Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Öğretici Bilgiler (http://www.hayatimdegisti.com/forum/ogretici-bilgiler/)
-   -   Fiziğin Tarihçesi (http://www.hayatimdegisti.com/forum/ogretici-bilgiler/25652-fizigin-tarihcesi.html)

bluemoon24 29-12-2008 11:27 AM

Fiziğin Tarihçesi
 
Dünyayı

AçıklamakFizik bilimi, insanların doğada geçen olayları açıklama

isteğinden doğdu ve İlkçağ Yunan filozoflarının bu konudaki çalışmalarıyla

kuruldu. Bu filozoflar öncelikle, Dünya'nın oluşum ilkesini bulmağa

çalışmışlardı. Aristoteles, su, hava, toprak ve ateşi değişik bileşimleri ve

dönüşümleriyle, Evren'deki bütün bilinen maddeleri oluşturan dört temel öğe

olarak kabul ediyordu. Leukippos ve Demokritos, maddenin bölünmesi ve yok

edilmesi mümkün olmayan sayısız küçük taneden, atomlardan meydana geldiğini

sezinlemişlerdi.Pithagoras ve öğrencileri akustik ile uğraşmışlar, yani

ses olayının incelemelerini yapmışlar; Eukleides ise optik konusunda bir

araştırma kitabı yazmıştı. Ayrıca, yansıma ve kırılma olaylarını fizik açısından

inceleyen birçok filozof, ışığın nitelikleri hakkında ortaya sorular atmıştı. O

çağda Yunanlılar mekanikte de hayli ileriydiler, nitekim Arkhimedes'in bu

alandaki buluşları büyük yankılar yapmıştı.Bu yüz ağartıcı başlangıçtan

sonra, Rönesans'ın sonuna kadar fizikte hiç bir ilerleme görülmedi. Romalılar

fizik bilimine hiç bir yenilik getirmediler ve Yunan bilimini aktarmakta önemli

bir aracılık görevi yapmış olan Araplar hemen de sadece optik konusunda

gelişmeler sağladılar. Avrupa'da, bilimsel gelişme, XIII. yy .a kadar tamamen

durdu; Rönesans süresince de fizik, öteki bilim dallarının tersine, çok az

ilerleme gösterdi. Bu dönemde anılmağa değer tek bilgin, birçok buluşu olan

Leonardo da Vinci oldu.Galilerden Newton'aFizik ancak XVII. yy

.da gelişti. Galilei dinamik ve astronomi konularını inceledi ve deneyler

yapmayı, deneylerden çıkan sonuçları saptamayı ve bunları kesin matematik

yasalara bağlamayı öngören deneysel yöntemi kurdu. Hollandalı Huygens sarkacı

inceledi ve sarkaçlı saatleri geliştirdi, İtalya'da Torricelli'nin ve Fransa'da

Pascal'ın çalışmaları atmosfer basıncını meydana çıkardı. Gassendi ile Mersenne,

ses hızım ölçmeyi denediler. Işık olayları da bol bol

incelendi:Hollanda'da Snellius ve Fransa'da Descartes birbirinden

habersiz kırılma yasalarını açıkladılar; Newton beyaz ışığın bileşimini

keşfetti; Römer ilk defa ışığın hızını saptadı. Bununla birlikte, ışık

ışınlarının niteliği gene de anlaşılamadı: ışık Descartes ile Newton'un dediği

gibi küçük tanelerden mi, yoksa Huygens'in dediği gibi dalgalardan mı

oluşuyordu? Bu sorunun karşılığı daha sonra gelecekti. O sıralar ancak, optik

araçlar (mikroskop, gök dürbünü, teleskop) bulunup geliştiriliyordu, tıpkı

barometreler ve boşaltma tulumbaları gibi. Bu çağın en önemli olayı ise, Newton

tarafından evrensel çekim gücünün (yerçekimi) bulunması

olmuştur.Deneysel FizikFizik XVIII. yy.da gelişti ve son derece

yaygınlık kazandı. Bilginler, «fizik odaları»nda, halk önünde basit, ama

gösterişli deneyler yaptılar. Bu, elektrikte ilk önemli buluşların gerçekleştiği

dönem oldu: yalıtkan ve iletken cisimler arasındaki ayırım, pozitif ve negatif

elektriğin ortaya çıkartılması, Amerikalı Franklin'in paratoneri icadı bu döneme

rastlar. Optikte, Fransız Bouguer ışık yoğunluğunu ölçmek için fotometreyi icat

etti. Nihayet, hassas termometreler de bu sıralarda yapıldı.Uzmanlık

DallarıXIX. yy.da fizikte, mekanik ve ısı olayları arasındaki ilişkileri

inceleyen termodinamik; elektrik akımlarının magnetik özelliklerini ve uygulama

alanlarını inceleyen elektromagnetizma gibi yeni dallar ortaya çıktı. Aynı

zamanda, «evrensel» düşünürler de artık yerlerini uzmanlara bıraktılar. Optikte,

girişim (iki noktasal kaynaktan çıkan ışık ışınlarının üst üste çakışmasıyla

ortaya çıkan ardışık ve almaşık parlak ve karanlık şeritler) ve polarma (bazı

maddelerin yansıttığı veya kırdığı ışığın özgülüklerindeki değişim) olaylarının

keşfedilmesi, Fresnel'in savunduğu dalga kuramı'nın zaferini geçici olarak

sağladı. Bu arada spektroskop! ve fotoğrafçılık gibi yeni teknikler ortaya

çıktı; ve görünmeyen iki ışın bulundu: kızılaltı ve morötesi.Elektrikte,

Volta'nın pili icat etmesi (1800), elektrik akımının incelenmesine yol açtı.

Elektriğin özgülüklerini açıklamak için Ohm, Pouillet, Faraday, Ampere, Örsted

birtakım yasalar buldular, daha sonra Maxwell bunların sentezini gerçekleştirdi.

