[Su_Duru]

sibel80 Nickli Üyeden Alıntı

evet r.şanalın kitaplarını bende çok okumak istiyorum ama bazen öyle bir şey söylüyorki vazgeçiyorum.bazı şeyleri reenkarnasyonla açıklıyor ben buna inanmadığım için söylediklerindede kuşkuya düşüyorum.reenkarnasyon dinimizdede yok.bu durumda kuantuma inanmamak kalıyor.hoş kitaplarını okumadım çok vakıf değilim ama proğramını izliyorum.

Sibelcim sana katiliyorum, bende Sanal beyin programlarini takip etmeye calisiyorum, tek bir konuda Sanal beyin yanlis bildigini dusunuyorum o da senin bahsettigin gibi reenkarnasyon...Kurani kerimi bilen bir insan kesinlikle reenkarnasyonun islam dininde olmadigini bilir...suanda hangi ayet oldugunu bilmiyorum, fakat acikca yazilidir zaten..
Sanal bey aslinda kurani kerimide cok iyi anlatan birisi, ama hernedense reenkarnasyona inaniyor...

[comte]

Şanal Bey'in Reenkarnasyona inanmasına ben de şaşıyorum. Çok bilgili ve olaylara çok farklı yönlerden bakan bir yazar.Çok mantıklı tespitleri var.

Reenkarnasyona inanıyor olması, dinleri ve çeşitli teknikleri takip etmesinden kaynaklanıyor sanırım.Bir kitabında, kiliselere de gittiği, ayinlere meditasyon tarzında katıldığı yazıyor.

Ama bir videosunda da, Kur-an'dan Kutsal Kitabımız diye bahsediyor. Belki Kur-an'ı bizden daha çok inceliyor ve biliyor. Kitap yazması da bunu doğruluyor.

Reenkarnasyon haricinde ben de bir çok söylediklerine katılıyorum ve seviyorum yazarı.

Bu geçmiş yaşamlar olayını da hala kavrayabilmiş değilim. Bilinçaltının, geçmiş yaşamlar diye gittiği yerler acaba neresi. Böyle bir şey olmadığına göre dinen, o zaman bilinçaltı, bu emri de yerine getirip, bazı şeyleri imgeleme ve uydurma yoluna gidiyor.

Geçmiş yaşamlarla ilgili bir çok görüş mevcut. Lakin Din tam olarak yasaklıyor bildiğim kadarıyla.

Bilen ve araştıran bir arkadaşımız varsa bizi bu konuda aydınlatırsa sevinirim.super

[CeM]

R.Şanal'ın reenkarnasyona inandığını düşünmüyorum,bende öyle düşünmüştüm "geçmiş yaşamlar" sözünden ama daha sonra farklı bir anlamı olduğunu çıkartmıştım bir kitabında,hatta Nil Gün de geçmiş yaşamlar sözcüğünü belirtmişti bir röportajında fakat akabinde reenkarnasyona inanmam o bir yanılmadır demişti...Ama kitabı okuyalı çok uzun süre oldu ne anlatmaya çalıştığını malesef hatırlamıyorum ama %100 biliyorum ki,orda kastetmek istediği reenkarnasyon değildi...Sevgiler..

[hayat kadere inat]

CeM Nickli Üyeden Alıntı

R.Şanal'ın reenkarnasyona inandığını düşünmüyorum,bende öyle düşünmüştüm "geçmiş yaşamlar" sözünden ama daha sonra farklı bir anlamı olduğunu çıkartmıştım bir kitabında,hatta Nil Gün de geçmiş yaşamlar sözcüğünü belirtmişti bir röportajında fakat akabinde reenkarnasyona inanmam o bir yanılmadır demişti...Ama kitabı okuyalı çok uzun süre oldu ne anlatmaya çalıştığını malesef hatırlamıyorum ama %100 biliyorum ki,orda kastetmek istediği reenkarnasyon değildi...Sevgiler..

