![]() |
işe girme korkusu :S Sanırım bende böyle bir durum var. Önceki girdiğim işlerde hep olumsuz şeyler yaşadığım için...İşe girmek çalışmak istiyor bi yanım bir yanımda önceki olumsuz duygularımı yüzeye çıkarıyor.Bunun için ekstra bir telkin var mı?Huzursuz olacağımı düşünüyorum yine.Sevdiğim işi yapmak için teklif alsam da, biliyorum bunun yüzünden geri çeviririm o işi de. (teklif geldiği de yok gerçi)Pozitif olmaya çalışsam da negatifim daha çok bu konuda. |
Cevap: işe girme korkusu :S Bu bilinçaltını hangi telkin temizler? Bi bende mi varmış bu korku.Dün kendime apaçık dedim; evet korkuyorum. |
Cevap: işe girme korkusu :S yok bendede var bu korku belki bütün telkinleri toptan dinlemek giderir korkumuzu sadece buna yönelik bir telkin varsa hemen sipariş verelim sad456 |
Cevap: işe girme korkusu :S yalnız değilsiniz ! aynı korku bende var. 3-4 tane kısa kısa iş tecrübem oldu. fakat hiç alışmadım ortama,insalara,işe vs... ben nedense çok stresli oluyorum işe başladığım günler,pasif bir kişilik sergiliyorum gibi hissediyorum.Ama normalde hiç öyle değilimdir,rahat,ve konuşkanımdır...ama iş yaşantısı psikolojimi bozuyor. mülakatları falan başarıyla geçiyorum ama.....sonrası gelmiyor:( sizler hangi gerekçelerle ayrılıyorsunuz? |
Cevap: işe girme korkusu :S "purplepuppet" yalnız olmadığıma da sevinmeli miyim bilmiyorum...Bu kadar kötü değilim şükür. Varsa öyle bir telkin bende alıcam kesinlikle.Ben araya başka kişilerden telkinler de karıştırıp dinliyodum;ama öyle işe yaramadı sanırım.Hiç bir değişiklik olmadı bende. Sadece bu sitedeki telkinleri dinlemeye başladıktan 1 hafta sonra etkisini görmüştüm çok güzel bir şekilde.Eski sisteme dönmeliym belki de. "yağmur7" kesinlikle bu; "pasif bir kişilik sergilemek". O anda ne oluyorsa ben ben olamıyorum.Çalıştığım kişiler iyi olsa da bu sefer patron tuhaf çıkıyor. "sen eziksin,başaramazsın" gibi bi durum hissetiriyorlar. Ne oluyorsa o an bu rahatsız edici enerjinin de içinden çıkılamıyor.Saate bakıp duruyosun sonra ne zaman eve gidicem diye.Motivasyon sıfır. Niye kan emici gibi enerji emer ki bu insanlar... "Ben mutluyum,ben huzurluyum,her türlü enerjinin yapıcı enerjiye dönüşmesini sağlarım" |
Cevap: işe girme korkusu :S belki de sorumluluk almaktan kaçıyorsunuzdur. . |
Cevap: işe girme korkusu :S "Spestnaz" düşündüm bu cümleni;ama bana tanıdık gelmedi.Hayatımda hep sorumluluk alan biri olarak bilinirim. Ne tür bir sorumluluk senin burda bahsettiğin.Biraz daha açık olursan bende kendimi daha net didikleyebilirim:) |
Cevap: işe girme korkusu :S [quote "yağmur7" kesinlikle bu; "pasif bir kişilik sergilemek". O anda ne oluyorsa ben ben olamıyorum.Çalıştığım kişiler iyi olsa da bu sefer patron tuhaf çıkıyor. "sen eziksin,başaramazsın" gibi bi durum hissetiriyorlar. Ne oluyorsa o an bu rahatsız edici enerjinin de içinden çıkılamıyor.Saate bakıp duruyosun sonra ne zaman eve gidicem diye.Motivasyon sıfır. Niye kan emici gibi enerji emer ki bu insanlar... "Ben mutluyum,ben huzurluyum,her türlü enerjinin yapıcı enerjiye dönüşmesini sağlarım"[/quote] Evet,bu gerçekten çok kötü bir ruh hali yaratıyor insanda:( moralim o kadar bozuluyor ki böyle durumlarda,verimli olamıyorum.dediğin gibi, öncelikle bu durumu aşmak lazım:S spestnazCevap: işe girme korkusu :S belki de sorumluluk almaktan kaçıyorsunuzdur. . Uzaktan bakılınca,öyle gibi görünebilir ama,öyle değil aslında.Bu yaşanılan çok daha farklı bir durum. Çalışmayı çok istiyorum,ama en ufak bir olumsuzlukta dip yapıyorum kendimi ifade edemiyorum :( |
