![]() |
DKZ diyetsiz kalıcı zayıflama * * * Merhaba arkadaşlar, burada dr. Ozan Tunçay'ın Zayıflama Dietleri Çöpe adlı kitabınlar bölümler aktarmaya çalışacağım. istifade edebilmeniz dileğiyle.... UYGULAMADA NELER YAPACAĞINIZI BAŞTAN BELİRLEYELİM: ➢ Acıkmayı tekrar öğreneceksiniz ➢ Acıkmaya uymak için çaba göstereceksiniz ➢ Doymanın farkına varmaya çalışacaksınız ➢ Doymayı tekrar öğreneceksiniz ➢ Doyduğunuz noktanın yakınlarında durmaya çalışacaksınız ➢ Bunu yapabilmek için, doymayı aşmayı öğrenerek... bariyerleri ayağa kaldıracaksınız ➢ Acıkarak başlanan ve doymayla sonlanan yemekleri sosyal yaşamınızın içine oturtmaya çalışacaksınız ➢ Yemeğe ulaşabildiğiniz saatlerde karnınızın acıkmasını sağlamak için çaba göstereceksiniz, acıkma, doyma, tokluk sinyallerini kendi yaşamınızın ritmine oturtacaksınız ➢ Tokken yemek yememeyi öğreneceksiniz ➢ Tokken yemek yiyebilmeyi de öğreneceksiniz Ağırlık dengeleme yeteneğini bir daha geri kaybetmemek ve böylece zayıflamanızın ve sağlıklılığınızın kalıcı olması için gerekli alt yapıyı oluşturacaksınız... |
Cevap: DKZ diyetsiz kalıcı zayıflama ACIKMA DUYUMU EN BÜYÜK DOSTUM... Acıkma sinyalini tekrar eksiksiz olarak öğrendiğimde, kilo ... sorunumun çözümünde en büyük adımı atmış olacağımı hissediyorum. Yemeğe acıkarak başlamak demek, bir önceki yemekte aldığım enerjinin tamamının organizmam tarafından tüketilmiş olduğu anlamına geliyor... öyleyse? Acıkıp yemeğe başladığımda, bir önceki yemekten bu yana enerji stoklamış, şişmanlamış olma ihtimalim yok... bunu bilmek beni rahatlatıyor... o zaman? Bundan bir sonraki yemeğe de acıkarak başlayabilirsem, aldıklarımı harcamış olduğum için, yine stok mtok artmayacak demektir... Acıkarak yiyeceğiniz daha ilk yemekten başlayarak, besinlerin bu koşulla size nasıl keyif vereceğini, nasıl lezzetli geleceğini gözlemlemenizi öneririz. Doğa, enerji ihtiyaçlarının karşılanmasını hatırlatmak için, acıkarak yenilen yemeğin başlangıcına zevk ögesini koymayı unutmamıştır. |
Cevap: DKZ diyetsiz kalıcı zayıflama NEREM ACIKACAK? ACIKMAYI NEREDE HİSSEDECEĞİM ? Karnım... tabii ki karnımda hissedeceğim... nerede olacak başka ... Burnumun ucunda değil ya! İnsanın dizinin, serçe parmağının, bileğinin... veya tövbe tövbe... şey, kulağının acıkmayacağını biliyordum, ama nedense benim karnımın değil, kafamın acıktığını fark etmemiştim. Acıkıyor musun?... Tabii ki acıkıyorum, yoksa niye yiyeyim?... Emin” ... misin?... Şeyy... Neren acıkıyor, elinle gösterir misin?...” elim havaya kalktı ve asılı kaldı... arkadaşımdan utanmasan beynimin tam orta yerini gösterecektim... “Galiba bilmiyorum...” ...Öğrenmem gereken karnımın acıkması, bir anlamda fiziksel bir his ... Bundan önce kafam açtı, gözüm açtı, belki de ruhum açtı ve ben acıkıp acıkmadığımı bile kendime sormadan, yememeye çalıştıkça daha çok yiyordum... Biraz düşündüm, gidip kontrol edeyim, dedim. Hiç kilo sorunları ... olmayan, diyet falan da yapmadıklarını bildiğim birilerini bulup bir “araştırma” yapmaya karar verdim. Kendimi hazine peşinde zehir hafiye gibi hissediyordum. Punduna getirdim, öğle yemeğinde masalarına oturdum. Lafı biraz döndürüp, “yahu sizin nereniz acıkıyor, bir gösterir misiniz?”deyince, kocaman kahkahalarla birlikte, elleri