyette geçmektedir[img]images/smilies/frown.gif[/img]Ey

Muhammed), sana Zülkar neyn'den soruyorlar. De ki: Size ondan bir hatıra

okuyacağım. Biz yer yüzünde onun için sağlam bir mekan ve orada istediği gibi

hareket edeceği yönetim hürriyeti hazırladık ve kendisine (muhtaç olduğu) her

şeyden bir sebep verdik (ulaşmak istediği herşeye ulaşmanın yolunu, aracını

verdik). O da (kendisini batı ülkelerine ulaştıracak) bir yol tuttu. Nihayet

güneşin battığı yere ulaşınca, onu, kara balçıklı bir gözede batar buldu. Onun

yanında bir kavim buldu. Dedik ki: Ey Zülkarneyn, (onlara) ya azab edersin veya

kendilerine güzel davranırsın (onları güzellikle yola getirirsin. Nasıl

istersen öyle yaparsın). Dedi: Kim haksızlık ederse, ona azap edeceğiz) sonra

o, Rabb'ine döndürülecektir. O da ona görülmemiş bir azab edecektir. Fakat

inanıp iyi iş yapan kimseye de en güzel mükâfat vardır. Ona buyruğumuzdan kolay

olanı söyleriz (kolay işler yapmasını emrederiz, zor işlere koşmayız onu).

Sonra yine bir yol tuttu. Nihayet güneşin doğduğu yere ulaşınca, onu, öyle bir

kavim üzerine doğar buldu ki, onlara güneşin önünden (korunacak) bir siper

yapmamıştık. İşte (Zülkarneyn) böyle (yüksek bir mevkie ve hükümranlığa sahip)

idi. Onun yanında (daha) nice (hükümranlık) bilgisi (tecrübesi ve vasıtası)

bulunduğu biz biliyorduk. Sonra yine bir yol tuttu. Nihâyet iki sed arasına

ulaşınca, onların önünde hemen hiç söz anlamayan bir kavim buldu. Dediler ki:

Ey Zülkarneyn, Ye'cuc ve Me'cuc bu yerde bozgunculuk yapıyorlar. Bizimle

onların arasında bir sed yapman için sana bir vergi verelim mi? Dedi ki:

Rabb'imin beni içinde bulundurduğu (mal ve mülk, sizin vereceğinizden) daha

hayırlıdır. Siz bana insan gücüyle yardım edin de, sizinle onlar arasına sağlam

bir engel yapayım. Bana demir kütleleri getirin. (Zülkarneyn) iki dağın arasını

(demir kütleleriyle doldurup dağlarla) aynı seviyeye getirince, üfleyin dedi.

Nihâyet o demir kütlelerini bir ateş haline koyduğu zaman; getirin bana,

üzerine erimiş bakır dökeyim, dedi. Artık (Ye'cuc ve Me'cuc) onu ne aşabildiler

ne de delebildiler. (Zülkarneyn) dedi: Bu, Rabb'imden (kullarına) bir

rahmettir. Rabb'imin va'di ge(lip Ye'cuc ve Me'cuc'un çıkması, yahut kıyametin

kopması gerek)diği zaman, onu yerle bir eder. Şüphesiz, Rabb'imin va'di gerçektir

(el-Kehf, 18/83-98).Bazı

alimlerin rivayetine göre, Yahudilerden birkaç kişi, Hz. Muhammed (s.a.s)'e

gelerek Zülkarneyn'in kim olduğunu sormuşlar. Bunun üzerine bu âyetler nazil

olmuştur (en-Nisâburî, Esbâbu'n-Nuzûl, Mısır 1968, 75).Diğer

bir rivayette ise, Mekkeliler kitap ehli olan Yahudilere adam gönderip Hz.

Muhammed (s.a.s)'i çetin bir sınavdan geçirmek için, birkaç soru hazırlayıp

göndermelerini istemişlerdi. Onlarda şu üç şeyden sormalarını tavsiye etmişler:

Ruh, Ashab-ı Kehf ve Zülkarneyn Bunun üzerine ilgili âyetler inmiştir

(et-Taberî, Camiu'l-Beyân, Mısır 1373, XVI, 7).Yukarıda

meâli sunulan âyetlere göre, Zülkarneyn'in bazı özelliklerini şöyle sıralamak

mümkündür. Zülkarneyn, üstün yeteneklere, geniş kudret ve imkanlara sahipti.

Bilgili, kültürlü, dünya coğrafyasının önemli bir kısmını bilen ve ilâhî

yardıma mazhar olan bir kişiydi. Zalimlere hadlerini bildiren, onları

cezalandıran, ahiret gününe kesin bir şekilde imân eden, ona göre hareket eden

ve iyi ahlaklı dindar toplumları himâye eden bir zattı.Zülkarneyn,

Hakk'a karşı teslimiyet gösterir, her şeyi ilâhî emrin istikâmetine çevirmeye

çalışırdı.Hz. Ali'ye göre Zülkarneyn ne bir nebi, ne dg bir kraldı. Fakat Allah'ın

salih bir kulu idi. Allah onu sevmiş ve o da Allah'ı sevmişti (İbn İshâk,

Kitabu'l-Mübtedâ ve'l-Meb'as ve'l-Meğazî, thk. Muhammed Hamidullah, Mağrib

1976, 185).


WEZ Format +3. Şuan Saat: 01:30 AM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.