Aslında hayat ebedidir ve ölüm
sadece bedene ait bir gerçektir
o bile bir süre sonra dağılıp çürüyerek
başka bedenlerde yaşamaya devam eder

Ölüm hayatın sürekliliğinin ta kendisidir
Madde bir anda varolup kaybolan enerji paketçiklerinin gösterisinden başka bir şey değildir.Çünkü her yokluk anı aslında varoluşun kaynağıdır .Ölümde bunun gibi yaşamın kaynağıdır
Hayat hep küçük ölümlerle sürüp gider.
Ve her bir ölümü biz isteriz.Daha da büyümek için.daha çok hayat daha çok ışık dahada genişlemek için..
Ölümün zamanını ve şeklinide bize en uygun şekilde tayin ederiz. der R.ŞANAL GÜNSELİ


Tüm yaradılışlar ve ölümler ALLAH'ın takdiri ile vuku bulur ne bir nefes eksik nede bir nefes fazla hepsi O'nun takdiridir R.ŞANAL GÜNSELİ'NİN yakın takipçisiyim reenkarnasyona son derece inanan biridir.



Hatırlayın hepimiz oradaydık.Hepimiz.
O ilk yaradılış anında.Zamanın başlangıcında...
R.ŞANAL GÜNSELİ


ilk yaradılıştan beri sıramızımı bekledik yoksa defalarca ölüp ölüp dirildikmi?

kuantum düşüncede dinlere yer yok sadece ALLAH var ve bizler ondan birer parçalarız.

Arkadaşlar ben aslında çok şey yazmak istiyorum bu konuda. Aklımıda hiç karıştırmamaya çalışıyorum yani dinimizi elimden geldiğince yaşamaya çalışırken kuantum düşünceden beni yormayacak kadarınıda hayatıma alıp uygulamaya çalışıyorum.çok tecrübelerim oldu.İşim gereği bunları çok fazla açıklayamayacağım fakat burada yazmak istediklerim yada sormak istediklerim nekadar doğru bilemediğim için rahat olamıyorum. Tepki alırsam çok üzülürüm kendimi yada bildiklerimi yanlış ifade etmekten korkuyorum.burası benim için gerçekten kısa zamanda iyi bir okul sıcak dostların bulunduğu bir ortam.

[comte]

hayat kadere inat Nickli Üyeden Alıntı

Aslında hayat ebedidir ve ölüm
sadece bedene ait bir gerçektir
o bile bir süre sonra dağılıp çürüyerek
başka bedenlerde yaşamaya devam eder

Ölüm hayatın sürekliliğinin ta kendisidir
Madde bir anda varolup kaybolan enerji paketçiklerinin gösterisinden başka bir şey değildir.Çünkü her yokluk anı aslında varoluşun kaynağıdır .Ölümde bunun gibi yaşamın kaynağıdır
Hayat hep küçük ölümlerle sürüp gider.
Ve her bir ölümü biz isteriz.Daha da büyümek için.daha çok hayat daha çok ışık dahada genişlemek için..
Ölümün zamanını ve şeklinide bize en uygun şekilde tayin ederiz. der R.ŞANAL GÜNSELİ


Tüm yaradılışlar ve ölümler ALLAH'ın takdiri ile vuku bulur ne bir nefes eksik nede bir nefes fazla hepsi O'nun takdiridir R.ŞANAL GÜNSELİ'NİN yakın takipçisiyim reenkarnasyona son derece inanan biridir.



Hatırlayın hepimiz oradaydık.Hepimiz.
O ilk yaradılış anında.Zamanın başlangıcında...
R.ŞANAL GÜNSELİ


ilk yaradılıştan beri sıramızımı bekledik yoksa defalarca ölüp ölüp dirildikmi?

kuantum düşüncede dinlere yer yok sadece ALLAH var ve bizler ondan birer parçalarız.