tereddütsüz karınlarına gitti. “İşte burası! Hem de şimdi öyle bir acıktı ki, biraz daha saçmalayıp, yememi engellersen nasıl guruldadığını bile duyacaksın...” Karın bölgesinde hissedeceğiniz acıkma sinyalini farklı bireyler, farklı sözcüklerle dile getirebilmekte... kimi “kazınıyor”... kimi “içim kıyılıyor”...kimi “karnımın ortasında bir boşluk oluşuyor” demekte... kimi “içe doğru bir çekilme”den söz etmektedir... tüm hisler gibi sözcüklere dökülürken, ifadeler farklı olabilmektedir. Çevrenizde “acıkmasını iyi bilen” dostlarınızla kendi anlatımınızı karşılaştırmanız... acıkmayı tanıma çabanızı kolaylaştıracaktır.Bizim gözlemimiz, acıkmalarını lokalize etmeleri istenenlerin... karın bölgesinde işaret ettikleri noktanın da farklılık gösterdiğidir. Bazıları daha çok yemek borusunun izdüşümünü hatırlatırcasına yukarılara çıkmakta... bazıları tam aksine acıktıkları “nokta”yı, daha aşağılarda göbek çukurunun altında göstermekte... kimileri ise daha yaygın bir bölgeye elleri ile sıvazlayarak işaret etmektedirler. Ne sözcükler, ne de lokalizasyonu bir saplantı haline getirmeden... kendi acıkma duyumunuzun... size nasıl haber verdiğini hatırlamakta, ya da yeniden öğrenmekte gecikmeyin! Ağırlık Dengeleme Yeteneği'nin mekanizmalarını harekete geçirebilmenin başka hiçbir yolu mevcut değil. |
Cevap: DKZ diyetsiz kalıcı zayıflama TAMAM, BİR ŞEYLER HİSSEDİYOR... VE 2 KEZ ACIKMA ALIŞTIRMASI YAPIYORUM. ACIKMAMI SADECE 2 KEZ BEKLETİYORUM! Acıkmamı ilk hissetmeye başladığımda... hemen yemek yerine ... “bekletiyorum”. Ya iyi öğrenemez, yeterince gözlemleyemez de başka şeylerle karıştırırsam, kaygısıyla 2 kez karnımın ilk belirtileri verdiğinde yemeğe yönelmek yerine... biraz bekliyorum. Kendimi yıpratmak niyetinde değilim. Yarım saatten fazla sabretmeme gerek yok... yarım saat boyunca neler olup bittiğini, karnımda neler döndüğünü... bedenimi ve kendimi dikkatlice dinliyorum... Acıkma sinyalinden bir süre uzak kalmış kişiler için, bu duyumu yorgunluk, uykusuzluk... gibi hallerin yarattığı fiziksel belirtilerle karıştırma ihtimali mevcuttur. Böyle bir riski ortadan kaldırmanız “acıkmanızı 2 kez bekleterek” kolaylıkla mümkün olacaktır. İki kez yarım saat beklediniz mi, bu sürede karnınız guruldasın, guruldamasın... acıkmayı bir daha başka şeylerle karıştırma olasılığınız kalmaz. YANİ, ilk belirtileri alır almaz yemeyin... 30 dakika bekleyin ve bu süre içinde kendinizi, karın bölgenizi gözlemleyin... neler oluyor, farkına varmaya çalışın... AMA lütfen, bekleme süresini artırmaya kalkışıp... ya da “demek ki bunu sık yapmak gerekirmiş” deyip gereksiz sıkıntılar çekmeyin. Hedef kendinize eziyet etmek değil, nefsi terbiye hiç değil! “Diyetsiz kalıcı zayıflama” uygulamasında size en büyük yardımı sağlayacak “acıkma haberini” bir daha unutmayacak şekilde öğrenmeye çalışıyorsunuz. İstiyorsunuz ki, göstereceğiniz bu basit çabayla, elden geldiğince kısa sürede, acıkma sinyali, tereddüte yol açmayacak şekilde duyumlarınız arasında yerini alsın. Kalkıp, “ben her sefer karnımı guruldatayım ki, hata yapmamayım” derseniz, ya da acıktığınızı hissetmeye başladığınız halde, “ne kadar beklersem, o kadar çok kalori yanar... zayıflamam da hızlanır” diye düşünürseniz... bedeninizle barışmakta gecikir, kıtlığın bittiğini ilanda o denli zorlanırsınız. Unutmayın! Ne bir kez, ne de üç!... Ne de yarım saatten fazla!... |
