Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Öğretici Bilgiler (http://www.hayatimdegisti.com/forum/ogretici-bilgiler/)
-   -   HZ.İSA (A.S) (http://www.hayatimdegisti.com/forum/ogretici-bilgiler/25998-hzisa.html)

bluemoon24 29-12-2008 11:42 AM

HZ.İSA (A.S)
 
Yine batılı tarihçilere göre Hz. İsa (a.s) Romalıların elinde

bulunan Yahudiye'de Romalılardan Tiberius iktidarı döneminde otuz yaşlarına

doğru peygamberliğini insanlara bildirdi. Önce Celile'de sonra Kudüs'te

insanları hak dine davet etti. Yahudilerin dinini ikmal onların dine

kattıklarını düzeltmek için gönderilen Hz. İsa (a.s) kendisine indirilen

İncil adlı kutsal kitapta bunu şöyle anlatır: Ben yok etmeğe değil,

tamamlamaya geldim. Hz. İsa (a.s), yahudilerin tahrif ettiği Eski

Ahid'i onların anlayışından kurtarmaya, Hz. Musa (a.s)'ın getirdiği akideyi

yerleştirmeye ve yahudilere daha önce bildirilen zahmetli bazı ilahi

kanunları hafifletmeye çalıştı.

Memleketi Celile'de Genaseret gölü kıyısında ilk vaaz ve

tebliğlerini bildiren Hz. İsa daha sonra Kudüs'e gitti. Yahudiler Hz. İsa'yı,

dönemin Romalı Kudüs valisi Pontus Pilatus'a şikayet ettiler. Havarilerin

içinde Yahuda isimli birisi Hz. İsa'ya ihanet etti ve Hristiyanların inancına

göre Hz. İsa çarmıha gerilerek öldürüldü. Kur'an-ı Kerîm'de ise hadise şöyle

anlatılmaktadır: Halbuki onlar İsa'yı öldürmediler ve asmadılar. Fakat

kendilerine bir benzetme yapıldı (en-Nisa, 4/156). Rivayete göre Hz.

İsa'ya ihanet eden Yahuda, Romalılar tarafından isa (a.s.) zannedilerek

asılmıştır.

İsa (a.s); orta boylu, kırmızıya çalar beyaz benizli, dağınık,

düz saçlı idi. Saçını uzatır, omuzları arasına salardı. Geniş göğüslü, küçük

yüzlü çok benli idi: Sırtına yün elbise, ayağına ağaç kabuğundan yapılmış

sandal giyer, çoğu zaman da yalınayak yürürdü.

Kendisinin geceleri varıp barınacağı bir evi, ev eşyası ve

zevcesi yoktu. Hiç bir şeyi yarın için biriktirip saklamazdı. İsa (a.s)

dünyadan yüz çevirir, ahireti özler, Allah'a ibadete koyulurdu. Yeryüzünde

nerede güneş batarsa orada konaklar iki ayağının üzerinde namaza durur; gece

namaz gündüz de oruç ile günlerini geçirirdi (M. Asım Köksal, Peygamberler

Tarihi, II. 334, 335). İsa (a.s) göğe kaldırıldığı zaman, yün bir kaftan, bit

çift mesti, bir de deri dağarcıktan başka bir şey bırakmamıştı (Abdurrezzak,

Musannef, XI, 309).

Kur'an-ı Kerîm'e göre Hz. İsa (a.s)'ın annesi Hz. Meryem'dir.

Meryem (a.s), yine Kur'an'da ismi geçen dört seçkin aileden biri olan İmrân

ailesinden idi. Hz. Meryem, Zekeriya (a.s)'ın koruması ve gözetim altındaydı.

Meryem, Beytü'l-Makdis'te, doğu tarafta özel bir bölmeye yerleştirilmişti.

