Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Kadınlarla ilgili haberler (http://www.hayatimdegisti.com/forum/kadinlarla-ilgili-haberler/)
-   -   Kaldırım Serçesi - Romantik Sokak Kızının Kanat Çırpışları (http://www.hayatimdegisti.com/forum/kadinlarla-ilgili-haberler/485945-kaldirim-sercesi-romantik-sokak-kizinin-kanat-cirpislari.html)

Bluesky24 09-04-2010 11:14 PM

Kaldırım Serçesi - Romantik Sokak Kızının Kanat Çırpışları
 




Kaldırım Serçesi - Romantik Sokak Kızının Kanat Çırpışları26. İstanbul Film Festivalindeki gösteriminden sonra vizyonda merakla beklenen Kaldırım Serçesi Fransanın müzikal ve kültürel sembolü Edith Piafın (Marion Cotillard) biyografik yaşam öyküsü. Yönetmen Olivier Dahan Piafın kısa hayatının tüm dönemlerini iç içe ve kronoloji gözetmeden kurgulamasıyla dikkat çekti. Dahan bu kurguda, Piafın bir genelevde büyütüldüğü çocukluk yıllarından, sokak şarkıcısı olarak hayatını kazandığı gençliğine; keşfedilmesiyle beraber gelen sahne yıllarından, şöhretinin tırmanışına tezat bir grafik çizen inişli çıkışlı duygusal hayatına ve 47 yaşında 70li yaşlarında gösterdiği 1963 yılında alkol ve ilaç bağımlısı olarak vefat edişine dek Piafın hayatının tüm zaman dilimlerini, bol sahne performansları ve trajik anlarla birleştirmiş, beslemiş.

Piafın vücut dili, konuşması, şarkı söyleşi, konuşması ve ayrıksı tavırlarını inanılması güç bir performansla sergileyen Marion Cotillard Kaldırım Serçesinin tartışmasız en değerli kozu. Aktris, hızla yıpranmış küçük bedeni; saçı, kaşları, makyajı ve giyimiyle hırpalanmış bir kuşu andıran imajı ve kendine has sahne duruşuyla eşsiz şarkıların paha biçilmez sesi Edith Piafı canlandırırken puslu güzelliğine rağmen tanınmayacak kadar değişmiş. Öyle ki Cotillardın performansında bir oyuncunun nasıl rolünü içselleştirebileceğinin dersini almak mümkün. Cotillardın bedeninde, kahkahaları birden sövgülü bağırışlara dönüşen bir sokak kızı; bencil, sert, umursamaz, kabına sığmaz tavırlarının ardında aşırı duygusal, kırılgan, hayalci, iflah olmaz bir romantik; morfin ve alkol bağımlılığı tüm kariyerini sarmalamış, sadece müzik tutkusunun dağılan parçalarını bir arada tutabildiği çaresiz bir küçük serçe kanat çırpıyor.

Olivier Dahanın kurgu seçimi ise biraz düşündürücü. Biyografik filmlerde kronolojik anlatımın ihlali pek sık görülmez. Dahanın kurgusunda olaylar birbirini izlemek yerine, farklı zaman dilimlerinden başka durumları ve duyguları çağrıştırıyor, çağırıyor. Derken bir zaman tünelinde oradan oraya sıçrıyoruz; sahneler arasında bir nedensellik arayışı içine giriyoruz; Piafın hayatına nüfuz etmeye çabalıyoruz. Bu yöntem kimi zaman etkinliğini kanıtlıyor, çünkü birbirini izleyen sahnelerin neden-sonuç ilişkisinde de ayrı bir dramatik frekans yakalayabiliyoruz. Ancak bu kadar çok kişi, olay ve gelgitli duygularla dolu bir efsanenin yaşam hikayesini, ön bir bilgiye sahip olmayan izleyici takip etmekte zorlanabilir. Ben de zaman zaman tam öykünün içine girerken bambaşka bir mekan ve zamana savrulmaktan huzursuzluk duydum.

Kurgu ve senaryoya ilişkin olarak bir başka önemli nokta da filmin dursuz duraksız trajedi bombardımanı. Senaryoda tek bir huzurlu ana yer verilmemesi sanatçının gerçek yaşamını göz önüne aldığımızda belki anlaşılır bir seçim. Ancak kurgu da öyküyü besleyebilecek esleri vermiyor, kimi karakterleri tanıtmak ve olay akışını açıklamak için nefes almıyor. Burada senaryonun sert odağı ve kurgunun sıkı ritmi izleyiciyi boğmak üzere el ele vermiş adeta.

Piafın yaşamını, içinde yaşadığı dönemi ve sanat dünyasını bilenlere göre, etrafında bol dedikodular dönen bir hayat için Kaldırım Serçesi pek aydınlatıcı olmamış. Unutulmuş ya da yeterince yer verilmemiş kişiler; Piafın II. Dünya Savaşı döneminde Direniş içerisindeki rolü; Marlene Dietrich, Marlon Brando ve Charlie Chaplin gibi ünlü simalarla kurduğu dostluklar; neden olduğu sayısız dedikodular cevap bulmamış görünüyor. Filmde Piafın duygu dünyasına en çıplak tanık olduğumuz sahneler zamanın ünlü Fransız boksörü Marcel Cerdanla (Jean-Pierre Martins) yaşadığı skandallar doğuran trajik aşk hikayesine ait. Piafın bu umutsuz beraberliği arkası gelecek bahtsız bir romantik yaşamın da sembolü ve habercisi.

Kaldırım Serçesinin trajik ruhu ve empresyonist kurgusu yoğun dokulu bir sinematografiyle desteklenmiş. Bol ışıklı salonlar; karanlık, buhranlı odalar; zengin renklerde koyu tonlar birbirinden güzel kareleri aydınlatıyor, boyuyor.

Kıyamet Melekleri (Crimson Rivers, 2004) ve müzik videolarıyla tanınan Olivier Dahan, Edith Piafın eşsiz şarkılarıyla bezeli bu filmde kurgu, ritim ve görüntü birikiminden elbette bolca yararlanmış. Dönemle ve Edith Piafın hayatıyla yakından ilgili izleyici filmde eksikler not edebilir, Piafın kargaşalı hayatıyla yeni tanışan izleyicinin başı dönebilir. Ne var ki sonuçta Marion Cotillardın damgasını vurduğu filmde izleyiciyi bağlayacak yeterli öğe mevcut. Eski bir plak dinler gibi geçmişin ve şarkıların hüznünün içinde kaybolacağınız bir iki saat sizi bekliyor.



Selin Sevinç

selinlesinema@gmail.com

Selin Sevinç'in tüm sinema yazılarına filmbutik.net'ten ulaşabilirsiniz!...


WEZ Format +3. Şuan Saat: 04:21 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.