Arkadaşlar ben aslında çok şey yazmak istiyorum bu konuda. Aklımıda hiç karıştırmamaya çalışıyorum yani dinimizi elimden geldiğince yaşamaya çalışırken kuantum düşünceden beni yormayacak kadarınıda hayatıma alıp uygulamaya çalışıyorum.çok tecrübelerim oldu.İşim gereği bunları çok fazla açıklayamayacağım fakat burada yazmak istediklerim yada sormak istediklerim nekadar doğru bilemediğim için rahat olamıyorum. Tepki alırsam çok üzülürüm kendimi yada bildiklerimi yanlış ifade etmekten korkuyorum.burası benim için gerçekten kısa zamanda iyi bir okul sıcak dostların bulunduğu bir ortam.

Hatırlayın hepimiz oradaydık.Hepimiz.
O ilk yaradılış anında.Zamanın başlangıcında...
R.ŞANAL GÜNSELİ

Buradaki sözlerinden, Ruhların yaratıldığı anı söylemiş olabilir. Ruhlar Galu Bela'da yaratılmış ve sonra bir beden olarak giydirilmiş.

Aslında hayat ebedidir ve ölüm
sadece bedene ait bir gerçektir

Buradaki sözünden de, aslında bedenin fani olduğu, esas hayatın öldükten sonra başlayacağı gerçeğini dile getirmiş olabilir.

kuantum düşüncede dinlere yer yok sadece ALLAH var ve bizler ondan birer parçalarız.

Burada da, bir yaratıcının olduğu kabul edilmekte. Ama bunu, dini duygu ve inanışlara yani detaylara inilmeden bilimsel olarak yapılması gerektiğini söylmeiş bana göre.

Her din kendine göre yorumlamadan, bunun sadece bilimsel bir olay olarak değerlendirilmesi gerektiği gibi bir mantık algıladım ben. Tanrı'ya biz Allah diye sesleniriz, yahudi ve hristiyanlar da kendi inançları doğrultusunda seslenir.Sonuçta bütün dinlerin tek tanrısı var.

Bu tekniğin hiçbir din ya da inanç altında tekelleşmemesi, kendi kurallarına indirgenmemesi için sadece bilimsel olarak uygulanması gerektiğinin altını çizmiş olabilir.

o bile bir süre sonra dağılıp çürüyerek
başka bedenlerde yaşamaya devam eder

Burada ise sanırım reenkarnasyon inancına sahip olmasından kaynaklanan bir ifade yer alıyor.

O, o şekilde inanıyor olsa da, biz esas konu olan olumlu düşünme ve inanç tekniğinin faydalarını alıp hayatımızda uygulamaya koyabiliriz.Bizim de sahip olduğumuz birçok hurafe inanç olabilir belki.R.Şanal da sanırım bu hurafeye inanıyor.super

[CeM]

hayat kadere inat Nickli Üyeden Alıntı

Aslında hayat ebedidir ve ölüm
sadece bedene ait bir gerçektir
o bile bir süre sonra dağılıp çürüyerek
başka bedenlerde yaşamaya devam eder

Ölüm hayatın sürekliliğinin ta kendisidir
Madde bir anda varolup kaybolan enerji paketçiklerinin gösterisinden başka bir şey değildir.Çünkü her yokluk anı aslında varoluşun kaynağıdır .Ölümde bunun gibi yaşamın kaynağıdır
Hayat hep küçük ölümlerle sürüp gider.
Ve her bir ölümü biz isteriz.Daha da büyümek için.daha çok hayat daha çok ışık dahada genişlemek için..
Ölümün zamanını ve şeklinide bize en uygun şekilde tayin ederiz. der R.ŞANAL GÜNSELİ


Tüm yaradılışlar ve ölümler ALLAH'ın takdiri ile vuku bulur ne bir nefes eksik nede bir nefes fazla hepsi O'nun takdiridir R.ŞANAL GÜNSELİ'NİN yakın takipçisiyim reenkarnasyona son derece inanan biridir.