Cevap: DKZ diyetsiz kalıcı zayıflama ACIKMAYI ÖĞRENİRKEN NELERLE BESLENMELİYİM ? Yanıtımız hiç tereddüt etmeden sevdiğiniz besinlerle olacaktır. Eğer ilk andan başlayarak “kıtlığa ve kıtlık ihtimaline” kalıcı darbeler vurmak istiyorsanız,... ağırlık dengeleme yeteneğinizin geri kazanılmasını kolaylaştırmak istiyorsanız... gözünüzü, nefsinizi... ruhunuzu ve tabii bu arada karnınızı doyuracak besinleri zaman yitirmeden yeniden sofranıza taşıyın... bakıp yalanmak için değil, oturup afiyetle, zevkle yemek... dostlarınızla paylaşmak için,... yediklerinizin ve hayatın tadını çıkarmak için. Serbest(!) yani şişmanlatmadığına ya da zayıflattığına inanılan besinleri yiyerek, yemeye çalışarak verilen kiloların... koşa koşa ve fazlasıyla geri geldiğini artık biliyorsunuz. Yasak besin- serbest besin şemasını kurmanın hem yasağından, hem de serbestinden fazla (yani ihtiyacınızın ötesinde) yemekle sonuçlanacağını bildiğiniz gibi... Sevdiğiniz besinlerle karnınızı doyurmanız, diyetsiz kalıcı zayıflamanızın sağlam temellerini oluşturabilmenin vazgeçilmez koşuludur. Hiçbir besin grubunu dışlamadan, diyetçilerin “sağlıklı eşittir zayıflatan gıda” tuzaklarına düşmeden... kendi ekonomik koşullarınızın elverdiği, mümkün olan en keyifli mutfağı, mümkün olan en kısa sürede tekrar oluşturmanız sizi gerçekten ve kalıcı olarak zayıflatacaktır. Bedeninizin yeniden ağırlığı dengeleme ve gereksiz fazlalıkları “eritme” görevini üstlenmesini ancak sevdiğiniz besinlerle beslenerek sağlayabilirsiniz. |
Cevap: DKZ diyetsiz kalıcı zayıflama NE KADAR SÜRECEK BU ACIKMAYI ÖĞRENME İŞİ ? Gerektiği kadar! Yani, acıkmayı gerçekten öğrenmiş olduğunuza... başka bir şeyle karıştırmayacağına siz emin olacak, bir sonraki adıma geçmek için kararı siz vereceksiniz. Hadi, bizden biraz cesaretlendirme: En hızlı öğrenenler... 3-4... birkaç gün içinde takip eden aşamaya geçmeyi kararlaştırdılar! |
Cevap: DKZ diyetsiz kalıcı zayıflama BİR TOPARLASAK... ...Bir toparlasak, hiç fena olmaz ... Bu evrede, hedefiniz acıkmaya uymak değil, harcamalarınızla, yedikleriniz arasındaki ilk bağlantıyı tekrar kurmak... bedeninizin size enerji gereksinimi olduğunu haber verebilmesine fırsat tanımaktı. Kimileriniz hızlı, kimileriniz daha yavaş bu ilk hedefinize ulaştınız (ki devam etmek istiyorsunuz).Acıkma sinyalini net olarak tanıdığınızdan emin olmadan ikinci adıma geçmeyin! Bazılarınız için frene basmak durumunda kalırsak... bizi hoş görün! İkinci adımda ilerleyebilmenizin temel dayanağı yeniden tanıyabilir hale gelmek için uğraşıp didindiğiniz “acıkma sinyali” olacak. Emin değilseniz, ya da acelecilikle “haydi hop... ikinci adıma zıplayıvereyim” tasarlamalarında iseniz... “ııh!, bir işe yaramayacaktır” uyarısında bulunmak zorundayız. Eğer tanımadığınız, tanımlayamadığınız, gelip gelmediğini bilemediğiniz, sizin için uzak bir ülkenin ilk defa duyduğunuz dilinden daha fazla bir anlam ifade etmeyen bir “acıkma sinyali” ile yola devam etmek niyetindeyseniz, “yapmayın! Başa veya biraz daha geriye dönün... adımınızı sağlam basın” deriz. Zorluklar olmadı değil. Bazen yıllardır doğru diye kabul ettikleriniz