Zekeriya (a.s), Meryem'in yanına geldikçe orada, rızkını ve yiyeceğini hazır

görürdü. Hz. Meryem, Beytü'l Makdis'te zikirle, ibadetle hayatını

geçiriyordu. İşte bu sırada Allah, ona bir beşer sûretiyle Cebrail'i

gönderdi. bu durum, Kur'an-ı Kerim'de şu şekilde anlatılır: Meryem dedi

ki; ben senden Rahman'a sığınırım. Eğer O'ndan korkuyorsan bana dokunma! O

da, ben, temiz bir oğlan bağışlamak için Rabbının sana gönderdiği elçiden

başkası değilim, dedi. Meryem; bana bir insan temas etmemişken, ben kötü

kadın olmadığım halde nasıl oğlum olabilir? dedi. Cebrail, bu böyledir; çünkü

Rabbın, bu bana kolaydır, onu insanlar için bir mucize ve katımızdan da

bir rahmet kılacağız, diyor, dedi. İş olup bitti. Böylece Meryem,

İsa'ya gebe kalarak bir köseye çekildi. Doğum sancıları başladı ve başına

gelen bu hadiseden dolayı çok üzülerek, keşke bundan önce ölseydim de

unutulup gitseydim, dedi (Meryem, 19/1 8-23).

Cebrail, Meryem (a.s)'e, babasız doğuracağı çocuğun

özelliklerini ve mücadelesini haber vermiş, Meryem'i teselli etmiş ve ayrılıp

gitmişti. Hz. Meryem'in kendisini Allah'a ibadete verdiğini ve onun tertemiz

bir kadın olduğunu bilenler de bilmeyenler de bu duruma hayret etmiş ve

doğumun bu şekilde nasıl olabileceği tartışmasına girmişlerdi. Hz. Meryem ise

olayı, çocuğa sormalarını işaret etmişti. Fakat Onlar, biz beşikteki

çocukla nasıl konuşabiliriz? dediler. Çocuk, ben şüphesiz Allah'ın kuluyum.

Bana kitap verdi ve beni peygamber yaptı. Nerede olursam olayım, beni mübarek

kıldı. Yaşadığım sürece namaz kılmamı ve zekât vermemi, anneme iyi davranmamı

emretti. Beni bedbaht bir zorba kılmadı. Doğduğum gün de, öleceğim gün de,

dirileceğim gün de, bana selâm olsun, dedi (Meryem, 19/23-33).

İsa (a.s)'ın babasız olarak mucizevî bir şekilde doğuşu,

Allah'ın dilemesinden ibaretti. Hatta Allah katında, oluş itibariyle Adem

(a.s) ile İsa (a.s) arasında fark yoktu. Nitekim ayet-i kerimede, durum şu

şekilde izah edilir: Gerçekten İsa'nın babasız dünyaya geliş hâli de

Allah katında Adem'in hâli gibidir. Allah, Âdem'i topraktan yarattı, sonra da

ona ol dedi; o da hemen (insan) oluverdi (Âlu İmrân, 3/59).

İsa (a.s) otuz yaşında iken peygamberlik görevi aldığında, hemen

İsrailoğullarına durumu bildirdi. İsa (a.s)'nın çağrısına kulak tıkayan ve

ellerindeki Tevrat'ı tahrif edip pek çok değişiklikler yapan İsrailoğulları,

Hz. İsa (a.s)'a inanmadılar. Ayrıca Allah, Hz. İsa'nın risâletini destekleyen

mucizelerde gösteriyordu. Kur'an-ı Kerim'de zikri geçen mucizeleri şunlardır:

İsa (a.s) nın, çamurdan kuş biçiminde bir heykel yapması ve onu üfleyince kuş

olup uçması, ölüleri diriltmesi; anadan doğma körleri ve alaca hastalığına

tutulmuş olanları tedavi etmesi; gökten sofra indirmesi (el-Mâide,

5/110-115); Havarîlerin ve diğer arkadaşlarının evlerinde ne yediklerini ve

neler sakladıklarını söyleyerek gaybdan haber vermesi (Âlu İmrân, 3/49).

İsrailoğulları, İsa (a.s.)'ı ve ona tâbi olanları durdurmak için

pek çok yol denediler; sonunda Hz. İsa'yı öldürmeğe karar verdiler. Ancak

Allah, onların planlarını etkisiz hâle getirdi. Yahudiler, İsa (a.s.)'a

benzeyen birini yakalayıp astılar ve Meryem oğlu İsa Mesih'i

öldürdük dediler (en-Nisâ, 4/157). Öte yandan Kur'an-ı Kerîm, asıl

durumu şu şekilde açıklar: Halbuki onlar İsa'yı öldürmediler ve

asmadılar. Fakat kendilerine bir benzetme yapıldı. Ayrılığa düştükleri şeyde,

doğrusu şüphededirler. Onların bu öldürme olayına ait bir bilgileri yoktur.

