![]() |
Aşk Tarifi - Orijinalinin Gölgesinde Aşk Tarifi - Orijinalinin GölgesindeAşk Tarifi, Sandra Nettelbeckin yazıp yönettiği 2001 yapımı Alman filmi Bella Marthanın (Mostly Martha) Amerikan bir oyuncu kadrosuyla New Yorkta geçen versiyonu. Yönetmen Scott Hicks, Martina Gedeck ve Sergio Castellittonun Bella Marthadaki kimyasını ünlü yıldızlar Catherine Zeta-Jones ve Aaron Eckhartla yakalamaya çalışmış. Öyküsü aslıyla neredeyse tamamıyla aynı olan Aşk Tarifinde mutfağı ve yemekleri konusunda aşırı titiz olan mükemmeliyetçi ve inatçı şef Katein (Catherine Zeta-Jones) değişen duygusal ve sosyal yaşamı anlatılıyor. Film, Ratatouille ile beraber son dönemlerin mutfakta yeşeren komik ve duygusal öykülerinden. Sosyal hayattan kopuk, sadece mutfağında soluk alan Katein hayatı, kız kardeşinin ani ölümünün ardından kendisine emanet edilen yeğeni Zoenin (Abigail Breslin) yanına taşınmasıyla hızla değişmeye başlar. Annesini özleyen küçük kızın duygusal gelgitleriyle başa çıkmak ve onunla sosyal bir iletişim kurmak durumunda bırakılan Katei başka sorunlar da beklemektedir. İşten uzak kaldığı günlerde yardımcı şef olarak işe alınan zıpır aşçı Nickin (Aaron Eckhart) getirdiği karşı konulmaz cazibe de Katein uymakta zorlanacağı romantik bir çağrıdır. Hicks, Bella Marthanın gerçekçi sonu, bir yan hikayesi ve Nick karakterinin görünümü dışında, diyalogları, kostümleri, karakerlerin saç kesimlerini ve Marthanın dairesini dahi orijinal filmden birebir almış. Madem filme Hollywoodun getirebileceği yeni ve daha etkileyici bir taraf yok, yapımcılar bu filmi neden üstlenmiş anlamak güç. Hiçbir kendine has özellik yansıtmayan film, Jones-Eckhart çifti mutfakta işi pişirsin diye bahane edilmiş gibi. Aşk Tarifi Hollywoodun ümit vaat eden içten insan öykülerini nasıl cilalayıp, yıldız oyuncularla bezeyip yeniden tüketime hazırladığını gösteren gerçek bir örnek. Bu iki filmin ve dolayısıyla film anlayışının farkları özellikle iki ayrımda özetlenebilir. Birincisi orijinal filmde Nick hafif yaşlı ve tombulca, sıradan ve neşeli bir karakter; o filme girdiğinde filmin gri atmosferi dağılıyor, karakterlerin ve filmin dünyasına yeni bir enerji ve ışık giriyor. Aşk Tarifinin Nicki, yansıttığı mütevazi iyiliği, romansı ve coşkuyu star güzelliğinin ağırlığı altında taşıyamıyor. İkincisi Bella Marthanın hüzünlü sonunda karakterleri büyük adımlar atmış, olgunlaşmış, yumuşamış, hayatı kabullenmiş olarak bırakıyoruz. Aşk Tarifindeki toz pembe mutluluk çerçevesinin gerçekçiliği bir yana, karakterlerin yapay evrimleri de tartışılır. Öte yandan başından beri peri masalı sonunun sinyallerini veren filmden Bella Marthanın özgün sonunu beklemek de saflık olurdu. Catherine Zeta-Jonesda Martina Gedeckin sahip olduğu gösterişsiz gizli cazibe yok. Jones filmin her sahnesinde güzeliğinin bilincinde hareket ediyor; hem Abigail Breslinle olan duygusal sahneleri hem de işbaşındaki ‘haşin kadın pozları üstüne oturmamış. Jones, Gedeck gibi başta soğuk, kuru ve geçinmesi zor görünüşlü olup, keşfedildikçe ısınılan bir karakterden çok, ‘dışı sert içi yumuşak bir tipolojinin ilk akla gelen yorumunu taklit ediyor. Aaron Eckhart ise elbette bu rol için fazla Amerikalı, fazla yakışıklı ve fazla çocuksu. Abigail Breslin bile Aşk Tarifinde sahte bir sorunlu çocuk portresi çiziyor. Aşk Tarifi orijinali olmasaydı ‘hoş bir romantik komedi olarak sınıfı geçebilirdi. Ama öykünün potansiyelini bilince filmin eksikliklerini göz ardı etmek mümkün olmuyor. Yoğun bir atmosfer, gerçek karakterler, gerçek duygular ve karakterlerin yolculuğunda gerçekçi ve gerekli varış noktaları Scott Hicksin zayıf kaldığı noktalar. Film basit bir popcorn akşamı olarak kalırken, dolu dolu bir Avrupa filmini özletiyor. Selin Sevinç selinlesinema@gmail.com Selin Sevinç'in tüm sinema yazılarına filmbutik.net'ten ulaşabilirsiniz!... |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 03:37 AM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.