frenledi sizi... cesaret gösterdiniz, üzerine gittiniz... kuşkularınızı, çevrenizde yaptığınız gözlemleri akıl süzgeçlerinizden geçirerek dağıttınız. Bazen de, çevrenizdekiler sizin için geride kalmaya başlayan “öğrenilmiş inanışları” ile sizi yargıladılar, etki etmeye çalıştılar... böyle yersen... bu saatte yersen... gibi cümlelerle sizi tekrar “doğru diyet yoluna” çekmeye çalıştılar... Direndiniz... kâh sabırla ne yapmakta, nasıl yapmakta olduğunuzu anlattınız... kâh canınızı sıktılar, “aman ne halleri varsa...” deyiverdiniz. Diyette olsunlar, olmasınlar... kilo sorunlu olsunlar, olmasınlar “diğerlerini” anlama çabasının size aslında kendi beslenmenizi... kendi geçmiş sıkıntılarınızı anlama fırsatı verdiğini fark ettiniz, sizi “bekledikleri gibi” beslenmediğiniz için yargılayanları siz yargılamadınız... “kilo sabotajcılarım” diye etiketlemediniz... Birçoğunuz, belki de kısa bir süre önce hiç aklınıza gelmeyecek bir şeyi hayata geçirerek, acıkmanızlatanıştınız... barıştınız. Devam etmek arzusunda olduğunuza göre, aslında acıkmanın sizi hiç de fazla yedirmediğini de fark etmeye başladınız. Biliyoruz... tahmin ediyoruz, hızlı gitmek, bir an önce “iyileşmek”, zayıflamak istiyorsunuz. Bizse gelin bu işi tadını çıkara çıkara, sofrayla, yaşamla barışmanın zevkini yaşaya yaşaya, ağır ama emin adımlarla yapalım deriz... |
Cevap: DKZ diyetsiz kalıcı zayıflama EVET, ARTIK ACIKMAM NETLEŞTİ... “Zayıflamak”... sayfa 134 Karnım konuşuyor! Acıktın, diyor. Tatlı tatlı başlayıp, giderek ... güçlenen bir sesle... hatta yanıtlamakta gecikirsem, sanki biraz kızıyormuş gibi yaparak bana haber veriyor. Şaşırmıyor değilim: saatler biraz saçma sapan... Beklediğim, daha önceleri yemeye alıştığım saatlere, kendimi yemeye programladığım zaman dilimlerine pek uymuyor “zillerin çalması”... bazen hazırlıksız bile yakalanabiliyorum... Tek tek kağıda dökmeye kalksak, her birinizin farklı sözcüklerle anlatacağı bir şekilde... aynı haberi, acıktığınızı, yeniden enerji depolarınıza takviye yapmak gerektiğini..., hiçbir kalori hesabı yapmak zorunda kalmadan “duyuyorsunuz”... Evet, artık sinyal geliyor ve tarafınızdan anlaşılıyor... Bu ikinci adımda acıkmaya uymak için çaba gösterecek ama bir yandan da “doyma”nın, doğanın sizin için de fazla yemenizi engellemek için “bariyerler” öngörmüş olduğunun farkına varmaya çalışacaksınız... |
Cevap: DKZ diyetsiz kalıcı zayıflama KARNIMI ŞİŞİRMEDEN DE, DOYDUĞUMU FARK EDİYORUM Doymak benim için karnımın iyice bir şişmesi, gerilmesi demekti ... Kendimi ramazan davulu gibi hissetmeden, “eh, şükür, bu sefer de doydum” diyemiyordum. Yarış arabası hızıyla yemeğe başlıyor, jet tayyaresi gibi devam ediyor... sonunda da duvara çarpmadan duramıyordum. Sonra da gelsin “ahh’lar, uff’lar”... sağıma yattım olmadı... soluma yattım soluyamadım... bir daha mı böyle yemek, tövbe, deyip ertesi gün aynı terane... yenecekler bitmeden... tumba şişmeden ne dur ne de durak! Acıkarak yemeye başladığımdan bu yana, bana bir haller oldu... dün ailecek restorandayız, ben tabii alışkanlıkla bir buçuk iskenderi çekmişim önüme... karnım da acıkmış, afiyetle başlamışım yemeye... sonra laf lafı açtı, kızın üniversite imtihanı, oğlanın araba sevdası... derken garson sırtımda bitiverdi, beğenmediniz mi der gibi bir edayla “ısıttırıp getirmemi ister misiniz?”