![]() |
Av Partisi - Absürd Bir Politik Macera Av Partisi - Absürd Bir Politik MaceraAv Partisi daha önce televizyon dizileri için bölümler yönetmiş, daha çok The Matador (2005) filmiyle bilinen genç yönetmen Richard Sheparddan iddialı ve riskli bir proje. Film, Sırplar ve Bosnalılar arasında 90larda geçen savaşta muhabir olarak görev yapan Simon Hunt (Richard Gere) ve kameraman Duckın (Terrence Howard) dünyanın en çok aranan savaş suçlusunu kendi elleriyle bulmak üzere çıktıkları absürd yolculuğu anlatıyor. Shepard yazıp yönettiği filmde, Amerikan ordusu ve CIAin Yugoslavyadaki çıkmazı çözümlemekteki yetersizliği, haber yayınlarının gerçekleri yansıtmaktan ne kadar uzak olduğu konusunda Amerikayı eleştiriyor; Batının Doğudaki felaketlere karşı yardım politikaları maskesi ardında gizli ajendaları olduğunu ima ediyor. Birçok savaş bölgesinde birlikte haber yapmış ikili, Simonın canlı ana haber bülteninde kendini kaybetmesinden sonra ayrılırlar. Simon işini kaybeder ve bağımsız olarak muhabirlik yapmaya devam eder. Duck haber stüdyosunda rahat bir işe terfi olur. Yıllar sonra Bosnada tekrar buluşan çift, yanlarında genç bir stajyerle (Jesse Eisenberg) çılgın bir fikrin peşine düşerler: ‘Fox (Ljubomir Kerekes) adında Sırp bir savaş suçlusunu yakalayıp beş milyon dolarlık ödülü kazanmak. Kahramanlarımızın tek motivasyonu elbette sadece para olamaz. Simon yıllar önce Foxun emri sonucu yok edilen bir köyde kaybettiği sevgilisi Mardanın (Kristina Krepela) ve vahşice öldürülen tüm Müslümanların intikamını almak ister. Filmin merkezine oturmuş manzaraya bakıldığında hem fazla riskli ve absürd, hem de çok gerçekçi ve trajik iki nedenin peşinde üç kişinin sürüklendiğini görüyoruz. Yolda başlarına gelen ‘komik olaylar da cabası. Av Partisi kahramanlarına inandırıcı bir motivasyon vermeyerek ve alınan riskin ciddiyetini sık sık vurgulayarak, savaşta insanların içi boş hırsların ve intikamın peşinden giderek ne kadar çok şeyi körü körüne göze alabildiğini, hayatlarını nedensizce feda edebildiklerini gösteriyor. Tüm savaşanlar gibi onlar da önceliklerini unutuyorlar, perspektiflerini yitiriyorlar. Av Partisi ciddi bir savaş filmi ya da politik bir film değil; ‘absürd nedenlerden çıkmış savaşlar, haksızlıklar, trajediler ve bunların çevresinde dönen iç ve dış politikalara dokunduran bir hiciv. İçinde birçok gönderme ve önerme de olsa Shepard ciddi bir film yapmaktan bucak bucak kaçmış. Komedi-trajedi gelgitleri arasında dengeli bir tür ortaya çıktığı söylenemez. Filmin ne kadarının gerçeklere dayandığı bile espri kaynağı edilmiş, üstü kapalı bırakılmış. Filmin nasıl algılanacağı sık sık bulandığı için ara ara yükselen politik söylemleri ne kadar dikkate alacağımızı bilemiyoruz. Shepardın bu karışık denklemi tutturmak yolunda yanıldığı birkaç nokta var. Madem savaşın dehşeti muhabirlerimizin sabrını taşıracak kadar çıldırtıcı, neden böyle tehlikeli bir göreve atılmak için dünyanın gidişatı yeterli değil de bir aşk hikayesi gerekli? Av Partisi sırtını ya komediye, ya hızlı aksiyon sahnelerine ya da aşka dayıyor. Film adeta kendini sağlama almak için sık sık kendi esprilerinin ve ‘sert eleştirilerinin üstünden geçiyor. Diyaloglar ve benzer sahneler tekrarlanıyor. Bu yıl Sahtekar filmiyle bembeyaz saçlı sempatik imajını sergileyen Richard Gere Av Partisinde bu imajı, daha keskin ve hınzır bir havayla karıştırarak sağlamlaştırıyor. Terrence Howard ve genç oyuncu Jesse Eisenberg ise zaman zaman içtenliklerini yitirip antipatik bir noktadan öyküyü zedeleyebiliyorlar. Film bir eğlence olarak kabul edilip, politik söylemleri fazlaca dikkate alınmadığında keyifle izlenebilecek bir komedi-macera. İyi seyirler... Selin Sevinç selinlesinema@gmail.com Selin Sevinç'in tüm sinema yazılarına filmbutik.net'ten ulaşabilirsiniz!... |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 04:35 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.