Hatırlayın hepimiz oradaydık.Hepimiz.
O ilk yaradılış anında.Zamanın başlangıcında...
R.ŞANAL GÜNSELİ


ilk yaradılıştan beri sıramızımı bekledik yoksa defalarca ölüp ölüp dirildikmi?

kuantum düşüncede dinlere yer yok sadece ALLAH var ve bizler ondan birer parçalarız.

Arkadaşlar ben aslında çok şey yazmak istiyorum bu konuda. Aklımıda hiç karıştırmamaya çalışıyorum yani dinimizi elimden geldiğince yaşamaya çalışırken kuantum düşünceden beni yormayacak kadarınıda hayatıma alıp uygulamaya çalışıyorum.çok tecrübelerim oldu.İşim gereği bunları çok fazla açıklayamayacağım fakat burada yazmak istediklerim yada sormak istediklerim nekadar doğru bilemediğim için rahat olamıyorum. Tepki alırsam çok üzülürüm kendimi yada bildiklerimi yanlış ifade etmekten korkuyorum.burası benim için gerçekten kısa zamanda iyi bir okul sıcak dostların bulunduğu bir ortam.

Değerli arkadaşım,rica ediyorum beni yanlış anlama ama şunu söylemek istiyorum;malesef pek anlayamamışsın...Şimdi burada problem R.şanal'ı iyi bilip bilmemek değil,bende çok iyi biliyorum R.şanal'ı ama satırlara düz mantık bakmamak gerekiyor...Örneğin kuranın bir ayetinde kadınları dövün diyor o zaman tanrı kadınları sevmiyor...Bunu açıklarmısın?ben tanrının kadınları sevmediğini düşünüyorum o zaman...o yüzden kadınlar toplumda geride kalıyor bunun sebebi ozaman Allah??
Tabii ki değil,hiç Tanrı kadınları dövmemimiz bize söyleyebilirmi? ama bir ayetinde dövün diyor...Şimdi düz mantık bakarsam evet baya dövün diyor ama bi de ayetin tamamına bakarsam aslında fiziksel değilde psikolojik olarak.....eden kadınları dövün diyor(o noktalı yeri hatırlayamadım)her ne ise işte onu yapan kadınları dövün diyor...Burada düz mantık bakmamalıyız bundan bir önceki mesajımda yazdım zaten,türk yazarların yazdıkaları satırlardan bazen derin anlamları çıkartamıyoruz dedim ve akabinde dediğim olmuş herneyse ben açıklıyayım...

Aslında hayat ebedidir ve ölüm
sadece bedene ait bir gerçektir
o bile bir süre sonra dağılıp çürüyerek
başka bedenlerde yaşamaya devam eder (başka bedenlerde yaşamaya devam edecek deniliyor burada ruhumuz başka bedenlerde yaşamaya devem edecek denilmiyor burada
ki "o" yani ölüm başka bedenlerde yaşayacak deniliyor...yada sayfayı söyle tam olarak okuyaım daha net açıklıyayım...