... İskender’ciğimin yarıdan fazlası, tabakta soğumuş bana bakıyordu... “Teşekkür ederim, doydum” demişim. Dün gece rahat uyudum. Kafanızdaki kısıtlamaları bitirdiğiniz, kıtlığı ihtimali ile” ... birlikte sildiğiniz andan itibaren... acıkarak başladığınız her yemekte, doyma sinyali burnunun ucunu gösterecek, sizi enerji ihtiyacınız doğrultusunda durdurmaya başlayacaktır”. “Doymak” karnını şişirmek değildir... Yenecekler bittiği için durmak da değildir... Doyduğunuza “diğerleri durduğuna göre, benim de durmam gerekir herhalde” diyerek karar veremezsiniz... Sizin doyduğunuza “yaşına, boyuna, vücut tipine, kan grubuna...burcuna... göre hesapladık, bu kadarla doyman gerekir” gerekir diyenler hiç karar veremez... Dün yeten miktarlar, bugün sizi doyurmayabilir... yarın fazla gelebilir... Doyduğunuzu size söyleyebilecek yeterlilikte tek merci bedeninizdir. “Ağırlık kontrolü mekanizmaları” hiç durmadan çalışmakta, alınan ve harcanan her bir kalorinin hesabını hiç yanılmadan yapmaktadır. Bedeniniz enerji stoklarının durumunu yaşamınızın her bir anında kalorisi kalorisine bilmekte ve bu stokları ustalıkla idare etmektedir. Size düşen sadece, bu muhteşem kalori-sayar’ın size haber vermesine olanak sağlamak, ve dediklerini “dinlemek”tir. Kendinizi ve bedeninizi kandırma ya da açlığa mahkûm etme sevdalarına kapılmaz, yapılamazı yapmaya kalkışmazsanız... bedeninizin “normal programı” doğanın sizin için öngörüp, genetiğinize yazdığı “doğal ağırlığınıza” sizi döndürmek için gereken her şeyi yapacaktır. Doyma sinyali bu programın “durdurma ögesi”dir. Enerji ihtiyaçlarının “bir süre için karşılandığını” gören organizmanın, “şimdilik yeter” deyip, bunu size haber vermesidir. Acıkmayla yemeğe başlamayı, beslenme davranışlarınızın temel direği haline getirip, basit ve “kendiliğinden” bir alışkanlığa dönüştürmeye başladığınız bu adımda... doymayla ilgili hedefiniz, sadece varlığının farkına varmak, “bariyerlerin” sizin için de mevcut olduğunu kavramak. |
Cevap: DKZ diyetsiz kalıcı zayıflama DOYMAYI TEKRAR ÖĞRENİYORUM... UYMAYA ÇALIŞIYORUM... GELİŞMELER HIZLANIYOR! Heyecanla karnımın acıkmasını bekliyorum. Sevimli ziller çalmaya ... başladı mı... doğru sofraya. Keyifle, iştahla yemeye başlıyorum. Ama sonra, çatalım yavaşlamaya başlıyor... masadakiler ilk dakikalardaki kadar cazip görünmez oluyor gözüme. Yemeye devam ediyorum... tam doyduğum anda durduğumdan emin değilim... ama “kendi anladığımkadarıyla” doymadan sofradan kalkmamaya çalışıyorum... ...İşin asıl zevkli kısmı sonrası... saatlerce aklıma yemek gelmiyor ... eskiden hayatımın bir parçası haline gelip canıma okuyan, bütün günümü ve beynimi istila eden “nasıl yapsam da yemesem” düşüncelerinden ise hiç eser yok! İşime gücüme bakıyorum... |
Cevap: DKZ diyetsiz kalıcı zayıflama SOFRADAN DOYARAK KALKMANIN ÖNEMLİ BİR AVANTAJIYLA TANIŞIYORUM... Henüz doyup doymadığınızdan tam emin olamasanız bile... sofradan “doymadan kalkmama” kararı alıp uygulamanız etkisini gecikmeden gösterecektir. Acıkmadığınız zamanlarda, “yemek ya da yememek...” gibi düşüncelerle boğuşmak zorunda kalmamak... tarifi güç, ama bir kez tadıldı mı vazgeçilemez hale gelen... bir konfordur! İnsana gerçek sorunları ile uğraşma gücünü veren, sevinçlerimizin orta yerine limon sıkmayan... gerçek bir konfor. Yaşamlarına, sofralarına kısıtlamaları bulaştırmamış olanların bu konforu her gün, istisnasız ve eksiksiz yaşadıklarını söylesem... bizi hemen anlayacağınızı biliyoruz. |