Bu kuramsal sonuçlara, telgraf, telefon, akümülatörler, elektrik lambası, dinamo

gibi birçok pratik uygulama eklendi.1880'e doğru, bazıları, fiziğin

artık hemen hemen tamamlandığını söylerken, radyoelektrik dalgalar, elektron, X

ışınları ve radyoaktiflik gibi bir dizi yeni buluş, yüzyılın sonunu

belirledi.Sonsuz KüçükFizikçiler, gözlenen olayları daha iyi

anlamak için, XX. yy. başlarında, geleneksel düşünceleri altüst eden kuramlar

öne sürdüler. Alman Max Planck 1900'de kuvanta (enerji «tanecikleri») kuramı'nı

ortaya attı; bu kurama göre, enerji ancak aralıklı, kesik kesik

yayınlanabilirdi. 1905 yılında başka bir Alman, Albert Einstein, bağıllık

(izafiyet) kuramını yayımladı.Bu yeni kuramlar, maddenin yapısının

incelenmesinde geniş ölçüde ilerleme olanağı sağladı. 1913'te Danimarkalı Niels

Bohr, kuvanta kuramını atoma uygulamayı önerdi ve Alman Sommerfeld 1916'da bu

kuramı, bağıllık aracılığıyla tamamladı. 1924'te, ışık için önceden varılmış bir

sonucu genelleştiren Louis de Broglie, her madde taneciğinin bir dalga ile

birlikte bulunduğu düşüncesine dayanan dalga mekaniği iddiasını öne sürdü. Alman

Heisenberg, 1925'ten başlayarak, bir taneciğin hızının ve konumunun aynı anda

kesin olarak bilinmesi olanaksızlığını gösteren kendi kuvanta mekaniği'ni

geliştirdi.Bütün bu çalışmaların sentezi, 1930 yılında İngiliz Dirac

tarafından gerçekleştirildi: onun bağıllık, kuvanta ve dalga mekaniği

konusundaki görüşleri, çok geçmeden pozitif elektronların bulunmasıyla

doğrulanmış oldu.O tarihten sonra, atom çekirdeğinin parçalanması

başarıldı ve yapay radyoaktifliğin bulunması, atom bombasının ve atom pilinin

yapımına yol açtı. Günümüzde, nükleer fizik ile ortaya çıkan taneciklerin

çeşitliliği, atomun ne kadar zengin olduğunu gösterdi. Öte yandan, astrofizik

dalı, yıldızları yöneten mekanizmayı öğrendikten sonra, bağıllık yasalarını

uygulayarak Evren'in tarihini yazmağa girişti. Böylece, fizik bilimi, kendine

yeni temeller bulduktan sonra, araştırmalarını, sonsuz küçükten sonsuz büyüğe

doğru genişletme yoluna girdi.

(Solda) «Hareket Halindeki

Kuvvetler»: tasvir eden bu gravürde, kuvvetlerin mekanik uygulaması ve bunun