Ölüm hayatın sürekliliğinin ta kendisidir
Madde bir anda varolup kaybolan enerji paketçiklerinin gösterisinden başka bir şey değildir.Çünkü her yokluk anı aslında varoluşun kaynağıdır .Ölümde bunun gibi yaşamın kaynağıdır
Hayat hep küçük ölümlerle sürüp gider.
Ve her bir ölümü biz isteriz.Daha da büyümek için.daha çok hayat daha çok ışık dahada genişlemek için..
Ölümün zamanını ve şeklinide bize en uygun şekilde tayin ederiz. der R.ŞANAL GÜNSELİ
Müthiş birşey gerçekten :)
görünüşe göre R.şanal'ın kuantum düşünce tekniği kitabını okumamışsın,burada fiziksel ölümden bahsedilmiyor bana sayfa numarasını veririsen daha net açıklarım,ama pek de gerek yok aslında burada psikolojik ölümden bahsediliyor misal kuantum düşünce tekniği kitabı 143. sayfa 5. paragraftan 147. sayfaya kadar okursan çok net anlarsın...Ama ben anlatayım,insanların hayatında sürekli kendini tekrar eden 4 dönem vardır demir çağ,altın çağ, gümüş çağ ve bakır çağ tıpkı mesimler gibi...9 yılda yeni bir döneme gireriz herşey sürekli yükselir ve demir çağ a geldiğimizde tekrar psikolojik olarak batarız...ama bu batış müthiş bir yükseliş için müthiş bir sebebdir...müthiş başarılar yaşacak olan insanlar hemen öncesinde müthiş bunalımlar geçirirler...Hayat hep küçük ölümlerle sürüp gider. demişsin işte o bu...Ve her bir ölümü biz isteriz.Daha da büyümek için..Daha da büyümek için.daha çok hayat daha çok ışık dahada genişlemek için..Ölümün zamanını ve şeklinide bize en uygun şekilde tayin ederiz. kitaptan alıntı yapayım yine; 146. sayfa 2. paragraf, herşeyin yıkıldığını sandığınız an bilin ki yıkıntının altından bilin ki yıkıntının altından yeni bir yapı yükselmektedir...146.sayfa 5.satır; GEcenin en karanlık anı bilin ki sabah için bir müjde dir..


Hatırlayın hepimiz oradaydık.Hepimiz.
O ilk yaradılış anında.Zamanın başlangıcında...
Şİmdi burada devamını da yazman gerekiyor,devamda bir bakalım ne diyor ama ben Hemen bunu da açıklıyayım;burada bize diyoki biz insanlar oradaydık bütün herşey iyi kötü,veya düşünebildiğin herşeyi ben size verdim ve bize sadece hatırlayın diyo...burası çok önemli- HATIRLAYIN yani biz herşeyi biliyoruz hedeflerimize isteklerime nasıl ulaşacağımızı ve şimdi öğrendiğimizi zannettiğimiz düşündüğümüzü zannettiğimiz şeyleri hatırlıyoruz...Yüksek benlik ve bilinçaltının yapısını incelediğinde(ki bu r.şanalın az önce bahsettiğim kitabında çok detaylı incelenmiş)aslında herşeyin benyimizde kodlandığını,beynimizin sonsuz olasıklırı hesapladığını bize anlatmaktadır...

Yani anlatmak istediğim,bu şeylerin reenkarnasyonla yakından uzaktan ilgisi yoktur,ve kesinlikle böyle birşeye inanmamaktadır...Hertürlü tartışmaya açığım bu konuda,çünkü yanlış bilgi insanları yanlış yönlendirebilir o yüzden beraber doğru yolu bulalım ben sorulara açığım...sevgiler...

[fgceker]

CeM Nickli Üyeden Alıntı

R.Şanal'ın reenkarnasyona inandığını düşünmüyorum,bende öyle düşünmüştüm "geçmiş yaşamlar" sözünden ama daha sonra farklı bir anlamı olduğunu çıkartmıştım bir kitabında,hatta Nil Gün de geçmiş yaşamlar sözcüğünü belirtmişti bir röportajında fakat akabinde reenkarnasyona inanmam o bir yanılmadır demişti...Ama kitabı okuyalı çok uzun süre oldu ne anlatmaya çalıştığını malesef hatırlamıyorum ama %100 biliyorum ki,orda kastetmek istediği reenkarnasyon değildi...Sevgiler..