Cevap: DKZ diyetsiz kalıcı zayıflama “DOĞRU BESLENME DAVRANIŞLARINI” ÇÖPE ATIYORUM ! Küçük tabaklarda minicik çatallarla yemeliymişim! Yutmadan önce ... iyice çiğnemeliymişim! Yemeğin ortasında mola alıp bir gezinip gelmeliymişim! Son lokmaları bitirmek için 20 dakika beklemeliymişim! Yemek biter bitmez hemen sofrayı terk etmeliymişim! Tencereyi masada bırakmamalı, artanları hemen atmalı, planda olmayan ikramları reddetmeli, her yemekten önce yoga moga rahatlama alıştırmaları yapmalıymışım! Gıda alış verişlerimi tok karnına, tokken özenle hazırladığım listedoğrultusunda yapmalı... hazırlaması kolay besinleri listemden çıkartmalı, ancak listemdekileri almama yetecek kadar parayla alış verişe çıkmalı, kredi kartımı evde bırakmalıymışım! Evin orasına burasına besinleri dağıtmamalı, tehlikeli-şişmanlatan besinleri zaman yitirmeden çöpe yollamalı, kalanları gözümden uzak, ulaşılması zor bir yere yerleştirmeliymişim! Davetlere gitmeden önce düşük kalorili besinlerle karnımı doldurmalı, restoranlarda ne yiyeceğimi önceden planlamalı, masada ekmek sepetine uzak oturmalı, su sürahimi ise yamacımdan ayırmamalıymışım. Öğün atlamamalı, acıkayım acıkmayayım kahvaltıdan vazgeçmemeli, sık ama az yemeli, akşam sekizden sonra ağzıma sudan başka hiçbir şey koymamalıymışım! Erken yatmalı, beni yedirebilecek “sözde dostlarımdan” uzak durmalı, yeni yol arkadaşları edinmeli, güvendiğim uzmanlardan destek alarak “kilo sabotajcılarımı” Taksim Meydanı’nda ibret-i alem olsun diye üçer beşer ..., Sabah akşam dere bayır koşmalı, ama yorgun olmamalı, endişelenmemeli, depresyona girmemeli, kızmamalı, sinirlenmemeli... yoluma da her koşulda devam etmeliymişim! Veee... yememek için aldığım bunca önleme rağmen yine de yersem tevekkülle durumu kabullenmeli, kendimi üzüp hırpalamamalıymışım! Ne’yim ben? Pavlov Amca’larının kuçu kuçu’su mu? Elim yemeğe gittiğinde elektrik verecek aleti satmaya kalkışsalar alacak hale gelmiştim... önlemlere rağmen değil, önlemler yüzünden yeme delisi olmuş, tırlatmanın sınırları ile merhabalaşmaya başlamıştım... Hepsi çöpe! “önlemleri, doğruları, kuralları...ne varsa!” Sanırım farkındasınız, “kompülsiyonlarla” mücadele ediyoruz, yani kontrol kayıpları ile yemek yemeleri -azaltmayı demiyorum- ortadan kaldırmayı hedefliyoruz. Kontrol kayıplarına, denetimi sıkılaştıracak yeni ve giderek sertleşen tedbirlerle karşı koymaya çalışmak yerine... kendi kuyumuzu kendimiz kazmakta ısrar etmek yerine... Kompülsiyonların ortaya çıkmasına yol açan nedenlerin, gelişip artmalarına yol açan koşulların köküne kibrit suyu ekmekle meşgulüz. Uğraşılarımız meyvelerini vermeye başladı bile...Karnınızın doyması, doymaya başlaması... tekrar gibi olacak ama, kıtlığın kaybolmaya yüz tutması, kontrol kayıpları ile yemelerin önce azalıp sonra kaybolmasının, biyolojik temelini oluşturuyor. Daha basit söylemeye çalışalım: Doymanız ve bundan sonra aç kalmayacağınızı bilmeniz sizi yemekten kaçmaya