[CeM]

Doğru yeremi açtım yalnış yeremi açtım konuyu bilmiyorum ama bi kaç şey paylaşmak istiyorum sizinle 44
Şimdi arkadaşlar bu sitedemi okudum farklı bi sitedemi okudum hatırlamıyorum ama şöyle bişey öğrendim;Telkinler(daha doğrusu subliminal mesaj teknikleri)insanın bilinç altına daha hızlı ve kalıcı yerleşmesi için beynin aşırı korku,aşırı sevinç ve cinsellik bu üç duygudan biriyle karşı karşıya kalmış olması gerekiyor(unutmayın hızlı ve daha etkili bilinçaltına girmesi için).Bunu örneklemek gerekirse dövüş kulübü adlı filmin son sahnelerinde Brad pitt cinsel organını açmış ve o arada görsel pepsi resimleri subliminal olarak sahneye eklenmiştir ve filmin hemen sonrasında pepsi Amerikada 1.5 milyon tane satmış.Benim size önerim korku filmi izlerken,komedi filmi izlerken yada mutlaka erotic film izleyenler vardır bu durumlarda telkinleri dinlemenizi öneririm,herkeze kolay gelsin.

[CeM]

Tabiiki ne kadar doğru olduğunu bilmiyorum

[shamanic]

elbette doğruluk payı olması mümkün..

şöyleki mutluluk korku bizim asl olan duygularımızdır..
duyguların dünyasını incelediğimizde bu tarz durumlarda verdiğimiz tepkiler ortak bilincimizden
dolayısıyla direkt olarak bilinçaltımızdan açığa çıkan tepkilerdir..

yüksek ses yada patlama gibi bir duruma maruz kaldığımızda üzümüzü kapatark anne karnındaki pozisyona girişimiz..

normalde yapamayacağımız şeyleri bir kaza yada acil durum ortamlarında yapabiliyor olmamız v.b..

bu tarz durumlarda bilinç bilinçaltını direkt olarak yönetir ve eylemlerimizi gerçekleştirmemizi sağlar..
bu hem kendini hemde etrafındakileri korumak adına yapılan ataktır...

bilincin direncinin kırıldığı anlarda telkinlerden alınan verimlerin çok daha fazla olduğunu
ben va arkadaşlarım sık sık dile getirmekteyiz..

subliminal telkinler bilinçli zihnimizin direnci ile karşılaşmadığı için bu kadar yaralı olmakta..
bunun üzerine değişimin farkında olarak bilinçaltının kapılarının daha açık olduğu uyku meditasyon gibi
zaman aralıklarında telkinleri dinleyince bilinçaltı daha verimli bir şekilde yeni direktifleri kabul eder..

güldüğümüzde veya cinsel enerjinin açığa çıktığı durumlardada vücut
mutluluk hormonu salgılayarak bedenin rahatlamasını ve huzur halinde olmasını sağlar
ama illada telkinleri dinlerken bu tarz seyir içerisinde olmaya gerek yoktur..

yada izlenilen şeyler konusunda çok seçici olmakta yarra var..
bilinçaltınıızn açık olduğu durumlarda yanlış yönlendirmeyle farklı kodlamalarda yapılabilir..

bunlar telkinler ile ilgili değil seyredilen görselliklerle ilgilidir..
verdiğin örnekte olduğu gibi markaya düşkünlük v.b

ben telkinleri dinlerken en etkili çalışmaların; ilk olarak uykuda geçirilen sürecin
değerlendirilmesi olarak görüyorum..

ikinciside beyin dalgaları programlarını dinleyebilir ve telkinleri dinlerken
klasik müzik .. ney.. new age gibi farklı müzikler dinleyerek
müziğin gücünden de yararlanarak etkileri maksimuma çıkarmaya çalışabiliriz..

bunu meditasyon.. yoga.. yürüyüş gibi etkinliklerimizle desteklediğimizde
geçiş sürecimiz çok daha kolay ve kısa olacaktır..

sevgiler..

[peacemaker]

Merhaba benim sorum şu: Şimdi bu subliminal telkinler ile bilinçaltına telkinler verip,esasında yanlış olan davranış kalıplarını düzeltiyoruz(örneğin kendimizi yeterli derecede değerli görememe davranış kalıbı).Okuduklarımdan bildiğim birşey varki bu da bu davranış kalıplarının değişmesinin zor olduğu.BU teknikle bunu kolay bir hale getiriyo isek,bilincimiz ile bilinç altımız arasında bir çatışma olmaz mı?Umarım doğru anlatabilmişimdir söylemek istediklerimi.Yani bilinçaltımızdaki davranış kalıplarımızı pozitife doğru değiştirebilmek gerçekten önemli birşey !