Nil Gün'ün neredeyse bütün kitaplarını okuduğumu söyleye bilirim.Kitaplardaki ''geçmiş yaşamlar'' sözünden kast ettiği şey;bize genlerimiz vasıtasıyla atalarımızdan geçmiş olan eski yaşanmışlıklar''

Bunu da kitaplarından birinde şöyle örnekliyordu;Bazen bir yere gideriz ve o yer sanki bizde daha önceden orada bulunmuşuz yada yaşamışız hissi uyandırır,oysa ogüne kadar ki hayatımızda oraya hiç gitmemişizdir yada orası hakkıda herhangi bir bilgiye sahip değilizdir.Bu olayı derinine inip incelediğimizde atalarımızdan birinin o yerle bir bağlantısı olduğunu öğreniriz....
Nil Gün kitaplarında verdiği örneklerle insanlar üzerinde çok büyük etkileri olan olayların-Bizi sarsan yada çok fazla sevindiren-- genlerimize bir şekilde geçtiğini ve etki ettiğini anlatmaya çalışıyordu....
Şimdilik aklımda kalanlar bunlar ama en kısa sürede sizler için Nil Gün'ün Geçmişin Gölgeleri kitabına bir kez daha göz atıp daha doğru yorumu kitaptan alıntılarla yazmaya çalışacağım

[esen27]

merhabalar
r şanalın hemen hemen bütün cd ve kitablarını okudum.televizyon programalrınıda yakından takipedıyorum
reankarnasyona inanıyor çünki geçmiş hayatımızdan diye söylemleri var
fakat en güzel yönü yani beni etkileyip kendimi araştımama neden olan DÜŞÜNCE TEKNİKLERİNİ daima kuran ve ayetlele karşılaştırması ve ALLAHA inancımız yüksek olduğu halde bazı şeyleri daha net ve yakıdan görmemi kendimizin ne kadar değerli olduğunu anlamama vesile oldu
kuantum kuranı okumanızı tavsiye ederim
ayetlerle o kadar net bir biçimde kuantum düşünceyi yazmışki hem kuranı anlayıp hemde kendinizi tanıyorsunuz.herşey apaaçık
okumak isteyenlere tavsiye edrim
evet fatiha süresinin güzelliğini muhteşemliğini biliyordum ama hakikaten bayram yapmamız gerekir
bizlerin bir halife olduğunu bunun içinde bayram ilan etmemizi söylüyor dinleyip okuynca yaradanın beni ne kadar özel yaratığını daha iyi anllıyorum
ve ÇOK ŞÜKÜR DİYORUM

[sibel80]

Almış olduğu spiritüel tüm eğitim ve çalışmaların yanı sıra tiyatro ve müziğe olan ilgisinden ötürü İstanbul Devlet Konservatuarı eğitimini tamamladı. Dağarcığına kattığı tüm ve çalışma ve eğitimler; ona ortak tür bilinç işleyişinin insanı nasıl derinden etkilediğini böylece Kuantum fiziği ile doğrudan ilişkisini fark etmesini sağladı.

Otuz yılı aşkın çalışmaları süresince İnsanın kendi kaderinin sonsuz efendisi olması gerektiği düşüncesini hep saklı tutarak bunun yollarını aradı. Bunun için pek çok eğitim aldı, çalışma ve uygulamalara katıldı.

Reenkarnasyon, Ekminezi ve Önceki Yaşamlar en çok ilgisini çeken konuların başında gelirken; kişinin şimdiki hayatını etkileyen kalıplarını ve çekirdek inançlarını oluşturduğu için çalışmalarını bu yönde de geliştirdi.

Dinler Tarihi ve Tasavvuf konusunda özellikle de Celaleddin i Rumi (Efendimiz anlamına gelen Mevlana’yı kullanmıyor, çünkü inansın sadece kendisinin efendisi olduğuna inanarak bir başkasının efendisi olmaması gerektiğini düşünüyor) ve evrensel yaklaşımı konusunda da araştırmalar ve çalışmalar yapan R. Şanal; 1980’li yılların sonunda Kuantum Fiziği ile tanıştı. r şanalın kendi sitesindeki biyografisinden kopyaladım.

[sibel80]

arkadaşlar apaçık reenkarnasyon yazıyor.cahilliğimi mazur görün ama ekminezi nedir ben bilmiyorum.