çalışırken yemek peşinde koşmak zahmetinden kurtarıyor. Organizmanız sizi arkadan itmekten vazgeçiyor. Ama bir de alışkanlıklar, kafanıza yerleştirilmiş inanışların davranışlarınızdaki tortuları var uğraşmamız gereken. Hani canım, hepiniz bilirsiniz... yıllar yılı ambalajlanıp paketlenip sizlere “doğru beslenme davranışları” diye satılan... Siz uymaya çalıştıkça (diyetçilerin umut ettikleri, bilerek programladıkları) etkilerini beslenmenizde göstermekte gecikmeyen... siz “bilinçlendikçe” hayatınızı 32 kısım tekmili birden sulu göz bir “kompülsiyonlar dizisi”ne dönüştüren... öğütleyenlere bol kazançlar, size ise bol suçluluklar sağlayan “kurallar manzumesi”nden bahsediyoruz... Geldiğiniz aşamada “bu doğru beslenme davranışlarının” nelere yol açtığını görecek, tartacak malzemeye sahip olduğunuzu tahmin ettiğimden... hepsi çöpe, diyoruz. Kıyamam, üzerlerine not aldığım kağıtların hatıra değeri var, derseniz... bizden OK! Bakar bakar, tersini yapar, böylece de hâlâ kaldıysa, son kompülsiyonlarınızdan süratle kurtulursunuz... |
Cevap: DKZ diyetsiz kalıcı zayıflama to be continue... |
Cevap: DKZ diyetsiz kalıcı zayıflama DOYMAMA UYMAK İÇİN ÇABA GÖSTERİYORUM... Doymanın ne olduğunu, neden dostum olduğunu biliyor ve elimden ... geldiğince uymaya çalışıyorum... ama bir yandan da elimden biraz daha fazla gelsin istiyorum... yok yok vallahi saplantıya filan da çevirmiyorum... Doymanızı “birazcık aşarak” sofradan kalkarsanız... bir dahaki sefere acıkmanız “birazcık gecikir. Doymanızı “çok aşarak” sofradan kalkarsanız, hem karnınız sizi iyice bir rahatsız eder... hem de iyice geç acıkırsınız. Olayın devamında daha karnınız acıkamadan yemeğe oturmak zorunda kalırsanız... hem yediklerinizden aldığınız zevki azaltır ve muhtemelen pek de birşeyler yiyemezsiniz... hem de iki yemek arasındaki sürede bedeninize “eskiden kalan fazlalıkları harcayabilme fırsatı”nı tanımamış olursunuz. Karnınızı doyurmadan sofradan kalkarsanız (artık bunu kesinlikle az yiyeyim de çabuk yakayım diye yapmadığınızı biliyoruz) bir süre sonra yeme ihtiyacı duyarsınız... Ya ara bir atıştırma ile bir sonraki öğüne kadar idare etmeyi seçersiniz... Ya oturup karnınızı iyice doyurur, sonraki (planlanan) öğünü ihtiyacınız kalmadığı için unutursunuz... Ya da dişinizi sıkıp planlanan öğün saatini beklersiniz, masaya aç kurt gibi kurulursunuz... bu son ihtimalin çok sık başınıza gelmemesi tercih edilir...çünkü işler tekrar kıtlığa benzeyebilir. Tüm bu ihtimalleri bilmeniz, yaşayarak kontrol etmeniz... doymaya uymanızı kolaylaştıracaktır. |
Cevap: DKZ diyetsiz kalıcı zayıflama TAŞLAR YERİNE İYİCE OTURUYOR... Hem acıkmanızı, hem de doymanızı tanıyor, hatta biliyorsunuz. Bir yandan bu sinyallere uymaktaki güçlükleriniz azalıyor, bir yandan da acıkacağınız saatleri yaklaşık (tıpkı kilo sorunları ile hiç tanışmamış olanlar gibi) tahmin edebiliyor, hatta hangi miktarların sizi doyurabileceğini üç aşağı beş yukarı kestirebiliyorsunuz. Yasak besinler kavramı çoktan çöpü boyladı. Besinleri yine sınıflandırıyorsunuz ama kriterleriniz eskisinden çok farklı; artık sizin için az ya da çok kalorililer, glisemik endeksi düşük veya yüksek olanlar, şişmanlatanlar veyahut şişmanlatmayanlar değil... sevdiğiniz ve