[shamanic]

merhabalar ..

değişim zor olabilir ama başarılabilir..
buradaki zorluk ve başarı arasındaki süreç kişinin değişim isteği ile doğru orantılıdır..

yanlışlık farkedildiği andan itibaren eski kalıplara karşı bağlılıklar azalma sürecine girerek yeniyi.. doğruyu.. arayış ve değişim başlar..

öncelikle bilinç bilinçaltı ve yüksekbilinç kalıplarını irdelemek gerekir..

her 3 üde birbirine bağlantılı çalışır..
her 3 ü birlikte uyum içerisinde olduğunda içsel huzur yakalanır..

düşünceniz ilerlemek olabilir ama yönünüz geriye ise ayaklarınız ile yürümek boşunadır..
yönümüzde düşüncelerimizle aynı istikamette olursa hedefe ulaşırız..

burada ayaklar bilinçtir
yön yüksek bilinçtir
iileriyi hedefleyen düşünce bilinçaltıdır..


bilinçaltı: İnsanın kişilik bütünlüğü içindeki doğal hazinedir. fizyolojik ve biyolojik ihtiyaçlarla ilgili güdüleri içerir.
bu güdüler sürekli karşılanmayı bekleyen güdülerdir ve bu konuda bilince baskı yaparlar.

bilinc: bireyin çevresi ile olan ilişkisi sonucu ortaya çıkan kişiliğinin yansımasıdır..bilinçaltından gelen istekler
bilincin süzgecinde doğru yada yanlış öğrendiklerimize göre şekillenirler.. yansıma burada ki anahtar kelime belkide.. bilinç yansıtıcıdır..
bilinçaltından alır hayata yansıtır.. hayattan alır bilinçaltına yansıtır..

yüksekbilinç: bilinç vasıtası ile gelen bilinçaltı isteklerinin hangilerinin bilinç düzeyine çıkarılacağına hangilerinin bilinçaltına indirileceğine karar veren unsurdur...

doğduğumuzda bilincimizin sınırı yoktur.. alt ve üst bilinçlerle uyum içerisinde barış içerisindedir..
büyüdükçe başkalarının doğruları ve yanlış yönlendirmelerle farkındalığımızı kaybeder kendimizden uzaklaşır
bilinç seviyesinde yaşar alt ve üst bilincimizle olan ilişkimize bir yabancı gibi duvarlar öreriz..

bilincin haricinde herşeyimiz sadık hizmetkarlarımız gibidir..
isyan etmeden bilincin dikte ettiği yanlışların içerisinde doğru olanı sıunmak için uğraşırlar..

ama bilincimizde bilinçsizce o kadar çok ısrar ederizki yıllar içinde yanlışın doğru olduğu konusunda
sadık hizmetkarımız sadece verileni yapar hale gelir..

ve seçimlerimiz yada seçmek zorunda kaldıklarımızdan kurulu bu 3 bilince sahipken aslında bilinçsizce yaşamaya başlarız..

yanlışı farkettiren bilince kibarca dur diyerek alternatiflerin farkına varmamızı sağlayan alt ve yüksek bilincimizdir..

dolaysıyla bilinçaltımıza verdiğimiz telkinler eski kalıplar yıkılana kadar karşıt görüş olur..

örneğin uçak icad edilmeden önce yaşayan topluma ulaşıp bir gün gelecek 200 kişi havada kapalı bir ortamda aynı anda
türkiyeden amerikaya gidecek deseniz.. %90 ı itiraz edecektir.. inanmaları mümkün değil gibi..
bu şartlanmışlık duygularımızdan ve sınırlarımızdan kaynaklıdır..
inanan %10 luk bölüm kaşiflerdir.. sınırsız hayalleri ile bilgileri sağlam bir zamine oturtarak gerçekleştirmeye çalışırlar..
yargılayan toplum onları çalışmaları boyunca deli başardıkları zamanda bilimadamı mucit diye adlandırır..
onların tek avantajı belkide toplumu yansıtmaktansa blinçaltlarına hayallerini yansıtarak çözüme ulaşmaları olmuştur..

yaşamımız bilinçaltımızın aynasıdır.. yaşamımızda ne varsa bilinçaltımızda inanç olarak o vardır..

bu konu gördüğün gibi çok derin..
bu konu ile ilgli isen bilinçaltı ve beyinin işleyişi ile ilgili bölümümüzü keyifle inceleyebilirsin..
http://www.hayatimdegisti.com/forum/...enleri-b148.0/
http://www.hayatimdegisti.com/forum/..._kesif-b424.0/
sevgiler..

