Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Mizah Bölümü (http://www.hayatimdegisti.com/forum/mizah-bolumu/)
-   -   Aldatan Tavşan (http://www.hayatimdegisti.com/forum/mizah-bolumu/619332-aldatan-tavsan.html)

Berilce 21-07-2011 12:28 PM

Aldatan Tavşan
 

Aldatan Tavşan

Bağdat’ta hurma ağaçlarının yemyeşil bir çizgi gibi uzandığı alanda binbir türlü ağacın yükseldiği bir orman yer alırdı. Gizemli bir güzelliğe boğardı çevreyi. Yıllardır içindeki hayvanlar huzurla yaşıyorlardı. Herkes birbirine yardım ediyor, kardeş kardeş geçinip gidiyorlardı. Bu benzersiz mutluluğa bir anda nazar mı değdi nedir, bir anda ormanda huzur diye bir şey kalmamıştı. Ormanın kralı arslan, uzak diyarlarda avlanmıyor, kendi ülkesinin hayvanlarını yemek istiyordu. Böylece orman bir tehlike yuvası olup çıkmıştı, hayvanlar ölüm korkusu içindeydi. “Bu gün kim bilir sıra kimde?”, bu soru herkesin zihnindeydi. Hayat, bir ızdırap halini almıştı. Nereye kadar böyle gidecekti? Düne dek halkını koruyan, onlara hizmet eden Arslan, bu gün bir canavar kesilmişti. Her gün ölmektense, bir gün ölmek daha iyidir, diyerek bir kural koydular hayvanlar. Arslan’ın yemini kura ile belirlemek, evet evet yanlış duymadınız, kura ile ölüm! Çaresiz, “bu daha iyidir” diye herkes bu öneriyi kabul etti. Her gün kura çekerek, arslana yem olacak hayvanı belirlemeye başladılar. Doğrusu bin yıl düşünseler akıllarına gelmezdi bu durum, bir yandan “ölüm sırası bende” kaygısı, öte yanda kura başkasına çıkınca arkadaşını kaybetmenin üzüntüsü…
Derken, gün geldi, kurada miniminnacık, sevimli mi sevimli bir tavşana çıktı yem olma sırası. Tavşan, “Aman Allahım, daha çok gencim ben, kıymayın bana” diyerek ne kadar ağladıysa da kimseye dinletemedi. Tavşan saatlerce düşündü, taşındı, sonunda kurnaz bir öneride bulundu.
- Arslandan kurtulmak istemeyen yok herhalde aramızda.
Hayvanlar:
- Hayır yok! Diye bağırdılar.
Öyleyse, ben bir kez şansımı deneyeceğim, eğer başarırsam, bu hepimizin başarısı olacak, eğer başaramazsam zaten sonunda ölüm var.
Hayvanlar iyice meraklandılar, tavşan daha fazla bir şey söylemedi.
Arslanın günlük öğünü olarak yola çıktı, arslan da sinirden çatlıyordu adeta, kuyruğunu kızgın kızgın sallıyor.
- Nerede kaldı yemeğim benim… Gösteririm ben onlara, beni aldatacaklarını sanıyorlar, diye söyleniyordu.
Tavşan ezile büzüle çıktı karşısına;
- Ormanın Sultanı, Efendimiz, bu gün sizi,n mdenize inmek onuru benim gibi bir tavşandaydı, bendenizde size gelirken, yolda karşımıza bir arslan çıkmaz mı? Yeminizi elimden aldığı gibi, “Sizin kralınız da kim oluyor? Bakayım, bir daha ona yiyecek yok, itirazı varsa gelsin” diye etmedik hakaret bırakmadı.
Arslan iyice kızmıştı, hışımla:
- Nerede o saygısız, küstah?
Tavşan bıyık altında gülümsedi, fakat belli etmedi Arslan’a , yine korku dolu bir sesle:
- Gelin sizi götüreyim efendimiz, dedi.
Tavşan önde, Arslan arkada düştüler yola, vara vara derin ve geniş bir kuyuya vardılar. Suyu berrak mı berraktı, Tavşan, Arslan’ın yanında durdu:
- İşte efendimiz, dedi, yanındaki de sizin bu günkü yemeğinizdi. Arslan ile Tavşan’ın suda akisleri vardı, Arslan kızgınlıkla suya atladı ve bir daha çıkmadı. Böylece Tavşan ve ormandaki diğer hayvanlar kurtuldular.
Dimne, arkadaşına bu hikâyeyi anlattıktan sonra:
- İnsanın zayıf veya güçlü olması değil, akıllı olması önemlidir, dedi.
* * * * * * * * * *

Dimne arkadaşıyla vedalaşıp, saray’a döndü. Padişah Arslan’ın gözü yine öküz Şetrebe’den başkasını görmüyordu. Varsa Şetrebe, yoksa Şetrebe…
Di,mne Arslan ile baş başa kaldı bir gün.
- Yahu Dimne nerelerdesin, çoktandır yoktun?
- Bir arkadaşımı ziyarete gitmiştim Efendimiz.
- Dur bakayım, sende bir değişiklik var.
- Ne olsun efendim
- Var var, senin bir derdin var.
- Derdim duam sağlığınızdır Efendimiz.
- Söyle Dimne, gizleme benden, nedir derdin?
Dimne’nin de isteği buydu.
- Şöyle bir tenhada konuşsak.
- Tabi neden olmasın.
Dimne Arslan’a meseleyi birden anlatmanın sakıncalı olacağını düşünerek, önce Arslan’ın kendisine güvenip güvenmediğini öğrenmek istedi.
Dimne:
- Gözden ırak olan gönülden de ırak olurmuş.
- Benim gönlümde buna yer yoktur, sevdiklerimi asla unutmam, dedi Arslan.
Dimne artık emindi, Arslan kendisine hala güveniyordu, Kurnaz çakal, akıllı olan kişinin başına bela gelmeden önce önlem alması gerektiğinden sözetti Arslan’a. Önlem alırken de korkak davranmamasının önemli olduğunu söyledi.
Bir bela karşısında ancak şaşkınların korkacağını anlattı, sadece anlatmakla kalmadı, bir de bu konuyla ilgili Üç Balık öyküsünden sözetti 12389

(Devam edecek…y789)




WEZ Format +3. Şuan Saat: 09:42 AM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.