![]() |
Kekemeliği sevgi yener Kekemeliği sevgi yener Kekemelik çocuğun sosyal ilişkilerini zedeliyor; suskunlaşan çocukta depresyon ve sosyal kaygı riski artıyor. Hastalıkla mücadelede uzmanların aileye önerileri: Tedaviyi geciktirmeyin, anlayışlı olun, sözünü kesmeyin Çocuklar bağırma, gülme hıçkırma, ağlama gibi sesleri kendiliğinden çıkarıyor. İşittiği sesleri taklit ederek ise ilk kelimesini söylüyor. Ancak bazı çocuklar yaşıtları gibi akıcı konuşamıyor. Akıcı konuşma güçlüğü, konuşma hızını ve ritmini ayarlayamamak 'kekemelik' diye tanımlanıyor. Erişkinlerin yüzde 1-2'sinde, okul öncesi ve okul çağı çocuklarının yüzde 4'ünde kekemelik görülüyor. Daha küçük çocuklarda bu rakamın yüzde 15'e çıktığını gösteren çalışmalar var. Erkek çocuklarda kızlara oranla 2-3 kat daha sık görülüyor. Kekemeliğe en sık 2-5 yaşlar arasında rastlanıyor. Buluğ çağına gelmeden bunların yüzde 50-80'i kendiliğinden ya da tedaviyle ortadan kalkıyor. Her çocukta aynı şiddette görülmüyor. Kekelemenin evresine göre belirtiler ve şiddet değişebiliyor. Ancak kekeleyen çocuğa erken yaşlarda yapılacak yardımın daha ağır bir sorunu önleyeceği unutulmamalı. Aile ve öğretmenlerin anlayışlı olması ve pozitif tutumu tedaviyi kolaylaştırıyor. Birinci derece akrabalarında kekemelik görülenler risk altında. Ancak kekemeliğin nedeni henüz tam olarak bilinmiyor. 'Beyindeki konuşma motor kontrolü farklılığı', genetik ve ailenin tutumu, kekemelik nedenleri arasında gösteriliyor. Beyinden kaynaklanan nedenle ilgili olarak Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanı Dr. Ahmet Çevikaslan AKŞAM'a şunları söyledi: 'Bu hipoteze göre; büyük çoğunluğumuzda ağırlıklı olarak beyin sol yarı ön bölgesi, konuşma kontrolünde daha aktif. Kekeleyenlerde ise sol taraf bu kadar güçlü değil. Sağda aynı bölgeye karşılık gelen tarafın da eşit düzeyde veya daha fazla denetime karıştığı ileri sürülüyor. Araştırmalar, bu bilgiyi doğruluyor.' |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 10:45 AM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.