Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)

- Nostalji Sohbet Video (http://www.hayatimdegisti.com/forum/nostalji-sohbet-video/)

- - NOSTALJİ Mİ YOKSA ŞU AN MI? (http://www.hayatimdegisti.com/forum/nostalji-sohbet-video/508-nostalji-mi-yoksa-su-mi.html)

NOSTALJİ Mİ YOKSA ŞU AN MI?

Sizce hangisi daha güzeldi.80 ler mi 90 lar mı?Tabii aramızda 70 leri yaşayanlarımız var 60 lar 50 ler bu böyle gider…
Genelde geçmişe bir özlem vardır.O zamanlar daha güzel gelir.
Peki gerçekten öylemidir.Bunun asıl nedeni nedir?
Bence insanın bilinmeyenden korkması sonucu nostalji yada önce ki seneler bizlere daha güzel gelebiliyor.
Malum şu anda 90 larda ne olduğunu tamamen biliyorsunuz.
Bu nedenle ne zaman eskiye dair bir görüntü gelse o zamanların daha iyi daha huzurlu olduğunu düşünüyorsunuz.
O zamanlar kendinizi daha güvende hissediyordunuz belki de…Aslında o zamanlar huzurlu değildinizde şimdi bakınca huzurlu geliyor olabilir.

Geçen gün dikkatimi çekti ...Zaga’ da pop sanatçılarının bir eski halleri birde şimdi ki halleri gösteriliyordu.
Salonda ki gençler sanatçıların eski hallerine yada şarkılarına o zaman çevirilen filmlere gülüyorlardı.
Komik geliyordu şu andan geçmişe bakmak.
Belki de komik gelmesiydi 90 ları 80 leri bu kadar çekici ve güvenli kılan.
Üzerine master tezi yazılan Kemal Sunal filmlerinin tekrarlarının neden bu kadar çok seyredildiğide aslında bununla ilgili.
Kendini güvende hissetmekle.Bir an için o senelerden görüntüleri görmekle.

Peki neden yaşadığımız an bu kadar güvenli değil.2010 lu yıllarda 2000 li yılları mı arayacağız.
Burada sezgiler ön plana çıkıyor.Eğer sezgileriniz yeterince güçlü ise önümüde ki 5-10 yıl içinde ne olacağını bilmesenizde yinede o mutluluğu ve rahatlığı sağlayabilirsiniz.
Sezgileriniz öngürüleriniz olumsuzsa ve hep kötü bir şey olacağı beklentisi içerisindeyseniz ise 2010 lu yıllarda 2000 li yılların ne kadar güzel olduğunu hatırlayacaksınız.

Ne dersiniz?Neden nostalji yaparız….

http://images.google.com.tr/images?q...nostalji-2.jpg
http://images.google.com.tr/images?q...ac_80ler_1.jpg

http://www.anilarim.net/mazi/img/ana.jpg
http://www.anilarim.net/mazi/galeri/...e/th/40_th.jpg
http://www.anilarim.net/mazi/galeri/.../th/115_th.jpg
http://www.anilarim.net/mazi/galeri/.../th/103_th.jpg
http://www.anilarim.net/mazi/galeri/.../th/137_th.jpg
http://www.anilarim.net/mazi/galeri/.../th/110_th.jpg
http://www.anilarim.net/mazi/galeri/...y/th/64_th.jpg
http://www.anilarim.net/mazi/galeri/...k/th/43_th.jpg
http://www.anilarim.net/mazi/galeri/.../th/135_th.jpg
http://www.anilarim.net/mazi/galeri/.../th/133_th.jpg
http://www.anilarim.net/mazi/galeri/...n/th/71_th.jpg
http://www.anilarim.net/mazi/galeri/...l/th/87_th.jpg

Bazı entelektüel klişeler

Bazı entelektüel klişeler

12 Eylül’ün en büyük başarısı halkı kitaptan soğutmak oldu. Okumayan, okuduğunu anlamayan bir kuşak yetişti bu yüzden...”

Niye?

12 Eylül’ün verdiği acıları tartışmak bile ayıp olur. Ama o darbenin failleri “öyle bir sistem kuralım ki 27 yıl sonra memlekette kimse kitap okumasın” planlamasını yapabilecek beyinler miydi sizce?

Az kitap okunmasının asıl nedeni bizim halkın konuştuğu dille yazmayı bir türlü beceremeyişimiz olmasın? Yoksa 12 Eylül yavaş yavaş biz yazarların bahanesi haline mi geliyor?

***

“Oyuncunun ve senaristin er meydanı tiyatrodur. Televizyon dizileri sadece para kazanmak amacıyla yapılan işlerdir.”

Niye?

Shakespeare’in zamanında televizyon olsaydı üstat yine tiyatro mu yapardı sanıyorsunuz? Belki yapardı; ama en güzelinden bir diziyle halka ulaşmak isterdi bence.

Ayrıca dizileri de hafife almayalım. Hele “Süper Baba”, “İkinci Bahar”, “Yeditepe İstanbul” gibi, şimdi hayırla andığımız onca eser varken.

***

“Nerede mektubun sıcaklığı, nerede elektronik postalardaki ruhsuzluk... Cep telefonları ve bilgisayarlar çoğaldıkça insan sıcaklığı azalıyor mu ne?”

Niye?

Bilgisayarı yapan, bilgisayarda elektronik postayı yazan da insan evladı değil mi? Gustave Flaubert Mısır’dayken annesiyle saniyede iletişim kurma fikrine bayılmaz mıydı?

***

“İstanbul bitti, tükendi... Bu şehirde yaşanmaz, en iyisi güneye kaçıp pansiyon açmak.”

Niye?

Son zamanlarda hiç Yeniköy’e gittiniz mi? Eyüp’te dolaştınız mı? Kuzguncuk’ta rakı içip Salacak’ta günbatımı seyrettiniz mi? Asıl biten İstanbul değil de bizim içimizdeki İstanbul heyecanı olmasın?

***

“Şahsen Türkçe müzik dinlemeye tahammül edemiyorum. Hele Türkçe pop yozlaşmanın müziğe yansımış hali bence.”

Niye?

Emin olun, belediye otobüsündeki insanların Brahms dinlemesi beni de mutlu eder... Ama bu Zeynep Casalini’nin son şarkısını sevmemize niye engel olsun? Hande Yener şarkılarıyla dans etmemizi niye önlesin?

Bu klişeleri arada bir kullanmak “entelektüel” görünmemizi sağlıyor olabilir. Ama korkarım gerçek hayatta pek bir şey ifade etmiyorlar artık. Rica ederim, rahat olalım biraz. Üç günlük dünyada bu kadar sıkılmaya değmez.
Tuna Kiremitçi

Ynt: Bazı entelektüel klişeler

Bu klişeleri Tuna Kiremitçi yazmış...Peki bizler bu konuya neler ekleyebiliriz??Başka ne gibi klişeler var dikkatinizi çeken?

Ynt: Bazı entelektüel klişeler

Özellikle geçmişe özlem konusunda bir çok klişe olduğuna katılıyorum.2020 yılında da emin olun bugunlerin özelmini çekeceklerdir.Öyle ise yaşadığımız anın kıymetini bilmek sanırım çok daha doğru olacaktır.
Şu anın keyfini çıkarmak...

Bu anın keyfini çıkarmak için bir kere suçluluk duygularımızdan kurtulmuş olmalıyız ve kendimize güvenümizin olması gerekir.
Böylece yazarın dediği gibi geçmişe özlemi bir tarafa bırakıp anın tadını çıkartırırız.