Cevap: işe girme korkusu :S Herkesin ayrı bir psikolojisi ve geçmişi var gerçi ama. Bu biraz da kırılmaktan, incinmekten korkmayla alakalı olabilir. İlk iş deneyimlerinizi sorgularsanız, bilinçaltınızın bu kouda ürettiği savunma mekanizması ortaya çıkar diye düşünüyorum. Bu konuyla ilgili Dr. Bülent Uran'ın bir yazısını kopyalıyorum.superxy Değersizlik duygusu mu? Değersizlik inancı mı? Değersizlik bir duygu değil bir inançtır. Bilinçaltına en derinlere yerleşmiş köklü bir inançtır. "Bu ayrıntının ne önemi var" diyebilirsiniz. Ha duygu, ha inanç. Çok önemi var. Duygular geçicidir. Üretilirler ve kullanılırlar. Ancak kullanılmayan ve ifade edilmeyen duygular birikir ve zamanla soruna yol açarlar. Ama birikmiş duyguları bile boşaltma ve bedenden akıtma olanağı vardır. Duygular bedende bir eylem karşılığı olarak üretilirler. Genellikle de riskli olarak algılanan olaylar karşısında üretilirler. Bilinçaltının bir olayı riskli kabul edebilmesi için bu olayın bilinçaltında yerleşmiş bir inancı tehdit etmesi gerekir. Yani değersizlik bir duygu olsa, bu duygunun üretilmesi için bir inancı tehdit edecek bir durumla karşılaşılmış olması gerekir. Halbuki esas olan tehdit altında olan durumun değersizlik inancı olması ve bu tehditin farklı duygular üretmesidir. İnanç bilinçaltına artık kesin doğru olarak kabul edilen bir düşüncenin yerleşmesidir. Bilinçaltı yerleşmiş inancı sorgulamaz, sorgulayamaz. Peşinen doğru kabul eder ve bu inancı koruyacak şekilde program işletir. Mevcut bir inancı zorlayan her türlü durumda duygu üretir. Çocuk doğduğu andan itibaren karşılaştığı değişik deneyimlerin toplamı bilinçaltında değersizlik inancının yerleşmesine neden olur. Bu inanç yeni bir inanç üretir. Bu ikincil inanç "değersiz olduğumun anlaşılmaması gerekir" inancıdır. Çünkü anlaşılırsa risk vardır. Daha güçlü olanlar tarafından yok edilme riski vardır. Bilinçaltı bu nedenle savunma mekanizmaları üretir. İnancın sınırlarının zorlandığı her durumda da duygu üretir. Değersiz olduğunun fark edildiği şeklindeki her algı korku ve öfke üretir. Örneğin en sık karşılaşılan durum eleştirilmek ya da eleştirildiğini zannetmektir. Bilinçaltı için eleştiri değersizliğin fark edilmesi ile eşdeğerdir. Bu nedenle eleştiriden kaçar ya da tepki gösterir. O halde değersizlik bir inançtır ve bununla mücadele edilmezse kolay kolay yerinden söküp atılamaz. Çoğu insan ( ve de meslekten kişiler) yanlış olarak değersizliği bir duygu olarak nitelemektedir. Bu nedenle de halkın dilinde yanlış olarak "değersiz hissediyorum" gibi bir söz yerleşmiştir. Bu büyük bir yanılsamadır. Eğer değersiz hissedersen karşılığı değerli hissetmektir. O zamanda birileri sana değer verirse değersiziliğin değerliliğe döner gibi bir hipnotik durum oluşur. Kişi buna inanır. Ve insanlardan değer verici davranışlar talep etmeye ve bunu alacağına inandığı davranışlar içine girmeye başlar. Bazı insanlardan takdir alınca kendini "değerli hisseder". Bu bir hipnozdur. Aslında içerdeki değersizlik inancında değişen bir şey yoktur. Öyle olsa bunun bir doyumu olması gerekir. Yani belli bir miktar "değer" satın alındığında artık kişi sürekli değerli hissetmesi gerekir. Halbuki ne kadar çok "değer" satın alınsa da yine de değer verilme arayışında değişen bir şey olmaz. Çünkü içerdeki inanç değişmez. Peki neden "değer verildiği" hipnozuna kapıldığında kişi kendini iyi hisseder? Bir savunma mekanizması işe yaramıştır da ondan. Zaten bilinçaltının derdi de budur. Takdir aramak bir savunma mekanizmasıdır. Sizi takdir eden insandan