sevmediğiniz, hoşlandığınız ya da görmeye bile katlanamadığınız, hatır için tadına baktığınız ya da biraz daha yok mu, diye arayıp sorduğunuz besinler mevcut. Buzdolabınız, mutfağınız... masanız giderek renkleniyor, neşeleniyor, çeşitlileniyor. Aile sofranız keyifleniyor, yeniden eski çekiciliğine kavuşuyor... dertler ve sevinçler masa etrafında paylaşılıyor... Davetlere, restoranlara artık ayaklarınız titreyerek değil koşa koşa gidiyor, yemeğin sunulacağı saate acıkmış olarak gelebilmeyi beceriyorsunuz. Öngörülmeyen ikramlar, iş yerinde sürpriz doğum günü pastaları artık hiç mi hiç korkutmuyor sizi; ikramları kimseyi kırıp incitmeden kabul ediyor, bir miktar yiyor, şenliklere kutlamalara tüm içtenliğinizle katılıyor, eğleniyorsunuz. Vaktinizin büyük bölümünü artık tatlı, kurabiye hayalleri kurmak... yiyemediklerinizi yemekten kendinizi alıkoyabilmek için planlar geliştirmekle geçirmiyorsunuz. Enerjiniz, beyin gücünüz,zamanınız artık size ait...Hepsini sayıp dökemesek de,hayatınızda birçok şey değişti...İşte “diyetsiz kalıcı zayıflama” uygulamasının, üçüncü adımının sonunda gelmiş olduğunuzu tahmin ve umut ettiğim nokta... Bazılarınız azıcık geriden geliyor olsa da... ziyanı yok, diyoruz... yaşam bir yarış değil ki! Ve tabii kilolar... birçoğunuzda ibre aşağı doğru kımıldamaya başladı...tekrar diyet- dayatma tuzaklarına düşmemelerini sağlayacak altyapıyı en hızlı oluşturabilenler,aceleci davranmamayı... zaman zaman da olsa kısıtlamaları “biraz da ben hız vereyim” diye incelme süreçlerine tekrar bulaştırmamayı başarabilenler,tartıyı giderek unutmaya başlayanlar, önceliği terazinin ibresine değil de, yaşamlarının tekrar yaşanabilir hale gelmesine verenler en önde gidiyor. Bu arada, bilmem hatırlatmaya gerek var mı? Doğal ağırlıklarında veya altında oldukları halde, “diyetsiz kalıcı daha da zayıflayacağım” heveslerine kapılanlar ise, deyimi hoş görün... avuçlarını yalıyor. |
Cevap: DKZ diyetsiz kalıcı zayıflama ZAYIFLIYORUM... Karnım ve gözüm birlikte doymaya başladığından beri enerjim ... yerine geldi... artık güç bende... neyin beni zayıflattığını biliyorum... önüme çıkabilecek engellerin farkındayım, ama aşmayı da bileceğim... zayıflıyorum! Tok olduğum zaman yememenin beni hedefime götüreceğini... biliyorum... ve yemiyorum... acıktığımda karnımı sevdiğim besinlerle doyurduğum için, tok olunca canımın bir şeyler istemesi azaldı... isterse, düşünüyorum... yesem mi yemesem mi? yersem, zayıflama sürecimi biraz yavaşlatmış olacağım, dünyanın sonu değil ama bir yandan da canımın istediklerini acıkmış olduğumda, çok daha fazla zevk alarak yeme şansım da var...yemezsem, acaba bedenime tekrar kıtlık sinyali mi vermiş olurum? Eksiklikler yoksunluklar tekrar başlar mı? diyet yapıyormuş gibi mi olurum?... düşünüyorum ve kararımı veriyorum... çoğu zaman sevdiğim, canımın istediği şeyleri yeme keyfini acıkmamla çakıştırmayı kararlaştırıyorum... ama bazen de “sefam olsun”diyor ve yiyorum... işte ben böyle zayıflıyorum! |
Cevap: DKZ diyetsiz kalıcı zayıflama Ne guzel masaallah |
Cevap: DKZ diyetsiz kalıcı zayıflama Kilo sorunumu bende cozmek istiyorum Deniycem |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 03:29 AM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.