[peacemaker]

evet söylediğin gibi çok derin ve benim de kastettiğim bu çatışma idi.bilinçaltımızdaki düşünce kalıplarımızı,bilinç düzeyinde öğrendiklerimiz ve duygularımız oluşturuyor zamanla.köklü değişimin püf nokasıda burada zaten bilinçaltını güçlendiriyoruz.kökünden düzeltiyoruz bu telkinlerle.anlamak istediğim bilinçaltı ile bilincin bu kısa süreli çatışmasındaki, bilinçaltının nasıl galip geldiğini anlamak idi.bu konulara ilgiliyim.her mesajımda yazıyorum ama forum çok büyük ve ilgili konuları bulmak öğrenmek biraz zaman alıyor.hepsini öğrenebileceğimi de sanmıyorum sanırım sorumun cevabını bahsettiğin linklerde bulacağım.Teşekkürler.

[shamanic]

ilk önce bilinçaltı vardı.. onun için güçlü olan o..

bilinç sonradan devreye giriyor .. yani biz büyüdükçe ve yansıma olarak kendini gösteriyor..
mutlu insanlarla büyüyünce mutlu.. sorunlu insanlarla büyüyünce sorunlu oluyoruz.. dusun

hepimiz aynı güçle dünyaya geliyoruz..sadece gücümüzü ortaya koyabileceğimiz ve bu konuda bize dünyada rehberlik yapanlar farklı..
ebeveynler.. arkadaşlar.. öğretmenler vb.

bir bebek gücünün farkındadır ama 30 yaşındaki bir birey kendisinin farkında değildir..

bir bebek düşsede 2 dk sonra tekrar ayağa kalkamayı dener çünkü bu bilinçaltının ona verdiği içgüdüdür..

ama ben paten yaparken düşersem ve herkes bana gülerse bilincim rezil oldun der..
bilinçaltım tekrar dene der ama ben bilincimi dinler utanarak sahneden inerim..

bir ufaklık 3000 kişinin içinde şarkı söyleyebilir..
aramızdan kaç kişi o kadar büyük bir kalabalığın içinde ezberlediği 5 satırlık bir konuşmayı tereddütsüz samimiyetle yapabilir..
kaç kişi mikrafonu eline lana kadar onu yüreklendirmeye çalışır.. wave

çünkü bilinç devrede kişiye belli sınırlar koyar.. ve kişi gücünden habersizce sınırlarının içerisinde öğrendiği çaresizlik duygularıyla yaşar...
buna aileden başlayıp toplumun.. dünyanın koyduğu sınırlar dahildir..

bilinçaltına hükmediğimiz noktalarda vardır.. vücudumuzun işleyişi ve ümmin sistemimiz gibi..
bu noktalar bilinçaltında kendimizden bile saklanan noktalardır müdahalemiz olmasın diye..
ama insanoğlu bilinçsizce sırların kabuğunuda zorlar zorlar ve kendisinde hastalıkların oluşmasına sebep olur..

bilinç doğru kullanıldığında hazineyi ortaya çıkarmaya yarayan ekstra güçtür..
yanlış kullanıldığında bilinçaltının düşmanı..

bilinçaltı düşmanı tanır ama onun bir parçasıdır atsa atamaz satsa satamaz yapacağı tek şey kendi gücünün farkedilebilmesi için
çabalaken sessizce verilen emirleri yerine getirir..

yanlış emirleri bile yerine getirmesinin sebebi gücünü göstermek içindir ..
- bak her dediğini yapıyorum.. beni doğru kullan anlamında..

ama kendimize o kadar yabancı kalırızki bunun bile farkına varmayız..
taki bir gün bir kitap okuyana.. bir yazı gözümüze çarpana.. bir filmin karelerinde hayatımızın yansımalarını görene kadar..

bu noktada içsel gücümüz tekar farkedilmenin sevinciyle harekete geçer ve burdayım der..


işte bu noktada hepimiz burdayız..

sevgiler..

[peacemaker]

kelimelerin yüreğine dokunuyor insanın.teşekkürler.O söylediğin bilinçaltı bize duygularımızla söyler söylemek istediğini.biz üzülmeye değil mutlu olmaya ve çeşitliliği deneyimlemeye geldik bu dünyaya ve biz değerliyiz ! her birimiz değerliyiz.hepimizin değerlerimizi anlaması dileğiyle. kocaman sevgiler !