zarar gelmez. Sizi takdir ettiğine göre "değersiz olduğunuzu" fark etmemiş demektir. Yani onu "kandırmış" olursunuz sadece. Ama kendinizi kandırmazsınız. Oradaki inanç sapasağlam yerinde durmaktadır. Değersizlik inancını yerinden sökmek için "değer satın almak"tan çok daha farklı mücadele yöntemlerine gerek vardır. Bilinçaltı değersiz olduğuna, yani güçsüz ve yetersiz olduğuna inandıkça bu bilgiyi diğerlerinden gizleme çabası içine girer. Nasıl gizleyecektir? Gizlemek için hangi araçları nasıl kullanacaktır? Yine çevreden öğrendikleriyle, yaşadıklarıyla ve gözlemledikleriyle. Hangi davranış bir zayıflık, bir güçsüzlük, bir yetersizlik belirtisi olarak niteleniyorsa o davranışlardan uzak duracaktır. Aksine hangi davranış ya da durum güçlülük belirtisi olarak niteleniyorsa o davranışları benimsemeye başlayacaktır. Örneğin duygularını göstermek zayıflık olarak nitelendirilise duygularını gizlemeye başlayacaktır. Başkalarını eleştirmeyi bir güçlülük özelliği olarak nitelerse kendisi de aynı davranışı benimseyecektir. Güçlü olması gerektiğine, güçlü görünmesi gerektiğine inanacaktır. Güçlü görünmek için toplum tarafından hangi kriterler benimseniyorsa o da o kriterlerin peşinden koşacaktır. Hatasız olmaya çalışacaktır. Saygın bir yer elde etmeye çalışacaktır. Fiziksel olarak kabul edilebilir olmaya çalışacaktır. Maddi olarak zengin olmaya çalışacaktır. Toplumun benimsediği rolleri oynamaya başlayacaktır. Kibar ve nazik görünmeye çalışacaktır. İyi bilinmeye çalışacaktır. Başkalarına yüksekten bakmaya başlayacaktır. Çevrenize bakın. Bir kişi ne kadar eleştirelse, ne kadar kibirliyse, ne kadar gururluysa, ne kadar başkalarını aşağılamaya çalışıyorsa, ne kadar benim bildiğim en doğrudur havasındaysa o kadar güçlü bir şekilde içindeki değersizlik inancını gizlemeye çalışıyordur. Ne kadar mükemmeliyetçiyse, ne kadar yaptıklarını savunup hatasız olduğuna sizi ikna etmeye çalışıyorsa o kadar içindeki değersizlik inancını gizlemeye çalışıyordur. Ne kadar başkalarından takdir almaya çalışıyorsa o kadar içinde değersizlik inancı olmadığına sizi ikna etmeye çalışıyordur. Değersizlik inancından kurtulmanın ilk adımı savunma mekanizmaları mızı fark etmektir. İlk adım farkında olmaktır. Farkında olmayı istemektir. Kendimizden utanmadan kendi bilinçaltımızın ürettiği savunma mekanizmaları nı fark etmek ve kendi bilinçaltımızın hangi mekanizmalarla bizi korumaya çalıştığını anlamaktır. Dr. Bülent Uran ın kaleminden.. |
Cevap: işe girme korkusu :S benim tanıdığım birisi var da, kendine giysi almaya gidemiyor. . her türlü sorumluluktan kaçıyor. belki de bu kadar fazla olmasa da böyle birşeyler olabilir, diye düşündüm. tahmin yani sadece. yanlış anlaşılmasın kötü birşey demek istemedim. |
Cevap: işe girme korkusu :S acaba, ben ve benim gibiler....bu durumdan nasıl kurtuluruz? bu arada hassas,ve duygusal bir yapım var .Sanırım bu durum işleri daha da zorlaştırıyor... |
Cevap: işe girme korkusu :S Alıntı:
Ayrıca Mehmet Çakmak arkadaşımızın da paylaşımında olduğu gibi farkındalık çalışmaları yapmak da kendimizi tanımamız ve geliştirmemiz için önemlidir.. |
Cevap: işe girme korkusu :S Bu korkudan ben artık kurtuldum. Yaşadığım zorlayıcı dönem ve telkinleri tekrar dinlemeye başlamam beni kendime getirdi. Ben her işi yaparım. Bilmiyorsam bile konuya hakim olurum, çabuk öğrenirim ve yaparım diyorum artık. Zorlayıcı geçen zamanlarım için şükürler olsun. (Hep dönemlerim kolay geçsin :) ) |
| WEZ Format +3. Şuan Saat: 11:24 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.