Ancak kuru bir zan peşindedirler. Kesin olarak onu öldürmediler, bilakis

Allah, onu kendi katına yükseltti. Allah güçlüdür, hâkimdir (en-Nisâ,

4/157-158).

İsa (a.s) ayette de belirtildiği gibi, öldürülmeden göğe

yükseltilmiştir. Mezarı dünyada değildir. Ayrıca Mi'rac'da, peygamberimiz

kendisini görmüştür. Hz. İsa, göğe yükselmeden önce, havârîlerine ve tüm

insanlığa şu müjdeyi vermişti: Ey İsrailoğulları! Doğrusu ben, benden

önce gelmiş olan, Tevrat'ı doğrulayan ve benden sonra gelecek ve adı Ahmed

olacak bir peygamberi müjdeleyen Allah'ın size gönderilmiş bir

peygamberiyim (es-Saf, 61/6).

Hz. İsa (a.s) göğe çekildiği sıralarda kendisine inananların

sayısı çok azdı. Daha sonra bir ara Hz. İsa'nın getirdiği inancı kabul

edenler çoğaldı ise de, sonunda Hristiyanlar da İsrailoğulları gibi yoldan

çıktı ve pek çok yanlışlıklara saptılar. Bugün, Hıristiyanların sahip

oldukları teslis inancı, İsa (a.s)'nın göğe yükseltilmesinden hemen sonra

ortaya çıkmıştır.

İsa (a.s)'ın annesi Hz. Meryem Hz. İsa'nın göğe çekilmesinden

sonra altı sene kadar daha yaşamış ve ölmüştür (Hakim, Müstedrek, II, 596).

Hz. İsa (a.s)'a dört büyük ilâhi kitaptan biri olan İncil

verilmiştir. Kur'an-ı Kerîm'de İncil'in Hz. İsa'ya verilişi ile ilgili şu

bilgiler vardı: Arkalarından da izlerince Meryem oğlu İsa'yı Tevrat'ın

bir tasdikçisi olarak gönderdik; ona da bir hidâyet, bir nur bulunan İncil'i,

ondan evvelki Tevrat'ın bir tasdikçisi ve sakınanlara bir hidâyet ve öğüt

olmak üzere verdik (el-Mâide, 5/11). Ancak bu İncil de Tevrat gibi

tahrifata uğramış: tır. Bununla birlikte Allah Teâlâ tarafından son peygamber

Hz. Muhammed (s.a.s)'e indirilen Kur'an-ı Kerîm, Zebur, Tevrat ve İncil'in

hükümlerini ve geçerliliklerini ortadan kaldırmıştır. Hz. İsâ İslâm

âlimlerinin çoğunluğuna göre cisim ve ruhuyla göğe yükseltilmiştir. Kıyamet

vaktine yakın yeryüzüne inecek, haçı kıracak, domuzu öldürecek ve İslâm

şeriatıyla hükmedecektir (bk. Buhârî, Buyu', 102).

Hz. İsa bedeniyle göğe yükseltildiğinden, Kur'an-ı Kerim'de

bildirilen ölümden evvel (en-Nisa, 4/159) ve öleceğim güne

ve diri olarak ba's edileceğim güne (et-Tevbe, 9/34) mealindeki ayetler

Hz. İsa'nın nüzûlünden sonraki ölümünü anlatır. Hz. İsa gökten Arz-ı

Mukaddes'e inecek, elinde bir kargı olacak; Afik denilen bir yerde ortaya

çıkacak ve Kargı ile Deccâl'ı öldürecek ve sabah namazında Kudüs'e

gelecektir. İmam kendi yerini ona vermek isteyecek fakat o İmâm'ın gerisinde

Hz. Peygamber (s.a.s)'ın şeriatına uygun olarak namazını kılacaktır. Sonra domuzu

öldürecek ve haçı kıracak, sinagoglar ve kiliseleri yıkacak ve kendisine iman

etmeyen bütün hristiyanlarla savaşacaktır.

Hz. İsa nüzûlünden sonra kırk sene daha yaşayacak, öldüğünde

müslümanlar namazını kılacak ve İslâm dinine uygun olarak gömülecektir.


WEZ Format +3. Şuan Saat: 02:22 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.