sonucu olan kaldıraç, palanga, su çarkı, eğik düzlem gibi araçlar

görülüyor.(Sağda) D'Alembert'in (1717-1783), Louis Tocque tarafından

yapılan portresi (Versailles, Fransa). Filozof ve matematikçi olan d'Alembert,

Diderot'un ünlü Ansiklopedisine yardım etti ve fizikçi olarak da bir «Dinamik»

ders kitabı yazdı.Elektrik ÖpücüğüXVIII. yy.da sürekli kıvılcım

çıkartan elektrostatik makinelerin icadıyla elektrik, bazı salonlarda moda oldu.

Bu salonlarda, hayvanlara elektrik vermekle veya kıvılcım yardımıyla eşyayı

tutuşturmakla eğleniliyor veya yalıtkan bir tabureye çıkmış iki deneycinin,

dudakları arasından şimşek çaktırmaları seyrediliyordu: buna «elektrik öpücüğü»

deniyordu.

(Solda) Antonio Pacinotti'nin

(1841-1912) icat ettiği bu elektrik dinamosu, başlangıçta ilgi görmemişti. Ne

var ki, Belçikalı elektrikçi Zenobe Gramme 1871'de, ilk elektrik jeneratörünü,

bu makinenin ilkesini benimseyerek gerçekleştirdi. Sanat ve Meslekler Milli

Konservatuvarı, Paris.(Sağda) XVI. yy.da, Flaman matematik ve fizik

bilgini Simon Stevin, mekanik konusunda, bir eğik düzlem üzerindeki cisimlerin

dengesini ele alan, üç kitap yayımladı ve resimde ortaya konan «kuvvetlerin

paralelliği» kanununu açıkladı.

(Solda) Çağdaş fiziğin temeli

olan kuvanta kuramının kurucusu, Alman bilgini Max Planck

(1858-1947).(Sağda) Ampere'in (1775-1836) kendi eseri olan portresi.

Büyük matematikçi, elektromagnetizma konusundaki kuramlarıyla fizik alanında da

ün yapmıştır; elektrik akımının şiddet ölçme birimine onun adının verilmesi

sebepsiz değildir. Bilimler Akademisi Arşivi, Paris.



Siyaset, Bilim Ve Tarih Bilinci (Doğan Özlem )The Benefits Of TreesEnerji TasarrufuAlternatif Ucuz Enerji KaynaklarıErozyonun Tanımı Ve ÇeşitleriDünyamızın HareketleriDoğalgazDeve KuşlarıTeknolojik CellatlarımızKüresel IsınmaÇimento İşkolu Ve SorunlarıAtmosferin Başlıca Gaz KirleticileriNükleer EnerjiYapay KristallerHyrogen Fuel  The Fuel Of FutureKentiçi Ulaşımı Ve Çevre SorunlarıPrcı HakkındaÇevre Kirliliği Ve SonuçlarıSivil SavunmaUluslararası Hukuk Ve Çevre


WEZ Format +3. Şuan Saat: 07:37 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.